GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Yerel Yönetimler
27 Temmuz 2016 Çarşamba 12:00

Seferihisar’da ‘FETÖ’ tartışması: Soyer’den Nişancı’ya sert yanıt!

FETÖ Lideri Gülen’i yargılayan tek isim olan Nurettin Soyer’in o dönem yaşadıklarını anlatan Seferihisar Belediye Başkanı, bu açıklamalara tepki gösteren AK Parti İlçe Başkanı’na sert yanıt verdi.

EGEDESONSÖZ – 15 Temmuz darbe girişiminin önlenmesinin ardından Savcı Nurettin Soyer’in, FETÖ Lideri Fethullah Gülen’in 1971 yılında yargılayan tek isim olması yeniden gündeme gelmiş, Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer de babasını, o dönem yaşadıklarını anlatmıştı.

Başkan Soyer’in “Babam, Gülen için ‘çok tehlikeli’ derdi” sözlerine AK Parti İlçe Başkanı Hamit Nişancı’dan sert tepki gelmişti. Nişancı, “Sayın Başkan her durumu kullanan tavrın gerçekten enteresan sen değil misin son yerel seçimlerde cemaatle kol kola olan sen değil misin” ifadelerini kullanmıştı.

İŞTE NİŞANCI’NIN O AÇIKLAMASI
Sevgili arkadaşlar ülkemizin içinden geçtiği bu zor günlerde birlik ve beraberliğe gerçekten ihtiyacımız varken polemiklerden uzak durmaya özenle dikkat ediyorum. Bu noktada açıklama yapma gereğini özellikle hissediyorum önce ilçe yerel medyasında sevgili Ruhi kardeşimin yazısını okudum hani şu Sayın Soyer’in babasının ‘Hocayı’ yargılamasını konu ettiği bugünde İzmir medyasına düşen Sayın Soyer’in Hocayla ilgili tehlikeli bulduğuna dair açıklamalarını taa o günden gördüğünü vs vs... Sayın Başkan her durumu kullanan tavrın gerçekten enteresan sen değil misin? Son yerel seçimlerde cemaatle kol kola olan sen değil misin? Cemaat mensubu vatandaşların oturduğu Payamlı Köyü’nde ev ev gezip, ‘Hoca’ ve müritleriyle seçim çalışması yapan, sonrasında sen ve cemaat mensuplarıyla hani senin tesadüfen gittiğin Moskova ziyaretinde teşekkür ziyaretinde bulunan sen değil misin? Aynı babanın merhum Alparslan Türkeşi de idamla yargılayışından hiç dem vurmayıp bugünün ikliminden istifade etmeye çalışmak hiç yakışmadı. Ayrıntılı istersen şayet bu yazdıklarımızı isimlendirebiliriz de… Bugünlerde hepimiz ülkemize sahip çıkmamız gerekirken bu tip oyunlara hiç gerek yok!



Soyer’den Nişancı’nın bu açıklamalarına yanıt geldi. Soyer, Nişancı’nın gereksiz yere polemik yarattığını, siyasi parti liderlerinin bile birleştiği bir zamanda bu tür polemiklerle sataşma yaratmaması gerektiğini söyledi.

Soyer açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Sayın Hamit Nişancı, her açıklamasıyla olduğu gibi yine insanın içini karartan, geleceğe dair  umutlarını gölgeleyen bir duruş ortaya koymuş;

Siyasi partilerin genel başkanları mucizevi bir şekilde bir araya gelmişler, ortak çalışma yapmak konusunda irade ve niyet ifade etmişler, kalkmış bir ilçe başkanı, Seferihisar’da hala ayrışmayı körükleyen bir üslupla, “Fetöcü” yaftası koyup belediye başkanını karalama gayretine giriyor.

Bu yaftayı bana yapıştırmaya çalışana kadar; devleti örgüte teslim edenlere, yıllarca o canavarı büyütenlere ne diyeceksin?

O örgütte faal olarak çalışmayan ama halisane niyetlerle söylenenlere itibar edip sempati duyan Payamlılı köylüler de mi terörist muamelesi görecekler?

Bu nasıl bir öfkedir ki, birleşmeye en çok ihtiyaç duyduğumuz zamanda bile durduk yerde, sataşacak bir şeyler bulup, kavga kaşımaya devam edeceksin?

Bu açıklama, bu siyaset anlayışı, Seferihisar’a nasıl bir fayda getirecek?

Ne zaman memleketin çıkarlarını kişisel hırs ve hezeyanların önüne koyacaksın?

En büyük ihtiyacımızın mahallemizde, köyümüzde, kentimizde birbirimizle kucaklaşmak, dayanışma içine girmek olduğunu ne zaman anlayacaksın?

İktidar partisinin İlçe Başkanı olarak ne zaman, oturduğun makamın ağırlığına, insicamına uygun davranacaksın?

Bütün bunları anlamak için daha ne kadar büyük bir belanın başımıza gelmesi gerekiyor?

Bu sorularla Sayın Hamit Nişancı’yı başbaşa bırakıyor ve kendisine cevap vermiyorum.

Ancak, bilmeyenler bilsin isterim ki;

Nurettin Soyer, yaşadığı sürece, Türkiye Cumhuriyeti Ordusunun onurlu bir askeri ve onurlu bir hukukçusu olmuştur. Bu devletin başına gelen felaketlerde daima devleti korumak için canla başla çalışmıştır. İsmini taşımak ve evladı olmak en büyük onurumdur. Bu tür sataşmalar asla onun ismini lekeleyemez.”