Diren ÇELİK/ EGEDESONSÖZ- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ekim ayına ilişkin 'Konut Satış İstatistikleri' verilerini yayımladı. Türkiye genelinde konut satışları ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 8,7 azalarak 93 bin 761 oldu. Eylül ayında da satışlar ağustosa göre yüzde 9,5 düşüş yaşamıştı. Konut satışları ocak-ekim döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 14,3 azalışla 993 bin 835 olarak gerçekleşti.
Egedesonsöz’e verileri değerlendiren Müteahhitler Federasyonu Başkanı ve İZTO Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Kahraman, “Ülkemizin lokomotif sektörlerinin başında gelen inşaat sektörü zor günlerden geçiyor. Pandemiden sonra proje ve konut üretimindeki aşağı yönlü seyir devam ediyor . Sorunlar çözüme kavuşmazsa düşüşün devam edeceğini düşünüyorum. Sektörde yaşanan sıkıntılar adeta sorunlar yumağına döndü” dedi.
Kahraman, sektörün beklentilerini sıralayarak şunları aktardı:
1.Finansman ve krediye erişim,
2.Yüksek ve fahiş malzeme fiyatları,
3.Kamu tarafından arsa üretilmesi,
4.Yapı Denetim sisteminde yaşanan sorunlar
YÜZDE 60 RİSKLİ YAPININ ERİTİLMESİ GEREK
Konut kredilerinin uygun faizli olması durumunda üretimin artacağını ifade eden Kahraman, “Sektörün tekrar bir ivme kazanması için çevre şehircilik ve iklim değişikliği Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı Maliye ve Hazine Bakanlığı, Ticaret ve Sanayi odaları STK ve sektör temsilcilerinin katılımı ile inşaat sektörünün masaya yatırılması gerektiğini düşünüyorum. Finansmana erişim üretimin en önemli sac ayağından bir tanesidir. Proje tamamlama kredisi ve konut kredilerine erişim neredeyse imkansız hale geldi. Konut ihtiyacı olan vatandaşlarımıza uygun faiz oranları ile konut kredisi sağlanması üreticiyi proje yapmaya sevk edecektir. Konut arzının artması kira fiyatlarının düşmesine olumlu katkı sağlayacaktır. Sektör temsilcileri olarak; sanayi üretim ve ihracat desteklerini doğru buluyoruz. Bununla birlikte iç ticaretimizin önemli sektörlerinin başında gelen ve ülkemizin en önemli konularından biri olan kentsel dönüşüm yapılması ve dirençli kentlerin oluşması hepimizin vatandaşlık görevi ülkemizde büyük bir deprem felaketi yaşadık bu acıların ve felaketlerin yaşanmaması temennisi ile birlikte ülke genelinde hala yüzde 60 civarında riskli yapı stoku var bu stok ivedilikle eritilmesi gerekiyor. Bu nedenler ile finans erişimi hayatı önem taşımaktadır” ifadelerine yer verdi.
FAHİŞ FİYATLAR İLE MÜCADELE EDİLMELİ
Sektör temsilcilerinin uzun süredir inşaat malzemelerindeki fahiş fiyat ve zamlar ile mücadele ettiğini kaydeden Kahraman, “Kat karşılığı veya kendi arsasına proje üreten üyelerimiz maalesef fiyat artışları nedeniyle maliyet hesabı yapamaz hale geldi ve üretimin azalmasına neden oldu. Üretim yapıyorsunuz projenin finalinde maliyetin hangi rakamlara geleceğini kestiremiyorsunuz finansmana ulaşmıyorsunuz proje devam ederken satış yapmak zorunda kalıyorsunuz. Parasını ödediğiniz malzemeyi zamanında almadığınız da bile fiyat farkları ile karşı karşıya kalan üyelerimiz var. Buradaki belirsizlikler üretimin aksamasına neden oluyor. Yerinde ve etkin denetimler ile fahiş fiyatlar ile mücadele edilmesini önemsiyoruz kesilen cezaların tek başına caydırıcı olmadığını hep birlikte görüyoruz. Diğer bir konu yüksek arsa maliyetleri üretmiş olduğunuz her bir konut için bir konut da arsa payı bulunuyor. Vatandaşlarımız bir konut alacak fakat iki konut parası ödemek zorunda üretmiş olduğunuz her bir konutun en az yüzde 50 arsa payı bulunmaktadır. Girdi maliyetlerinin yüzde 50’si arsa payı olarak karşımıza çıkıyor. Bu oran çok yüksek, o nedenle kamu eliyle arsa geliştirmek kentsel dönüşüme rezerv alanı sağlayacak konut erişimi ve üretimi açısından da çok önemli olduğunu düşünüyorum.” şeklinde konuştu.