Metehan UD/EGEDESONSÖZ - Türk Tabipler Birliği (TTB), KESK’e bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Birleşik Kamu-İş’e bağlı Genel Sağlık İş Sendikası, DİSK’e bağlı Dev Sağlık İş Sendikası ve Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası üyesi sağlık emekçileri özlük haklarının iyileştirilmesi amacıyla 15 Aralık günü iş bıraktı. İş bırakma eylemi kent içindeki pek çok hastanede etkili olurken, aciller, yoğun bakımları, onkoloji merkezleri, diyaliz merkezleri, COVID klinikleri, doğumhaneler dışında sağlık çalışanları hizmet vermedi.
İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı ve SES İzmir Şube Eş Başkanı Erkan Batmaz, Egedesosonsöz’e yaptıkları iş bırakma eylemini değerlendirdi ve önümüzdeki süreçte izleyecekleri yol haritalarını anlattı.
ÇAMLI:HALKTAN DESTEK GÖRDÜK
İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı, sağlık emekçilerinin mesleki hakları ve çalışma koşulları konusunda başlatmış olduğu eylemlere yeterince cevap verilmediği ve taleplerinin kulak ardı edildiğini belirterek, "15 Aralık bir uyarıydı ve çok kısa sürede örgütlendi. Buna karşın Tüm Türkiye’de olduğu gibi İzmir’de de çok etkili oldu. Bazı hastanelerde sağlık emekçilerinin tamamı iş bıraktı. Başta Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim Hastanesi ve Eşrefpaşa Hastanesi olmak üzere pek çok hastanede etkili oldu. Halkımız konuya çok anlayışlı yaklaştı ve bir çok hastanede desteklerini dile getirdiler.” dedi.
‘GÜÇLÜ BİR UYARI YAPTIK’
15 Aralık’taki iş bırakma eyleminin bir ‘uyarı’ olduğunu ifade eden Çamlı, “Bu uyarının Sağlık Bakanlığı ve ülkeyi yönetenler tarafından dikkate alınmasını ve en kısa sürede sağlık emekçilerinin ve hekimlerin mesleki hakları, ücretleri ve çalışma koşulları ile düzenlemelerin yapılmasını umuyoruz. Güçlü bir uyarı yaptık. Eğer gerekli düzenlemeler için adım atılmazsa eylemlilik süreçleri büyüyerek devam edecek. Sağlık emekçilerinin çoğu yoksulluk sınırı altında kalıyor. Bu konuyla ilgili talebimiz maaşlarımızın yoksulluk sınırının üzerine çekilmesi ve performans ödemeleri gibi ek ücret değil emekliliğe de yansıyacak temel bir ücret istiyoruz. Ve yine ek göstergelerin kademeli olarak 7200’e çıkarılmasıdır” diye konuştu.
BATMAZ:BİR İSYAN ÇIĞLIĞIYDI
Yaptıkları iş bırakma eyleminin sağlık emekçilerinin dayanacak gücünün kalmadığı ve özlük haklarının eridiği bir dönemde isyan çığlığı olarak nitelendiren KESK’e bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İzmir Şubesi Eş Başkanı Erkan Batmaz ise şu ifadeleri kullandı:
“İş bırakma eylemimiz sağlık emekçilerinin yoksulluk sınırının altınta açlık sınırının biraz üstünde aldığı maaşlara isyanıydı. Sağlığa yönelik politikalardan kaynaklı sağlığa erişiminin mümkün olmamasına isyanıydı. Türkiye genelinde olduğu gibi İzmir’de de çok başarılı bir iş bırakma eylemi oldu. Meclise getirilen düzenleme eksik ve güdük bir düzenlemeydi ve sağlık emekçilerinin kendi arasında ayırıyordu. Sonrasında geri çektiler. Yanyana olduğumuz tüm meslek gruplarının bir arada olduğu bir eylem süreci oldu. Bizi ayrıştırmaya çalıştılar ama başaramadılar. Bunu bir kez daha iş bırakma sürecinde gördük.”
‘MAAŞLAR ASGARİ ÜCRETİN ALTINDA KALDI’
Önümüzdeki günlerde torba yasanın yeniden gündeme geleceğini hatırlatan Batmaz, “O süreçte ek bir zam talebi gündeme gelmek zorunda. Bu görüşmelerden hiçbir şey çıkmadığı halde tabi ki yeni bir planlama süreci içine gireceğiz. Yine iş bırakma eylemleri örgütleyeceğiz. Bir çok sağlık emekçisinin eline geçen net maaşı asgari ücretin altında kaldı. Şunun da altını çizmek de gerekir ki asgari ücrete yapılan zam az olmakla beraber şu anda yok hükmünde. Artış yeni zamların habercisi durumunda. Her sağlık emekçisinin ayrı bir maaşı var, ondan dolayı net bir zam oranı söylemiyoruz ama bizlerin talebi yoksulluk sınırının üstünde tek kalemde maaş verilmesi. Bize 3 kalemde maaş veriliyor ve çoğu emekliliğe yansımıyor. Amacımız sadece kendi haklarımız iyileştirilmesine yönelik değil aynı zamanda herkesin nitelikli sağlığa ulaşmasını talep ediyoruz” dedi.
SAĞLIK ÇALIŞANLARININ TALEPLERİ NEYDİ?
-Emekliliğe de yansıyacak yaşanabilir temel ücret verilmesi
-Çalışma koşullarının iyileştirilmesi güvenceli çalışmanın sağlanması
-Şiddete karşı etkili yasa, güvenli işyerleri, sağlıklı çalışma ortamlarının oluşturulması.
-COVID-19 başta olmak üzere meslek kaynaklı hastalıklara karşı bütüncül bir meslek hastalıkları yasası çıkarılması
-Ağır ve tehlikeli işler kapsamında faaliyet yürüten tüm işkolu emekçileri için 5 yıla 1 yıl yıpranma payı verilmesi; ek göstergelerin 3600’den 7200’e kadar kademeli olarak yükseltilmesi