GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
16 Temmuz 2019 Salı 13:26

Orman Müdürü Erol açıkladı: Yassıcaada’ya seferler ne zaman?

İzmir Orman Bölge Müdürü Mehmet Erol, Yassıcada’ya yapılacak seferler ile ilgili olarak açıklamalarda bulundu. Erol, Orman Genel Müdürlüğü tarafından verilecek olan ihale izinlerini beklediklerini, iznin gelmesi ile işletme ihalesine çıkılacağını ve ihale sürecinin ardından seferlerin başlayacağını söyledi.

EGEDESONSÖZ- İzmir Orman Bölge Müdürü Mehmet Erol, Sonsöz TV’de yayınlanan Günaydın Ege programına konuk oldu ve Aslı Eren’in sorularını yanıtladı. Müdür Erol, özellikle her sene yaz mevsimlerinde artan orman yangınlarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

YASSICAADA İÇİN İHALE
İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından geçtiğimiz yıllarda günübirlik turizme açılan ve büyük ilgi gören Yassıcaada seferlerinin neden geciktiği yolundaki eleştirilere yanıt veren ancak Müdür Erol,  “Yassıcaada’nın kiralama süresi doldu, yeniden kiralamak için genel müdürlüğümüze bir talepte bulunduk, onay geldiğinde ihaleye çıkılarak yeniden hizmete girecek” dedi.

Kentin çeşitli noktalarında geçtiğimiz haftalarda yaşanan yangınlara da değinen Erol, teknik bilgiler sundu. Oluşan yangınların yüzde 95’inin insan faaliyetlerinden kaynaklandığını söyleyen Erol, vatandaşların bilinçlenmesi gerektiğini ifade etti. Yangın alanlarının imara açıldığının, bazı kişilere peşkeş çekildiğinin zaman zaman kamuoyunda tartışma konusu haline gelmesini değerlendiren Erol, kanunu hatırlatarak vatandaşlara güvence verdi.

ŞEHİTLERE RAHMET DİLİYORUM
15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleşen darbe girişiminde ve orman yangınlarında mücadelede hayatını kaybederek şehit olanları unutmayan Erol, “15 Temmuz’da şehit olan vatandaşlarımıza, orman yangınlarında söndürme mücadelesinde şehit olan çalışanlarımıza da Allah’tan rahmet diliyorum” diyerek sözlerine başladı.

YÜZDE 95’İNDEN FAZLASI İNSANİ FAALİYET
Yangınlar özelinde teknik açıklamalar yapan Erol, “Yangınların ana sebebi insan unsurudur. Çıkan yangınların yüzde 95’inden fazlası, ihmal, dikkatsizlik kusurundan çıkıyor. Çok az bir bölümü de kasıtlı oluyor. Doğal nedenlerden, mesela yıldırımdan çıkan da var. Elektrikten de çıkan yangınlar var. Tamamına yakını insan faaliyetlerinden çıkıyor” dedi.

YANGINLARIN 3 BÜYÜK SEBEBİ; SİGARA İZMARİTİ, PİKNİK VE TARLALARDAKİ TEMİZLİKLER!
“İzmir’in de bulunduğu Ege Bölgesi’nde çıkan yangınların 3 büyük sebebi var” diyen Erol, “Birisi; sigara izmaritidir. Arabada giderken vatandaşlarımız camdan dışarı atıyor. Yol kenarındaki otlar tutuşuyor ve sadece orman değil ziraat alanları da zarar görüyor. İki; piknik ateşinden yangın çıkıyor. Geçen gün Seferihisar’daki yangının temel sebebi mangal ateşiydi. Diğer bir ana sebep ise, tarım alanları, zeytin bahçelerinde temizlik yapıyor. Onları bir yerde toplayıp yakarak temizliği tercih ediyorlar. Oradan çıkan kıvılcımın rüzgarla ormana ulaşması orman yangınına sebep oluyor. İnsanlarımızı bu konuda bilinçlendirdiğimiz takdirde yangın sayısını azaltmak mümkün olacak” açıklamasında bulundu.

SÜREKLİ YANGINLARA MÜDAHALE EDİYORUZ, HEPSİ KAMUOYUNA YANSIMIYOR
Erol ayrıca, “Biz günde 8-10 arası yangına müdahale ediyoruz. Hepsi kamuoyuna yansımıyor. Biz her yangında alanda varız. Burada çok büyük maliyet var. Çalışanlarımız gidiyor, helikopterler havalanıyor. Failini ister bulalım ister bulamayalım ama maliyetle karşılaşıyoruz. Genelde yangına sebep olan bulunamıyor. Bulunduğu durumlarda da suç zaptı düzenliyoruz ve mahkemeye iletiyoruz. Yargılamanın bir caydırıcı yönü var ama asıl olan ormanı sevmek, yangından ormanı korumaktır. Yangına sebep olmayan insanın bilinçlenmesi önceliğimizdir” dedi.

YANGINA 10-12 DAKİKADA ULAŞIRIZ
500 futbol sahası büyüklüğünde alanın ormana kurban gitmesini değerlendiren Erol, çarpıcı rakamları kamuoyuna açıkladı. Erol, “Orman yangınlarını en fazla çıktığı aylarda ve mevsimdeyiz. Haziran- Ekim aylarına biz yangın mevsimi diyoruz. Organizasyonumuzu da bu şekilde yapıyoruz. Bu mevsimde hava sıcakları 30 derecenin üstüne çıkıyor. Nispi hava rutubetinin yüzde 20’nin altına düşmesi bu mevsimde meydana geliyor. Bir de rüzgar faktörü var. Rüzgar da saatteki hızı 40 kilometrenin üstüne çıkmışsa eğer çok riskli bir zaman denk gelmişizdir. Yangın rüzgarlı güne denk geldiğinde çok hızlı yayılıyor. Ormana 50 metreden fazla yaklaşamadığımız zamanlar da oluyor. Biz haber aldığımızda en kısa sürede 10-12 dakikada en yakın ekibimiz oraya ulaştırıyoruz. O gün rüzgar varsa çabuk yayılıyor. Rüzgarlı günlerde çok daha fazla dikkatli olmalıyız. Zamanında müdahale ettik mi? Bütün güçlerimizi oraya sevk ettik mi? Bunlara bakıyoruz. Bazen orman yangınlarının büyümesi bizim ihmalimiz değil. Rüzgardan dolayı büyüyor. Ancak ne kadar olursa olsun biz mücadelemizi sürdürüyoruz. Biz o yanan alanı bir sonraki Nisan’a kadar yeşillendiriyoruz. Fidan olarak dikiyoruz, yeniden orman haline gelmesi 10 yılı buluyor” ifadelerini kullandı. 

YANGIN ALANLARI İMARA MI AÇILIYOR?
Yanan alanların imar verilerek peşkeş çekildiğinin iddia edilmesinin zaman zaman kamuoyunda gündeme gelmesini değerlendiren Erol, “Bir algı bir de olgu var. Kamuoyunda bazen yanan alanların imara açıldığı, bazı insanlara verildiği söyleniyor. Bu bizi de üzüyor. Bu bir algı! Bir orman alanı yandığında oranın statüsü değişiyor. Artık orası yanık saha olarak görülüyor. Öncelikle o alanlar hemen aynı yıl ağaçlandırıyoruz. Tüm yanık alanlarda bunu uyguluyoruz. İmara açılması, ormancılık dışı alanlarda kullanılması mümkün değil. Vatandaşlarımız müsterih olsunlar. Yanık sahanın bizde önceliği var. Derhal eski halinde döndürüyoruz. Bunun birçok yerde örnekleri var. Bu sahalar başka bir amaçla kullanılmıyor. Tüm orman alanlarımızın yönetildiği kanun var. Kanunun istisnai alanlar için veriyorsa onlar alan dışıdır. Kamu yararı için verdiğimiz bazı izinler var. Onun dışında şunu kesinlikle söyleyebiliriz, orman yangınıyla yanmış alanlar derhal eski haline dönüştürülüyor” dedi. 

ORMAN SERVETİNİ ARTTIRIYORUZ, İNSANLARIMIZ BİZE GÜVENSİNLER
Erol, “Biz en köklü kurumlardan biriyiz. Ormanları biz koruyoruz. Kendimize güveniyoruz. Ormanlar güvence altında. Orman alanları genişliyor, artıyor. Orman serveti de artıyor. Biz ormanları iyi yönetiyoruz. Bunu bütün vatandaşlarımız biliyor. Algıya kapılan insanlarımız oluyor. İnsanlarımız orman teşkilatına güvensinler. Memleketimizin yeşil alanlarını, akciğerlerini koruyoruz, iyi yetiştiriyoruz. Çok tecrübeliyiz” açıklamasını yaptı.

400’E DÜŞEN SAKIZ AĞACI SAYISINI 90 BİNE ÇIKARDIK
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin her zaman desteğini hissettiklerini belirten Erol, “Özellikle geçtiğimiz günlerde yangın sırasında günlerce orman çalışanlarımızın yanında olarak söndürme çalışmaları sırasında alanda bulundu. Ağaçlandırma konusunda bakanımızın her zaman bize talimatları var. Çeşme bölgesinde sakız dikimi konusunda projeleri var. Bakanımızın talimatıyla 400 adede düşmüş sakız ağacı miktarını 90 bin adete çıkardık. Hatıra ormanları, özel ağaçlandırmalar, okul ve üniversite ağaçlandırması ile karayolu ağaçlandırmaları ile ülkemizin yemyeşil olması için çalışıyoruz” dedi.

MANGALCILAR YANGINA SEBEP OLDUKLARININ FARKINA VARAMIYOR
Mangal yakan vatandaşlara da uyarılarda bulunan Erol, “Vatandaşlarımıza özellikle belirtmem lazım, mutlaka ormanları seviyorlar ve yangına sebep olmak istemiyorlar. Mangal yakarken tedbir aldıklarını düşünüyorlar ancak ilk mangal yakarken o kıvılcımlar 100 metre kadar uzağa uçarak yangına sebep olabiliyor. Mangal etrafında alınan önlemler böylece yetersiz oluyor, uçan kıvılcımların sebep olduğu yangınlardan mangalcıların haberi bile olmuyor. Piknik alanlarında ocaklarda ateş yakılmasını öneriyoruz. Bölgemizde 74 adet mesire yeri var, vatandaşların orada dinlenmesi bizim de hedeflerimiz arasında. Biz vatandaşlarımızın ormana gelmesini istiyoruz çünkü orada bulunan ormanı daha çok sever. Ancak piknik yerlerinde ve piknik ocaklarında ateş yaksınlar, ormanlarda ateş yakmasınlar” diye konuştu.

YANGINLA MÜCADELEDE DİĞER ÜLKELERE GÖRE İYİ DURUMDAYIZ
Orman yangınları ile mücadelede ülkece iyi bir durumda olduğumuzu söyleyen Erol,“Biz kendimizi sürekli diğer ülkeler ile kıyaslıyoruz ve çok iyi durumdayız onlara göre. Akdeniz kuşağındaki ülkelere bakınca hepsinden iyi durumdayız, bunu onlar da söylüyor. Havadan müdahale için helikopterlerimiz var, kiralıyoruz bunları. Ayrıca arazözlerimiz var, bu araçlarla yangın işçilerimiz var. Çabuk hareket eden hızlı ilk müdahale araçlarımız var. Ormanlarımızın her noktasında varız. Günün saatlerine göre, mesela 11.00 ile 18.00 saatleri arasında sık yangın çıkan saatlerdir. Bu saatlerde ormanların iç noktalarına seyyar söndürme ekipleri yerleştiriyoruz. Bu konuda çok başarılıyız, başarımızı diğer ülkeler de söylüyor. Biz diğer ülkelere de yardıma gidiyoruz yangınlar olduğunda. Bundan 30-40 yıl önce sadece insan gücü ile çalışıyorduk, şimdi artık genel müdürlüğümüz drone teknolojisinden yararlanmak için çalışıyor. Yakın gelecekte drone çalışmaları ile ormanlarımızı korumaya daha iyi bir şekilde devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.