EGEDESONSÖZ- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, TELE 1 TV’de katıldığı programda değerlendirmelerde bulundu.
Kentteki sorunların gündem edildiği programda ulaşım,i kentsel dönüşüm ve körfez temizliği konusu ile ilgili olarak Başkan Soyer çözüm önerilerini ortaya sundu.
BUCA METROSU İÇİN VERİLEN TEKLİFLER BÜTÇENİN SINIRLARI İÇİNDE
Pandemi ile birlikte toplu ulaşımın yerine vatandaşların kişisel araçlarını tercih etmesi sebebiyle trafiğin arttığını belirten Soyer, toplu taşımayı teşvik etme noktasında çalışmalarını sürdürdüklerini belirtti. Soyer açıklamasında Buca Metrosu ve Çiğli Tramvayı konusunda adımlar attıklarını belirterek “ Trafik konusunda yapmaya çalıştığımız şeyin ana başlıklarından bahsedeyim. Bir kere mümkün olduğu kadar raylı sistemlere yönelmeye çalışıyoruz. Dün İzmir tarihinin en büyük yatırımının ihalesini gerçekleştirdik. İnanılmaz heyecanlı bir süreçti bizim için. 490 milyon euro’luk bir konsorsiyum oluşturmuştuk ve çok şükür ihale bu rakamın sınırları içinde kaldı. Buca Metrosu 1 milyar 70 milyon euroluk dev bir proje. İzmir tarihinin en büyük projesi ve onun ihalesi dün itibariyle tamamlandı. En kısa sürede yer teslimini yapacağız ve başlayacağız. İhalenin birkaç tane güzel sonucu var bizim açımızdan: Birincisi; katılanların tamamı çok deneyimli ve çok büyük bir firmalar. ‘Hangisi alsa bunu yapar’ diyeceğiniz büyüklükte firmalar. İkincisi; verilen teklifler bizim 490 milyon euroluk konsorsiyumun oluşturduğu bütçenin sınırları içinde. Yani ilave bir kaynak bulma zorunluluğumuz yok. Kısaca imalatın parası hazır… Biz parayı kenara koyduk, yer teslimi yapacağız iş üretildikçe de parasını teslim edeceğiz. Alan firma açısından da hiçbir sıkıntı yok. Öngördüğümüz takvimde bitmesi açısından da hiçbir sıkıntı yok. Bunun gibi Çiğli Tramvayı, şu anda yüzde 17 seviyelerinde ray döşenmesi, o da çok olumlu gidiyor. Yeni metro projesi Karabağlar – Gaziemir – Halkapınar’ı Havaalanı’na bağlayan 28 km’lik bir metro projesi bunun da proje ihalesine çıkmıştık şu anda sondajlar bitmek üzere. Orada da yatırım planına alınacak hale geldi. Halkapınar – Kemalpaşa metrosu; bu da 28 km’lik bir metro. Bunların hepsi milyar euro’nun üzerinde” dedi.
HAFİF RAYLI SİSTEME KONSANTREYİZ
Soyer kalıcı çözüm açısından hafif raylı sistemleri geliştirmenin önemine vurgu yaparak “İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak şunu biliyoruz; metro sadece ulaşım değildir aynı zamanda medeniyetin taşınmasıdır ve İzmir bunu hak ediyor. İzmir’de trafiği kalıcı olarak rahatlatacak şeyler hafif raylı sistemlerdir ve biz buna konsantreyiz. Kısa vadede hızla yapacağımız bazı alt geçit çalışmaları var” ifadelerini kullandı.
BİSİKLETİ BİR TERCİH HALİNDE ÖZENDİRMEK İSTİYORUZ
Bisikletle ulaşımı teşvik ettiklerini ve bisikletle feribot binişlerinde 5 kuruşluk tarife uyguladıklarını da söyleyen Soyer, “2 tane daha feribot aldık ve 15 dakikada bir bunlar seyahat ediyordu. Şimdi eylül ayı sonuna bir yeni feribot daha geliyor ocakta da ikinci bir feribot geliyor. İzmir trafiğinde biz deniz ulaşımını yüzde 3 seviyesinde kullanıyor idik yüzde 15’lere çıkaracağız. Dolayısıyla karadaki trafik yoğunluğunun önemli bir bölümünü denize aktarıyor olacağız. Çok küçük birtakım adımlar atıyoruz. Şu anda toplu ulaşımda bu hafta sonuna kadar öğrenci ve öğretmenler için 5 kuruş. Bütün metro istasyonlarında ve otobüslerimizde ücretsiz internet erişimi koyduk. Gençler bizlere güven duysunlar ve gelsinler. Bizim vapurlarımızda bisiklet ile seyahat ediyorsanız 5 kuruş veriyorsunuz. Bisikleti bir tercih halinde özendirmek istiyoruz. Bisikletli binenlerde yüzde 60 civarında artış bulunuyor” dedi.
KENTSEL DÖNÜŞÜMDE ÖNÜMÜZDEKİ AYDAN İTİBAREN İHALELERE BAŞLANIYOR
Kentsel dönüşüm konusunda belediye olarak çalışmalara hız verildiğini belirten Soyer, “İki tane büyük ölçekli kentsel dönüşüm projesini başlattık en son Örnekköy’de üçüncüsünün adımını attık. İlk ikisinden biri Ege Mahallesi diğeri de Örnekköy. Bunlar toplam 2500 civarında konutla ilgili yaptığımız kentsel dönüşüm ihaleleriydi şu an yıkımlar hemen hemen bitti, imalatlar başladı. 2 sene içinde bunları yapabildik. Yıllardır bekleyen bir hikayeydi kentsel dönüşüm İzmir’de. Kentsel dönüşüme bakışımızın üç temel ilkesi var. Bir tanesi; yerinde dönüşüm, vatandaşı alıp bir başka yere göndermiyoruz. İkincisi; mutlaka müteahhit ile vatandaş arasında belediyeyi koruyoruz. Vatandaşı müteahhitle baş başa bırakmıyoruz. Onun hakkının koruyucusu belediye olmalı diyoruz. Ve üçüncüsü; biz altyapısı konusunda belediyenin imkanlarını seferber ediyoruz. Bunlar çok büyük avantajlar getiriyor ama bunlar zaman zaman inşaat sektörünün yaşadığı krizler nedeniyle, müteahhitlerin daha büyük beklentileriyle yol alınamaz bir durumdaydı. Bir şey yaptık; İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin İZBETON şirketini ihaleye soktuk. Böylece belediyeden bir şey kopartmaya çalışan müteahhit “ulen elden gidiyor ben şu ihaleye gireyim” noktasına geldi. Bir tanesini İZBETON şirketi aldı, bir tanesini de İZBETON’un yarıştığı bir başka müteahhit aldı” ifadelerini kullandı.
İhale süreçlerinin devam edeceğini de belirten Başkan Soyer, “Yaklaşık 6 bin konutluk ihalemiz hazır, 6 ayrı bölgede her biri ile ilgili önümüzdeki aydan itibaren ihalelere çıkmaya başlıyoruz. İzmir’de çok büyük bir kentsel dönüşüm süreci pandemiye rağmen devam etti bundan sonra hızlanarak devam edecek” açıklamasında bulundu.
GEDİZ'İN TEMİZLİĞİ: İŞBİRLİĞİ ŞART
Gediz’in temizlenmesi konusunda diğer kentlerdeki yerel yöneticilerin de elini taşın altına sokması gerektiğini söyleyen Soyer, “Çok ağır yaptırımlar uygulamak lazım. Yatırım yapmak lazım. Biz bunların hepsine talibiz. Ben Ege Belediyeler Birliği Başkanı olarak yaptım bu ziyareti. 4 ayrı ilden geçiyor; Kütahya, Uşak, Manisa, İzmir ve bu sadece benim sorumluluğumda olan bir şey değil. İşbirliği şart. Hep beraber yapmak mecburiyetindeyiz. Umut verici bir şey söylemem lazım; o Murat Dağı’nda Kaynarpınar’dan doğan Gediz, eğer aşağıda biz kirletmezsek bugüne kadar kirleterek verdiğimiz tahribatı giderecek ve pırıl pırıl denize akacak. Çünkü doğanın kendini iyileştirmek, zehirden arınmak, tedavi olmak gibi bir meziyeti var. Doğa kendini yenileyebiliyor. Toplumlar da doğa gibi, ne kadar kirlenmişlik varsa, ne kadar yolsuzluk varsa bütün bunlardan sıyrılıp kendini yenileyebiliyor. Yepyeni bir gelecek inşa edebiliyor. Enseyi karartmamak lazım. Yeter ki kirlenmeyelim, mücadele edelim” dedi.
İKİ YIL İÇERİSİNDE BİTİRECEĞİZ
Gediz’deki kirliliğin körfeze etkilerinin olduğunu belirten Soyer, kent içinde yağmur suyu ve pis su ayrıştırma kanallarını iki yıl içinde ayıracaklarını belirterek “İzmir Körfezi’ni de eğer biz kirletmezsek yüzülebilir hale gelecek. Biz her gün veri toplayıp analiz yapıyoruz. Gerçekten çok olumlu gidiyor. Biz de o yüzden müsilaj yok. Bizdeki arıtma tesislerinin deşarjında azot ve fosfor tutuluyor ve deşarj edilmiyor. Marmara’daki müsilajın ana sebebi azot ve fosfor. Bunlar denizi kirlettiği için müsilaj oluşuyor. İzmir Körfezi’nde böyle bir tehdit yok. Çok şükür ileri biyolojik arıtma tesislerimizle biz bu zehirlenmenin önüne geçiyoruz ama dahası yağmur suyu ve pis su kanallarını da ayrıştıracağız. Bunu önümüzdeki iki yıl içerisinde bitireceğiz. 344 km yağmur suyu ve pis su ayrıştırma kanalını tamamlayacağız ve körfeze pis su akıtılmasına izin vermeyeceğiz” dedi.