Mehmet İŞLER /EGEDESONSÖZ- Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, Egedesonsöz’e açıklamalarda bulundu. İl eski Başkanı Necat Karataş’ın 7 yıllık görev süresini 17 Eylül’de beklenmedik bir şekilde sonlandırmasının ardından aynı gün içinde genel merkez tarafından ataması yapılan İl Başkanı Şahin, 2019 yerel seçimler süreciyle ilgili konuştu.
AK Parti ve MHP arasında 24 Haziran seçim sürecinde oluşturulan ittifakın 2019’da da sürdürülüp sürdürülmeyeceği merak konusu olurken, Başkan Şahin olası birliktelik için çarpıcı mesajlar verdi. İzmir’de iddialı olduklarını ifade eden Şahin MHP’li belediye başkanlarını örnek gösterdi. Partisinin iktidar olduğu Aliağa’dan övgüyle bahseden Şahin, Belediye Başkanı Serkan Acar’la devam noktasında olduklarını vurguladı.
Şahin, 15 yıllık başkanlığın ardından yeni dönemde aday olmayacağını açıklayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) kentteki AK Parti’nin ülkedeki iktidarlarının başarı oranı, Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin ceza indirimi ve af noktasındaki çıkışları gibi konularda birbirinden önemli açıklamalara imza attı.
SEÇİMLERE TEK BAŞIMIZA GİRECEKMİŞ GİBİ HAZIRLANIYORUZ!
2019 yerel seçimleri için tüm siyasi partiler çalışmalarını hazırlamaya başladı. MHP İzmir’de nasıl bir yol haritası izleyecek? Alana indiğinizde İzmirli vatandaşların karşısına hangi söylemle çıkacaksınız?
Önümüzde iki tane seçenek var. Ya tek başımıza seçimlere gireceğiz ya da ittifakla gireceğiz. Görünen o ki ittifakla girilecek. İki partinin genel merkezlerinde bu yönde bir hazırlık var. Biz tek başımıza girecekmiş gibi hazırlanıyoruz. Ben il başkanı olarak teşkilatlarımı yalnız başımıza girecekmişiz gibi hazırladım. Böyle bir hazırlık vardı zaten. Ben de il başkanvekili olarak içerdeydim. Göreve gelince bunu devam ettiriyorum. Çalışmalarımız sekteye uğramadan devam ediyor. Seçimin gündeme gelmesiyle birlikte partimizde beni şaşırtan bir yoğunluk oldu. Bir değişik durumun içindeyiz. Çok mutluyuz. İzmir halkının bize kenti yönetme kendilerine hizmet etme şansı vereceğine inanıyoruz.
Geçtiğimiz günlerde adaylarımız hazır demiştiniz. Bu ittifaksız seçenek çerçevesinde atılmış bir adım. İttifak olursa belirlediğiniz adaylar değişecek mi?
İttifak olursa değişik bir strateji izlenecek. Ama o strateji hakkında bilgi veremem. Çünkü elimde, önümde bir done yok. Bizim önümüze gelmiş net bir bilgi yok.
İZMİR’DE MHP ADAYLARI OLSUN, AK PARTİ DESTEKLESİN, ÇÜNKÜ İZMİR HALKI BİZE DAHA SICAK BAKIYOR!
İttifak olduğu takdirde İstanbul benzeri durum İzmir’de de yaşanacak mı? Büyükşehir noktasında aday çıkarmama durumunuz olacak mı?
İşte bu durumu da bilmiyorum. O da nasıl yapılacak, bilmiyorum. Herkes adayını gösterecek de mi ittifak yapılacak, göstermeden mi yapılacak? MHP’nin adayı mı, AKP’nin adayı mı olacak? Bunları bilmiyorum. Bizim talebimiz; MHP’nin adayları olsun! İzmir’de AK Parti destekleyici olsun. Çünkü biz İzmir halkının bize daha sıcak baktığını düşünüyoruz.
Neden?
Yanlış bir düşünce olarak İzmir’de, AK Parti’nin yaşam alanına gireceği korkusu yaşayan bir takım kesimler var.
Bunun yanlış olduğunu mu düşünüyorsunuz?
Evet, yanlış olduğunu düşünüyorum.
AK Parti’nin böyle bir derdi yok mu?
Olamaz! AK Parti değil kimsenin yok. Türkiye demokrasiyle yönetiliyor.
Bu bir algı mı?
Tamamen algı.
Bunu CHP’mi yapıyor yoksa başka bir şekilde mi pompalanıyor?
Ben CHP’nin yaptığını zannetmiyorum. Bu çok uzun bir tartışma konusu aslında. Saklı gizli bir konu değil. Direkt FETÖ üzerinden yapılan bir Amerikan algısı. Türkiye’de korkutarak, başka şekillerde insanlar yönlendirilmek isteniyor. Türkiye’de insanlar dinli-dinsiz, bir şeyli-bir şeysiz diye ayrıştırılıyor. Bir kutuplaştırma var. Türkiye’de Kürtçülüğü kim çıkarıyorsa bunu da onlar pompalıyor. Türk Milleti’nin birbiri arasında inançlı-inançsız, başörtülü başörtüsüz gibi dertleri yok. İzmirlinin yok da Türk Milleti’nin hiç yok! İki kardeş var; biri başörtülü biri başörtüsüz, iki kardeş var biri AKP’li biri CHP’li ya da MHP’li… Demokrasimizin güzellikleridir. Bunlar kötü şeyler değil.
ADAYLARIMIZ ÜLKÜCÜ OLURSA SÜPER OLUR!
MHP İzmir’de adaylıklar noktasında nasıl bir profil istiyor?
Bir kere çok titiz davranacağız. Her ilçede değişebilir. Kesin, net şöyledir demiyoruz. Ama adayımız ülkücü olacak. Ülkücü olursa süper olur! Mimar, mühendis, şehir plancısı olsa daha güzel olur. Tüm bunlarla beraber ülkücü olsa çok daha güzel olur. Niye? Çünkü biz ülkücüler insanı eşrefi mahlukat (Mahlukatın, yaratılmışların en şereflisi) olarak görürüz. İnsana hizmeti de dua niyetine yaparız. Bizim eğitimimiz bunun üzerinedir.
Bir ilçeden çok sayıda aday geldiği takdirde eleme sisteminiz nasıl olacak?
Bizde sosyal elek vardır. Bizde görevde gördüğünüz insanlar seçilerek değil elenerek gelmiştir. Sosyal eleğimiz çok hızlı çalışır. O kadar çalışır ki herhangi bir partide insan bir şey yapabilir, eksi bir şey yapabilir ama bizim partimizde eksiyi yapınca herkes duyar onu. Sosyal elek çalışmaya başlar onu paramparça eder. Dava arkadaşlarımız bizim aynı zamanda sigortamızdır. Sosyal elekte arada tökezlediğin an olmaz. Başka partide normal gelen hareketler bizde asla normal sayılmaz.
İYİ GRAFİK ÇİZMEDİ, DAHA GÜZEL İŞLER YAPILABİLİRDİ!
İzmir’de 15 yıldır görevde olan CHP’li Aziz Kocaoğlu yeni dönemde aday olmayacağını açıkladı. Bu hamle sizin Büyükşehir Belediyesi adayınızı belirlemede etken oldu mu?
Hayır. Biz karşımızdakilerin planları üzerinden bir program yapmayız. Bizim kendi hedefimiz, stratejimiz bellidir. Aziz Bey bu şehre 15 yıl hizmet etmiş birisidir.
Sizce nasıl bir grafik çizdi?
İyi grafik çizmediğini düşünüyorum. Çok daha güzel işler yapılabilirdi. Aynı performansla Aliağa’ya bakın. Aliağa’yla nereyi kıyaslayalım? Bir sahil ilçesi olarak Seferihisar’a bakalım. Seferihisar’ın halka hizmeti nedir? Sakin şehirmiş! Başka ne? Ama güzel satış!
SOLCULARDA BİZİM ANLAYAMADIĞIMIZ DEĞİŞİK BİR ŞEY VAR
Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer’in ismi Aziz Kocaoğlu’ndan sonra İzmir Büyükşehir Belediyesi noktasında dillendiriliyor.
Bizim kavrayamadığımız şey de bu. Sosyal elek dedik ya… Şimdi ben de diyorum ki; elimizde eller tutulur Aliağa var. Aliağa’daki insana hizmete bakın. Seferihisar insana hizmet noktasında son 5 yılda ne yapmış? Bunları kıyaslayalım. Aynı parayı almışlardır. Hatta Seferihisar daha fazla pay almıştır. Bir CHP’li belediyeyle bir MHP’li Aliağa’ya bakın. Solcularda bizim anlayamadığımız değişik bir şey var. Ben onu sosyolojik olarak ifade edemiyorum. Bizde bir adam böyle bir şey yapsa yüzde 65 ile kazanamaz. Onu var ya rezil ederler. Bir ülkücü olsaydı onu rezil ederlerdi. Bir örnek daha vereyim. Salihli’nin nüfusu 100 bin. Salihli’deki alt ve üst geçitler İzmir’in 10 yıllık alt ve üst geçitlerinden fazla.
ACAR’LA TEREDDÜTSÜZ DEVAM!
Konu MHP’li belediye başkanlarının performansına gelmişken, Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar’ın 2014’ten bugüne kadar ki grafiğini nasıl buluyorsunuz?
Onun performansını halk söylüyor.
Yeni dönemde Serkan Acar ile devam mı edeceksiniz?
Tereddütsüz devam noktasındayız.
ETİK BULMUYORUZ, BİZİM KIZIMIZ GİBİYDİ
Kiraz Belediye Başkanı Saliha Özçınar2014 yılında partinizden seçim kazandı fakat sonraki süreçte AK Parti’ye transfer oldu. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Biz birinin oyunu alıp da başka bir yere hizmet etmeyi etik bulmuyoruz. Bunu genel başkanımız da ifade etti. Adam bir partiden istifa ediyorsa başka bir partiye geçmemeli. Bize gelmesini de doğru bulmuyoruz. Çünkü o partinin insanının oyunu almış gelmişsin. Hoş bir durum değil! Bizim kızımız gibiydi. Gece gündüz onunla birlikte biz de çırpındık. Sonra baktık kız yürüdü gitti. Babası arkadaşımızdı.
Bu durum 2019 için sizde tedirginlik yaratıyor mu? Oradaki halk, ‘2014’te oy istediniz verdik, aday gösterdiğiniz kişi parti değiştirdi. Bu seçimde nasıl güvenelim’ der mi?
Vatandaş ne diyorsa bakacağız. Ona göre bir aday belirleyeceğiz. Vatandaş, halk ne derse doğru der. Onlar öyle yanlış laf söylemez. Vatandaşın söyledikleri bin yıllık kültürden geliyordur.
Partinizde kırgınlık ve küskünlükler oluyor mu?
Her partide olduğu gibi oluyordur. İnsanın olduğu her yerde her şey olur. Son zamanlarda günümün yarısını kırılıp gidip dönenlere ayırıyorum. Hepsi tekrar geri gelip, ‘hata yaptık, partimizin hizmetindeyiz’ diyorlar.
İYİ PARTİ’DEN DE ÇOK DÖNÜŞ OLDU
Bu işin içinde İYİ Parti’ye gidenler de mi var?
Evet var. İzmir özelindeki eski-yeni herkesi tanıyorum. Ben gelir gelmez, ‘kucağımız herkese açık, kimseyi itmeyeceğiz, ötelemeyeceğiz, biz buraya hizmete geldik, tüm ülkücülerin hizmetine talip olduk’ dedim. Biz ilk olarak bu mesajı verdik. Bu mesaj da her yere yayılıyor. İzmir siyasetinde 30 yıldır varız. İnsanlar tavrımızı doğru anlayarak geri dönüyor. İYİ Parti’den de çok dönüş oldu.
Ülkede çok uzun bir süredir AK Parti iktidarı var. Hemen hemen aynı zaman diliminde de İzmir’de CHP iktidarı var. MHP olarak bu iki iktidarı nasıl buluyorsunuz?
Biz olsaydık çok daha iyi işler yapardık. Bizim önceliklerimiz farklı çünkü. Bizim insani önceliklerimiz var.
TAHTEREVALLİ SİYASETİNE ÖTEDEN BERİ TEPKİLERİMİZ VAR!
İzmir’de her seçim sanki AK Parti ile CHP arasında rekabete sahne oluyor gibi bir durum var. Bu tahterevalli gibi iki başlı durumdan MHP rahatsız mı?
Tabi rahatsızız. Tahterevalli siyasetine öteden beri tepkilerimiz var. Yeni bir rahatsızlık değil bu. 30 ilçe var. Yönetiliyor. Bir tane Aliağa var. Sağcısı, solcusu bizden memnun. Demek ki biz farklı bir şey yapıyoruz. Bizim örneğimiz o. Biz hakikaten üçüncü bir yoluz. Biz; insan yaratılmışların en şereflisidir diyoruz. Bizim eğitim şeklimiz bu. Bizim genlerimizde bu var. Tüm ülkücüler böyledir.
Kırsaldaki milliyetçi kesimin oylarının Kocaoğlu’nun tarım ve hayvancılık hamleleriyle CHP’ye kaydığı bir dönem yaşanmıştı. Şimdi bu oylar Kocaoğlu’nun yokluğunda MHP’ye geri döner mi?
Evet geri geleceğini düşünüyoruz. Kırsalda insanlar bizi severler. Kocaoğlu’nun yokluğuyla alakası yok. Biz zaten o oyları alacağız. Geldiğim günden bu yana partimize şaşıracağımız derecede bir akın var. Ben hayatımda böyle bir yoğunluk görmemiştim. Bir şey oluyor! Bunun arkasını göreceğiz.
ALAATTİN ÇAKICI MAFYA DEĞİL!
Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin af üzerinden yaptığı açıklamalar çok tartışılıyor. Alaattin Çakıcı üzerinden partinize, ‘MHP mafyaların özgürlüğünü istiyor’ şeklinde tepkiler geliyor. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bakın soruyu siz bile yanlış soruyorsunuz. Bu af değil, ceza indirimi. Bir kere onu tespit edelim. Adamın aldığı cezayı 5 yıl düşüyorsun, ‘bu süreyi dışarıda geçireceksin. Hangi suçu işlersen işle, işlediğin an üstüne koyarak bir daha yatacaksın’ diyoruz. Bir sürü gerekçeleri var. Cezaevlerinde şu anda mahkumlar 5’er saat sırayla yatıyorlar. Böyle bir vahşet ve gayri insani durum var. Bir de şu anda 150 bin tane FETÖ’cü var. Bunlar eğitimli adamlar. İçerideki herkesi zehirlemeye devam ediyorlar. Bu da var. Bu af değil. Türkiye’de şu kalksın, bu olmasın diyen entel-dantel tayfanın tamamı bu duruma karşı. Bunlar karşı olduğuna göre MHP iyi yolda. Mafyalara özgürlük diyorlar. Bir kere; Alaattin Çakıcı mafya değil. Diğer mafyalar kimlermiş? Böyle bir şey yok. 5 yıllık ceza indirimi kimi kapsıyorsa onu kapsayacak. Kişiler üzerinden asla değil. Kişiler üzerinden olsa buna özel af denir.
İstenilen ceza indirimi Selahattin Demirtaş ve yakın siyasi çizgidekileri kapsıyor mu?
Asla kapsayamaz. Bu söylediğimiz; askeri öldürene, vatanımıza göz dikenlere geçmez. Sınırı bilelim. Sınır belli! Apo’yu affetmek isteyenler vardı. Bu tepkiyi onlara göstermiş miydi bu kesim? Öyle bir tepki hatırlamıyoruz biz. O zaman da MHP’nin çabasıyla önlenmişti. Bizim şu an söylediğimiz tamamen insani bir durum. Bunun altında politik bir amaç yok. politik bir beklenti olması için ülkücülerin cezaevinde olması lazım. Öyle olsa ülkücüleri çıkarmak istiyorlar diyebilirsin. Şükür öyle bir şey yok.
MHP niye iktidar olamıyor?
Bu sorunun çok derin sosyolojik cevapları var. İnşallah halkımız bizi tanıyacak.
Halk MHP’yi tanımıyor mu?
Bizler öcü gösterilmeye devam ediyoruz. Televizyondaki programlarda MHP tartışılırken bile bir tane MHP’li yok. Türkiye’deki basın birilerinin elinde. Bunu da bilmiyoruz, kimin elindeyse… MHP’yi, Devlet Bahçeli’yi tartışıyorlar ama bir tane bizden kişi yok. Avukat, sosyolog bilmem kim var, MHP’li yok. Çıkanlarda da Kürtçülük konusunda bir şey söyleme mecburiyeti var. Hayırdır kardeşim, Kürtçülük lafı etmeyince buraya çıkarmıyorlar mı adamı? Evet çıkarmıyorlar. Bir şey var.
ÜLKÜCÜYÜ GÖRÜNCE RENGİ DEĞİŞENLER VAR!
Medya MHP’ye üvey evlat muamelesi mi yapıyor?
Sadece üvey evlat değil. Üvey evlat olsa arada bir ekmek bir bardak su verir. Ülkücüyü görünce rengi değişenler var. Halbuki bizim halkla bir problemimiz yok. Sokakta ülkücü denince, güvenilir adam, yardımcı olan insan, kapısına gidilebilir adam diye bakılıyor. Biz CHP’lilere de AK Partililere de gitsek kapısını çalsak bize yardımcı oluyorlar. Allah var. Vatandaş da aynısı. Ama medyada kırılamayan bir şey var.
Kendinize yönelik öz eleştiri yaparsanız ne söylersiniz? MHP’nin eksikleri var mı?
Mutlaka var ki halkımız bizi burada tutuyor. İnşallah göreceğiz ve düzelteceğiz. Ama şöyle bir eksiğimiz var diyemiyorum ama bizi iktidara getirmediğine göre eksiğimiz var demek. Fakat şöyle bir şey var; halkın yüzde 70’i hayatının bir döneminde MHP’ye oy vermiş. Ama biz bunları bir türlü yan yana getiremiyoruz. Bu halkın bizi kötü görmesinden kaynaklanmıyor. Başkaları kendilerini demek ki daha iyi pazarlıyor.
AYIP EDİYORLAR!
Partinize yönelik, ‘AK Parti her sıkıştığında MHP yetişiyor’ eleştirisi var. Baston benzetmesi de yapılıyor. Bu tepkileri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ayıp ediyorlar! Yaptığımız her hareketin gerekçesi, karşılığı var. Ülkemiz için yapıyoruz. Bu kadar basit. Tek kelime; ülkemiz için yapıyoruz. Bugün güneyimizdeki 900 kilometrede sınır güvenliği sağlamışsak bunu birlikte çalışmaya borçluyuz. Bugün Güneydoğu’da Türk bayraklarıyla yürüyüş yapılıyorsa bunu bu birlikteliğe borçluyuz. Bunlardan MHP yararına bir şey çıkmamış olabilir ama ülke yararına bir şeyler çıktı. Bizim birincil derdimiz MHP değil. Bu böyle biline. Bizim birincil derdimiz ülkemizin geleceğidir. Türkiye şu anda 2073 planları yapıyor. Önümüzdeki 100 yılda ülke güvenliğimiz garanti altına alındı. Parti menfaati gözetilerek yapılmış hamleler değillerdi. Bundan memnunuz. Birilerinin bizi beğenip beğenmemesinin hiç önemi yok.