EGEDESONSÖZ - NATO Müttefik Kara Komutanlığı Karargahı’nın İzmir Buca ilçesindeki Orgeneral Vecihi Akın KışlasIı’nda çalışan işçiler arasında örgütlü Türk-İş’e bağlı Harb-İş ile NATO temsilcileri arasında devam eden 30’uncu dönem toplu iş sözleşmesi görüşmeleri tıkanmıştı.
YÜZDE 10'A KARŞILIK YÜZDE 1
Arabulucu görüşmelerinde de anlaşma sağlanamaması üzerine sendika önümüzdeki günlerde 60 günlük grev sürecini başlatacak. Öte yandan sendika ilk yıl için yüzde 10 ve ikinci yıl için de yüzde 10 zam talebinde bulunurken NATO tarafından ilk yıl için yüzde 1, ikinci yıl için de yüzde 2 zam önerisi geldi.
KIŞLA ÖNÜNDE AÇIKLAMA
İşçiler bugün üyeleri olduğu Harb-İş Sendikası ile birlikte kışla önünde açıklama yaptı. Buca’daki NATO Müttefik Kara Komutanlığı – Org. Vecihi Akın Kışlası önünde yapılan açıklamaya Türk-İş 3. Bölge Temsilcisi Hayrettin Çakmak, Türk-İş'e bağlı sendikaların şube yöneticileri ile Emek Partisi Buca İlçe Başkanı Gürkan Emreoğlu da katıldı.
'NATO UZLAŞMAYA YANAŞMIYOR!'
TÜRK- İŞ İzmir 3. Bölge Temsilcisi Hayrettin Çakmak, grup adına yaptığı açıklamada, işveren tarafın uzlaşmaya yanaşmadığını öne sürdü.
Enflasyon oranında artış istediklerini belirten Çakmak, "Bizler müzakereye açığız. Eğer benden arabuluculuk yapmam isteniyorsa onu da seve seve yaparım. Değerli komutana sesleniyorum; NATO'ya yakışır bir şekilde masada oturalım." ifadelerini kullandı.
NATO’DA SENDİKALI İŞÇİ İSTENMİYOR
Başın açıklamasında konuşan Türk Harb-İş İzmir Şube Başkanı Selim Ulusoy, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde işveren tarafının olumsuz tutumları nedeniyle grev aşamasına doğru geldiğini belirterek, eylem ve etkinliklerle tepkilerini dile getireceklerini söyledi.
Açıklamanın tamamı şu şekilde:
Bugün burada yine emeğin ve emekçinin yanında olacağımızın, arkasında duracağımızın, hak bildiğimiz bir mücadeleden bir adım dahi geri atmayacağımızın altını çizmek için toplanmış bulunmaktayız.
Türk Harb-İş Sendikası olarak yaklaşık 70 yıldır örgütlü bulunduğumuz işyerlerinde nitelikli işgücünün öznesi olan işçi kardeşlerimizin emeğinin ve alın terinin yılmaz savunucuları olarak her daim bu değerleri el üstünde tuttuk. Bilinmesini isteriz ki var olduğumuz sürece kutsal bildiğimiz bu mücadeleden bir an olsun vazgeçmeyeceğiz.
Sendikamız ile NATO Müttefik Kara Komutanlığı ve bağlısı işyerlerinde çalışan üyelerimiz adına görüşmelerini yürüttüğümüz 30. Dönem İşletme Toplu İş Sözleşmesi’nde Sendikamızın tüm iyi niyetli çabalarına rağmen ne yazık ki süreç bir kez daha tıkanmış ve grev aşamasına gelinmiştir.
İşveren tarafı ile görüşmelere başladığımız ilk günden bu yana, işveren ve toplu sözleşme heyeti üyelerinden bazı kimseler tarafından işyerinde özveriyle çalışan üyelerimize karşı anlam veremediğimiz bir tavır takınılmıştır. Bu işyerinde 58 yıllık sözleşme geçmişi olan Sendikamızın bugüne kadar edindiği bilgi ve tecrübe ile görüşmeleri yürüten Yöneticimiz ve Uzmanlarımızın gerek sözleşme görüşmelerinde karşılaştığı tutum ve davranışlar sonucu edindiği izlenimler gerekse Sendikamıza sunulan işveren teklifleri ile bu tekliflere ilişkin akla izana uymayan açıklamaları, 30. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerine katılan işveren tarafının toplu sözleşmeyi masada bağıtlamak istemediğini, daha doğrusu işyerinde sendikayı ve sendikalı işçiyi istemediğini açıkça ortaya koymuştur.
İşveren tarafını temsil eden heyetin işçilerin kazanılmış haklarını geriye götürmeye yönelik bu tutumuna rağmen, Sendikamızca üyelerimizin hak ve kazanımlarının korunması ve geliştirilmesi adına görüşülen tüm konular gerekçeleriyle anlatılmışsa da işveren tarafının katı tutumu hiçbir şekilde aşılamamıştır.
İşveren tarafı; bütün süreç boyunca uzlaşmaya bir an olsun yanaşmamış, Sendikamızın iyi niyetli ve dürüst yaklaşımına karşın yapıcı olmak bir yana son derece yıkıcı bir tutum sergilemiştir. İşveren tarafından NATO işçisinin hakkı olan maddi ve manevi hak ve kazanımları hiçe sayılmakta, bu hak ve kazanımları geliştirmek yönündeki tekliflerimize karşılık vermek şöyle dursun, işçinin elinde avucunda ne varsa onları geri almaya yönelik bir tavır ortaya konulmuştur.
Ne yazık ki; toplamda 30 kişi olan NATO işçisini hakir gören, 100 kişinin yapabileceği işi bu 30 işçiye yaptıran, buna rağmen işçilerin ücretlerinin Türkiye şartlarına göre yüksek olduğunu düşünen, kıyaslama yaparken NATO’nun diğer ülkelerde bulunan işyerlerinde aynı işi yapan işçilere verdiği ücreti görmezden gelen, işyerinde nick unvanıyla çalışan beyaz yakalılara verdikleri değer kadar işçilere değer vermeyen yaklaşımları ile akla izana uymayan ve yaklaşık 60 yıllık mücadele sonrasında kazanılmış haklarımızı geriye götürmeye yönelik teklifleri ve bu tekliflerini kırmızı çizgileri olarak görmeleri ve hatta karşılıklı olarak iki tarafın da teklifinin bulunmadığı maddeler üzerinde dahi anlaşmaya yaklaşmamaları nedeni ile toplu sözleşme sürecimiz çıkmaza girmiştir. Bu çıkmazın tek sorumlusu da işveren tarafıdır.
Türk Harb-İş Sendikası olarak, NATO işçisine reva görülmek istenen bu art niyetli yaklaşımın kabul edilemez olduğunu ve buna müsaade etmeyeceğimizi, haklı mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğimizi sizlerin huzurunda bir kez daha tekrarlıyor, kanunların bize verdiği her türlü yasal hakkımızı sonuna kadar kullanacağımızı buradan ilan ediyoruz.
Bu nedenle, arabulucu raporu sendikamıza tebliğ edildikten sonra işveren tarafının toplu sözleşme sürecindeki uzlaşmaya yanaşmayan, işi yokuşa süren ve demokratik toplumun bir gereği olan sendikal anlayışı yok etmeyi amaçlayan tavrını sonlandırmak için Yönetim Kurulumuzca; NATO Müttefik Kara Komutanlığı ve bağlısı işyerlerinde grev kararı alınacak olup, diğer sivil toplum kuruluşları ve sendikaların da sürece dahil olmalarını sağlayarak, NATO Müttefik Kara Komutanlığı ve bağlısı işyerlerinde eylem sürecini başlatacağız.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.