GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
26 Haziran 2019 Çarşamba 17:07

MHP İzmir Milletvekili Osmanağaoğlu’ndan CHP’li Kaftancıoğlu’na tepki!

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlara tepki gösterdi.

MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşmada “Biz ülkücüler olarak siyasete dava şuuru kazandırmaya çalışıyoruz; onun için hiç kimse bizi kendi basit ve sığ bir anlayışla polemiğe davet etmesin” ifadelerini kullandı.

Osmanağaoğlu, CHP’nin İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun son paylaşımına atıfta bulunarak “Her ne kadar konuşmamın tamamını İzmir’imize ayırma niyetinde olsam da; Türk milletinin temiz duygularını ve beklentilerini istismar eden algı üstatlarının, siyasi partilerini ümit ve geçim kapısı haline getiren tükenmişlerin pervasız “siyaset” anlayışları maalesef buna müsaade etmemiştir” dedi.

MHP’li Osmanağaoğlu, “Zaferi urganlarda arayıp sehpalarda bulmuş bir hareketin mensuplarına sandık meraklısı ihtiras kumkuması, eski gelinler gibi sandığından çıkardığı ile zorbalık etme gayreti ise absürt bir komedidir. Sandıktan çıkan sonucu kendi ideolojisi adına zafer olarak tanımlayanlar, milletten aldığı yetkiyi de kendi ideolojisi adına kullanacaklarını bilvesile ilan ve ifşa etmiş olurlar ki; bu millet buna asla müsaade etmez, müsamaha göstermez.” dedi.

Osmanağaoğlu şunları söyledi:

“Biz Millet Sevdasıyla Zindan Kiracılığı Yaptık; Karşılık Beklemedik. Biz millet sevdasıyla zindan kiracılığı yaptık; karşılık beklemedik! Biz bu milleti karşılıksız sevdik ve bu sevdanın şarkısını zindanlarda hıçkırıklarla bestelerken karşılığını hep Allahtan bekledik! Millet için sandıklara, sandukalara konulmuş şehit naşıydık; çünkü biz, millet sevdasıyla ateşe, urgana yürüyenlerin yol başçısıydık!

Bu anlamda bir hareketin mensuplarına seçim sandığı üzerinden polemik yapmaya kalkmak en hafif ifade ile basitliktir. Biz karşılıksız sevdik, Ferhat gibi dağları deldik. Ne yevmiye istedik bu milletten ne bahşiş! Çöllerde gezdik Mecnun gibi; bilmesin istedik sevgili, mihnet hissetmesin halimizden…

Çünkü biz milletine hizmeti mihnet değil; cana minnet bilenleriz!

Çünkü biz, hizmeti nispetince şerefli ve belalı bir millet davasının davacılarıyız. Bu çatı altında, bunun bilincinde olan herkes, bu anlamda bir evsafı ihbar etmekle mükelleftir.  Bu mükellefiyet; Türk milletinin, Türk vatanının, Türk tarihinin, Türk kültürünün teminatı olma mükellefiyetidir. Bu sorumluluğu, her sahada, hesapsız, sıfatsız ve perdesiz ifa etmiş bir ülkücü olarak ihbar ediyorum:

Bu Dava, Siyasi Patırtılara Feda Edilemeyecek Kadar Aziz Ve Ulvi Bir Davadır.

Bir oluncaya dek hepimiz, bir dava için seferberiz!

O dava, bu vatanı bize emanet edenlerin davasıdır.

O dava, bedenini toprak yapıp toprağa katan ve bu toprakları vatan yapanların davasıdır.

O dava, “Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır…” diyen;  bayrakla ağlayıp bayrakla gülen; bayrakla var olup, bayrakla ölenlerin davasıdır.

O dava, çocuğunu üç yaşında; yavuklusunu pınar başında bırakıp vatan için ölüme gidenlerin davasıdır.

Bu dava, siyasi patırtılara feda edilemeyecek kadar aziz ve ulvi bir davadır.

Onun için herkesi ve her kesimi; mevzu vatan olunca gerisi teferruattır şuuruna ve sorumluluğuna davet ediyorum! Biz bu davanın remzi olan hilali gösteriyoruz; hiç kimse parmağımızın ucuna bakıp, “parmağım gözüne” dercesine bir polemik arayışına girmesin!”