Diren ÇELİK/ EGEDESONSÖZ- Marketlerde, süt fiyatlarının ardından peynir, yoğurt, tereyağına fiyatlarına da ardı ardına zam geldi. Marketlerde UHT süt 23 TL’den, 30 TL’ye kadar yükseldi. Sofraların vazgeçilmezi ve temel gıda maddelerinden peynir ise 150 TL’den 200 TL’lere çıkarak et fiyatlarını solladı. Yoğurdun kilosu ise 30 TL’den başlıyor. Yüksek fiyatlar dolayısıyla, tüketici alamamaktan, üretici ise girdi maliyetlerinden şikâyetçi.
PİYASADA KARIŞIKLIK VAR
Süt fiyatlarının belirlenmesi için Uluslar arası Süt Konseyi’nin uygulanabilir bir fiyat koyması gerektiğini belirten Öztürk, “Geçtiğimiz yıl çiğ süt fiyatları 3,20 TL’den satılıyordu. Mazot, yem fiyatları, girdi maliyetleri bu yılki kadar yüksek değildi. Yılbaşı itibariyle üst üste gelen zamlarla, süt fiyatları Uluslararası Süt Konseyi (USK)’ne göre, çiği sütün kilo fiyatı 8,50 TL’yi buldu ancak USK’yı dinleyen yok. Süt fiyatları 10 TL civarlarında dolaşıyor. Çiğ sütü Avrupa Birliği (AB) onaylı işletmeler 11 TL’nin üzerinden satıyor. Piyasada karışıklık var. Düzenin sağlanması için devletin de desteğiyle süt fiyatı ile ilgili USK’nin uygulanabilir bir fiyat açıklaması yapması gerekiyor. USK çok geride kaldı. Satışlarla, raflarla ilgili sıkıntılar var. Raf fiyatlarında herkes USK’yı baz alıyor. Bu durumda sıkıntılara sebep oluyor. Geçtiğimiz yıla göre, süt fiyatları yükselse de girdiler de bu yönde arttı. Üretici yine elde var ‘0’ ile devam ediyor. En büyük sıkıntı girdi fiyatlarında; yem fiyatlarının yanı sıra, akaryakıtı, elektrik zamlarını da es geçemeyiz” dedi.
YOĞURT KAPLARININ FİYATLARI BİLE 4 MİSLİ ARTTI
Süt ve süt ürünlerine gelen zamlarla birlikte sıkıntı yaşadıklarını kaydeden Öztürk, ”Yoğurt fiyatları 30 TL’ye ulaştı ama yoğurt kapları fiyatları bile geçtiğimiz yıla oranla 4 misli arttı. Girdilerin bu kadar yüksek olmasından kaynaklı ne üretici sağlıklı üretim yapabiliyor, ne kooperatifler fiyatları etiketlere yansıtabiliyor ne de tüketici ürünlere ulaşabiliyor. Sadece sütte değil peynirin fiyatları da çok arttı. Üreticilerin bu rakamlarla başa çıkması çok zor. Her fiyat değişiminde mutlaka sıkıntı yaşıyoruz. “ ifadelerini kullandı.
VURUN ABALIYA DER GİBİ YÜKLENİYORLAR
Başkan Öztürk sözlerini şöyle sürdürdü:
“Süte, ayda 2 kere zam, motorine ise haftada 3-4 kere zam geliyor. Ellerinde bir üretici var, vurun abalıya der gibi üzerlerine yükleniyorlar. Üzerine en son yüklenilmesi gereken aslında üreticidir. Üreticiyi bitirirsek Türkiye’de yetiştirici bulamayız artık. Bir sanayici işini değiştirebilir yerine başka sanayici gelir ancak; üretici işini, köyünü, damını bırakırsa şehirlere göç edip başka bir işe girerse köye geri döndürmesi çok zor olur. Gittikçe üretimler düşüyor, hayvanlar düzgün bakılamıyor, yeterince süt alamıyorlar. Tüm bunlar üst üste geldiğinde üretici köyünde durmak istemiyor. Sütü 15 TL yapsalar sevinirim ama girdilere yine zam geleceğini biliyorum. Önümüzdeki yıl eğer sanayici, üretici, devlet herkes elini taşın altına koyarsa zor günler aşılır. Üretici rahat nefes alırsa tüketici de ürünlere kolaylıkla ulaşır”