GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ekonomi
15 Kasım 2022 Salı 08:59

Simge noktalarda 2022 panoraması… İzmir’in ‘Sevinç’i nasıl ayakta kaldı?

1957’den beri Alsancak’ta hizmet veren tarihi pastane Sevinç’in yeni nesil temsilcisi Burak Pelit, pandemi ve sonraki süreçte hem personellerini etkilediğini hem de kendilerini etkilediğini aktarırken, “Bir yandan satışlar düştü, bir yandan da küçülmeden ve elindekini kaybetmeden, elimizde olanı korumaya çalıştık. Hiç personel çıkarmadık. Bu dönemde o bile büyük bir başarıydı bizim için” ifadelerini kullandı.

Diren ÇELİK/EGEDESONSÖZ- İzmir'in sembollerinden olan ve kentin simge buluşma noktalarının başında gelen Alsancak'taki Sevinç Pastanesi, 1957'de başlayan yolculuğunda Ömer, Metin, Necip, Sevinç ve Reyhan Pelit kardeşlerden sonra bugün üçüncü nesil temsilcilerin yönetiminde devam ediyor.

İzmirlilerin değeri haline gelen ve 65. yıl dönümünü kutlayan Sevinç Pastanesi’nin iki şubesi bulunuyor.  Ünlü pastanenin yeni nesil temsilcisi Burak Pelit, satış müdürü olarak çalışıyor. Özel sektörde kariyerine başlayan Pelit, aile şirketine dönmenin gururunu yaşadığını söylüyor.

PANDEMİ GERÇEKTEN ÇOK ZORDU
Egedesonsöz'e pandemi ve sonrasının panoramasını aktaran Sevinç Pastanesi'nin yeni nesil temsilcisi Burak Pelit'e sözü bırakalım:

“Küresel salgın döneminde satışlarımız düştü. Her işletme gibi dünyayı etkileyen bu kriz bizi de etkiledi. Pandemi gerçekten zordu. Hem sağlık olarak hem psikolojik olarak özellikle de ekonomik olarak hepimizi çok etkiledi. Bir anda herkes dışarıdayken evlerimize kapandık.  Pandeminin başlarında herkes ekmeğini, kurabiyesini pastasını, kuru pastasını evde yapmaya başladı. Tabi bu da satışları düşürdü. Eskiden 10 kişilik, 20 kişilik, 30 kişilik pastalar yaparken insanlar doğum günlerini kendi evlerinde kutladığı için 4 kişilik, 6 kişilik pastalara indirdi" dedi.

PERSONEL ÇIKARMADIK
“Teknolojiyle beraber online satışların arttırdık. Getir, Yemek Sepeti vesaire gibi şirketlerle anlaştık. Onlarla online satışlarımızı yaptık. Aslında pastacılık sektörü tamamen bir araya gelme ile ilişkili.  Doğum günü kutluyoruz, pasta kesiyoruz, toplantı yapıyoruz, kuru pasta tüketiyoruz, sohbete gidiyoruz çay kahve yanında tatlı ikram ediyoruz. Türk kültürü olarak gerçekten anladık ki, biz bir araya gelmeyi seven bir milletiz ve bir araya gelmediğimizde de tüketim olmuyor.  Pandemi sürecinde tabii ki biz de önlemlerimizi aldık. Covid -19 güvenli üretim belgesini aldık. İzmir Büyükşehir Belediyesi Turuncu Çember programını başlatmıştı, ilk alanlardan biriyiz, kendi sektörümüzde.

Hijyene çok önem veriyorduk zaten personelimiz maske, bone ve eldiven ile çalışıyor. Bizim için yeni değildi ama önlemlerimizi artırdık. Çalışma saatlerimizi kısalttık, mecburen kısa çalışmaya girmek zorunda kaldık. Kapanış saatlerimiz sabah 7’de başlarken gece 12’de bitirirken bir anda kapanış saati gece 9 oldu. 12 saat çalışmaya başladık . Hem personelimizi etkiledi hem bizi etkiledi bu durum. Bir yandan satışlar düştü, bir yandan da küçülmeden ve elindekini kaybetmeden, elimizde olanı korumaya çalıştık, hiç personel çıkarmadık. Bu dönemde o bile büyük bir başarıydı bizim için"

ŞUBE SAYIMIZI ARTIRACAĞIZ
Normalleşme sürecinin ardından, yeni planları olduğunu dile getiren Pelit, "Şube sayımızı artırmak istiyoruz. Her işletme gibi hepimizin finansal ihtiyaçları oldu. Devlet desteklerinden yararlanmaya çalıştık ama tabii ki hâlâ Covid’in sancıları devam ediyor. Piyasa olarak pastacılık sektöründe ithalata bağımlıyız. Kakao çekirdeği, pastacılık hammaddeleri gibi çoğu ürün yurt dışından geliyor ve dolar ve euro ile. Pandeminin ve enflasyonun artışının ardından ham maddelerde fiyat olarak çok fazla artış oldu" diye konuştu.

DAYANMAMIZ GEREKİYOR
Elektrik faturalarının 5-10 kat arttığını kaydeden Pelit, “Sütlü tatlı satıyoruz, pasta satıyoruz, kuru pasta satıyoruz; artan maliyetleri fiyatlara eklemek gerekiyor. Bize % 100 - % 200 yapılan zamları, biz % 10 % 15 % 20 gibi ara ara zamlarla müşterilerimize yansıtmaya çalıştık. Tamamını yansıtsaydık 1 dilim pasta 100 lira oldurdu. Allah herkese alım gücü versin. Pandemiden çıktığımız için belki öyle düşünüyoruz ama ekonomik olarak da zor bir süreçteyiz. Eskiden elektrik bir maliyet kalemi sayılmazdı. Şimdilerde 5- 10 katına çıktı. 45 çalışanı olan bir firmayız ve bu 45 ev halkı demek. Her evde ortalamadan 2 kişi ya da 3 kişi olsa en az 100 kişi buradan geçiniyor demek olur. Çalışanları işten çıkararak kimseyi zor durumda bırakmak istemedik ve istemiyoruz...  Aynı zamanda dayanmamız da gerekiyor. Mecbur yapacağımız şey fiyatlara zam yapmak. Geçtiğimiz sene, pasta ve çay sipariş eden 4 kişilik bir aile 130- 140 liraya kalkarken bu sene 275 liraya kalkıyor” şeklinde konuştu.

BU TECRÜBELER GELECEĞE HAZIRLIYOR
Sektörün ithalata bağımlı olduğunu vurgulayan Pelit, "Daha önceden şeker, un sıkıntısı oldu. Stokçuluktan bahsedildi…  Bizim ana kalemlerimiz un, şeker, süt. Bunlarda olan artışların hepsi bizi de etkiliyor. Süt de aynı şekilde yem fiyatları arttıkça artan bir kalem. Yem ham maddeleri ise yurt dışından ithal ediliyor. Dolar, euro kurları arttıkça maalesef fiyatları da artıyor. Süt ürünleri sektörü de zamları yüzde 100 yansıtsa pasta alacak durumumuz olmaz. Euro-dolar kurunun artması, pandemi gibi zorlukları yaşadık ve yaşıyoruz, bu tecrübeler de bizi geleceğe hazırlıyor. Fiyat artışları ile ilgili yorumlara ‘aynı hammaddelerle ve aynı iş gücüyle üretimimize devam ediyoruz. Bu ürünün de şu andaki maliyeti maalesef bu’ diyoruz.  Aynı fiyatı korusaydık malzeme kalitesi düşerdi. Bu da bize ve müdavimlerimize yakışmazdı.  Mazot fiyatları her sektörü etkilediği gibi bizi de çok etkiliyor.  Şu an ki en iyi çözüm dolar- euro kurunun düşmesi ile beraber hammadde fiyatlarının geriye gitmesi olacaktır" dedi.