GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Sağlık
15 Aralık 2017 Cuma 09:09

Sendikadan flaş iddia! İzmir'de 'VIP ambulans' tartışması!

Türk Sağlık Sen İzmir İl Başkanı Ahmet Doğruyol 112 acil ambulanslarının nüfuzlu bazı siyasilerin yakınlarına özel olarak tahsis edildiğini ve ambulansların şehir dışına nakil aracı olarak kullanıldığını iddia etti. İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Salnur ise  iddiaların doğru olmadığını söyledi.

EGEDESONSÖZ- Türkiye Kamu Sen İzmir İl Temsilcisi Ahmet Doğruyol ambulansların asılsız ihbarlarla meşgul olduğu gibi acil olmayan vatandaşların talebi üzerine ambulansların gitmek zorunda kaldığını belirterek yetersiz kaldıklarını ifade etti.

KİŞİYE TAHSİS AMBULANS
Doğruyol’un asıl çarpıcı iddiası ise ambulansların nüfuzlu kişilere tahsis edilmesi.  Türk Sağlık Sen İzmir İl Başkanı Ahmet Doğru Yol, “Ambulanslar ölüm riski olan vakalara gider. Örneğin ölümcül trafik kazaları, kalp krizi ve benzeri ölüm riski olan acil durumlarda sağlık ekibiyle beraber müdahale eder. Son yıllarda hükümetin sağlık politikası nedeniyle ayağı ağrıyan vatandaşa da ambulans gitmek zorunda kalıyor. Yani vatandaş ‘ayağım ağrıyor’ diye ambulansı çağırabiliyor. Zaten İzmir’de günlük ortalama 1500-1600 çağrı geliyor. Bunların ortalama 500-600 tanesi gidiliyor. Bunların da 150’si ambulanslık vakadır. Tansiyonu yükselen, başı ağrıyan herkes çağıyor. Bu gibi vakalara gidince ne oluyor? Gerçekten ölüm riski olan vakalara yetişme konusunda gecikme yaşanabiliyor. Bu durumların en vahimi ise ambulanslarımız herhangi bir siyasinin yakınını İstanbul’a Ankara’ya ya da Konya’ya hasta nakil aracı olarak götürmesi. Ambulansın ne böyle bir görevi var, ne de bu durum yasaldır. 112 acil yardım ambulansların görevi, şehir içinde acil, yani ölümcül olan hastalara ilk müdahaleyi  yapmak ve en yakın uygun olan hastaneye taşımaktır” dedi.

“SAĞLIK SİYASETE ARAÇ OLMAMALI”
Doğruyol ambulanslar konusunda tanık olduğu bir olayı ise şöyle anlattı: “Geçtiğimiz günlerde Adnan Menderes Havaalanı’ndaydım, sanırım bakanlardan biri geliyordu ve peronda 3 ambulans yan yana bekliyordu. Kalabalık yoktu, acil bir vaka, olay yoktu. Sadece lüks arabalar vardı. Sağlık siyasi anlayışa araç edilememelidir” sözleriyle dile getirdi.

ÖMRÜNÜ TAMAMLAMIŞ AMBULANS
Türk Sağlık Sen İzmir İl Başkanı Ahmet Doğruyol’un iddialarına ilişkin olarak İzmir İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Bedia Salnur bir açıklama yaptı. Salnur, iddianın doğru olmadığını, 112 acil yardım ambulanslarının ‘kilometre olarak ömrünü doldurmuş olanları’nın hasta nakil aracı olarak kullandıklarını kaydetti.

Sağlık İl Müdürü Uzm. Dr Salnur “112 acil ambulasnlarımızı hastalarımız için kullanıyoruz ancak kilometresini doldurmuş, ambulans niteliğinden çıkardığımız, nakil aracına döndürdüğümüz araçlarımız var. Sağlık açısından ihtiyacı olan herkese verilen bir hizmettir. Arkasında siyasi nüfuzu olan insanlara değil. Bu iddia doğru değildir. Hasta İzmir’de yakını başka bir ildedir veya hasta başka bir ildeki hastaneye nakli gerekebilir veya hasta burada eks (ölmüştür) olmuştur. Bu nakil de acil ambulans aracıyla ile değil. Valilik tarafından ilgili izin alınarak götürülür.  Neticede burada amacımız vatandaşa hizmettir. Hastalık bir vatandaşın en zor anıdır ve Sağlık Bakanlığı olarak yapılacak yardımı hedefliyoruz. Mevzuatlar dahilinde, acılarını hafifletmeye çalışıyoruz. 112 acil yardım ambulanslarımızın bağlı bulundukları istasyonlarda görevleri vardır. Ambulans görünümlü bu araçlarımızı zaman zaman şehir dışına bakanlığa Ankara’ya ilaç alımına da göndeririz. Oradan gelmesi gereken bir şey varsa oraya da gider ancak ilgili izni valilikten alarak” şeklinde ifade etti.

HASTANIN NÜFUZUNA DEĞİL DURUMUNA BAKILIR 
Uzm. Dr. Salnur konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:

“Ambulansla şehir dışına hasta naklettiğimiz de olur. Genelde helikopter ambulaslarımızla göndeririz. Ama helikopterin yetersiz olduğu zamanlarda eğer gece vakti hastanın İstanbul-Ankara gibi yerlere nakledilmesi gerekiyorsa bu ambulansla yapılır. Bunun arkasında bir siyasi veya devlet büyüğü gibi bir durum kesinlikle söz konusu değildir. Hastanın o andaki aciliyeti, durumu gözönünde bulundurulur ve buna göre hareket edilir. Sayın Doğruyol’un eleştirilerine açığız ancak bu iddia kesinlikle doğru değildir.”