EGEDESONSÖZ- Demokratik Sağlık-Sen İzmir Şube Başkanı Ahmet Doğruyol SonsözTV yayınına konuk olarak Aslı Eren’in sorularını yanıtladı.
Önümüzdeki günlerde başlayacak olan toplu iş sözleşmesi görüşmeleri hakkında değerlendirmelerde bulunan Başkan Doğruyol, “2001 yılında 4688 no’lu yasa, yasalaştığında toplu görüşme olarak devam eden görüşmeler, 2009 yılından beri toplu sözleşme olarak devam ediyor. Maaş pazarlıkları yapılacak. Memur maaşlarının oranları, tazminatlar gibi konular görüşülmekte. Toplu sözleşme dönemine geçildikten sonra yetkili sendika olan Memur-Sen’in yaptığı sözleşmeler memurlarımızı memnun etmemiştir. Enflasyon zammı, sıfır zam demektir. Enflasyon oranında yapılan zamlar, memur maaşını enflasyon karşısında koruma çabasıdır. Yetkili sendikanın iktidara yakın olduğu bilinmektedir, bu sebeple yetkili değil yetkili sendika diyoruz biz buna. Kurulan heyetler görüşmeye başlayacak. Burada enflasyon artı huzur payı olarak başlamamız gerekiyor pazarlıklara. Enflasyonumuz yüzde 20 şu an, bu durumda yüzde 15 zam istemek bir şey ifade etmez. Bugün itibariyle bize göre yapılması gereken zam oranı 2020 için en az yüzde 20 olmalı ki kayıplarımızı telafi edelim. Paranın dışında önemli bir konu da devlet memurlarımızın itibarını kaybetmesi söz konusu. Devlet memurları vatandaşların gözünde kariyerini prestijini kaybetmiş durumda, küfre, şiddete maruz oluyorlar sürekli. Biz diğer kesimlere uygulanan maaş zammı oranlarının da göz önünde bulundurulmasını istiyoruz” dedi.
YETKİLİ SENDİKA HÜKÜMETİ ELEŞTİREMİYOR
Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerini yürütecek olan yetkili sendika hakkında konuşan Doğruyol, “Her yıl 15 Mayıs itibariyle iş yerlerindeki üye sayıları ele alınıyor. Buralarda tutulan tutanaklar Bakanlıkta birleştirilerek yetkili sendikalar belirleniyor. Burada gerçek sendikacılık yapılması gerekiyor. Marjinal fikirlerle veya bir siyasi partinin uhdesi altında olunması gibi bir durum olmaması gerekiyor. Bir hastanedeki odada sendikaya ait bir takvimi görüyorsanız, o hastanede çalışan diğer personelin etkilenmemesi mümkün değildir. Biz vatandaşlar veya memurlar olarak bir siyasi görüşümüz olabilir. Ama yaptığımız görev sırasında doğru olan görev süresinde siyaset ile sendikayı birbirine karıştırmamaktır. Siyasetin de kontrolüne girmemek gerekir. Bizim asli görevimiz demokrasiyi savunmaktır. Demokrasi içerisinde hak arayabilmektir. Siz şu an yetkili sendikanın hükümeti eleştirdiğini gördünüz mü? Göremezsiniz, bir vefa borcu hissettiğiniz kişiyi kurumu eleştiremezsiniz, bunun için bir bağınız olmamalı” diye konuştu.
DEVLET BÜYÜKLERİNİN SÖZLERİ İLE SAĞLIKTA ŞİDDET BAĞLANTILI
Sağlıkta şiddetin çok büyük bir sorun olduğunu ifade eden Doğruyol, “Hiçbir eksiklik veya aksaklık memurumuza hakaret etmeyi veya şiddet uygulamayı haklı kılmaz. Çokça yaşıyoruz fiziki şiddet olaylarını. 15 yıl önce bu olay böyle değildi. Bazı devlet büyüklerinin ifadelerinden dolayı bunun böyle olduğunu düşünüyoruz. Siz hastaneye giden hiçbir vatandaş tedavi edilmeden geri döndürülmeyecek derseniz, ve bunu duyan sosyal güvencesi olmayan bir vatandaş hastaneye gittiğinde ücretsiz tedavi edilmediğinden dolayı memurumuza şiddet uyguluyor. 3600 ek gösterge sorunumuz var, yardımcı hizmetli memur personel sorunlarımız var. Sağlık Bakanlığı olarak da Türkiye’de şu an personeline en fazla ceza veren kurum konumunda. İl bazında da bu cezalarda sanıyorum İzmir başı çekmekte. Karaburun ve Güzelbahçe’deki bazı arkadaşlarımızın zorunlu tayini çıkarıldı. Bu konularda daha hassas olmamız gerektiğini düşünüyorum. Çünkü kişilerin kendi talebi yok ise görev yerini değiştirmenin çok büyük bir ceza olduğunu düşünüyorum. İş yerlerinde ufak tefek tartışmalar olabilir ancak bu kadar kolay görev yeri değiştirme yapılmamalı diye düşünüyorum” açıklamasını yaptı.
BUGÜNKÜ DURUMUN SORUMLUSU YETKİLİ SENDİKAYA DESTEK VERENLER
Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinde çok hassas olunması gerektiğinin altını çizen Doğruyol, “Toplu sözleşmeler bizim için önemli çünkü önümüzdeki 2 yılın maaşı bununla belirleniyor. Bu toplu sözleşmelerde 11 iş kolu var toplam, hepsinde Memur-Sen yetkili, hükümet ile bağı da belli. Milletin adamı maaş zammını belirlesin diyen bir sendika. Bugünkü bu durumun sorumlusu da Memur-Sen ile birlikte memurlarımız. Çünkü siz 1 milyon üyeyle bu sendikaya destek verirseniz, onlar da istediği gibi bu oyunu oynar. Gerçek sendikalara destek verilmesi gerekiyor. Her sorun çözülemez tabii ama her arkadaşımızın arkasında dimdik duracağımızı herkes bilir. Zamlar konusunda herkesin çok hassas davranması gerekir. Bize göre verilecek seyyanen zamlar önemlidir, bizce her memura 300 lira seyyanen zam yapılması gerekir. Biz devletimiz için her şeyi yaparız, gerektiğinde bu ay maaşlarımız devletimize kalsın da deriz, bu yıl zam istemiyoruz da deriz. Siz eğer devlet memurunu ekonomik olarak zorda bırakırsanız, o insanlar başka arayışlara girerse bunun olumsuzluğunu hepimiz görürüz. Bunun için refah seviyesini yükseltmelisiniz. Menfaat kuruluşu olmamızdan dolayı, memurlarımızın ev araba ve iyi bir yaşam sahibi olması yönünde çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
HASTANELERDE BU FİYATLARLA NİTELİKLİ HİZMET ZOR
Hastanelerin ekonomik durumlarından bahseden Doğruyol, “Hastanelerde sağlık uygulama fiyatları 2009 yılındaki tarifeye göre uygulanıyor. Hastanelerin ödeme periyodu 2 yıla kadar uzuyor. Yani bir enjektör alındığında parasını 2 yıla kadar ödeyebiliyor. Bu koşulda siz enjektörü de bugünkü fiyatından alamazsınız. Ve bu koşulda 2009 yılı fiyatlarıyla hizmet verdirmeye zorladığınız hastanelerde nitelikli hizmet aramak zor olur. Şu anki sistemde çalışanlar cezalandırılıyor. Hem mesai yapılmak zorunda hem de yapılan mesaiden 13 saat kesiliyor. Böyle bir uygulama olamaz olmamalı. Biz bu konuda bir çok hastanemizde yaşanan sıkıntıları il müdürümüze de ilettik ancak herhangi bir çözüm üretilmedi. Öncelikle çalışan cezalandırılmamalı, diğer kurumlarda böyle bir uygulama yok, olmamalı” dedi.
MEMURLAR DA BAYRAM İKRAMİYESİ ALMALI
Memurların da bayramlarda ikramiye alması gerektiğini söyleyen Doğruyol, “Emeklilerin bayramlarda aldığı bin lira ikramiye çok güzel bir uygulama. En azından dini bayramlarda ikramiyenin devlet memurlarına da verilmesinde fayda olacağını görüyoruz. Bunu tabii belirli bir oranda yapılabileceğini düşünüyoruz, örneğin belki bir asgari ücret tutarında ikramiye verilebilir” diye konuştu.
SAĞLIKTA ŞİDDET YASASI BİR AN ÖNCE ÇIKMALI
Devlet büyüklerimizin sözlerinin halkı çok etkilediğini ifade eden Doğruyol, “Bir valimizin sağlık çalışanlarına vatandaşlara mendeburca yaklaşmayın şeklinde ifadesi halkta farklı etki bırakıyor ve şiddete yönlendiriyor. Günün 24 saati hasta psikolojisi ile karşı karşıya kalan insanlar için daha yapıcı olunması gerekiyor. Sağlıkta şiddet yasasının bir an önce çıkması gerekiyor. Emeklilikte yaşa takılanların sorunları bir an önce çözülmesi gerekiyor. Türkiye’deki verginin yüzde 50’den fazlası çalışanlardan kesilmekte, insanlar henüz maaşını almadan maaşından büyük vergiler kesiliyor. Bakıyoruz büyük holdingler 5 kuruş vergi vermiyor” açıklamasını yaptı.