GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
28 Ekim 2020 Çarşamba 12:48

Prof. Dr. Hotar’dan sert sözler: Hastalıklı ruh haline girdiler!

Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Nükhet Hotar önemli açıklamalarda bulundu. Hotar, “Meyve veren ağaç taşlanır” derken, “Dokuz Eylül’le yatıp kalkmak biraz sağlıklı ruh hali gibi gelmiyor. Ben, ‘yine hastalıklı bir ruh haline girdiler’ diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

EGEDESONSÖZ- Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hükhet Hotar 2019-2020 akademik yılı programı hakkında açıklamalarda bulundu. İzmir’deki basın kuruluşları temsilcileriyle buluşan Hotar çarpıcı açıklamalar yaptı.

Prof. Dr. Hotar, CHP İzmir Milletvekilleri Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır, Atilla Sertel ve Mahir Polat hakkındaki şikayetinin üzerinden düzenlenen fezleke konusu, onların yaptığı açıklamalar, Arjantin’de cezaevinde bulunan Organize Suç Örgütü Lideri Serkan Kurtuluş’un yaptığı değerlendirmeler ve isminin bazı konularda tartışılması ile üniversitenin akademik yapısının önüne geçen kurumsal saldırılarla ilgili konuştu.

Hotar, “Eskiden etkileniyordum, artık etkilenme oranım en aza indi” derken, “Açık yüreklilikle söylüyorum size, üst düzeylerde görev yapmış bir telefonla sorunu çözmek için (tabi ki çözülebilecek sorunlardan bahsediyorum sakın yanlış anlaşılmasın) hızlandırmak adına böyle bir hareket kabiliyeti olan böyle bir kapasitesi olan bir rektörün böyle bir kuruma gelmiş olması herkes memnuniyet duyar diye düşünmüştüm. Bir takım sizin bahsettiğiniz kişilere eklenerek birkaç kişiyle daha oluşturulan bir ön yargı ağıyla bu durum farklı bir boyuta doğru evrildi. Geldiğimiz son noktada hem ben kendi ailemiz için Dokuz Eylül Üniversitesi’ni kastediyorum, benim için önemli olan şu an bu, görev kapsamındaki kişiler bizim Dokuz Eylül Üniversitesi ailemizi oluşturan kişilerdir. Hem onlar için netliğe kavuşması, artık bu kadar çabadan bu kadar faaliyetten sonra bu desteğin görülmesi, desteklerin arttırılması, birlikte bir sinerjinin oluşmuş olması dolayısıyla ben şu an dediğiniz konularda en minimum derecede etkileniyorum. Çünkü dediğim gibi şu anki görevim kapsamında olan kişiler benim için önemlidir. Onun dışındaki kişileri zaten ‘niye herhangi bir hastalıklı ruh haline girdiler’ diye düşünüyorum” dedi.

MEYVE VEREN AĞAÇ TAŞLANIR
Prof. Dr. Hotar isim vermedi ama kendisine eleştirilerde bulunan siyasi isimlerin daha üst siyasi görevler için bunu yaptıklarını söyledi. Hotar, “Yani bu kadar İzmir’in, Türkiye’nin gündemi varken insanlar can derdindeyken, pandemi süreci varken Dokuz Eylül’le yatıp kalkmak biraz sağlıklı ruh hali gibi gelmiyor. Herhalde o kişilerin misyonu o. Ancak böyle gündeme gelebiliyorlar ya da belki başka yerlere gitmek istiyorlar ve mesaj veriyorlar. Bilemem onu onlara sorun ama ben kendi adıma şu anda en minimum derecede etkileniyorum. Tabi ki etkileniyorum bizim enerjimiz alıyor, hukuki yollara başvurmak bile bir zaman. Onun için zaman ayırıyoruz. Çok şükür hukuken ben Türk adaletinin sonuna kadar güveniyorum. Bunların karşılığını alıyoruz. Çünkü gerçekten artık bizim zihniyetimiz de belli yaptıklarımız da belli. Zaman zaman o takım söylentilere hedef olmak da doğal. Meyve ağaç taşlanır diyoruz. Sonuçta bu kadar üst düzey kamu görevi yapan bir kişiye bu ithamlarda bulunmak hem o göreve getirenler hem görevde tutanlar hem de bu bilgileri bilmesi gerekenlere karşı hem saygısızlık hem de hafife almaktır. Sonuçta ben kendimden eminim ama ilk dönemlerde daha rahatsızdım şu anda minimuma indi, bundan sonra inşallah sıfırlanacaktır” ifadelerini kullandı. 

AKŞAMA YATIP SABAHA KARAR VERMEDİK
Hotar, Foça’da bulunan turizm fakültesinin Buca Tınaztepe’ye taşınmasından sonra aynı uygulamanın Seferihisar’da faaliyet gösteren Fevziye Hepkon Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu için de geçerli olacağını açıkladı. Hotar, “Foça’da öğrenciler kayıt sildirmeye başlamıştı. Eğer müdahale etmesiydik YÖK fakülteyi tamamen kapatabilirdi. Biz önlem aldık. Barınma ve ulaşım en önemli sorunlar arasında yer alıyor. Belediyenin Foça’da yurt için yıkım kararı vardı. Bu da başka bir sorun çıkarttı.  Sadece öğrenciler değil orada yaşayan idari personel bile taşınmak istiyor. Biz bu kararları akşam yatıp sabah almadık. Foça’daki var olan yurt gidince belediye başkanı dekanımız ile görüşmeler yaptı. Öneriler yerler SİT ve askeri alanlarda çıktı. Biz bir devlet kurumuyuz. Başlasak bir fakülte inşaatını ancak 4-5 yılda bitirebiliriz. Bütçe, finans ayarlaması yapılması lazım. Eski Foça’da bulunan okulun Yeni Foça’ya taşınması önerisi Eski Foçalılara haksızlık değil mi? Hayırseverimiz tarafından yaptırılan bina zaten başka amaçlarla da kullanılabilir. Biz hayırseverlerimizi önemsiyoruz. Aynı durumu Seferihisar için de yaşıyoruz. Orada bulunan turizm fakültesini Tınaztepe'ye taşıyacağız. Seferihisar'da spor bilimleri fakültesini büyüteceğiz ve o okulu taşıdıktan sonra kompleks haline getireceğiz” dedi. 

GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ NE OLACAK?
Hotar, yıkım kararı alınan Güzel Sanatlar Fakültesi’nin yerinde yapılacağını söylerken yıkımı bir akademisyenin dilekçesine istinaden yaptıklarını söyledi. Kendisinden önce alınan bir işlemin rektörlüğü dönemine denk geldiğini anlatan Hotar, “Bir akademisyenimiz ‘depreme dayanıklı mı’ diye test istemiş. Sonrasında da bina için ‘riskli’ raporu çıktı. Biz de uygulamayı hayata geçirdik. İnciraltı’nda içinde sanat merkezinin olacağı, yeni bir binayı yapacağız” dedi.  

Üniversite’nin borç durumu ve Sayıştay’ın raporlarının ardından başlayan tartışmalı sürece ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Hotar, “Bizim bütçemiz ile ilgili her üniversitede olduğu gibi sıkıntılar oluyor. Ama teknik olarak bakıldığında aktiflerin toplamında bir sorun yok. Bizim yıllık bütçemiz 1 milyar 75 milyon TL olarak belirlendi.  Yüzde 6,1’den yüzde 4’e kadar aktifleri düşürdük. Kamu kurumu olan üniversitede ne bir lira fazla ödeyebilirsiniz ne de bir lira fazla para alabilirsiniz. Biz maaşlarda kesinti yapıldı, ödemelerde eksikler var gibi tartışmalar da yaşadık. Yapılan çalışmaların tamamı kanun ve yönetmeliklere uygundur” diye konuştu.

Rektör Hotar’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

*Tıp fakültemizde pandemi sürecinde önemli çalışmalar yaptık. Şu anda vakalarda genel olarak artış var. Herkesin dikkat etmesi gerekiyor. Beş olan hasta yatan sayımız 25’e çıktı.  Bu yüzden önlem alınması lazım. Maske, mesafe ve hijyene dikkat etmeliyiz. Ağır hasta sayımızda artış gözlemliyoruz.

*Kurumsal altyapıya büyük önem veriyoruz. COVİD-19 sürecinde bilimsel çalışmalar ve AR-GE’ye yönelik işler yaptık. Metangazı ölçüm laboratuvarı kuruyoruz.  Yine COVİD’in hayvanlar üzerindeki etkileri konusunda çalışmalar yapılıyor. Azerbaycan ile bağlantıda olduğumuz üniversiteler var. Buralarda işbirliği yapıyoruz. Şu anda Dünya’da 100’den fazla ülke ile işbirliği içindeyiz ve akademik ortaklıklar içindeyiz. YÖK, bizi bu konuda pilot üniversite olarak kullanıyor.

*Aliağa’da belediye ile ortak yaptığımız meslek hastalıkları hastanesinin inşaatı sürüyor. Biz, 1,5 yıl gibi bir süre içinde burayı hizmete açacağız. Aliağa, ağır sanayi ve fabrikaların olduğu bir yer. Bu konuda işbirliği yapıyoruz.

*Sağlık kampüsümüzü İnciraltı olarak planladık. Tıp fakültemizin yanına diş hekimliği fakültesini açıyoruz. Burada sağlık birimlerinin tamamını toplayacağız.

*Kiraz’daki veterinerlik fakültesinin kurulumu sonrasında eleştiri almıştık. Şimdi başarılı çalışmalar oluyor. Kız öğrencilerimizin sayısı 75’i buldu. Kiraz toplam büyükbaş hayvan nüfusunun yüzde 10 kapasitesine sahip bir yerimiz. Bu yüzden çalışmaları destekliyoruz.

*Dokuz Eylül büyük bir ailedir. Uzaktan eğitimi önümüzdeki dönem planlıyorduk ama YÖK’ün aldığı karara uymak zorundayız. Şimdilik üst kurumdan gelecek önerileri bekliyoruz. Pandemi süreci bizi de etkiliyor.