GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
10 Ocak 2017 Salı 11:24

Reina saldırısında teröriste tekme atan kişi konuştu!

İstanbul Ortaköy'deki Reina’da 39 kişiyi katleden teröristi, katliam yaptığı anlarda tekmeleriyle geriye savuran gemi kaptanı 28 yaşındaki T. B., o gece yaşananları anlattı.

İstanbul Reina saldırısı esnasında terörist Abulgadir Mashnaripov’un elindeki flashbang'a tekma atan 28 yaşındaki T.B., o anları anlattı.

Hürriyet gazetesinden İsmail Saymaz'ın haberine göre, T.B., teröristin tek olduğunu bilmediğini söyledi.

Reina’ya nişanlısı ve bir grup arkadaşıyla giden T.B., yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Akşam yedi kişi Reina’ya gittik. Rahmetli Mustafa Sezgin Seymen ve nişanlısı, ben ve nişanlım. Bir başka nişanlı çift ve bir bekar arkadaşımız da bizimle birlikteydi. Ben gemi kaptanıyım. Hepimiz denizcilikten tanışıyoruz. Giderken endişe yaşadık. Bir tedirginlik vardı ama mekâna girdikten sonra kalmadı. Locamızda oturuyorduk. Rahmetli Mustafa üç dakika önce tuvalete kalkmıştı. Nişanlısı yanımızdaydı.

Bulunduğumuz yerde iki Faslı kız vardı. Biri başından, diğeri ayağından vuruldu. Başından vurulan, bizim yanımızdaydı. İlk anda o hareketlendi. Kavga var sandık. Müzikten dolayı silah sesini duymamıştık. Sonra silah sesleri duyuldu, yere yattık. Kızlar şoka girmişti. Ben biraz sakindim. Mustafa tuvalete giderken (kurşuna) yakalandı, sanıyorum. Diğer arkadaşımız da vuruldu. Hayli silah sesi geldi. Beş dakika şiddetli biçimde sürdü. Mekân barut kokuyordu. Herkesi öldürecek sandık. Saldırgan bizim yakınımızda da ateş etti. Arkamızdaki locada vurulanlar oldu. Yerde biri yüzükoyun yatıyordu, ölmüştü.

Silah sesleri kesilince etrafı gözlemeye başladım. Nişanlımla yan yanaydım, yüzümüz birbirine dönüktü. Herkes yatmıştı ve ölü numarası yapıyordu. Biri yerde inliyor, ‘Kız arkadaşım vuruldu’ diyordu. ‘Sus’ dedik. Kıpırdayanları uyardık. Nişanlım, ‘Geliyor’ diye kulağıma fısıldadı. ‘Gözünü kapat, nefes alma’ dedim. Daha önce flashbang patlatmış ve silah sesleri duyulmuştu. Barın oradan geldi. Sol elinde flashbang vardı. Sağ eliyle pimi çekti. Elbombası sandım. Kafamda yazmıştım: Önce bomba patlatır, sonra sıkar diye.

Nişanlımla benim ayakucumuzda çöktü. ‘Allahu ekber’ diye bağırdı. ‘Hayır, hayır’ diyerek tekme attım. Tekme atmamla bomba elinde patladı. On saniye süreyle bende de körlük oldu, kulaklarım çınladı. Çünkü bomba yüzümde patlamıştı. Patlayınca bir hayli ışık ve azıcık alev çıktı. Sağ ayağım 20 dakika yandı. Ben onu ses bombası sandım. Yanımıza geldiğinde, flashbang’i yavaşça bırakıp çekilecekti diye düşünüyorum. Ciddi görüntü ve ses hüzmesi çıkarıyordu. Kendinizi müdafaa edemezdiniz. Patlatıp insanları sersemleterek silah kullanacaktı. Elinde silah görmedim.

Biz tekmeden sonrasına kendimizi hazırlamıştık. Şimdi bize gelecek diye düşündük. Bizi vurmasını bekledik. Çünkü silah sesleri devam etmişti. Ben tek olmadığını düşünmüştüm. Tek olduğunu bilsem, tekmenin devamını getirirdim. Öldürme hareketi yapardım. Yakalama ve etkisiz hale getirme imkânım vardı. Buna çok üzüldüm. O an cesaret edemedik. Beş dakika sonra ‘Teslim ol’ sesleri geldi. Hareketleneni vurmak için söylüyor diye düşündüm. ‘Polis yanımıza gelene kadar kimse kalkmasın’ dedim. Sonra özel harekâtçılar geldi.

Bence bunu tek başına yapması imkânsız. Hiç kimse girdiği mekândan bu kadar rahat çıkamaz. Bunu önceden planlamıştır. Elini kolunu sallaya sallaya içeri giriyor. Ona içeriden cep telefonuyla bilgi veren biri olduğunu düşünüyorum. Bu adamın mutlaka bir destekçisi vardı."