GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
20 Kasım 2021 Cumartesi 10:22

Pandemi döneminde korkutan tablo... Çocuğa yönelik cinsel suçlar 4 kat arttı!

İzmir Barosu’nun zorunlu müdafilik görevlendirmelerinden elde ettiği verilere göre pandemi döneminde çocuğa karşı işlenen cinsel suçlarda dört kat artış yaşandı. Egedesonsöz’e değerlendirmede bulunan İzmir Barosu Çocuk Hakları Merkezi’nden sorumlu yönetim kurulu üyesi Av. Elçin Kılınçer Ot “Pandemi süreci çocukların adalete erişimi noktasında büyük sıkıntılara yol açtı” dedi.

Metehan UD / EGEDESONSÖZ - Birleşmiş Milletler (BM) tarafından dünya genelinde çocukların karşı karşıya kaldıkları hak ihlallerini gündeme taşımak amacıyla 20 Kasım “Dünya Çocuk Hakları Günü” olarak kabul edildi. Özellikle savaş ve yoksulluğun hüküm sürdüğü ülkelerde yaşam mücadelesi veren çocukları korumak ve koşullarını iyileştirmek için 20 Kasım 1989 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda “Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesi’’ imzalandı. Bildirge esas olarak yoksulluk, çocuk işçiliği, eğitim gibi dünya çocuklarının refahını ilgilendiren konulara odaklanıyor.

Toplam 193 ülke tarafından imzalanan sözleşme en fazla sayıda ülke tarafından imzalanan ve en kısa zamanda yürürlüğe giren uluslararası belge olma özelliğine sahip. Cinsiyet, din, dil, ırk ve sosyal statüye bakılmaksızın çocukların güvenli ve sağlıklı koşullarda barınması ilkeleri üzerine kurulan sözleşme, uluslararası platformda mutabakata varılmış, değiştirilmesi mümkün olmayan standartları ve yükümlülükleri içermekte. 

İzmir Barosu’nun Çocuk Hakları Merkezi’nden sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Elçin Kılınçer Ot ile 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü’ne çocukların hangi koşullarda girdiğini ve pandeminin çocuklar haklarına yönelik etkilerini sorduk. 

‘HAKLARINA ERİŞTİKLERİNİ SÖYLEMEK OLDUKÇA ZOR’
Tarih boyunca her felaketten önce ve en fazla etkilenenler çocuklar olduğunu dile getiren Kılınçer Ot “20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü’ne de özellikle eğitim ve katılım hakkından uzak; oyun hakkı ve psiko-sosyal gelişimi olumsuz etkilenmiş; ev içinde yaşanan şiddet ve suça maruz kalma ihtimali artmış; adalete erişimi noktasında büyük sıkıntılar yaşar halde giriyor. Tarihte en çok devlet tarafından onaylanan ve çocukların ekonomik, sosyal, kültürel, medeni ve siyasi tüm hakların korunması ve desteklenmesine yönelik mekanizmaları devreye sokan BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesi’ne taraf olmamıza rağmen çocukların, haklarına hedeflendiği şekilde eriştiğini söylemek oldukça zor.” dedi. 

‘CİNSEL DOKUNULMAZLIĞA KARŞI SUÇLAR ÖNE ÇIKTI’
Çocuk Hakları Merkezi’ne yapılan başvurular hakkında bilgi veren Kılınçer Ot “İzmir Barosu Çocuk Hakları Merkezimize yapılan ve CMK görevlendirmeleri ile koordine ettiğimiz üzere, başvurular daha çok reşit olmayanla cinsel ilişki, cinsel taciz ve çocukların cinsel istismarı suçları kapsamında. Maalesef cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar öne çıkmaktadır.” ifadelerini kullandı. 

‘İHLALLER PANDEMİDE ARTTI’
BM’nin, bu sene Dünya Çocuk Hakları Günü için belirlediği temanın “Pandemide Çocuk Olmak” olduğunu hatırlatan Kılınçer Ot şunları söyledi “Türkiye tarafından 2 Eylül 1990 tarihinde imzalanan ve 27 Ocak 1995 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin imzalanmasından bu yana, Çocuk Koruma Kanunu’nun uygulanması noktasında, çocukların adalet sistemiyle temas ettikleri çeşitli durumlarda maruz kaldıkları hak ihlallerine ve hukuka aykırı uygulamalara ilişkin sorunlar halen devam etmekte; hatta bu sorunlar pandemi sürecinde artış göstermiştir” 

‘PANDEMİDE DAHA ÇOK ÇABA GÖSTERİLMELİ’
İzmir Barosu’nun yapılan zorunlu müdafilik görevlendirmelerinden elde edilen verilere göre pandemi döneminde çocuğa karşı işlenen cinsel suçlarda dört kat artış yaşandığı ifade eden Kılınçer Ot “Bunun dışında, pandemi süreci çocukların adalete erişimi noktasında büyük sıkıntılara yol açtı. Özellikle tam kapanma dönemlerinde, okulların da kapalı ve çocukların evde olması istismarın ortaya çıkmasına engel oldu. Bu nedenle, çocukları her türlü riskten korumaya, haklarının ihlal edilmesini engellemeye, korunma hakları çiğnenmiş olanları desteklemeye yönelik çalışmalar; sosyal hizmetler, güvenlik, yargı, eğitim, sağlık ve diğer alanlardaki yetkili merciler tarafından çocuk odaklı,  hak temelli, disiplinlerarası ve bütüncül bir yaklaşımla ve kurumlar arasında koordinasyon sağlanarak yapılmalı, denetlenmeli ve özellikle pandemi sürecinde mekanizmaların güçlendirilmesi için daha çok çaba gösterilmelidir.” dedi.