GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
9 Temmuz 2018 Pazartesi 14:34

Siyaset Bilim Prof. Dr. Tosun: Yerel seçim olmasa imza rahat toplanır

Ege Üniversitesi (EÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tanju Tosun, “yerel seçimlerden birkaç sene önce olsaydı insanlar özel koşulları dikkate almadan bu imza kolaylıkla toplanabilirdi” dedi.

EGEDESONSÖZ- Ege Üniversitesi (EÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tanju Tosun, SonSöz TV’de yayınlanan “Günaydın Ege” programında Aslı Eren’in konuğu oldu.

24 Haziran seçimlerini ve Meclis aritmetiğini değerlendiren Tosun, “Türkiye’nin siyasal hayatında yeni bir dönem başlatmış oldu. Bu da seçmenin hayatında yeni bir değişiklik olduğuna tanık olduk. Örneğin AKP’nin yüzde 6-7 oy kaybetmesi. Bu düşmenin önemli ölçüde MHP’ye yaraması, siyasal hayatına seçimlerden çok kısa bir süre önce başlayan İYİ Parti’nin parlamentoda temsil hakkı elde etmesi, yüzde 10’luk bir oy gücüne erişmesi, Saadet Partisi’nin ittifak dahilinde temsil hakkı elde etmesi, HDP’nin barajı aşmasıdır. Parlamento aritmetiğine bakıldığında AKP ve MHP’nin toplam oyları parlamentodaki sayısal çoğunluğu elde etmesi anlamında yeterlidir. Bunun da ötesinde yeni sistemin, yürütmenin parlamento içinden çıkmayacağı nedeniyle parlamento aritmetiğinde bir güçlü partinin çoğunluk oya sahip olması sistemin işleyişi açısından çok bir belirleyici öneme sahip değildir. Eğer devlet başkanının partisi parlamentoda çoğunluğu elde etmediği takdirde parlamentoda oluşacak azınlık bu tür hükümet sistemlerinde yürütmenin etkin ve işlevsel olmasını önleyebilir. Bunda dünya örnekleri de mevcuttur örneğin Latin Amerika gibi. Parlamentoda çoğunluğu elde edemeyen bir AKP var. Fakat Cumhur İttifakı sebebiyle şu an parlamentoda ulusal çoğunluğa sahip AKP ve MHP var.

İTTİFAKIN DEVAM EDECEĞİNE YÖNELİK SİNYALLER VAR
Parti liderlerinin ve Sayın Cumhurbaşkanı’nın yaptığı açıklamada bu ittifakın önümüzdeki dönemlerde de devam edeceğini ilişkin bir takım sinyaller var. Dolayısıyla normal koşullarda yeni hükümet sisteminde bölünmüş çoğunluk olarak ortaya çıkmadığı için çok fazla probleme yol açmadan başlar. Ama tabii burada yürütmenin parlamentodaki ayağını en azından siyasal temsil olarak bu ittifakın dışında kalan partilerin sistemin içinde belirli ölçüde etkili olabilecekleri ile ilgili bir yürütmeyi denetleme ayrı bir şey” dedi.

CHP’NİN YÜZDE OYU 25-26 DÜZEYİNDE
1 Kasım seçim ve 24 Haziran’daki seçim verileri karşılaştırıldığında CHP’nin oyunun yüzde 25-26 diliminde olduğunu söyleyen Tosun, “CHP’nin özellikle veri tabanını, nasıl bir gelişim gösterdiğine bakmak gerekiyor. Buna baktığımızda şunu görüyoruz. Türkiye ortalamasında bu partinin yüzde 22 alması, 10 Büyük kent verisi alındığında ve 1 Kasım seçimleriyle karşılaştırıldığında CHP’nin oyu 22 değil, 25-26 düzeyinde. Büyük kentlerde her şeye rağmen oy artışı sağlayabilen bir CHP ile karşı karşıyayız. Ama bu demek değildir ki CHP oy kaybetmemiştir, tabii ki kaybetmiştir. Bunun sorgulanıp çok iyi analiz edilmesi gerekir. Önümüzdeki süreçte CHP’nin tabanının daha da daralmaması gerekli. Diğer taraftan Sayın İnce’nin yüzde 31’lik oyu başarılı bir performansa tekabül ediyor. Bu önemli bir kazanımdır. Tabii aradaki farkı veri alarak aradaki sonucun ne olduğuna dair senaryolarda üretilebilir. Örneğin genel başkanlık gibi. Türkiye’de sosyal demokrasi CHP’nin aldığı yüzde 22’lik oy değil İnce’nin aldığı 31’lik oydur. Yüzde 30’ları aşan bir oy potansiyeli var. Burada bir konumlandığımız yer çok önemli, iki bu sonuçları nasıl okumak istiyoruz” dedi.

İNCE O GECE DAHA PROAKTİF OLABİLİRDİ
Muharrem İnce’nin kurultay çağrısını yöntemsel olarak eleştiren Tosun, “CHP gibi tarihsel arka planı olan bir partinin lider değişimi tartışmalarının bir yemekli toplantıda gündeme getirilip daha sonra kamuoyuyla paylaşılması doğru bir şey değildir.  Bu sürecin çok planlı programlı yönetilmesi gereklidir. Bunun planı programı da önce yarış gibi bir algının yaratılmamasıdır. CHP’nin sorunu genel başkanlık sisteme indirgenecek bir sorun değildir. Arada ki 8-9’luk farkın yansıması düşüktür. Bu biraz da Sayın İnce’ye duyulan umut ile ilgiliydi. Bir siyasal partinin kendi seçmen tabanını genişletmesi, genel başkanın seçim döneminde söylediklerinden ibaret değildir. O kampanya dönemindeki söylem önemlidir ve oyu sandığa yansıtır. Ancak seçim sonrası yeniden yapılanmaya gitmeden oyların yükseltilmesi o kadar kolay bir şey değildir. Sayın İnce’ye seçim konuşmalarında bağlanan umut besleyen kitle 24 Haziran gecesindeki suskunluğu karşısında soru işareti oluşturmuştur. Ertesi gün Sayın İnce bunun nedenlerini net bir şekilde açıkladı ancak o gece daha proaktif olabilirdi. İnce burada süreci idare edememiştir. CHP dediğimiz gibi kurucu bir partidir. Türkiye’de seçmenin 5te 1’in oyunu alan bir partidir her zaman. CHP bu tartışmaları kendi içinde bir takvim oluşturup halletmek yerine başka yollar tercih etmiştir. Bu da 24 Haziran’ın yol açtığı tarihsel bir algıdır, parti içinde potansiyel çatışmalarına da gebe bir durum var” dedi.

YEREL SEÇİM OLMASA KURULTAY İMZASI RAHAT TOPLANIR
İmza hareketinin yerel seçim dolayısıyla işlerinin zor olduğunu belirten Prof. Dr. Tanju Tosun, “CHP parti içerisinde demokratik süreçler hep işliyor. Ancak parti içi disiplinde önemlidir. Kamuoyunda, ikisinin de olması tutarlılık getirir. Diğer türlü maalesef partiye zarar verebilir. Diğer görüştekiler de dışarı itilirse bu partinin anti demokratik yapısı olduğunu gösterir zaten böyle bir durum olacağını düşünmüyorum. Meseleye imzalar toplanır mı toplanmaz mı açısından bakıldığında az çok siyaseti gözleyen biri olarak yerel seçime gidilen bu süreçte yerel seçimlerde yer almak, mevzi kapmak isteyenlerle bu imzanın toplanması çok zor olur diye düşünüyorum.  Bu yerel seçimlerden birkaç sene önce olsaydı insanlar özel koşulları dikkate almadan bu imza kolaylıkla toplanabilirdi. Yerel seçimlere giderken meseleye duygusal olarak ya da partinin salt ideoloji olarak bakmak kadar kişisel bir takım yapıda var.  CHP’nin olağan koşullar da bir seferde ciddi bir biçimde oy arttırması kolay değil” dedi.

KOCAOĞLU’NUN ÇIKIŞI: PARTİNİN YENİDEN YAPILANMASI KADAR…
Kurultay tartışmasında Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu’nun açıklamalarına değinen Prof. Dr. Tanju Tosun, “Kocaoğlu’nun böyle bir talebi dillendirip değerlendirmesi karşısında il başkanı olmak üzere il teşkilat yöneticilerinin bu konuda aynı fikirde olmaması. Bunun sonucu ikili bir ayrışmanın yaşanmış olmasıdır. Ben buradan bir kaos okuması yapmak yerine CHP’nin parti içi dinamiklerinde demokrasi müzakeresi yapması olarak okuyorum. İnsanlar özgürce düşüncelerini dile getirebiliyorlar. Bu da parti içinde bir zenginlik, çoğulculuktur. Ama dışarıdan bakıldığında da bir takım riskleri çağrıştırıyor. Türkiye’de ortalama sade bir seçmen bunu parti içindeki tutarsızlık hemen kurultaya gidilmesi olarak görüyor. Dolayısıyla parti içinde fikir belirtmek olumlu dışarıdan partiye bakanlar için maalesef olumsuz bir durum. Sayın Kocaoğlu’nun değişim talebi partinin yeniden yapılanması kadar başkanlığı da içerdiğini düşünüyorum. Ne tek başına yapılanma ne de ideoloji değişimidir. Bu konuda da tarafların uzlaşı içerisinde olması gerekiyor aksi takdirde yerel yönetimlerde negatiflik olabilir” dedi.

Erken yerel seçim ihtimaline ilişkin ise, “Yerel seçimin erken yapılıp yapılmayacağı ihtiyaçtan ziyade çoğunluk olan partiler de bir avantaj sağlayacak mı sağlamayacak mı ona bakacaklar öncelikle.  Çünkü doğrudan doğruya 24 Haziran’da ortaya çıkan AKP cephesinden bakıldığında oy kaybı nedeniyle önümüzdeki süreçte oylarını arttırma stratejisine yönelmesi gerekecek.  Yerel seçimin hemen gündeme gelmesi bunu yönetip yönetemeyeceklerine bağlıdır. Diyelim Kasım ayında bir seçim olacak, Kasım ayına kadar bu süreci özellikle ekonomi politikalarını yönetebileceklerini düşündükleri takdirde Mart ayını beklemenin hiçbir gereği yok.” dedi.