CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile Posta Gazetesi'nden Banu Şen'e röportaj verdi. Özel, röportajda İzmir ve Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay hakkında açıklamalarda bulundu.
Röportaj şu şekilde:
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, seçim sonuçlarını değerlendirirken, “Bu defa Manisa’nın poyrazı İzmir’i serinletti” diyerek İzmir’in yüzde 50 CHP oyu yanında Manisa’nın yüzde 60’lık başarısının tarihi olduğunu vurgulamıştı.
Bunun üzerine “Yerel seçimler üzerinden 100 gün geçti. Çok uzun süre gibi görülmese de ilk 100 gün belirleyicidir. Gidişatı gösterir. Peki İzmir ve yerel seçim aday tercihlerinizle ilgili bir pişmanlığınız, keşkeniz var mı? Örneğin Cemil Tugay ile aranızın soğuk olduğu, ters düştüğünüz söylendi” soruma Özel şu yanıtı verdi:
“Yok. Buradan İzmir’e geçip Cemil Tugay’ı da ziyarete gideceğiz. Geçen gün de beraberdik. Bizim Cemil Tugay’la ters düştüğümüz hiçbir nokta yok. İzmir siyasetinde normalleşmeyi istemeyen bazı odaklar var. İzmir siyasetindeki kavgadan besleniyorlar. Taraf oluyorlar ve bu kavga onları diri tutuyor. Bütün yaşanan olay şu; benim de yakın bir arkadaşım olan bir milletvekilimiz İzmir’de Cemil Bey’le bir yemek yedi. Oradan Özgür Bey bunu istiyor, olur da olmazdı dendi.”
“GENEL SEKRETER KARCI EN YAKIN SİYASET ARKADAŞIMIN OĞLU”
“İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Genel Sekreteri Barış Karcı benim en yakın siyaset arkadaşım Ömer Karcı’nın oğlu. Ben Barış’ı değiştirmek istiyormuşum… İzmir siyaseti şimdi kavgasız kaldı. Kavganın bir tarafı şimdi görevde değil, diğerleri de yeni pırıl pırıl kişiler. İzmir siyasetinin kavgasından, tartışmasından beslenenler kendilerine taraf arıyorlar. Ben böyle bir çılgınlığın tarafı olmam bir kere. Önümüzdeki dönemde belediyelerde çok göreceksiniz, sürdürülebilirlik meselesi çok önemli… Cemil Tugay da bu konuda Türkiye’nin en iyisi. Kendisi çok iyi bir estetik cerrah. İzmir kent estetiğine en çok önem verilmesi gereken yer. Cemil Tugay 54 yaşında, yaşlı bir isim değil, yabancı dil bilen, vizyon sahibi bir isim ve Cemil Tugay’la aramda en ufak bir sorun yok.”
“İZMİR’DE VERDİĞİM KARAR DOĞRUYDU”
“İzmir’de verdiğim karar doğruydu. Özellikle kendi kentim olarak da gördüğüm için 2 hafta tek başıma çalıştım, son 2 gece 7 kişi çalıştık. Ben İzmir’de kampanyaya da beş kez geldim, miting yaptım. Evime gelirken her fırsatta İzmir’de bir şeyler yaptım. Aday adayları geliyordu… Hepsinin tek tek tanıyordum yıllar içinde yaptıklarına kadar. Kendileri bile inanamıyordu. Mesela Urla’da 48 adayın dosyasının 48’ini de biliyordum tek tek.
Sonuçta ben İzmir’de otuz bir aday gösterdim. Yirmi dokuzu seçim kazandı. Böyle bir sonuç yok yani. 31’de 30 olması işten değildi. Kıl payı kaybettik. Diğerinde Menemen’de başka bir şey var. Ona bakacağız.”