GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
2 Şubat 2023 Perşembe 09:04

Siyaset Bilimci Prof. Dr. Tosun’dan ‘mutabakat metni’ değerlendirmesi: Tam isabet!

Altılı Masa’daki partilerin 2023 seçimleri öncesi açıkladığı “Ortak Politikalar Mutabakat Metni” ile ilgili görüşlerini anlatan Siyaset Bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun, “Metinde yer alan başlıklar arasında şu çok iyi, bu daha az önemli gibi ayrım yapmam mümkün değil, çünkü hepsi, tüm konu başlıkları birbirinden değerli. Tam isabet nokta atışları yapılmış. Buna karşın, yoksulluğu ortadan kaldıracak, üreticinin elini güçlendirecek maddelerin öne çıkarıldığını görüyorum. Bundan sonraki süreçte mutabakat metni seçmene çok iyi anlatılmalı ve ikna edilmeli” dedi.

Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ – Siyaset Bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun, Altılı Masa’da yer alan Millet İttifakı partilerinin 14 Mayıs 2023’te yapılacak seçimler öncesi kamuoyuyla paylaştığı “Ortak Politikalar Mutabakat Metni”ni yorumladı.

Prof. Tosun, metnin son derece titiz bir çalışmayla hazırlandığını gördüğünü, nokta atışı yapıldığını ve her maddenin, kendi içinde tanımlanmış sorunlara yönelik çözüm önerilerini içerdiğini söyledi. Bundan sonrası için, o metni hazırlayanların metinde yer alan maddeleri seçmene çok iyi anlatması ve ikna etmesi gerektiğini belirten Prof. Tosun, seçmeni sandığa götürecek mobilizasyonun sağlanmasının şart olduğunu ifade etti.

HEDEF KİTLEYE YÖNELİK ÖNEMLİ MESAJLAR VAR
Mutabakat metnindeki maddeler arasında “şu ana başlık çok önemli, şu ara başlık daha az önemli” gibi bir ayrım yapamadığını belirten Siyaset Bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun, “Ortak Politikalar Mutabakat Metninde yer alan tüm maddeleri kıymetli buluyorum. Çünkü her biri, kendi içinde tanımlamış oldukları sorunlara yönelik çözüm önerileri getiriyor” dedi. Prof. Tosun, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Projeler bağlamında öneri demetleri dikkat çekiyor. Dolayısıyla en önemlisi veya en az önemlisi gibi bir ayrım veya değerlendirme yapmak mümkün değil. Seçmen tarafından bakıldığında Türkiye’nin en önemli sorununun ekonomik sorunlar ve yoksulluk olduğu gerçeğini görüyoruz. Metindeki sosyal politikalar kısmı dikkat çekici. Yoksullukla mücadele iradesi ve yöntemini ortaya koyan maddeler var. Önce bu yoksulluğun Türkiye’de ortadan kaldırılması gerekiyor. Doğrudan doğruya bu hedef kitleye yönelik olduğu için, bu kitlenin sorunlarını azaltmaya yönelik öneriler anlamında sosyal politikaların bir miktar öne çıktığını görüyoruz. Burada yoksul kesimlere yönelik yardımlar, yeni doğan bebeklere süt, bebek maması, yoksula kış aylarında ısınma yardımı, emekli, dul yetim aylıklarının artırılmasına kadar geniş bir yelpaze var ki, bu seçmen açısından çok kıymetli olacaktır. Üreticilerin üretim maliyetlerine yönelik maddeler de dikkat çekici. Tarıma yönelik vaat ve projeler arasında tarımda kullanılan mazottan ÖTV yükünün kaldırılması, tohum, gübre maliyetlerinin yüzde 50’sinin iade edilecek olması da çiftçilere hitap eden çok önemli maddeler. Ürün maliyetlerini azaltma, dolayısıyla üreticinin karlılığını artırma anlamında çok önemli. Tüm maddelerin çözümlerinin son derece somut olduğunu görüyoruz.”

O MADDE, YASAMANIN ESKİ İTİBARINININ İADESİ DEMEKTİR
Prof. Dr. Tanju Tosun, metinde yer alan parlamenter sisteme geçiş, Cumhurbaşkanlığı bünyesindeki kurulların kaldırılması, Cumhurbaşkanının kararname çıkarma yetkisine son verilmesi, Cumhurbaşkanının görev süresinin 7 yılla sınırlandırılması, Cumhurbaşkanının partili olmaması ve görev süresi bittikten sonra siyaset yapma engeli konmasıyla ilgili dikkat çeken maddelerle ilgili düşüncelerini şöyle özetledi:

“Mevcut 1982 Anayasasında yapılan değişikliklerle Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi’ne geçildi. Bu bir çeşit alaturka başkanlık sistemidir ve dünyada başka bir örneği de yok. Burada da 1982 Anayasası, klasik parlamenter sistemde olmayan biçimde yürütmenin başı olan Cumhurbaşkanlığı, aşırı derece güçlendirilmişti. Denetleme mekanizması önemli ölçüde zayıflatılmıştı ama yasamanın yine sistem içinde özellikle yürütmeyi denetleme anlamında yasa yapma anlamında parlamenter sisteme özgü birtakım yetkileri vardı. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi bu fonksiyonu önemli ölçüde ortadan kaldırdı. Tüm yetkiler, kararname çıkarmadan yürütmeyi merkeze oturttu, denge denetleme sistemi ortadan kalktı. Şimdi önerilen, Cumhurbaşkanının görev süresinin 7 yılla sınırlandırılması, Cumhurbaşkanının görev süresi bittikten sonra bir daha siyasetle bağının kesilmesi, bence önemli. Kararname yetkisini ortadan kaldırmanın anlamı, yasamanın güçlendirilmesine yönelik bir adımdır. Yani yasamanın eski itibarının iade edilmesidir bu madde. Yasamayı daha işlevsel hale getirme açısından önemli. Cumhurbaşkanlığı kurullarının kaldırılıp müsteşarlık kurumunun tekrar getirilmesi, klasik parlamenter sisteme özgü bir takım mekanizmaların geri getirileceğini gösteriyor. Burada şu da çok önemlidir. Tüm bunlar ayrıntılı olarak güçlendirilmiş parlamenter sistem raporunda yer almıştı. Hükümeti düşürebilmek için alternatifin, parlamentodan güven alması gerekiyor. Yeni hükümet kurulmadan eskisinin yıkılmasının mümkün olmayacağı bir sistem öngörülüyor. Hükümet istikrarı, parlamenter sisteme büyük eleştiri olarak geliyordu. Bu mekanizmayla hükümet istikrarı da gerçekleşecek.”

BARAJ NE KADAR DÜŞERSE, TEMSİLİYET ADALETSİZLİĞİ O KADAR AZ OLUR
Prof. Dr .Tanju Tosun, seçim barajının yüzde 3’e düşürülmesiyle ilgili maddenin, Türk siyasi hayatına önemli katkılar koyacağını söyledi:

“6 Nisan 2022’de Resmi Gazete’de yayımlanan Seçim Kanununda seçim barajının yüzde 10’dan yüzde 7’ye çekilmiş olması kararı, aslında hiçbir işleve sahip değil. Kaldı ki dünyada böyle yüksek bir baraj uygulaması yok. Ortalama yüzde 3 ile yüzde 5 arasındadır, dünya ülkelerinde. Barajın yüzde 3’e düşürülmesi, özellikle küçük partilerin parlamentoda temsil edilmesi anlamında çok önemlidir. Diğer husus, yüzde 3’ün bir miktar altında kalan partilere de seçmenlerin özendirilmesini sağlayacağı gerçeğidir. Böyle bir durumda yüzde 2 oy almış bir parti, seçmenden daha çok ilgi görecektir. Dolayısıyla barajın düşürülmesi, yüzde 3’e çekilmesi, parlamentonun güçlü bir temsiliyet gücü olması anlamında değerlidir. Temsil adaletsizliğinin de önüne geçilmiş olacak bu yüzde 3 kuralıyla. Şöyle ki, baraj ne kadar yüksek olursa, temsil adaletsizliği o kadar fazla olur. Temsil adaletsizliğini kaldırma açısından yüzde 3 baraj çok uygun ve yerinde. Bu kural, partilerin aldıkları oyla kazandıkları sandalye arasındaki orantısızlığı önemli ölçüde azaltacaktır. En önemli işlevi, parlamenter sistemi güçlendirmesi olacaktır.”

KOMİSYON, ANCAK İRADE GÖSTERİRSE BAŞARILI OLUR
TBMM’de “Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu” kurulacağı maddesini hatırlatan Prof. Dr. Tanju Tosun, “Kurumlar tek başına arzu edilen sonuçları üretmez. Burada önemli olan, siyasi aktörlerin hukuk kuralları içinde, ortaya çıkan sorunları önleme adına irade ortaya koymasıdır. Aynı zamanda toplumdan böyle bir talebin gelmesi gerekiyor. Hem toplumdan talep güçlü olacak hem de böyle kurumlarda görev yapan siyasiler irade sahibi ve sorunları çözme konusunda istekli olacaklar. Böyle kurullar ancak hem talep hem de irade olursa başarılı olur. İrade zayıf olursa, istendiği kadar komisyon kurulsun, geçmişte özellikle 90’lı yıllarda olduğu gibi amaca hizmet etmeyebilir” dedi. Prof. Tosun, YÖK’ün kaldırılacağı yönündeki maddeyi de değerlendirdi:

“Türkiye’de YÖK hem vesayetçi bir organ olarak işlev görüyor, hem de aşırı derecede bürokratik işleyişe yol açıyor. Bu anlamda YÖK’ün kaldırılıp yerine sadece üniversiteler arasında bir koordinasyonu sağlayacak kurumun oluşturulması bence yerinde olacaktır. Bir diğer önemli husus ise üniversitelerdeki akademisyenlerin, yöneticilerini seçme konusunda önlerini açıyor, başka bir kurumun devreye girmesinin engellenmesi öngörülüyor. Üniversitelerde dekanlar, rektörler seçilemiyor, kimin rektör, kimin dekan olacağına vesayetçi, bürokratik YÖK karar veriyor. Üniversitelerdeki akademisyenlere güven duymak, onlara inanmak gerekiyor. Mutabakat metnindeki bu konuya ait düzenlemeyi de önemli görüyorum.”

ÜNİVERSİTE GENÇLİĞİ, ULUSLARARASI SİSTEME ENTEGRE OLACAK
Gençlere pasaportun ücretsiz verileceği, yurtdışına çıkışta harç alınmayacağı konusundaki maddenin de önemine dikkat çeken Prof. Tosun, “Bu madde, tek başına gençlerin desteği anlamında Millet İttifakı’ndaki partilere katkı sağlamaz ama gençlerin dünyayla entegre olmasında önemli rol oynar. Ekonomik sorunlar nedeniyle dünyadan kopuk sadece üniversiteler yok; üniversite öğrencileri de var. Üniversite öğrencileri de ne kadar dış dünyayla eğitim anlamında karşılıklı kültürel alışveriş anlamında temas yaparsa, evrensel kültüre ve bilgiye ulaşmaları mümkün olabilir. Yurtdışı çıkışlarda harç alınmaması, pasaportun ücretsiz olması maddesi, bu anlamda üniversite öğrencilerinde karşılık bulacaktır. Üniversite gençliğinin uluslararası sistemi yakından tanıma, entegre olma anlamında pozitif katkı koyacaktır.”

ÇÖZÜM ÖNERİLERİ VE PROJELER VATANDAŞA ÇOK İYİ ANLATILMALI
Siyaset Bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun, diğer maddelerin de birbirinden değerli olduğu görüşünü tekrarlarken, mutabakat metnini hazırlayan partilerin, siyasetçilerin bundan sonraki süreçte nasıl bir çalışma içinde olması gerektiği konusunda da şu tavsiyelerde bulundu:

“Bir yıldan beridir süre gelen altı partinin birlikteliğine dayalı ittifak var. Bu mutabakat metni için dört ay çalışmış komisyon var; birbirinden değerli iktisatçılar, teknokratlar, yönetim bilimciler, hukukçular var. Dolayısıyla ortaya konulabilecek iyi bir ürün olarak görüyorum mutabakat metnini. Her maddeyi birbirinden değerli buluyorum. Bundan sonraki süreçte, sorunların çözümüne yönelik önerilerin, projelerin, seçmene çok iyi anlatılması gerekiyor. Çok iyi anlatmak da yetmez, ikna etmeniz gerekiyor. İkna ettikten sonra da seçmeni sandığa getirecek mobilizasyon sağlamak da gerekiyor. Unutulmamalıdır ki, bu tür metinler kağıt üstünde kaldığı takdirde, seçim kazanmaya yetmez.”