Mehmet İŞLER /EGEDESONSÖZ-Ege Bölgesi Sanayi Odası’nın (EBSO) Ağustos ayı olağan meclis toplantısı gerçekleşti. Meclis Başkanvekili Hakkı Attaroğlu’nun yönettiği ve İzmirli sanayicilerin ülkenin içinde bulunduğu ekonomik gündem üzerinden açıklamalarda bulunduğu oturuma EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, Ege Üniversitesi (EÜ)Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak ve üniversitenin rektör yardımcıları, dekanları, akademisyenleri ile Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekilleri Tacettin Bayır, Bedri Serter ve meclis üyeleri katıldı. Rektör Budak oturumda üniversite sanayi iş birliğine yönelik bir konuşma yaptı.
MİLLETVEKİLLERİNE ÇAĞRI!
Oturumda ilk olarak Başkanvekili Hakkı Attaroğlu söz aldı. CHP’li Bayır ve Serter’in toplantıya katılması üzerinden İzmir’deki milletvekillerine çağrıda bulunan Attaroğlu, “Milletvekillerimizin meclis toplantılarını incelemesini çok önemsiyorum. Sorunları yerinde görerek TBMM’de sahipleneceklerini düşünüyorum. Diğer milletvekili arkadaşlarımızı da meclise bekliyoruz” dedi.
ABD’NİN TEK TARAFLI DAYATMALARI DÜNYA TİCARETİNİ BALTALIYOR
Ekonomide son dönemde yaşanan dalgalanma hakkında konuşan Attaroğlu, “Uzun bir tatili geride bıraktık. Gerek ülkemiz gerek de dünya ülkelerinin savrulduğu bir dönemden geçmekteyiz. Finansal sıkıntılarımızın uzun zamandır var olduğunu bilmekle birlikte döviz kurlarının yükselmesi bizleri telaş ve kaygıya sevk etmiştir. Söz konusu yükselişin ekonomik olduğu kadar siyasi olduğu da aşikardır. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile olan ilişkimiz hiç olmadığı kadar sıkıntılıdır. ABD’nin tek taraflı dayatmaları dünya ticaretini baltalamakta ve kriz yaratmaktadır” açıklamasında bulundu.
TÜRKİYE’NİN ZENGİNLEŞMESİ LAZIM
Konuk konuşmacı olarak kürsüye gelen Rektör Budak önemli mesajlar verdi. Budak, “Bugün Ege Üniversitesi olarak tam kadro buradayız. Davet ettiğiniz için de teşekkür ederim. Dünyada acımasız bir ekonomik rekabet var. Ekonomik bağımsızlığımızı korumamız lazım. Türkiye’nin zenginleşmesi lazım. Bizim ekonomik olarak zenginleşmemiz lazım. Bunun da tek çözüm yolu var. Atatürk’ün dediği gibi bilim… Üniversiteler milli eğitim işin temelidir. Ege Üniversitesi’nin 11 bin 500 çalışanı var. Çok zengin bir akademik kadromuz var. Dünyada ekonomiye istihdam sağlaması adına sizler çok ciddi çalışmalara imza atıyorsunuz. Üniversitenin sanayi ile iş birliği açısından çok önemli olduğu için üniversitemizin potansiyelini sizinle paylaşmak istiyorum. Ege Üniversitesi’nin sizlerle neler yapabileceğini ortaya koymak, özetlemek istiyorum” dedi.
ARAŞTIRMA YÖNÜNDEN FAKİR DEĞİLİZ!
Ege Üniversitesi özelinde bilgiler veren Budak, “Üniversitemiz köklü bir üniversite. 3 bin 100 akademisyenimiz var. 60 bin öğrencimiz var. Güçlü bir hastanemiz var. Akredite analizlerin yapıldığı laboratuarlarımız var. Diğer laboratuarlarımız var. Bunları sanayicilerimizin hizmetine açtık ve web sitemize koyduk. Teknoparkımız var. İzmir ve bölgede sinerji halinde çalışıyor. Katma değeri yüksek ürünlerin gelişmesini hedefliyoruz. Teknoparkımız yüzde 99 dolu. Biz ikinci teknoparkın sözünü aldık. Alana da yatırımımız şu an söz konusu. Toplam 79 firmamız var. EÜ Türkiye’de tüm üniversiteler içinde en fazla araştırma yapan üniversitedir. Uluslararası projelerde EÜ’nün performansı yine iyi düzeyde. 91 tane şu an yürüyen projemiz var. Bunların değer 21-22 milyon değerinde. Kalkınma Bakanlığı’yla yürüyen proje sayımız 6’dır. Araştırmaya da bütçeden 21 milyon lira ayırıyoruz. Biz araştırma yönünden fakir değiliz. Biz üniversite olarak akademik kadrosuyla ne yaptığını bilen, hangi alanlarda yetkin olduğunu bilen bir üniversiteyiz” açıklamasında bulundu.
İŞ DÜNYASINA ÇAĞRI: BİZE GELİN, ÇEKİNMEYİN!
Üniversitenin kapasitesi hakkındaki konuşmasını sürdüren Budak, “Paraya dönüşebilecek 46 patentimiz var. Türk araştırıcılarının emek dökerek elde ettiği araştırmalar. Biz üniversitede devlet memuruyuz. Biz bir şirketin sahibi gibi çok fazla endişe içinde değiliz. Bunun değişmesi gerekiyor. Türkiye’nin tek çıkış yolu bilim ve eğitim. Yeni bir modele geçmemiz gerekiyor. Üniversite iş dünyasından ne kadar çok gelir getiriyorsa o kadar çok maaş alacak. Biz bunu EBİLTEM’de yapmaya çalışıyoruz. 3 bin 100 kişiyiz ama 300 tane çok ciddi araştırma yapan akademisyenimiz var. Bunların çoğalması lazım. Bizim kapımız size açık. Gelin sorun ama Türkiye’nin sanayisi ithalata dayalı olduğu zaman zorluk yaşıyoruz. Benim size dördüncü gelişim. Bize gelin. Çekinmeyin. Malazgirt’i, Sakarya’yı kutluyoruz, 30 Ağustos Zafer Bayramı var. Ama bizim ekonomik bağımsızlığı daha iyi noktalara getirmemiz lazım. Bu köklü milletin başka yerde arayışa ihtiyacı yok. Bilim insanlarını sanayicinin içselleştirmesi lazım. Fabrikanızda kullandığınız üretimin patenti adamda. İstediği zaman kesiyor. Bunu beraber yapmalıyız. Kenetlenmek zorundayız. Biz burada bir Ege modeli geliştirdik. Sanayici ve akademisyenleri buluşturuyoruz. Web sitemize girerseniz istediğiniz alanla ilgili akademik veri programı geliştirdik. 1 milyonluk projedir” dedi.
DEVLET ANKARA’DA BİR ŞEYLER YAPIYOR AMA BİZLER ARAZİDE TEK YÜREK OLMALIYIZ!
İş dünyasına yönelik çağrılarına devam eden Budak, “Tüm çalışmalarda üniversite olarak yanınızda olabiliriz. OSB’lere gittik. Biz sizi zorlayacağız. Başka çıkış yolumuz yok. Bunu ekonomiye nasıl dönüştüreceğiz? Devlet, yasaması, muhalefeti, iktidarı Ankara’da bir şeyler yapıyor ama bizler arazide tek yürek olmazsak çıkış yolu olmaz. Birbirimizle kopuğuz. Gittiğimiz her yerde sanayici stajyer öğrenci gönderin diyor ama talep yazın diyoruz. Yazan yok. İletişim eksikliğimiz var. EBSO ile neler yapabiliriz? Üniversite sanayi ekosisteminin gelişmesiyle ilgili az önce dediğim gibi sitemize girip anahtar kelimeyi yazarsanız o alandaki akademisyenleri bulabilirsiniz. Hiçbir şey yapamazsanız bunu yapabilirsiniz. AR-GE projesi gerçekleştirebiliriz. Patent sergisi açabiliriz. Sektörel raporlar hazırlayabiliriz” açıklamasında bulundu.
BİZİMLE ÇALIŞMAK ZORUNDASINIZ, EMRİNİZDEYİZ!
Üniversite- sanayiciler zemininde yapılabilecek projeler hakkında konuşurken model fabrikaya ayrı bir parantez açan Budak, “Model fabrika söz konusu. Bakanlık, üniversite, sanayi odası toplam 20 milyonluk bir proje. Arsa, arazi benden, 10 milyon bakanlıktan geriye kalan 10 milyonu da yaparsanız, burada sanayicinin kendi alnında dün yayla rekabet etme açısından model fabrika yapılabilir. Ege Bölgesi için EBSO’nun önderliğinde gerçekleşebilir. Biz buna hazırız. Sanayici YÖK nezdinde kim ne araştırma yaptı, ulaşabilmeli. Buna artık ulaşılıyor. Tezlere ulaşma imkanınız var. Rekabet stratejinizi geleneksel halden çıkarmak zorundasınız. Bizimle çalışmak zorundasınız. Biz de sizinle çalışmak zorundayız. Biz buradayız. Sizin emrindeyiz. Kapımız açık” ifadelerini kullandı.
ÜNİVERSİTEDE MİLLİ VE YERLİ ANLAYIŞA ÖNEM VERİYORUZ
Tıbbi ürünler bazında üniversitenin yakın zamana kadar yüklü bir borcun içinde olduğunu söyleyen Budak, “Ege Üniversitesi’nin 8 ay önce 450 milyon borcu vardı. Şu an Nisan ayından önce alacaklı yok. Biz borcu tekrar yapmayalım. Ne yapmamız lazım? Geçen hafta bir biyomedikal ürün patent başvurusu yaptık. Bu ürünlerle ilgili tıpta, biyomedikalde hocalarımız eskiden Amerika’dan fotokopi yapıyordu. Ama bizim hocalarımız artık biz bunları yaparız diyorlar. Bilimsel kapasitemiz var. Bu firmalarla irtibatlar arttıkça geliştirebiliriz. Biz üniversitede bu milli ve yerli anlayışa önem veriyoruz” diye konuştu.
TÜRKİYE NİYE DÜNYA EKONOMİSİNDE İLK 3’TE DEĞİL?
Ege Üniversitesi niye dünya çapında bir üniversite olamıyor, eğitimde sorun ne?’ sorusunu yanıtlayan Budak, “Bu çok kapsamlı bir soru. Bir ekonomistin bir yazısı vardı. 2050’de Türkiye ekonomisi ilk 12’ye yerleşecek diyor. Eğitimle ekonomik gelişmişlik ve birçok şey paralel aslında. ‘EÜ dünya çapında bir üniversite neden olamıyor?’ sorusu çok önemli ama o zaman Türkiye niye dünya ekonomisi üzerinde ilk 3’te değil? Bunlar biraz subjektif sorular. Türkiye’de üniversitelerin fonksiyonlarının biçilmesi lazım. Türkiye’de YÖK’te üniversiteler bazında araştırmalar yapıyor” ifadelerini kullandı.