Metehan UD / EGEDESONSÖZ - Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı son olarak, Akmin Endüstri Minarelleri şirketinin Aydın’ın Yenipazar ilçesinin sınırında açmak istediği yeni feldspat ve kuvars ocakları ile ilgili çevresel etki değerlendirme süreci başlattığını duyurmuştu.
Projenin halkın katılımı toplantısı ise gerçekleştirilemedi. Karacaören Köyü’ndeki toplantı halkın tepkilerinden kaynaklı gerçekleştirilemedi. Aydın Çevre Platformu, EKODOSD’un ve çevre örgütlerinin de katılımıyla taş ocağı girişimi protesto edildi.
Maden şirketinin temsilcisi faaliyetleriyle ilgili proje hakkında bilgi vermeye başladığında, Karacaören halkının büyük tepkisiyle karşılandı. Islıklarla, alkışlarla durmaksızın devam eden halkın protestosu sonucunda konuşma yapılamadan toplantı yeri terkedildi. Toplantı yerine jandarmanın olması da dikkat çekti.
Üç yeni ÇED sahası ile birlikte ocağın alanı 16 hektardan 40 hektara çıkacak. Kapasite ise yıllık 200 bin tondan 590 bin tona yükselecek. Patlatma yöntemiyle yapılacak madencilik faaliyetinin en yakın konuta olan uzaklığı ise 120 metreye kadar inecek.
ÇED sahaları ise Aydın-Muğla-Denizli Planlama Bölgesi 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda 'Orman Alanı' ve 'Tarım Arazisi' gösteriminde kalıyor. Ayrıca ocak alanlarının etrafı çam fıstıkları ve incir ağaçları ile kaplı. Ocak sahalarının yanı başından ise Madran Çayı geçiyor. Madran Çayı, Çine Çayı üzerinden Büyük Menderes Nehri’ne karışıyor.
EKODOSD toplantıyla ilgili açıklaması şu şekilde:
Latmos Dağları’nın doğuya uzantısı durumunda olan Madran Dağları, doğal ve kültürel kaynak değerleri açısından çok önemli zenginlikleri barındırmaktadır.
Bu dağlarda henüz daha kapsamlı bir araştırma yapılmadan bile Latmos’taki 8 bin yıllık kaya resimlerinden yeni 3 resim bulundu. Kutsal alanlar, kaleler, antik yollar, kaya mezarları, antik yerleşim alanları gibi kültür varlıklarıyla dolu bölge, yaban hayatı, aynı zamanda bitki çeşitliliği ve fıstık çamları açısından çok zengin bir doğa alanıdır.
Aydın’da en güzel suyun çıktığı alanların başında gelen Madran Dağları, iklim değişikliği ve kuraklığın her yıl daha da arttığı düşünüldüğünde su açısından ne kadar önem taşıdığı bilinmelidir.
Madran Dağları, Gökbel ve Latmos (Beşparmak) Dağları’nı bir bütün olarak düşünmek gerekir. Bu yörede yaşayan insanların yurtlarını terk etmeden, geleneksel yaşamlarını sürdürmeleri sağlanmalı ve onlara sosyal ve ekonomik anlamda katkı yapacak doğru ekoturizm projeleri geliştirilmelidir.
Karacaören halkı bu toplantıda yaşamış oldukları topraklara sahip çıktıklarını ve maden istemediklerini yüksek sesle bildirmişlerdir.