GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
23 Haziran 2023 Cuma 16:09

Platform eylemde... Danıştay'a 'Çeşme' itirazı!

İzmir Yaşam Alanları Platformu üyeleri, Danıştay 6. Dairesi’nin Çeşme Projesi için ‘hukuka uygun’ kararı vermesine tepki gösterdi. Platform üyeleri Danıştay Dava Daireleri Genel Kurulu’na itiraz dilekçesi verdi.

EGEDESONSÖZ- Cumhurbaşkanı kararnamesi ile ilan edilen “Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi” planlama süreci ile yargı süreci devam ediyor.

Kültür ve Turzim Bakanlığı tarafından yürütülen planlama sürecine İzmir Byükşehir Belediyesi, sivil toplum örgütleri, partiler ve platformları itirazlarda bulunmuş ve planlamayı mahkemeye taşımıştı.

Danıştay 6. Dairesi, bilirkişi heyetinin ‘kamu yararına aykırı’ raporuna rağmen Çeşme Projesi için ‘hukuka uygun’ kararı vermişti.

Projeye karşı çıkan İzmir Yaşam Alanları Platformu üyeleri, Danıştay Dava Daireleri Genel Kurulu’na itiraz dilekçesi vermek için Bölge İdare Mahkemesi önünde biraraya geldi. 

ÇEŞME PROJESİ ÜLKENİN PROBLEMİDİR
Açıklamada ilk sözü alan Av. Senih Özay ve Av. Muzaffer Çevrim yaptıkları açıklamada “Danıştay cumhurbaşkanlığının onay makamı olmaktan vazgeçmelidir! Hatırlarsak Danıştay 10. Dairesi çok uzun zaman önce değil yakın bir dönemde Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine yönelik Cumhurbaşkanlığı kararının Anayasa’nın 90. Ve 104/17 maddelerine açıkça aykırı olmasına, yasama organı olan TBMM’ni hiçe saymasına rağmen hukuka uygun bulmuştur! Danıştay’ın dava daireleri kamunun menfaati yerine, idareyi ve idarenin hukuki dayanaktan yoksun kararlarını onaylama çabasından vazgeçmelidir. Hukukun üstünlüğünü kabul ederek kuruluş amacına uygun bir şekilde hareket etmesi ve kararlar vermesi gerekmektedir. Çeşme Projesi sadece Çeşme’nin değil ülkenin problemidir. Yaşayan tüm canlıların problemidir. Davaya konu Cumhurbaşkanlığı kararının olumsuz ekolojik ve sosyolojik sonuçları bizleri düşündürmelidir. Telafisi mümkün olmayan bir durumla karşılaşmamak için Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun temyiz başvurumuzu hukukun üstünlüğünü gözeterek kabul etmesi gerekmektedir. Çünkü biliyoruz ki temiz bir havaya temiz bir suya ve yeşil bir doğaya nasıl ihtiyacımız varsa hukukun üstünlüğüne de ihtiyacımız var!” dedi.

İZMİR'İN KANAL İSTANBUL'U!
Özay ve Çevrim'in ardından platform adına Şerife Gökçe basın bültenini okudu. Gökçe açıklamasında "Hukuki süreç bir yandan işlerken, geçen 2,5 yılda çok sayıda eylem ve etkinlikle, sayıları neredeyse 50’ye yaklaşan basın açıklaması, demeç, imza, dilekçe kampanyaları, mitinglerle konu İzmir’de ve Yarımadada hep gündemde tutulmaya, İzmir’in Kanal İstanbul’unun engellenmesine çalışıldı. Danıştay 6.Dairesinin açtığımız davalara ilişkin oluşturduğu Bilirkişi grubu 27 Ekim 2021’de, bölgede yaptığı keşfe ilişkin raporunu 2022 Mart ayında yayınladı. 190 sayfalık raporda; Projeyi şimdiye kadarkilerden ‘hiç olmadığı kadar daha büyük’ olarak tanımlayarak, ‘gerekçe’ ve ‘kapsam belirleme raporlarının’ gerçekleri yansıtmadığı, alan belirleme kararının da ‘kamu yararını’ içermediğini ifade ederek tümüyle yanlış olduğunu belirtti. Bilirkişi Raporu kapsamında yürütmenin durdurulması gerekirken, Danıştay 6. Daire oy çokluğu ile bilirkişi raporunu görmezden geldi, yürütmeyi durdurmadı. İtirazlarımız sonrasında, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu (DİDDK), bilirkişi raporunu da değerlendirmeye alıp, 6. Dairenin ret kararını kaldırdı ve yürütmeyi durdurdu. Çeşme ve Yarımada’daki yaşamın ‘kurtuluşu’ anlamına gelen bu kararda, davaya konu olan işlemin hukuka aykırılığı, uygulanması halinde geri dönüşü zor ya da olanaksız zararlara neden olacağı açıkça belirtildi. Hal böyle iken, 14 Mayıs seçimlerinin hemen sonrasında Danıştay 6.Dairesi hukuka aykırı olarak ‘davanın reddi’ yani bölgede yaşamın yok edilmesinin önünü açan kararı vererek, projenin yine önünü açtı. Karar 2’ye karşı 3 oy çokluğuyla alındı. Kararın iptali için bugün de Danıştay İdari Dava Daireler Kurulu’na temyiz ediyoruz” açıklamasını yaptı.

SARI ÖKÜZÜ KAPTIRIRSAK...
Gökce, Çeşme Projesi'nin gerçekleşmesi ile sıranın İnciraltı ve Körfez Geçiş Projesi'ne geleceğini kaydederek şunları söyledi: 

“Danıştay tarafından alınan karar tamamen politiktir. Tamamen İzmir’in, Yarımadanın, Çeşme’nin yaşam alanlarının yok edilmesini hedeflemektedir. Çeşme Yarımadasının yaşam biçimi, kültürel yapısı, çevre ve yaşam değerlerini yok edilmeye çalışılmaktadır. Danıştay tarafından alınan karar politik olduğu kadar ekonomiktir de. İktidarın ekonomik bataktan çıkışına yönelik gelir getirici çözümlerinin önde gelenlerindendir. Tamamen kamusal olan alanlarının satılarak 20 milyar doların üstünde gelirin beklendiği, İzmir Milletvekili Hamza Dağ tarafından ‘Çok önemli bir projeyi hayata geçirmek için gece gündüz çalışıyoruz. Çeşme Projesi, önümüzdeki yıllarda, cari açığı kapatma, milyarlarca doların gelmesi için çok değerli bir projedir’ sözleriyle açıklanmıştı. Yapılması planlanan büyük ölçekli oteller, golf sahaları, marinalar ve alışveriş merkezleri ile şantiyeye dönüşecek olan Yarımada’nın mevcut turizm yapısı da yaşam biçimi de tümüyle değişecektir. Tüm bunlar yan yana konulduğunda proje ile Çeşme yarımadasına ve İzmir’e yaşatılmak istenen tehdidin, İzmir’in, Yarımada ve Çeşme’nin bildiğimiz, yaşadığımız yerler olmaktan çıkacağı çok açıktır. İzmir Yaşam Alanları ve mücadele eden tüm kurumlar olarak biliyoruz ki kararın bozulması için sağlam hukuki gerekçelere sahibiz. Ancak, politik olan bu karara karşı, hukuk önünde gücümüzü, kitlesel tepkilerle büyütmek; bilirkişilerin, meslek odalarının ve bizlerin öne sürdüğü “yaşamdan yana” tavrın kazanabilmesi için itirazlarımızı tüm davacılar, siyasi kurumlar ve İzmir Halkı olarak önümüzdeki süreçte sürdürmeye devam edeceğiz. Birlikte başarabileceğimize inanıyoruz. Bu projenin başlangıç olduğunu, sarı öküzü kaptırırsak İnciraltı’nı da kaybedeceğimizi, Körfez Geçiş Köprüsü’nün önünde duramayacağımızı görüyoruz. Yaşanmış bunca mücadele örneği ve sahip olunan dayanışmanın gücü ile birlikte hareket etmenin zeminini, mücadeleyi, dayanışmayı büyüteceğiz. İzmir’in Kanal İstanbul’una karşı Birlikte başarabileceğimize inanarak, seslerimizi birleştireceğiz, güçlü kılacağız, çoğalacağız ve birlikte olacağız” açıklamasını yaptı.