Diren ÇELİK/EGEDESONSÖZ- 2023-2024 eğitim ve öğretim yılında okumak isteyenler ve ilk tercihlerde istediği bölüme yerleşen adaylar bu günlerde üniversite kayıt işlemlerini tamamlıyor. Üniversiteye yerleşemeyen adaylar ise YKS ek tercih sürecini bekliyor.
İlk tercihlerde üniversitelere yerleşen öğrenciler tercihlerini neye göre belirledi. Egedesonsöz’e değerlendirmelerde bulunan Rehber Öğretmen ve İzmir Veli-Der Başkanı Necati Kalafat, eğitim sisteminin üniversite sınavlarını kaldıramadığını belirterek istihdama yönelik bir sınav sisteminin olması gerektiğini kaydetti.
EĞİTİM SİSTEMİ KALDIRAMIYOR
Ülkede, sınav sisteminin eğitim sistemi ile bağdaşmadığını kaydeden Kalafat, “Türkiye'de, YKS sisteminin oluştuğu zamanlardaki tabloyla öğrencilerin sınava girdiklerindeki tablo çok farklı. Bir buçuk milyon öğrencinin sınava girdiği bir dönemde oluşturulan sınav sistemi olan YKS şu anda 3,5 milyon öğrencinin sınava girdiği ve 50 bin -60 bin sıralamayla mühendislik barajlarının olduğu zamana denk düşen şu anda ise 250 binlerdeki sıralamayla mühendisliklere girilen sınava dönüştü. Dolayısıyla YKS sistemi, bu eğitim sistemini kaldırmıyor” dedi.
YURTDIŞINA ÇIKMAYA ÇALIŞIYORLAR
Öğretmenlik fakültelerindeki öğrencilerin KPSS dershanelerine gitmek zorunda kaldıklarını aktaran Kalafat, “4 yıllık bir üniversiteye giren öğrenci oranı 450 bin. Ancak 40 bin-50 bininci sıralamadaki öğrencilerin bile kamuya atanma olasılıkları 10 üzerinden 1. 10 öğretmenlik fakültesi öğrencisinden yalnızca 1’i atanabiliyor. Diğerleri KPSS’ye girmeye devam ediyor. Bundan 20 sene önce öğrenciler okulda staja giderdi. Deneyimli öğretmenlerden tecrübe edinirdi kimse artık bunu yapmak istemiyor çünkü KPSS dershanesine gitmek zorunda. Benzer bir şey tıp fakültesi öğrencileri için de geçerli. 40 bin 50 bininci sıralamalara girmiş öğrenciler 4.sınıftan itibaren doktorluk pratiği öğreneceğine Almanca derslerine çalışıp yurt dışına gitmeye çalışıyor. Çünkü Türkiye’de doktor olmanın kendisine bir şey katmayacağını biliyor. 81 ilde üniversite yapacağız. Aslında lisenin devamı olan akademik açıdan da yetersiz olan mezun olduğu zaman iş bulamayacak gençleri sınavla üniversiteli yapıyor ama üniversite mezunu işsiz olarak hayatlarına devam ediyor” şeklinde konuştu.
ÜNİVERSİTEYİ KAZANABİLMEK İÇİN…
İzmir’de, iyi eğitimli liseleri bırakıp, üniversiteyi kazanmak için açık liselere yöneldiğini kaydeden Kalafat, “Başka bir tablo da İzmir’de; Üniversiteyi kazanabilmek için Atatürk Lisesi gibi köklü liseleri bırakıp açık liselere geçip sınava çalışmaya başlıyorlar. Bu da liselerin eğitim kalitesini düşürüyor ya da paralı eğitimin önünü açıyor. Parası olanın üniversiteyi kazanabildiği parası olmayanın da ancak çok zeki ise üniversitelere gidebildiği ancak 10’da 1 oranında iş bulabildiği bir sistem gençlerin önünü açmıyor. Sadece okumak için okuyorlar. Sınav sisteminin bir de 2 yıllık girdikleri yer var akademik kariyer yapmak değil hızlıca işe atılmak isteyerek giriyorlar ama işe girme oranları 20’de 1 oranında. Zincir marketlerde kasiyer, tanıdığı varsa belediyede güvenlik oluyor. Bu gidişle 15 milyon diplomalı genç işsiz olacak.Kabus gibi bir tablo şu anki sınav sistemine orta okuldan başlayarak revizyon getirilmezse, istihdama yönelik sınav sistemi oluşturulmaz ise bu sistem çökmeye mahkumdur.Tıplarda ve mühendisliklerde bile dolmayan kontenjan var . 500 bin öğrencinin sınava girme hakkı varken sınava girmediği görüldü. 3,5 milyon öğrenciden 500 bin öğrenci hak kazanmasına rağmen sınava girmiyor. Liselerden mezun olmuş başvuru yapıyor. Sınav günü sınava gitmiyor. Sınav kurumuna güvenmediğini gösteriyor. Ayrıca öğrenciler başka bir ile giderek masraf yapmak yerine kendi ilinden çıkmayıp özel üniversiteleri tercih ediyor. Böylelikle özel üniversitelerin önü açılıyor” ifadelerine yer verdi.