GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
31 Temmuz 2019 Çarşamba 11:35

Mimarlar Odası'ndan Kültürpark için öneri: Fuar artık yapılmasın!

Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı Halil İbrahim Alpaslan, “İzmir yeşil alan bakımından çok şanssız bunun için biz kentin içindeki böyle bir alanı dev hangarlar yerine yeşil alan olarak değerlendirilmesi kanaatindeyiz. Kültürpark’ta artık fuar yapılmamalı diyoruz ancak kazandığımız bazı değerleri de korumamız gerekiyor. Hatırası yaşatılmalı ama kendisini yaşatmamıza imkân yok çünkü Kültürpark’a zarar veriyoruz” dedi.

EGEDESONSÖZ-Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı Halil İbrahim Alpaslan SonsözTV yayınına konuk olarak Aslı Eren’in sorularını yanıtladı.

Kültürpark ile ilgili dün gerçekleştirilen çalıştaydan bahseden Alpaslan, Kültürpark’ın geleceğini belirlemek için daha katılımcı çalışmalar yapıldığını belirterek, “Genelde kurumsal ama bireysel katılımlar oldu. Herkes fikirlerini ortaya koydu, not alındı ve daha önce ortaya konan fikirler değerlendirildi. Güzel bir çalışma oldu. Oluşturulan rapor Başkana da sunuldu. Birçok konuda ortaklaşıldı ancak diğer konularda da yakında sorun kalmayacağını düşünüyorum” dedi.

KÜLTÜRPARK’TA ARTIK FUAR YAPILMAMALI
Mimarlar Odası olarak Kültürpark alanında bulunan hollerin kaldırılması gerektiği düşüncesinde olduklarını söyleyen Alpaslan, “Hem hukuksal olarak hem de belediyenin daha önce verdiği vaatlere göre kaldırılması gerektiğini söylüyoruz. Katılımcıların da hollerin kaldırılması konusunda büyük bir çoğunluk sağlandığını ancak kaldırılmaması gerektiğini söyleyenler de oldu. Fuarların buraya zarar verdiğinin görülmesinin ardından başka bir alanda fuar yapılması için Gaziemir’de Fuar İzmir inşa edildi. O dönemde mermer fuarı gibi önemli fuarların kaybedilmemesi için yeni fuar alanı tamamlanana kadar Kültürpark alanı içindeki alanın kullanılması için Koruma Kurulundan o dönemki belediye izin aldı. Yeni fuarın tamamlanmasıyla burada artık fuar olmamalı. İzmir yeşil alan bakımından çok şanssız bunun için biz kentin içindeki böyle bir alanı dev hangarlar yerine yeşil alan olarak değerlendirilmesi kanaatindeyiz. Kültürpark’ta artık fuar yapılmamalı diyoruz ancak kazandığımız bazı değerleri de korumamız gerekiyor. Zaten son zamanlarda da o eski fuar tadını kimse alamıyor. Bizim fikrimize göre mesela İzmir Kültürpark Müzesi ile bu kültürü koruyabiliriz. Belki başka bir konseptle bu fuarı gerçekleştirebiliriz. Geçici yapılar inşa ederek, kaldırıldığında hiçbir iz bırakmayan yapılarla bu etkinlikleri yapabiliriz. Bunlar tartışılmalı yani illa böyle yapılmalı demiyorum. Ama binlerce kişiyi buraya doldurup böyle yiyecek içecek odaklı bir etkinlik yapılmamalı diyoruz. Hatırası yaşatılmalı ama kendisini yaşatmamıza imkân yok çünkü Kültürpark’a zarar veriyoruz” diye konuştu.

KÜLTÜRPARK HEM DOĞAL HEM TARİHSEL BİR ALAN
Kültürpark’ın öneminden bahseden Başkan Alpaslan, “Doğal ve tarihsel sit alanı. Hem korunması gereken bir doğa var, bitki ve hayvan varlığı olarak doğal yönleriyle korunması gerekiyor. Öte yandan tarihsel bir alan. Büyük İzmir yangını ile başlayan bir tarih taşıyor bu alan. Tüm cumhuriyetin tarihini taşıyan bir alan öte yandan. Soğuk savaş döneminde ABD ile Rusya’nın burada rekabete girdiği bir alandı burası. Her iki ülke de buraya son teknoloji ürünlerini göndererek soğuk savaş teması gerçekleşiyordu. Bu sebeple burada her istediğimizi yapmamız mümkün değil. Buranın koruma amaçlı bir imar planı olması gerekiyor. Nasıl korunmalı, neler yapılmalı, neler yapılmamalı konusunda bölgenin bir anayasasının yapılması gerekiyor. Şu anda da gündemimizdeki en önemli konu bu koruma amaçlı imar planı. Burası kentin tamamının alanı, kamusal bir park. Çalıştayda da İzmir kültüründe çok fazla Sosyo-kültürel ayrışma yoktur. Mesela Kordon’a çıktığınızda her tabakadan insanı bulabilirsiniz. Kültürpark da ası aynı böyle bir alan, her tabakadan insan var. Biz bunu da göz önünde bulundurarak, belli bir grubun taleplerini karşılayacak ancak diğer grupları dışlayan bir yaklaşım sergilenmemeli” ifadelerini kullandı.

KÜLTÜRPARK YILDA 1 AY DEĞİL, SÜREKLİ KULLANILMALI
İzmir Enternasyonal Fuarı’nın yılda bir ay yapıldığını söyleyen Alpaslan, “Eskiden beri, 1970-1980’li yıllardan beri fuar sadece 1 ay kullanılıp diğer 11 ay kullanılmazdı. Artık bunu fırsata çevirip yılda 1 ay değil sürekli kullanılan bir alan tasarlamalıyız. Geleceğe bazı şeyleri geliştirerek bırakmalıyız, her zaman nostaljiye takılmamalıyız çünkü biz eskiyi hatırlarken sadece o 1 aylık dönemleri hatırlıyoruz, diğer 11 ay ile ilgili bir anı yok. Bu alanda bulunan lunaparkta da çok yüksek bir müzik sesi söz konusu. Tabii bu alanda bir eğlence de olmalı ancak böyle yüksek ses ile değil, her kesimi rahatsız etmeden eğlendirebilecek bir alan olmalı. Bazı insanların girmeye çekindiği kadar yüksek bir ses mevcut. Mesela dönme dolap kalmalı. Hem lunaparkın bir parçası olarak hem de kent için kalmalı. Diğer kentlerde de bu şekilde dönme dolapların inşa edildiğini görüyoruz. Ancak diğer eğlenme şekilleriyle biraz ilgilenmemiz gerekiyor” açıklamasını yaptı.

KÜLTÜRPARK’TA KORUNMASI VE KALDIRILMASI GEREKEN YAPILAR
Kültürpark alanı içerisinde korunması gereken yapıların da kaldırılması gereken yapıların da var olduğunu söyleyen Alpaslan, “Özellikle Atlas pavyonu çok yıpranmış bir yapı. Artık böyle bir kullanım talebi yok, bunun için kaldırılmalı. Alman Pavyonu da aynı şekilde hem işlevini tamamladığı hem de yıpranmış olduğu için kaldırılması gerektiğini söylüyoruz ancak Lozan kapısından girince hemen solda Evkaf Pavyonu var onun korunması gerektiği düşünüyoruz çünkü nitelikli bir mimari eser. Nitelikli bazı yapılan korunması gerekiyor ancak kullanılmayan ve yıpranan alanların kaldırılması gerektiğini düşünüyoruz. Hayvan bakımlarının yapıldığı alan da çok önemli bir alan ancak orada da bazı sıkıntılar var. Özellikle koku problemi var, bir de koşu pistinin tam yanında yer alması sebebiyle rahatsızlık yaratıyor. Polis merkezi de yoğun araç girişine sebep oluyor, gerek TOMA’ların girişi gerek diğer araçların girişinin Kültürpark’ın yapısına uygun olmadığını düşünüyoruz. Bu sebeple bu yapılan da daha uygun bir yere taşınması gerekiyor. Nikâh Salonu mutlaka korunmalıdır. Mimari olarak çok iyi bir yapı işlev olarak da uygun. İnsanların böyle önemli bir alanda hayatlarını birleştirmesi çok iyi. Bina şu an biraz yıpranmış durumda ancak sonradan yapılan eklemeler var. Yapı korunmalı ancak binanın ruhuna uyuşmayan eklemeler kaldırılarak orijinal hali ile korunması gerekiyor” dedi.

BASMANE ÇUKURU KÜLTÜRPARK’TAN AYRI DÜŞÜNÜLEMEZ
Geçtiğimiz aylarda ihaleyi alan firmanın çekilmesiyle yeniden kent gündeminde yer edinen Basmane çukuru ile ilgili de açıklamalarda bulunan Alpaslan, “Basmane çukuru ile ilgili bir tartışma şu an gündemde değil, gündemde Kültürpark var. Ancak Kültürpark’ı da bu alandan ayrı düşünemeyiz. Dün yapılan çalıştayda da bir konu buydu. Kültürpark’ın çevre ile ilişkisi çok önemli. Biz Basmane çukurunun tekrar kamuya dönmesinin önemli olduğunu düşünüyoruz. Burası için en doğru kararın Kültürpark ile birleşecek bir tasarım yapılmasıdır. Biz orada kesinlikle yüksek bir yapının doğru olduğunu düşünmüyoruz. Gerek altyapı gerekse getireceği trafik yükü olarak uygun olmayacağını düşünüyoruz. Ancak Kültürpark ile birleşik bir şekilde uygun bir yapılaşmanın da mümkün olabileceğini düşünüyoruz” diye konuştu.

İZMİR KENTSEL DÖNÜŞÜMDE KÖTÜ ÖRNEKLERE SAHİP DEĞİL
Kentsel dönüşümün çok önemli bir konu olduğunu vurgulayan Alpaslan,“Diğer kentlere de baktığımızda İzmir’e de baktığımızda çok iyi yapılaşma olduğunu söyleyemeyiz. Kentsel dönüşüm bir fırsattı ancak 10-15 yıllık döneme baktığımızda bunu iyi değerlendiremediğimizi söyleyebiliriz. Kentsel dönüşümün 2 temel faktörü var bizim için. Birincisi yerinde kentsel dönüşüm, ikincisi ise nitelikli mekânlar inşa edilmesi. Bu bizim koyduğumuz kurallar değil, bunu daha önce uygulayan ülkelerden edinilmiş tecrübeler. Biz nitelikli alanlar inşa edemiyoruz, bunun en iyi örnekleri TOKİ konutları. Dönüşüm yapıldığında keşke dönüşmeseydi diyoruz. Yerinde kentsel dönüşüm ile de insanların yerlerinden edilmemesi, mağduriyet oluşmaması gerekiyor. Ancak İzmir bu konuda çok başarısız örneklere ev sahibi değil henüz. Bakın çok yakında bir imar barışı süreci yaşadık. Bir yandan kentsel dönüşüm ile kentleri düzenlemeye güzelleştirmeye çalışıyorsunuz diğer yandan niteliksiz yapılara izin veriyorsunuz. Bu da tartışılacak bir konu” ifadelerini kullandı.

TRAFİK SORUNU YOL YAPARAK ÇÖZÜLMEZ
Trafik planlamasının oldukça karmaşık bir iş olduğunu söyleyen Alpaslan, “Artık çağdaş dünyada şerit ekleyerek ve yeni yol yaparak trafiği çözmek mümkün değil. Yol genişleterek daha çok insan o yolları kullanmaya başlar ve yine tıkanır. Artık bu sorun toplu taşıma ile çözülmesi gerekiyor. Şerit genişleterek bunun yapılması Altınyol’a da şerit eklenmesi konusunda aynı görüşü belirtmiştik. Konforlu toplu taşımadan başka yolu yok bu işin. Bu yolu kullanan insanlar Karşıyaka bölgesindeki insanlar ve bu bölgede konforlu bir toplu taşıma yok. Bu bölgede konforlu toplu taşıma ile bu sorun çözülebilirdi. Öte yandan yapılan kıyı tasarımı için de bir risk oluşturabileceğini söyledik” dedi.