"KENDİMİ GERÇEKLEŞTİRDİKTEN SONRA ANNE OLDUM"
Aziz Arif’i doğru zamanda doğurduğunu belirten Karaibrahimgil, şu ifadeleri kullanmıştı:
Kendimi şarkıya, müziğe fazla kaptırıp, onu doya doya yaşamak istedim. Aslında böyle olduğu için memnunum. Bir doygunluğa ulaştıktan sonra anne olmanın da ayrı bir güzelliği var. Kendini gerçekleştirip, kendinin çiçek açma dönemini tamamladığını hissetmek başka bir yolculuk. Ondan sonra annelik de ayrı bir tat. Kendimi gerçekleştirmiş olarak anne olmak bence benim için daha iyi oldu.
ŞEHİRDEN UZAKTA YAŞAM
Doğa ve yaban hayatı fotoğrafçısı Alper Tüydeş’in sunduğu “Havadan Sudan Kuştan Sohbetler” adlı YouTube programının ilk bölümüne Nil Karaibrahimgil-Serdar Erener çifti konuk oldu. Bir süre önce şehir merkezinden uzakta, ormana yakın bir eve taşınan çift, bahçelerinde ağırladıkları Tüydeş’e doğayla ilişkilerini anlattı.
"24 SAAT GÜRÜLTÜNÜN İÇİNDEYDİK"
Nil Karaibrahimgil, “Ben apartman çocuğuydum, burası benim için bir iyileşme yeri oldu. Gerçekten radikal bir karardı taşınmak. En büyük motivasyonum oğlum oldu. Akaretler’de oturuyorduk, 24 saat gürültünün içindeydik. Doğa çocuklara verebileceğimiz en büyük hediye” dedi.
"YETERİ KADAR UZAKTA DEĞİLİZ"
Uzattığı sakalı ve bastonuyla dikkat çeken 63 yaşındaki Serdar Erener, şehri tehlikeli bulduğunu söyledi: “Biz Aziz Arif açısından bana göre şehirden yeteri kadar uzak değiliz. Tehlike 40 dakika ötede. Şehir eşittir tehlike benim için."