EGEDESONSÖZ- Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Egedesonsöz canlı yayınına katıldı ve Gazeteci Fatih Yapar’ın sorularını yanıtladı.
Geçtiğimiz günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) kabul edilen infaz yasası ve sağlıkta şiddet yasası üzerinden önemli açıklamalarda bulunan Vekil Osmanağaoğlu, İzmir Barosu’na süreçte yaptığı bazı açıklamalar ve sergilediği tutumdan ötürü tepki gösterdi.
Osmanağaoğlu Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın Ramazan ayının ilk Cuma günü verdiği hutbede eşcinsellik ve evlilik dışı ilişkiyle ilgili sarf ettiği ve tartışma yaratan sözlere de destek verdi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin koronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında yürüttüğü dayanışma kampanyasına dair konuşan Osmanağaoğlu, AK Parti kanadından gelen, “CHP’li seçmenlere yardım yapılıyor” iddiaları için açıklamalarda bulundu.
CHP’li belediyelerin yardım kampanyalarına eleştiri getiren Osmanağaoğlu, MHP’li yerel yöneticilerin de ihtiyaç sahiplerine destek götürdüğünü fakat reklam yapılmaması amacıyla açıklamadıklarını ifade etti.
CEZA DÜZENLEMESİ ESNASINDA HERKES TARAFINI BELLİ ETMİŞTİR
İnfaz düzenlemesine değinen Osmanağaoğlu, “İnfaz yasası kamuoyunun gündemine ciddi bir şekilde Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’yle geldi. Süreç içinde Cumhur İttifakı taraflarıyla da paylaşıldı. Diğer partilerle de uzlaşının yolu arandı. CHP, HDP, İYİ Parti demokrasiyle bağdaşmayan bir karşı duruş ile konunun içine girmek istemedi. Kimisi PKK terör örgütü mensuplarının kimisi de FETÖ’cü teröristlerin tahliye edilmesine vesile olacak bir düzenleme istedi. Bunu yaparken de terör örgütü üyesi olan, halkı tahrik eden, ölüme sebebiyet veren teröristlerin düşünce suçlusu olarak lanse edilmeye çalışılması tam bir rezalet. Bu bir af değil, ceza infaz düzenlemesidir. Yıllarca infaz düzenlemesindeki adaletsizlik hukukçular tarafından da tartışılmaktadır. Esas terör örgütleri ve lider kadrosuna da af isteyen CHP, HDP ve İYİ Parti’dir. Ceza düzenlemesi esnasında herkes tarafını belli etmiştir. Yüzlerine taktıkları maske bile onları gizleyememiştir” dedi.
TÜRKİYE’DE DÜŞÜNCE SUÇLUSU YOK! GRUP YORUM YAZDIĞI ŞARKILARLA BİRÇOK KİŞİNİN ÖLMESİNE DESTEK VERMİŞTİR!
Düzenlemenin düşünce suçlularını kapsam dışında bırakmasının tartışmaya yol açmasına değinen Osmanağaoğlu, “Suçun tanımını doğru yapmak lazım. Terör örgütlerine payandalık yapmak onlara destek vermektir. Türkiye’de düşünce suçuyla cezaevinde yatan kimse yok. Grup Yorum ile ilgili düşüncelerini ortaya koymak istiyorlar ama Grup Yorum da Türkiye’de terör örgütüne payanda olmuş, yazdığı şarkılarla şiirlerle de birçok kişinin ölmesine destek vermiş biri! Türkiye’de düşünce suçlusu olduğuna inanmıyorum. Onlar başka bir oyun peşindeler, bana öyle geliyor” açıklamasında bulundu.
MHP OLARAK ŞİDDETİN EN AĞIR ŞEKİLDE CEZALANDIRILMASI İÇİN TEKLİFİMİZİ DAHA ÖNCE İLETMİŞTİK
Sözlerini, “İnfaz yasasından yararlanacak ciddi bir rakam var. Bu, cezaevlerinde ciddi bir rahatlama getirecek. Oradaki insanların da sağlığını düşünerek bu yasada karar alındı” şeklinde sürdüren Osmanağaoğlu ayrıca sağlıkta şiddet yasasına ilişkin de konuştu. Osmanağaoğlu, “Sağlıkçılarımıza da çok çirkin saldırılar olduğunu biliyorduk. Canlarımızı emanet ettiğimiz kişilere saldırı vicdanların kabul ettiği bir durum değil. MHP olarak şiddetin en ağır şekilde cezalandırılması için teklifimizi daha önce iletmiştik. AK Parti’nin de teklifi geldi, ortak bir sunum yapıldı ve kabul edildi. Sağlıkta şiddet suçlarında cezalar yarı yarıya arttırıldı. Ayrıca bu suçları işleyenler hakkında hapis cezası ertelenmeyecek” dedi.
İZMİR BAROSU’NA TEPKİ, DİYANET’İN AÇIKLAMASINA DESTEK!
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın Ramazan ayının ilk Cuma günü verdiği hutbede eşcinsellik ve evlilik dışı ilişkiyle ilgili sarf ettiği tartışma yaratan sözlerine destek veren Osmanağaoğlu, öte yandan İzmir Barosu’na da tepki gösterdi. Osmanağaoğlu, “Baro, 23 Nisan’da bir etkinlik düzenleyeceklerini deklare etmişti. İzmir Barosu önemli kurumlardan bir tanedir. Baronun ilk başkanı Bekir Bey aynı zamanda Kuvayı-Milliye’de görev alan bir arkadaşımız. Öyle bir insanın İzmir Barosu kemiklerini sızlatmıştır. Yapılan açıklamalar anormal derecede gereksiz ve toplumu germeye çalışan hareketlerdir. Bunların hiçbirini tasvip etmiyoruz. Liderimiz bu konuda çok doyurucu bir açıklama yaptı. Ankara ve İzmir barosunun kendi barolar birliği başkanı arkasında durmuyor. Toplum bunları görüyor. Kurumları politika yapmak adına yıpratmamamız gerekiyor. Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan yapılan bir açıklama var. Diyanet İşleri Başkanı’nın yaptığı açıklama doğru bir açıklamadır. Biz o açıklamanın yanında yer alıyoruz” diye konuştu.
MÜSLÜMAN TÜRK MİLLETİ’NDE İBADETİN DE KABAHATİN DE GİZLİ OLDUĞUNU BİLİYORUZ!
CHP’li belediyelerin yardım kampanyalarına değinen Osmanağaoğlu, “Enteresan şeyler konuşmak gerekiyor. İzmir’de bizim bir belediyemiz var. MHP’li belediyelere bakın, devletin kurumlarıyla eş zamanlı, tam bir koordine ve dayanışma içinde şov yapmadan işlerini yapıyorlar. İçinden geçilen süreç elinden gelenin değil gereğinin yapılması gereken bir süreç. CHP’li belediyeler gerçekten bu girişimlerinde samimiyse devletin bağış toplayacak kurumları bellidir. Devletin başlattığı kampanya ortadadır. Millet can derdinde, devlet can suyu olma derdinde bunlar ise belediyecilik oynama derdinde. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin dağıttığı bir kitapçık var. Bu kitapçıkta Alevilik üzerinden sinsi bir oyun oynanıyor. Bunu nasıl kabul edebiliriz? Bu yapılan hareketlerin samimi olmadığını, reklama dayalı olduğunu ve devlete karşı bir yapılanma olduğunu düşünüyorum. Bunların doğru olmadığını, sanki paralel bir yapıya doğru gittiklerini görüyorum. Müslüman Türk Milleti’nde ibadetin de kabahatin de gizli olduğunu biliyoruz. Bunlar yapılan yardımları da reklamlara asmaktan, afişe etmekten geri durmuyorlar. Aliağa Belediyesi de şu ana kadar çok yardım yaptı. MHP’li belediyelerin yaptığı yardımlar emin olun ki çok ciddi yardımlar. Bizler reklam olmasın diye rakam, adet vermiyoruz. Bu yardımları da devletin topladıklarını engellemeye yönelik olduğunu düşünüyorum. Ne yapmaya çalıştıklarını çözemiyorum. Devletin yapmış olduğu yardımı sabote ediyorlar. Ancak izin aldıkları zaman bu konuda yetkilerini kullanabilirler” dedi.
CHP’LİLERE YARDIM YAPILIYOR İDDİALARI İÇİN: BU İŞİN TAKİPÇİSİYİZ!
İzmir’de yapılan yardımların sadece CHP’lilere iletildiğinin iddia edilmesine ilişkin konuşan Osmanağaoğlu, “Biz de bu işin takipçisiyiz. Özellikle CHP’li seçmenlere yönelik bu yardımlar yapılıyor. İl Başkanımız da açıklamasını yaptı. İzmir’de yardımların tamamen seçmene yönelik yapıldığını ortaya koyan iddialar var. Yarın öbür gün, günü geldiğinde ortaya çıkarılacak argümanlar değerlendiriliyor. Tüm İzmirlileri rahatsız eden bir durumdur. Eğer İzmir Büyükşehir Belediyesi hak eden herkese yardım götürmeli ve götürdüğünde de reklamını yapmamalıdır” ifadelerini kullandı.
İZMİR RAKAMLARINI AÇIKLADI: 5 BİN 400 VAKA, 195 VEFAT VAR!
İzmir’e dair veriler sunan Osmanağaoğlu, İl Sağlık Müdürlüğü’nün şeffaf bir çalışma yürüttüğünü aktarırken, “İl Sağlık Müdürlüğü süreçte çok iyi sınav veriyor. Siz bile bugün arasanız size de aynı cevabı verecekler. Aynı bilgileri sizinle de paylaşacaktır, şüpheniz olmasın. Biz İzmir ile ilgili bilgileri gün gün takip ediyoruz. Şu an İzmir’de 5 bin 400’e yakın vaka sayımız var. Bin 600 hasta sayımız var. Şu ana kadar da İzmir’de 195 vefat eden sayımız var. CHP’lilerin söylediklerini doğru bulmuyorum. Bir garip bir şey yapmak istiyorlar. Doğru işler yapmıyorlar. Hem Türkiye hem İzmir ayağı çok iyi gidiyor. İzmir bu konuda çok şanslı… Dokuz Eylül Üniversitesi ve Ege Üniversitesi çok iyi çalışmalar yapıyorlar. Bu pandeminin atlatılmasında çalışmalar ortaya koyuyorlar” dedi.
İZMİR ECZACILAR ODASINI ESEFLE KINIYORUM!
Maske dağıtımıyla ilgili de açıklama yapan Osmanağaoğlu, “Maskeyle ilgili bir problem yok. Üretimi ve dağıtımı devam ediyor. İzmir’de de dağıtım başladı. İzmir Eczacılar Odası Başkanının açıklamalarını esef verici buluyorum. Böyle bir günde İzmir Eczacılar Odası elindeki maskeyi İzmir’deki vatandaşlarımız için ücretsiz dağıtabilir, hizmet edebilirdi. ‘Maske satışına izin verilsin, ticaretimize bakalım, yoksa elimizde kalacak’ diye bir açıklaması vardı. Bu açıklamayı da kınıyorum” ifadelerini kullandı.