GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
21 Temmuz 2024 Pazar 10:37

Şanlı Kordon'un son halini yorumladı: Çok yakında kına gecesi de yaparlar!

Kordon İşadamları Derneği Başkanı Ömür Şanlı, “Biraz alkol alan kendini Pavarotti sanıyor, avazı çıktığı kadar bağırarak şarkı söylüyor. Her gece olay oluyor. 40-50 kişilik gruplar, dev kabinleri kurup hayal çekiyorlar, kimi yemek yapıyor. Böyle giderse yakında Kordon’da kına gecesi, nişan, düğün de yaparlar! Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok!” dedi.

EGEDESONSÖZ – Kordon İşadamları Derneği Başkanı Ömür Şanlı, SONSÖZ TV’de önemli açıklamalarda bulundu. Başkan Şanlı, Gazeteci yazar Muhittin Akbel’in sorularını yanıtladı, Kordon’un son fotoğrafını gözler önüne serdi. Kordon’da her gün bir adli olay yaşandığını, gürültünün dayanılmaz boyutlara ulaştığını, 40-50 kişilik grupların dev kabinlerle gecenin bir vaktine kadar bangır bangır müzik eşliğinde eğlendiğini anlatan Şanlı, “Bu gidişle yakında Kordon’da kına gecesi, nişan, düğün gibi etkinlikler de görürüz!” ironisini yaptı.

İNSANLAR KANGURU GİBİ IZGARALARIN ÜSTÜNDEN ATLIYOR
Başkan Şanlı, geçtiğimiz hafta elektrik kaçağı nedeniyle akıma kapılıp hayatlarını kaybeden Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay’ın yaşadığı acı olayla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:

“Orada böyle bir facianın yaşanacağı aklımızın ucundan bile geçmezdi. Ancak 5 yıl önce bir gazeteci arkadaş, orasıyla ilgili bir haber yapmıştı. Orada bir köpeğin, elektrik kaçağı nedeniyle öldüğünü yazmıştı. Keşke Özge kardeşimiz, İnanç kardeşimiz böyle talihsiz bir olay yüzünden canlarını yitirmeseydi. Keşke gereken önlemler zamanında alınmış olsaydı. İnşallah bir daha benzer acıları yaşamayız. Benim mekana yakın bir noktada meydana geldi o olay ve ben, pek çok esnaf arkadaş gibi oraya koştum. Çok büyük bir acı yaşadık. Bu olaydan sonra o bölgede insan sirkülasyonunda iki gün süren bir azalma görüldü. Tedirgin olan insanlar bizim mekanlara gelmez oldu iki gün boyunca. Esnaf arkadaşlarımız üç gece, mekanlarında canlı müzik yayınını iptal etti; büyük üzüntü veren olaydan dolayı. Sonuçta iki kardeşimiz orada hayatını kaybetti. İnsanlar psikolojik olarak Kordon’dan kısa süreli de olsa uzaklaştı ama yavaş yavaş Kordon, eski havasına kavuşmaya başladı. Şu an itibariyle olayın yaşandığı bölgenin yanı sıra pek çok yerde hummalı bir çalışma yapılıyor, önlemler alınıyor. Izgaraların olduğu her yerde tehlike var şeklindeki haberinizden sonra insanlar, ızgaraları gördüklerinde tedirgin oldular. Ben de dahil olmak üzere pek çok insan kanguru gibi ızgaraların üzerinden sıçrıyor. Yani kimse ızgaralara basmak istemiyor.”

CEMİL BAŞKANA, DUYURDUĞU O PROJE İÇİN TEŞEKKÜR EDİYORUM
26 Kasım’da meydana gelen deniz taşması nedeniyle pek çok işyerinin ve konutun sular altında kaldığını hatırlatan Başkan Ömür Şanlı, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın “Kordon’un kıyı bölgesinde gizlenmiş bir set çalışması yapıyoruz. Artık Kordon sular altında kalmayacak” açıklamasından duydukları memnuniyeti dile getirdi:

“Cemil Başkanıma duyarlığından dolayı çok teşekkür ediyorum. Olması gereken de budur. Sonuçta biz bu şehrin insanlarıyız, orada ticaret yapıyoruz. Kordon esnafının hem şehrimize, hem ülkemize katkısı var. Tabii ki esnafın yararına, vatandaşın yararına böyle yatırımların olması gerekiyor. Şarkılara, şiirlere konu olmuş, ilham vermiş bir Kordon’umuz var. Gittiğimiz yerlerde, yolculuklarda insanlar İzmirli olduğumuzu öğrendiğinde Kordon’u soruyor. Böyle bir yerin sorunlu olması bizleri çok üzüyor. Kruvaziyer gemilerle gelen turistlerin ilk adımı attıkları yer Kordon… Bu bölgeye kent mobilyasıyla, çimiyle, peyzajıyla, kaldırım taşlarıyla, asfaltıyla yeniden değerlendirilmesi, heyecan getirilmesi gerekiyor. Yabancı ülkelere gittiğimizde her yeri gezemiyoruz ki… Sadece turistlerin gezdirildiği yerleri görüyoruz ve diyoruz ki, Şanzeli ne kadar güzel! Arka taraflarda ne var, kimse bilmiyor. Dolayısıyla turistin gördüğü yerlerin çok güzel olması gerekiyor. Taşkınları önlemek için bu projeye acilen başlanmalı. Biz yağmur yağdığında korkmuyoruz, yağmurda sular tahliye ediliyor. Yaz aylarında bile lodos esmeye başladığında, yağmur yağmasa da mazgallardan suların kaynamaya başladığını görüyoruz. Kordon Venedik oluyor. Tahliye kanallarının yükseltilmesi ve kapaklı olması gerekir diye düşünüyorum. Deniz kıyısına yapılacak set, görsel olarak çok şık bir şey olacak. Dalga olduğunda yarım ay şeklindeki sete çarpan sular, tekrar denize dönüyor. Bu durumda taşkınlıklar olmuyor, olsa da minimum oluyor. Bir dalgakıran yapılarak buraya bir marina kazandırılabilir. Bu da bir önlemdir. Alanya’da plastikten, seyyar setler yapılmış. Hollanda, denizin bir metre altındadır. Orada bu sorun çözüldüğüne göre, bizde de pekala çözülecektir, buna inancımız tamdır. Biz bu proje tamamlanıncaya kadar kullanmaya devam edeceğimiz önlemler var. Mesela bir-iki metre yüksekliğinde demir bariyerler yaptık, kapı girişlerine. Taşkınlarda içeriye su giriyor ama fazla girmiyor. Kum torbaları bırakıyoruz kapıların önüne. Belimize kadar suyun içine girdiğimiz günler oldu. Kordon’daki set bittiğinde huzura kavuşuruz.”

ŞANZELİZE’DE MANGAL YAPABİLİR MİSİNİZ? MÜMKÜN DEĞİL!
Kordon’da her gece kabus yaşandığına vurgu yapan Başkan Şanlı, Kordon’un fotoğrafını şu sözcüklerle anlattı:

“Defalarca Kordon’daki sıkıntıları dile getirdik ama sorunlarımız aynen devam ediyor, en küçük bir düzelme olmadı. Biraz alkol alan kendini Pavarotti zannediyor, avazı çıktığı kadar bağırarak şarkı söylüyor. Orada oturan aileler var, yaşlılar, çocuklar, hastalar var. Mekanlarımızdaki müşteriler var. Kimse kimseyi rahatsız etme hakkına sahip değildir. Kendi işletmemde arkadaşlara hep söylüyorum, biz para kazanacağız diye kimseyi rahatsız etmeyeceğiz, diye. Her gece Kordon’da davullar, zurnalar çalınıyor, halaylar çekiliyor, artık partiler veriliyor. 40 kişilik, 50 kişilik gruplar oluşmuş, dev kabinler getirilmiş, bangır bangır bağırıyor cihazlar. Kimi kahvesini yapıyor, kimi yemeğini… Kimi nargilesini çekiyor. Avrupa’nın gelişmiş ülkelerinde böyle bir şey yok. Haydi gelin, Şanzelize’de oturalım, mangal yakalım! Mümkün değil! Kordon’umuzda bu tür şeyler böyle devam ederse, iddia ediyorum, yakın bir zamanda kına gecelerini, nişanlarını, hatta düğünlerini de burada yapacak insanlar! Artık o duruma geldik. Polis, sürekli orada olmasına rağmen her akşam bir olay oluyor. Emniyet müdürümüze de teşekkür ediyorum, önlem alıyor ama her grubun başına da bir polis dikemezsiniz. Hırsızlıklar oluyor. Kavga ediyorlarmış gibi bir hava veriyorlar, onları ayırmaya çalışanların cep telefonlarını, cüzdanlarını çalıyorlar. Sözde kavgacılar bazen işletmelere giriyor, orayı karıştırıyorlar ve hırsızlık yapıyorlar. Tuvaletlerimizi kullanmak istiyorlar, izin vermezsek, dağıtalım mı burayı, diye tehdit ediyorlar. İzin versek, zarar veriyorlar. Çok afedersiniz, dışkısıyla tuvaletin kapısına sevgilisinin adını yazanlar var! Böyle bir yaşam tarzı dünyanın hiçbir yerinde yok! Gidelim birlikte Avrupa şehirlerine, böyle bir şey varsa, bu ekrana çıkıp herkesten özür dileyeceğim. Şehirde konaklayan turistler, akşamları bizim mekanlarımıza misafir oluyorlar. Bu çirkinlikleri görünce turistler de haliyle korkuyor. O zaman otelinden çıkmaz oluyor. Her zaman Kordon’daki çöpler, Harmandalı çöplüğünü hatırlatıyor.”

KORDON’DAKİ KÖPEKLERİN ÇOĞU KÜPELİ DEĞİL
Kordon esnafının, pek çok esnaf gibi personel sıkıntısı çektiğini, İzmir Ticaret Odası işbirliğiyle sertifikalı komi, garson, aşçı yetiştireceklerini anlatan Başkan Ömür Şanlı, Kordon’daki köpek yoğunluğuna da değindi:

“Kordon’daki köpeklerin çoğu küpeli değil. İnsanlar bakamadıkları köpeklerini Kordon’a bırakıp gidiyorlar. Kordon’da insanlar bisikletleriyle spor yapıyorlar, koşu yapıyorlar. Köpekler, o insanların kendilerinden kaçtıklarını düşünerek saldırıyorlar. İnsanlar spor yapmaya korkar oldu. O kadar çok köpek var ki, görmeniz lazım. Limana yakın yerde bir çocuk parkı var, köpekler orayı mesken tutmuş. Çocuklar haliyle korkuyorlar. Köpekler çete olmuşlar, birbirlerine saldırıyorlar, kendi bölgelerine başka köpeklerin girmesine izin vermiyorlar. Köpeklerin yaşam yerlerinin, barınakların iyileştirilmesi gerekiyor. Öyle güzel barınaklar yapacaksınız ki, hayvanlar huzur içinde yaşasınlar. Sahiplenmek isteyenler sahiplensin. Belediyelerimizin, merkezi hükümetle el ele verip bu sorunumuzun çözülmesini bekliyoruz.”

PAHALI ALGISINI KIRMAK İÇİN ESNAF KENDİNE ÇEKİDÜZEN VERMELİ
Bodrum, Kuşadası ve Çeşme’den turistlerin akın akın Yunan adalarına gidişini değerlendiren Kordon İşadamları Derneği Başkanı Ömür Şanlı, 900 liraya satılan lahmacunun, iki bardak nar suyunun 1200 lira olmasının turizme darbe vurduğunu söyledi. Yunan adalarında fiyatların düşük olduğunu ve fırsatçılık yapılmadığını ifade eden Şanlı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye’nin pahalı bir turizm ülkesi olduğu algısının çok etkili biçimde yayıldığını görüyoruz. Pahalı turistik yerler var ama Kordon’da, Güzelyalı’da,  Karşıyaka’da bir çok işletmenin de pahalı olduğu yönünde bir algı yarattılar. Bizde rakamlar turizm bölgesindeki rakamlar gibi değil elbette. Kar marjlarımız belli. Parası olan gelsin, diyen bir zihniyet vardı geçtiğimiz yıllarnda. Bodrum’da, Çeşme’de yıllardır görüyoruz, bir lahmacun ile ayran için 900 lira istiyorlar. İki bardak nar suyu için 1200 lira alıyorlar. Turist, yediği bu kazıkları yayınlıyor, vatandaşları da görüyor. O zaman ne oluyor, ülkesindeki insanlar, Türkiye’de tatil yapmaktan vazgeçiyor. Avrupa’da yaşayan yurttaşlarımız da bu yayınlardan etkileniyorlar, onlar da bu şehirlerde tatil yapmaz oluyor. Dolayısıyla yıllarca Bodrum, Çeşme, Kuşadası’nda tatil yapmayı tercih edenler, Yunan adalarını tercih etmeye başladılar. Tatilci diyor ki, bir haftalık tatil için 146 bin lira fiyat verildi, ama Yunanistan’da aynı sürede tatili 20 bin liraya mal ediyorum! Doğru mu, doğru! Bu yönde bir yaşanmışlığın paylaşımı da Yunan adalarına gitme eylemini tetikliyor.  Esnafımızın da kendine biraz çekidüzen vermesi lazım. En yüksek kiralarla o mekanları tutarsan, rakamları yükseltmek zorunda kalıyorsun, tamam! Ee o zaman o fiyatlardan tutma! Bugün turizm şehirlerinde esnaf, mülk sahiplerine çalışıyor. Sen kiralamazsan, ben kiralamazsan, o kiralamazsa, mülk sahibi ister istemez o fiyatları düşürecek! Aynı şey Kordon için de geçerli. İki katı, üç katı kazanması normaldir ama bunu 100 katı, 200 katı yaparsan olmaz! Bir dönem dericilik, bir dönem tekstil çok iyiydi, rakamlar yükseldi, hepsi çöktü. Şimdi de turizmi öldürüyorlar, bu pahalılıkla… Bununla ilgili devletimizin önlemler alması lazım. Ben olsam, o iki bardak nar suyunu turiste 1200 liraya satan arkadaşın mekanını bütün sezon boyunca geçerli olacak şekilde mühürlerdim. İki top dondurma 1100 lira olur mu? Bir tane lahmacun 900 lira olur mu? Yunanlar bilmiyorlar mı bayramlarda adalara çok sayıda Türk turistin geleceğini? Neden fiyatları artırmıyorlar? 4 euroluk ürünü neden 6 euro yapmıyorlar? Ne zaman gitseniz, rakamlar aynıdır orada. Yunan arkadaşlara soruyorum, neden fiyatları artırmıyorsunuz, diye… Aldığım cevap şu. “Türkler geliyorlar, fotoğraf çekip paylaşıyorlar, ben orada yemeğimi yedim, aynı şeyi Türkiye’de yeseydim, 5 kat daha fazla hesap öderdim, diye yazıyorlar. Biz de bu paylaşımların faydasını görüyoruz, her defasında daha çok Türk turist geliyor, diyorlar. Turisti kazıklamaya yönelik eylemleri olan işletmelerin ruhsatlarının kesinlikle iptal edilmesi lazım. Sert yaptırımlar gerekiyor. Çünkü sen 3 liralık şeyi 100 liraya satmaya kalkarak Türk turizmini baltalıyorsun! Bu tür işletmelerimizi devletimiz, belediyelerimiz işbirliğiyle mühürlesinler, bakalım bir daha yapıyorlar mı?”