GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
İnşaat/Emlak
25 Nisan 2023 Salı 09:49

MÜFED Başkanı’ndan ‘Yarısı Bizden’ çağrısı: İzmir’de de uygulanmalı!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde duyurduğu ‘Kentsel Dönüşüm’de Yarısı Bizden’ projesi hakkında konuşan Müteahhitler Federasyonu Başkanı ve İZTO Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Kahraman, “İzmir’in depremi olmayan depremde bile bu kadar can kaybı yaşadıysak Allah korusun Kahramanmaraş merkezli depremler şiddetinde bir deprem olursa maalesef çok büyük kayıplarımız olur. Bu nedenle aynı hassasiyetin İzmir’ e de dikkate alınmasını istiyoruz. Bu desteklerin İzmir’i de kapsamasını ümit ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - Türkiye’de 6 Şubat tarihinde yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından gündemdeki ilk sıra kentsel dönüşüm olmuştu.

30 Ekim 2020’de İzmir’de yaşanan deprem sonrası kentte tartışmalara neden olan ancak üzerinden geçen yaklaşık 3 yıllık süreye rağmen yaşanan ekonomik koşullardan dolayı gerçekleştirilemeyen kentsel dönüşüm için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kritik bir açıklama yapmıştı.

Türkiye'de nüfus anlamında en büyük sayıya sahip olan ve deprem uzmanları tarafından sıkça uyarılarda bulunulan İstanbul için harekete geçen Erdoğan, ‘Kentsel Dönüşüm’de Yarısı Bizden’ kampanyasını duyurdu. Buna göre konutunu dönüştürmek isteyen vatandaşların yapı bedellerinin yarısı devlet tarafından karşılanması planlanırken, ayrıca geçici konutlarda barınacak olan vatandaşlara kira desteğinin de sağlanması hedeflendi.

BÜYÜK KATKI SAĞLAYACAKTIR
Yeni projeyi Egedesonsöz’e değerlendiren Müteahhitler Federasyonu Başkanı ve İZTO Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Kahraman, “Yapılan açıklama ve yaklaşım en azından İstanbul’da dönüşüme önemli bir katkı sağlayacaktır. Elbette alım gücünün düştüğü bu durumda vatandaşa böyle katkı sağlanması, Kahramanmaraş'ta yaşanan depremden sonra riskli binaların dönüştürülmesi gerektiğini neredeyse bütün vatandaşlarımız düşünüyor. Ancak burada takıldığımız konu vatandaşların mevcut ekonomik güçleri ile yapması imkansız hale gelmişti. Bu kapsamda önemli bir katkı olacak. Dönüşüme de ciddi bir katkı sağlar diye düşünüyorum. Ancak bunu altında da bir takım çalışmalar yapılmalı. Burada bölgeler seçilip içindeki binaların tespitinin yapılması lazım, öncelikli olan yerler belirlenmeli. Tüm ülkeyi düşündüğümüzde yüzde 65 riskli yapı stoğumuz var. Bunların içinde güçlendirme ile çözülebilecek ve kentsel dönüşüm ile çözülebilecek yapıların belirlenmesi lazım. Güçlendirme ile sorunu çözülebilecek yapılara da ayrı bir kaynağın sağlanması gerekiyor. Yani aslında bizlerin kentsel dönüşüme kurtuluş mücadelesi gibi bakmamız lazım. Çünkü ülkemiz deprem kuşağında olan ülkelerin başında geliyor. Neredeyse bir çok ilimizi kapsayan fay hatlarımız var. Bu nedenle bu işe bakarken bütüncül bir tutum sergilememiz lazım. Bu proje İzmir ve Türkiye genelinde uygulanırsa büyük bir katkı sağlanacaktır” ifadelerini kullandı.

ÇOK BÜYÜK KAYIPLARIMIZ OLUR
Yıkımların yaşandığı İzmir’de de projenin uygulanması gerektiğini belirten Kahraman, “Deprem riski taşıyan şehirlerin başında geliyor İzmir. Yakın bir geçmişte İzmir depremi olmamasına rağmen Bornova ve Bayraklı bölgesin hatta Buca ve Karşıyaka’yı kapsayan bölümde ciddi maddi hasarlar aldık. Maalesef ki bu hasarlarda bir çok canımızı da kaybettik. İzmir'in depremi olmayan depremde bile bu kadar can kaybı yaşadıysak Allah korusun Kahramanmaraş merkezli depremler şiddetinde bir deprem olursa maalesef çok büyük kayıplarımız olur. Bu nedenle aynı hassasiyetin İzmir’ e de dikkate alınmasını istiyoruz. Bu desteklerin İzmir’i de kapsamasını ümit ediyoruz. Bu modelde başarı elde edilirse, İzmir’de de uygulanacağını umuyoruz” diye konuştu.

ÇOK FAHİŞ FİYAT ARTIŞLARI OLDU
Dönüşümün uzun yıllar alacağını vurgulayan Kahraman, denetimlerin önemine vurgu yaparken “Yaklaşık yüzde 65 oranında riskli yapı stoğumuz var diye biliyoruz. Bu uzun yıllar alacak bir süre. Tabii ki bir yerden başlaması lazım. Burada en önemli olan şey enflasyon ile mücadelede özellikle inşaat malzemelerinde fiyat istikrarı ile ilgili yerinde denetimin şart. Girdi maliyetlerinin yüksek bir şekilde artmamasına rağmen inşaat malzemelerinde çok fahiş artışlar oldu. Ülkemizin riskli yapı stokunu dönüştürmek için kolları sıvadıysak, bu süreci aksatmamak için fırsatçılara müsaade etmememiz gerekiyor. Devletin yerinde kaynağında hem ürün kalitesi anlamında kontrol etmesi hem de fiyat istikrarı ile ilgili mutlaka denetimler sağlamalı. Belki de bu süreçte devletin bölgesel olarak çimento, demir fabrikaları kurması gerekebilir” dedi.

YAPTIRIM GÜCÜ YÜKSEK KANUN MADDELERİNE İHTİYACIMIZ VAR
İzmirdeki müteahhitlerin yüzde 90’ının iş yapamaz durumda olduğunu belirten Kahraman, “Müteahhitlerimiz bu ülkenin dönüşümünü yapabilecek güçte ve sayıda. Yaklaşık 300 bine yakın müteahhit sayımız var. İzmir özelinde de konuşursak bugün sektörün yüzde 90'ı iş yapamaz halde. Bu dönüşümü yapmamızda sektör anlamında bir engel bulunmuyor.  Bu nedenle bir başlangıç yapmamız gerekiyor. Bu başlangıcı maalesef planlı bir şekilde yapamadık. 6306 sayılı yasanın biraz daha yaptırım gücü yüksek, vatandaşın da inisiyatifine bırakmayacak tedbirlerin alınması gerekiyor. Binayı 3/2 çoğunluk ile karar alıp yıkabiliyorsunuz ancak yapmak için yüzde 100 uzlaşı gerekiyor. Bu nedenle yaptırım gücü yüksek olan kanun maddelerine ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.