GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Yerel Yönetimler
25 Kasım 2021 Perşembe 17:59

Millet İttifakı'nda çatlak… Mecliste 'Adıgüzel Vakfı' gerginliği

Adıgüzel Vakfı'nın Meslek Fabrikası'nın bulunduğu alana Tarım Teknoloji Üniversitesi kurması için protokol imzalanması önerisi mecliste gerginlik yarattı. AK Partili Meclis üyeleri Adıgüzel Vakfı'nın İstanbul'da zarar etmiş bir üniversite olduğunu belirtirken İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ise İzmir'de bulunan tüm vakıf üniversitelerine ortak üniversite kurmak için çağrıda bulundu. Tartışmalar sonrası oylamaya gidilen gündem maddesine AK Parti, MHP ve İYİ Parti 'ret' oyu kullanırken, CHP'li meclis üyeleri kabul oyu kullandı.

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - 14 Ekim tarihinde gerçekleşen İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi ile gündeme gelen 'tarım üniversiteleri' tartışmaları Kasım ayı 7’nci olağan Meclis oturumunda da devam etti.

Meslek Fabrikası için, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile Adıgüzel Eğitim, Kültür, Araştırma, Yardımlaşma ve Sağlık Vakfı arasında imzalanmak üzere hazırlanan ve önergeye ilişkin Ekim ayı meclisinde konuşan, AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, "Çevresinde değerli araziler de var. Bu protokolü Adıgüzel Vakfı’yla yapıyorsunuz. Bu vakıf İstanbul’da. Daha önce de Silivri Belediyesi’nden de bağış almış bir vakıf. Mesele vakıf da değil. Protokole göre bu vakfın İzmir’e taşınacağı ifadeleri var ama biz İzmiriz. ‘Dünya kenti olma yolunda ilerleyelim’ diyoruz. ‘Başka bir tarım’ diyorsunuz biz de ‘Başka bir İzmir mümkün’ diyoruz. İzmir’de hiç mi vakıf yok? İzmir’in hangi dinamikleriyle görüşülmüş? Bu protokol bir günde önümüze geliyor, hukukiymiş, şuymuş, buymuş... Geçin bunları! Bu şehirde gerçekten garip işler dönüyor" eleştirilerinde bulunmuştu.

Hızal'a yanıt veren Başkan Vekili Mustafa Özuslu ise, "Hep söylüyoruz ya hizmette ve iyilikte yarışalım eyvallah. Sayın Tunç Soyer bir irade ortaya koymuş Buraya Adıgüzel Vakfı gelip ben şunu yapacağım demiş. Başkanımız da ‘Hayır kardeşim. Gel bunu beraber yapalım. Ben İzmir’e bir tarım teknolojileri üniversitesi kurmak istiyorum. Gelin bunu beraber yapalım’ demiş. Mesele budur. Herhangi bir üniversiteye tahsis falan yoktur" yanıtını vermişti.

KOMİSYONLARA İADE EDİLMİŞTİ
Yoğun tartışmalara neden olan ilgili gündem maddesi ise Meclis üyelerinin oyları ile Plan ve Bütçe – Hukuk – Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor – Tarım, Orman ve Hayvancılık Komisyonlarına geri gönderme kararı alınmıştı.

Mecliste gerginliğe neden olan ilgili gündem maddesi ise Kasım ayı olağan Meclis oturumunda yeniden Meclis gündemine geldi. Meclis salonunda görüşülen gündem maddesi AK Parti ve CHP grubu arasında yine gerginliğe neden oldu.

MISIRLI: ÖĞRENCİ BULMAKTA ZORLANACAĞIZ
Gündem maddesi ile ilgili söz alarak eleştirilerde bulunana AK Partili Meclis Üyesi Fikret Mısırlı, "Bundan 3-4 hafta önce yine meclis gündemimize gelmişti. 7'nci maddesinde Adıgüzel Vakfı’nın yapacağı üniversite herhangi bir faaliyette yüzde 50'lik indirim uygulanacağı yer almıştı. Bu madde şimdi kalkmış. Bu İzmir halkımıza karşı çalışanlarımız kayırıyor gibi duruyordu. Bu madde kalktı ancak o gün İYİ Parti Grup Başkanvekili’nin de içine sinmiyordu konu ancak madde aynı şekilde geldi. Bizim belediyemizin asıl görevleri içinde yada bu üniversitenin burada açılması ile ilgili miydi? Biz buraya yatırımcının gelmesi konusunda bir çekince koyacak durumda değiliz. Buraya bir yatırımcı geliyorsa, biz belediyenin bu kadar kıymetli bir yerini bir yatırımcıya veriyorsak ve yarın öbür gün bizim planladığımız bölümleri açmazsa o zaman sadece üniversiteye para kazanması için vermiş oluyoruz. Buraya özel okul statüsünde tercih edecek öğrenci bulmakta da zorlanacağız" dedi.

YÖRÜK: DEVİR YOK, TAHSİS VAR
Söz alan CHP'li Meclis Üyesi ve Hukuk Komisyonu Başkanı Ufuk Yörük ise arsa tahsisinin söz konusu olmadığını belirtirken, "Benzer eleştiriler vardı geçen mecliste de. Bizim kurmak istediğimiz üniversitenin adı İzmir Tarım Teknoloji Üniversitesi. Yaptığımız iş bir ön protokol. Bu iyi niyetle bir yola çıkma iradesidir. İstanbul'daki bir vakfın yüksekokul ile İzmir'e gelmesi ve YÖK'ün kabul edeceği tutar üzerinden üniversite kurması... Bu üniversiteyi kurarken bizden ne istiyor? Tahsis değil kullanım. Arsayı devretmek gibi bir şey söz konusu değil. Üniversiteyi kurmazlarsa zaten buraya adım atmaları mümkün olmayacak. Üniversitenin kurulması için belirli şartların kabulü gerekiyor. Bu şartlar sıralanmamışsa ve YÖK izin vermemişse zaten üniversite kurulamayacak. YÖK izin verirse de konu tekrar meclis gündemine gelecek. Olumlu oy kullanmanın rahatlığı içindeyiz" diye konuştu.

HIZAL: ORTADA 100 MİLYON FALAN YOK
Kürsüye çıkarak eleştirilerde bulunan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, geçmişi hatırlatarak örnek verirken, "Kürsüye özellikle çıkmak istedim. Bu çok özel ve önemli bir konu olduğunu düşündüğüm için meclis üyesi arkadaşlarım ile yüz yüze gelmek istedim. Aslında kısmen arkadaşlarımız hukuki boyutunu anlattı. İzmir Büyükşehir Belediyesi bir üniversite kurmak istiyor, bir tarım vizyonu var kendilerince. Dönem dönem bizim eleştirdiğimiz ve söylemde kaldığını söylediğimiz vizyonda üniversite kurma hedefindesiniz. Ortada bir vakıf var ve adı; Adıgüzel Vakfı. Adından da anlaşılacağı gibi aile vakfı. Bu vakfın tüm mütevelli heyeti aile fertlerinden oluşuyor. Sonrasında bu vakıf demiş ki ‘Biz eğitim faaliyeti yürütelim’. Sonra İstanbul'da bir yüksekokul kurmuş. Elbette ki bir vakıf yüksekokul kurarken temel amacı eğitime hizmet etmektir ancak bir amacı daha vardır, gelir elde etmek... Aksi takdirde kurduğu eğitim kurumunun ayakta kalması mümkün değildir. İstanbul'da kurduğu yüksekokul ticari ve akademik anlamda İstanbul'da son sıralarda yer alan bir eğitim kuruluşu haline gelmiş. Öğrenciler tarafından tercih edilmeyen bir okul akademik camiada da tercih edilmiyor. Bu vakfın ileri gelenleri oturmuş, ‘Biz batıyoruz bir sıkıntı var! demiş ve kendilerine bir arayışa girmiş. İstanbul'da bu işi başaramayacağız İzmir'e gelelim demişler. Ve İzmir Büyükşehir Belediyesi'ni bulmuşlar. Sizlere demişler ki ‘100 milyon paramız var, bunu İzmir'e getiriyoruz ve bir üniversite kuracağız’. Ortada 100 milyon falan yok. Sadece lisans dediğimiz bir mesele var ve onun değeri var. O da 50-70 milyon gibidir" ifadelerini kullandı.

AKLIMA FARKLI SORU İŞARETLERİ GELİYOR...
Süreç sonunda İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne zimmet çıkacağını vurgulayan Hızal, "Sizler ne yapıyorsunuz? İstanbul'da finansal problemler yaşayan kuruluşu kuyunun içinden çekip almaya mı çalışıyorsunuz? Bunu da İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne ait en değerli ve kıymetli binasını tahsis etmekle yapıyorsunuz. Gelsin üniversitesini kursun, işlemleri halletsin, sonra kapınızı çalsın ve bana lojistik destek versin desin. Öyle bir şey yok. Ben biliyorum ki birçok arkadaşımızın vicdanı rahat değil. Benim vicdanım rahat çünkü itiraz ediyorum. Siz bu vakfı, İstanbul'dan kurtarmak için çaba gösteriyorsunuz. İşin başka bir boyutu var. O da; İzmir Büyükşehir Belediyesi şu anda AASM'de meclis toplantılarını yapıyor. Orayı başkanlık makamı olarak kullanın o zaman. Kamuya ait bir bina, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından bir aile vakfına tahsisi ediliyor. Bir ihale yok… Neye göre, kime ve neyin karşılığında veriyorsunuz? Bu İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin tüm geleneklerine aykırı. Bunun sonucunda hem zimmet çıkacak hem de konu yargıdan dönecek. Bu inat nedir? Bunu ilk oyladığımızda meclis üyesi arkadaşlarınız salona gelmediler. Çünkü bir rahatsızlık var. O zaman sorun nedir? Benim aklımda farklı soru işaretleri doğuyor. İZTO ve odalar İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yazı göndermiş bize verin diye... Gidelim Ödemiş'e, Tire'ye, Menderes'e kuralım. Çocuklarımız gelsin tarımı merkezinde okusun. Bunu yapıyor musunuz? Hayır. Bunun talimatı nereden geldi? Bu talimat İzmir'den gelmedi! Burada olumlu oy kullanan tüm arkadaşların yarın İzmirlilerle helalleşmek zorunda kalacak" dedi

BOZTEPE: KİMLERİN İHANET ETTİĞİ GÖRÜLSÜN
AK Parti'den söz alarak 'zimmet' detayına dikkat çeken AK Partili Hüsnü Boztepe, isim isim oylama talebinde bulunurken, "Dün de burada çok güzel ve 8-9 saat süren meclis yaptık ve bütçemizi geçirdik. Hepimizin bildiği bir bina… 2008 yılındaki restorasyon sonrası Meslek Fabrikası haline getirildi. 100 milyon gibi bir para denilirken -İzmir'de inanıyorum ki sayın Tunç Soyer- İzmir'de 50 kişi derhal 1-2 milyon vererek bir vakıf kurulabilir... Sizin daha önce bir açıklamanız var... ‘1 kişi bir hayır derse bu önergeyi geri çekeceğim’ diye. Bugün sizde bende biliyoruz; 25 sene CHP'de siyaset yapmış biriyim. İnanıyorum ki; CHP'ye oy verenler ve bugün burada seçilenlerin de çoğu buna karşı. İzmirlilerin vicdanen yüzde 50'den fazlasının bu olaya hayır dediğini biliyoruz. Özgür Özel'in açıklaması var; ‘Biz iktidara geldiğimizde vakıflardan tüm malları alacağız’ diye. O açıklamanın yanında biz de vermeye çalışıyoruz. Kamu malını ihalesiz bir aile vakfına vermek kimsenin vicdanına uygun gelmiyor. Burada evet diyenlerin hepsine zimmet çıkacağını duyurmak istiyorum. Eğer uygun görürseniz bunu isim isim oylayalım ve İzmirliler kimlerin İzmir'e ihanet ettiğini görsün" dedi.

YILDIZ: İZMİR'DEKİ VAKIF ÜNİVERSİTELERİ İLE İŞBİRLİĞİ YAPABİLİRİZ
AK Parti Grup Sözcüsü Hakan Yıldız ise, "Benim 4 tane sorum olacak. Geçen bu tartışmayı yaptığımızda İYİ Parti’nin oyları ile komisyonlara geri yollamıştır. Umudumuz tartışmalar sonrası çözüme gitmeseydi. Şunu soruşturdunuz mu; 10 yıl önce Silivri'den aldığı arsaya tek bir çivi çakmadan niye buraya geliyor? Bunu sormaya hakkımız yok mu? Biz vakıf üniversitelerine karşı değiliz. Burası planlarda belediye hizmet alanı. Burayı nasıl bir vakfa tahsis ediyoruz? Belediye hizmet alanları içinde üniversite kurulamaz. Burada bir plan tadilatı mı yapacağız? Zimmet buradan başlayacak. Bir diğer sorumuz Türkerler'in olduğu alan... Orası belediye hizmet alanı olduğu gerekçesi ile sürekli dava açtı. Burası bize ait dediği yeri biz alıp üniversiteye mi veriyoruz? Biz o davaları neden açtık? Son sorum şu; Bu vakıf nereden geldi diye bir baktık, İBB'nin sizin Seferihisar'dan başlayan yavaş şehir programınız genel koordinatörünüzün aynı zamanda vakfın genel müdürü olduğu söylemi var. Ortak akıl diyorsunuz ancak ortak aklı İstanbul'dan arıyorsunuz. Bu kentin 10 tane üniversitesi var, 6 tanesi vakıf üniversitesi. Bunlarla işbirliği yapabiliriz" diye konuştu.

ŞAHİN: HER VAKIF KURANA YER TAHSİS EDİLECEK Mİ?
MHP sıralarından söz alan Grup Başkan Vekili Selahattin Şahin, "İBB'ye ait meslek fabrikası yeri şehrimizin merkezinde. Özel bir vakfa verilmek isteniyor. İBB'nin bir üniversite kurma gereksinimi varsa, kendisi kurabilir ya da ticaret odası gibi kurumlarla kurabilir. Herkes bir vakıf kursa ve gelip yer tahsisi istense aynı davranış gösterilecek mi?" diye sordu.

KÖKKILINÇ: KENT YARARINA OLMAYAN HİÇBİR ŞEY YOK
CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç ise, "İBB'nin bazı vaatleri var. Belediye kanunlarına göre hizmetlerini sürdürüyor. Burada belediyenin görev ve sorumluluklarında belediyenin eğitim kurumlarına yer tahsis edebileceği belirtiliyor. Biz bununla birlikte bir tahsis yapmıyoruz, ön protokol yapıyoruz. Bir tahsisi olsa dahi, bunun hukuken uygunluğu var. Vakfın hedefi İzmir'de tarım üniversitesi kurmak. Biz tarım konusunda önemli bir misyon gösterdik. Bunun için de eğitim şart. Arkadaşlarımız alet edinmiş zimmet çıkar diye... İBB böyle çalışan bir belediye değil, konuya CHP grubunun desteği tamdır. Geçtiğimiz mecliste gündeme gelen konuda hangi tereddütlerin oluştuğu tespit edildi ve bunlar giderildi. Burada kent yararına olmayan hiçbir şey yok" diye konuştu.

SOYER: BİRLİKTE ÜNİVERSİTE AÇMAYA HAZIRIZ
Eleştirilere yanıt vermek için söz alan Başkan Tunç Soyer, İzmir'deki tüm vakıf üniversitelerine çağrıda bulunurken, "Önce Özgür Bey ‘Talimat nereden geldi’ dedi. Bizi kimle karıştırıyor bilmiyorum ancak biz talimat ile iş yapmayız. Biz vicdanımızın aklımızın sesini dinleriz. Biz tarım teknolojisi üniversitesinin kurulmasını istiyoruz. Tarımda dünya farklı bir yerde. Bir vatandaş olarak biliyorum, tarımda dünyanın birçok yerinde bambaşka bir teknoloji geliştiriliyor. Bizim bunu görmemiz bir kere bir vizyon meselesi. Tarımın gittiği durumda Türkiye'nin bu trendi yakalaması lazım. Biz bunun eksikliğini İzmir'de hissediyoruz. Çıkış noktamız bu. Bu yüksekokul bir yer tahsisi talebi ile geldi. Bizde oturup bunu konuştuktan sonra dedik ki yer tahsisi yapmak istemiyoruz, talebimiz bu eğer mutabakat sağlanırsa birlikte bir üniversite kurmak istiyoruz dedik. Bunu konuştuk ve birlikte yapabileceğimiz konusunda kanaate vardık. Özgür Bey'in dediği batmış bir üniversite lafları… Bu sözlerini bilmek isteriz. Ağıza gelince söylenecek bir şey olmasa gerek. İtibarını ayaklar altına alacak söylem herhalde sağlam belgelere dayanıyordur. Biz senelerdir orayı Meslek Fabrikası için kullanıyorduk yine eğitim için kullanacağız. Özellikle İBB'nin içinde olduğu bir üniversite olacak. İzmir'deki hiçbir vakıf üniversitesine kapımız kapalı değil. Hepsi ile beraber çalışacağımız bir üniversite kurulmasına varız. Herhangi bir vakıfla birlikte üniversite kurmak farklı, arsa tahsis etmek farklıdır. Bizim tahsis edecek kadar çok arsamız yok. Bizim bahsettiğimiz ortak bir üniversite kurmak. Zimmet ile ilgili şeyler söylendi… Biz bunu kurmak istiyoruz. İzmir'in buna ihtiyacı olduğunu düşündüğümüz için kurmak istiyoruz. Bu bizim için sadece AR-GE amaçlı bir üniversite değil. Lisans ve lisans sonrası için düşündüğümüz bir üniversite. Bu sadece ön protokol" dedi.

'OYLAMA' KRİZİ
Konuşmalar sonrası ilgili gündem maddesi için oylama yapılırken, el kaldıran meclis üyelerinin az olmasına rağmen oy çokluğu ile kabul edildiğinin açıklanması sonrası AK Parti Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe söz alarak "Kimlerin evet yada hayır dediği önemli. CHP evet diyor ancak oylamada sadece 15 kişi el kaldırdı. Tutanaklara geçmesi için kimlerin evet kimlerin hayır dediği görülmesi gerekiyor" diye konuştu. Boztepe'nin ardından söz alan CHP Grup Başkanvekili Mustafa Özuslu ise, "Mecliste yeniden usul yaratmayalım. Oylamaların ne şekilde yapılacağı yönetmeliğimizde yazıyor. Burada madde başlıkları ile görüşülsün ve oylansın kararını aldık. Arkadaşlarımız AK Parti ve MHP hayır verdik diyebilir. İYİ Partiye sorabiliriz. Ben CHP Grup Başkanvekili olarak şunu söylüyorum, bizim sıralarımız 'kabul' oyu kullanıyor" dedi.

MİLLET İTTİFAKINDA ÇATLAK
Tartışmalar üzerine grupların kullandıkları oy tekrar sorulurken, AK Parti, MHP ve İYİ Parti 'ret' oyu kullandığını belirtirken, CHP ise 'kabul' oyu kullandı. İlgili gündem maddesi CHP'nin oyları sonrası oy çokluğu ile kabul edildi.