GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ekonomi
13 Ağustos 2021 Cuma 14:34

Mimarlar Odası Başkanı Kahraman, felaketler sonrası uyardı: Pilav değil plan lazım!

Son dönemde yaşanan sel, deprem ve yangın afetleri sonrası şehircilik konusunun yeniden değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı İlker Kahraman kendilerine yönelik yapılan eleştirilere "Biz plan derken, bize plan değil pilav lazım denirdi. Ülkede biraz da problem burada… Kısa vadeli programlar yapıyoruz. İnsanların da tabii ki kendi açlık problemi varken ulvi problemlere odaklanamıyorlar onları diye düşünüyorum. Şimdi sormak lazım… Yine plan lazım… Yine döndük en başa" dedi.

EGEDESONSÖZ - Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı İlker Kahraman Sonsöz TV'nin konuğu oldu. Gazeteci Fatih Yapar'ın sorularını yanıtlayan Kahraman gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.

Son dönemlerde yaşanan felaketleri iklim krizi üzerinden yorumlayan Kahraman, “Daha da yaşayacağız görünen o ki. İkilim değişikliğini yeni konuşmuyoruz.  İklim değişikliğinin özellikle azgelişmiş ülkelerde daha fazla etkili olacağı açıklanmıştı. İklim krizi çok yeni bir kavram ancak hayatımız çok hızlı etkileyecek. Bunun etkileri her yerde karşımıza çıkıyor. Özellikle İzmir ve çevresine baktığımızda deprem, sel, yangınlar… Her şeyle karşı karşıya geldik ve zor bir süreçten geçiriyoruz.  Bu bizi birbirimize yaklaştırıyor. Aklın bilimin yolundan gitmemiz gerektiği ortaya çıkıyor. Yüzyıllardır bizim oluşturduğumuz çeşitli yaşam alışkanlığımız var. Geçtiğimiz günlerde Göbeklitepe’yi ziyaret ettim. Biz bu coğrafyada yeni değiliz ancak yeniymiş gibi yapıyoruz. Karşılaştığımız sorunlar yeni değil,  bu süreçte gelen konuların hayatımıza etkisini tartışıyoruz. Çözümleri bulmak çok çok kolay... Her ne kadar çözümler konuşulsa da hayat biçimlerimizi buna göre yapmadığımızı düşünüyorum" dedi.

KISA VADELİ PROGRAMLAR YAPIYORUZ
Mimarlar Odası olarak kent planlamasının kritik bir önem taşıdığını ancak söylemlerinin sürekli olarak “istemezükçü” olarak değerlendirildiğini belirten Kahraman, "Biz plan derken, ‘bize plan değil pilav’ lazım denirdi. Ülkede biraz da problem burada… Kısa vadeli programlar yapıyoruz. İnsanların da tabii ki kendi açlık problemi varken ulvi problemlere odaklanamıyorlar diye düşünüyorum. Şimdi sormak lazım… Yine plan lazım… Yine döndük en başına. Yapılması gerekenler söyleniyor ancak bu tezin ne kadar yanlış olduğu, bilimsel çarenin ne kadar haklı olduğunu durum gösteriyor. Çare yok. 2 kere 2, 4 eder. Plan yapılacak, programlanacak ve iyi yatırımlar yapılacak. Sert önlemler alınacak. Başka  türlü bununla mücadele etme yöntemi yok. Felaketler olacak ancak bunların önüne geçmenin yolunu bulacağız. Bunun dünyada örnekleri var. Bizde de örnekleri var ama sanırım biraz unuttuk" diye konuştu.

ÜLKE İÇİN DÜNYA İÇİN İYİ OKUMA YAPMAK LAZIM
Turizm alanlarının imara açılması konusunda tereddütlerin olduğunu dile getiren Kahraman, "Benim gördüğüm iki problem var. Biri turizm alanlarının teşviki amacı ile yayınlanan kanun… Yani orman alanlarının turizm için açılabileceği… Bizim ormanın kendi hayatımızda ve dünya üzerinde ne kadar önemli olduğunu hepimizi biliyoruz.  Biz ufak ufak orman alanlarında orman değil diye orman dışına çıkarıp başka şeyler yapmayı planlıyoruz.  Ülke için, dünya için iyi okuma yapmak lazım. Ben vatandaş olarak güvensizim. Burada, Mavişehir’de bir TOKİ arazisi satıldı, denizin içindeydi. Rekreasyon alanın getireceği emsal hiç önemli değildir.  Bu kimseyi üzmez ancak herkes ayaklandı, çünkü bunun planları değiştirilir ve yüksek katlı bir şey olur diye. Yönetim bize kuşku duydurtmayacak. Bu kuşku sadece bende değil herkeste var. Kuşkuyu taşımamak için yöneticilerden gerekeni yamasını bekliyoruz. Bir yangın çıkmış Bodrum’da… Ağaçlandırılacak denmiş ancak otel yapılmış. Bu bir rant baskısı. Örnekler olabilirse zaten güven tahsis edersiniz. O inanç bizi kenetler ve geleceğe daha umutlu bakarız. Siz 100 adım istiyorsunuz ancak 1 adım dahil atılamıyor. Genele yayılıyor ve iyi bir şeye doğru götürmüyor" dedi.

YENİ BİR ÇALIŞMA İSTENDİ
Kültürpark planlarının koruma kurulu tarafından Büyükşehir'e geri gönderilmesi hakkında da konuşan Kahraman, "Onlar geri gönderdiler, yerine bir ziyaret yaptılar ve detaylı bir çalışma istediler. Eleştirilerini ilettiler ve çalışma istediler. 1/5000 plan istediler örneğin. Koruma kurulu gelen öneriyi tam olarak desteklemedi. Sorular sordu ve yeni bir çalışma istedi" ifadelerini konuştu.

YERİ GELDİĞİNDE TAKDİR EDİYOR YERİ GELDİĞİNDE ELEŞTİRİYORUZ
Konak Belediye Başkanı Abdül Batur'un meslek odalarına yönelik, 'Tunç Soyer ile anlaşamıyorlarsa hiç kimseyle anlaşamazlar' sözleri için 'doğru' diye değerlendiren Kahraman, "Bizim anlaşmama gibi derdimiz yok. Ben eşimle bile her konuda aynı fikirde değilim. Bu bir demokrasidir. Bir iletişimdir. Belediyenin çalışmalarını beğenerek de takip ediyoruz yeri geldiğinde eleştiriyoruz" dedi.

AK PARTİ ‘NEREDESİNİZ’ DEDİ DAVA AÇTIK AMA ONLAR DAVA AÇMADI
Meslek odaları için yapılan 'Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin arka bahçesi olmuş' yorumlarına yanıt veren Kahraman, "Kerem Ali Sürekli'nin kulaklarını çınlatmış olacağım ancak Bilfen'in eğitim alanına çevrilme durumu vardı ve biz buna dava açtık. Bu ilk gündeme geldiğinde AK Parti İl Başkanlığı ‘biz buradayız odalar nerede’ demiş. Ancak biz dava açtık onlar açmamış. Herkes bu şehir için bir şeyler yapmaya çalışıyor. Bunun yöntemleri farklı olabiliyor. Biz Büyükşehir Belediyesi ile çoğu konuda fikir birlikteliğindeyiz.  Bu bir iletişim ortamı.  Biz sadece onları değil her alanda eleştirilerimizi dile getiriyoruz. Karşıyaka'da odalar-yerel yönetim-üniversite hepimiz birlikte Çarşı’yı düzenliyoruz ancak bir yandan da Bilfen'e dava açıyoruz.  Meslek odası bu perspektifinden kendi doğrusunu söyleyecek" diye konuştu.

ORASI HALA TARIM ARAZİSİ
Planlama süreci devam edilen ve sona yaklaşılan İnciraltı için bir seyirciden gelen 'İstinye Park'ın gölgesi oraya vuruyor' eleştirisine de yanıt veren Kahraman, "Orada aslında problemin kaynağına bakmak lazım. İstinye Park haklı… Gölgesi ona vuruyordur ve o bir problemdir. Orada alışveriş merkezilerine izin verilmesi bu sorunu oluşturuyor. Orası hala tarım arazisi. Bunla ilgili bir değişiklik yapılmadı hala.  Askıya çıktıktan sonra daha net söyleyebilirim” dedi.

HATAYI HATA İLE ÇÖZMENİN MANTIĞI YOK
İnciraltı'nda ki yer altı sularını tuzlandığı ve alanın tarım arazisi statüsünü kaybettiği yönündeki eleştirilere karşı çıkan Kahraman, "Ben iyi bildiğimi söylemedim ancak Ziraat Mühendisleri daha iyi olabilir. Menemen ovası ya da Konya ovasında tuzlu su çıksa buraya bina mı yapalım diyecek. Karşı karşıya gelmekte sıkıntı… Problemi öyle bir yaratmışız ki, sayfiye alanına otoban yapmışsın sonra burada otoban olamaz diye alışveriş merkezi vermişsin… Yani sorunu zaten sen yaratmışsın. Aynı mantık ile buralarda da bir şeyler yapalım denmiş. Hatayı hata ile çözme mantığı yok. Keşke bun yangınlarda bir seferberlik ilan edilse ve çözümü bulsaydık. Bu durumlarda da dur düğmesine basmadan gitmek çok zor. Orası şu an tarım arazisi" ifadelerini kullandı.

İnciraltı'ndaki planlamanın tüm İzmir'i etkilediğini belirten Kahraman, "Yapılan şey, çok görünmüyor ancak çok firma orada arazi sahibi. Burada görülen görülmeyen çok fazla faktör ve dert var. Bu benim doğrudan uzmanlık alanım değil.  Ziraat mühendisleri odamız bu konuda daha fazla bilgi sahibi. Olaylara bütüncül bakmalıyız. İnciraltı'nda yeşil alanlar Bornova'dan zarar görmüş insanlar içinde gerekli değil mi. Aynı şekil Bornova'da verilecek kat yüksekliği artışı da…  Bu hatalara sebebiyet verdiğimiz için bu sorunlar doğuyor" diye konuştu.

YETER Kİ OTURUP KONUŞUP ÇÖZÜMÜ BULALIM
Meslek odalarının, yapılan itirazlardan kaynaklı olarak 'kötü adam' ilan edildiğini dile getiren Kahraman, "Bence bunları konuşmak lazım. Odalar siyasi değil, geri kalanlar siyasi. Siyasi manevra yapmayı bilmiyor ki onlar. Bilimin ışığında konuştuğunuz bir konuda siyasi bir dil olmaz. Ne olursa olsun, bunun çok örnekleri var. Planlarımızı iyi yapalım kentin dünyanın mutluluğu için akılcı yöntemler bulup onları uygulayalım. Yoksa başa çıkamayacağımız birçok sorunla uğraşıp duyuyoruz. Bir ortak durumu oluşturmamız lazım. Kötü adam ilan edilmekte sorun yok yeter ki oturup konuşup çözümü bulalım" dedi.