GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
17 Ağustos 2019 Cumartesi 14:42

Sendika Başkanı Doğruyol'dan toplu sözleşme tepkisi!

Demokratik Sağlık Sen İzmir İl Başkanı Ahmet Doğruyol  2020-2021 Toplu Sözleşmelerinde hükumetin teklifini eleştirerek, ?"Yaklaşık 5 milyon memur ve memur emeklisi mevcut hükumet tarafından yok sayılmaktadır" dedi.

Hükumetin 2020- 2021 yılları için geçerli olacak toplu sözleşme görüşmelerindeki zam teklifini değerlendiren Demokratik Sağlık-Sen İzmir İl Başkanı Ahmet Doğruyol, "Memur ve memur emeklilerinin  maaş artışları için her iki yılda bir yetkili konfederasyonla mevcut hükümet arasında yapılan sözde toplu sözleşmelerde, 4 kez izlediğimiz tiyatronun 5. perdesi açılmış olup, memur ve memur emeklileri olarak seyre başladık" dedi.

Toplu sözleşme görüşmelerinde yetkili sendika'nın Haziran ayı enflasyonun yüzde19.88 olduğu ortamda 2020-2021 yılı toplu sözleşmesinde ilk yıl yüzde 8+7, ikinci yıl yüzde 6+6, yani mevcut enflasyonun altında zam talebinde  bulunmasıyla zaten gömleğin düğmesini baştan yanlış iliklediğini öne süren Doğruyol, "Yetkili konfederasyonun yetkili olduğu 2009 yılından bu yana memurlar toplumun diğer kesimlerine göre toplu sözleşmelerden kazançla değil, zararla çıkmışlardır" diye konuştu.

Doğruyol açıklamasına şöyle devam etti:
"Mevcut yetkili konfederasyon ile mevcut hükumet arasında her iki yılda bir yapılan toplu sözleşmelerde, sözde enflasyon oranlarında alınan zam oranlarıyla memurlar diğer çalışan kesimlere göre ekonomik kayba uğramışlardır. Bunun sorumlusu da, varlık sebebi mevcut hükumet olan yetkili sendikadır.

Sözde enflasyon oranında alınmış olan zam, sıfır zam demektir. Enflasyon oranında alınmış olan zam, aldığınız maaşı enflasyon karşısında koruma çabasıdır ki, mevcut hükümetin açıkladığı enflasyon oranıyla reel enflasyon oranı arasında dağlar kadar farkın olduğunu da ülkemizde bilmeyen yoktur.

Yetkili ama etkili olamayan mevcut konfederasyon, zaman zaman toplu sözleşmelerde enflasyon farkını bile unutmuş, bazı yıllarda hükümetin verdiği zamdan daha az maaş zammına imza atarak bırakın Türkiye’yi dünyada sendikacılık tarihine kara bir leke olarak geçmiştir.

Memur Sen Genel Başkanı Ali Yalçın 2017 yılı toplu sözleşmelerinde, Sayın Cumhurbaşkanımıza hitaben “zammı milletin adamı versin” demiş ve mevcut hükümetin karşısında hiçbir varlık gösteremediğini kendisi ifade etmiştir. Adeta; davul bizde ama tokmak hükumette söylemini doğrulamıştır.

Hükumet tarafından; memur ve emekliye 2020 için 3,5+3, 2021 için ise, 3+2,5 zam teklif edilmesi 5 milyon memur ve memur emeklisine hakarettir.

Bizim icazetle iş yapan, siyasi partilerin emir eri olan sendikalara değil, hak, hukuk, adalet ve liyakat diyen, memurun hakkını hukukunu savunan sendikalara ihtiyacımız vardır.
Son zamanlarda yaşanan ekonomik sıkıntılardan dolayı memurlar alım gücünün neredeyse %50 sini kaybetmişlerdir.

Yetkili sendikanın talebiyle hükumetin teklifinin uzaktan yakından bir ilgisi de yoktur.

Yetkili sendika, 2020 için 8+7+200 TL istemiş, gelen teklif 3,5+3.Oransal talebin -8,5 gerisinde, seyyanen istenen 200 TL ve 3 puan refah payı ise ortada yok. 2021 için 6+6’ya karşı, 3+2,5, talebin -6,5 gerisinde %2 refah payı yine hiç ortada yoktur.

Hükumetin teklifine yetkili sendika kabul etmediğini açıklamıştır. Yapılan teklife kabul etmediğini herkes söyleyebilir. Önemli olan karşılığında ne yapacağınızdır. Teklifi kabul etmiyoruz deyip, geçmiş yıllarda olduğu gibi yine hükumetin 0.5’lik maaş zammı artışına imza atacak mısınız? Atmayacak mısınız?

Tiyatronun 4 perdelik bölümünde bir duruş sergilemediniz. Memuru pazarladınız.

5. Perdede ümidimiz yok ama, azda olsa bir duruş bekliyoruz.

Maaş zamlarının pazarlığını elbette yapalım. Yapalım ama enflasyon artı huzur payı diye pazarlığa başlayalım.
Ancak zam pazarlığının yanında;

Memurun kaybolan itibarını, vergi dilimleriyle artmayan düşen maaşları, 3600 ek göstergeleri vb. konuları da konuşalım.

Devleti memur temsil eder. Bundan dolayıdır ki; Soyut olan Devletin, somut varlıkları olan memurlarımızın itibarını koruyalım.

Memurlarımızı cüzdanlarıyla vicdanları arasına sıkıştırmayalım."