Metehan UD / EGEDESONSÖZ - Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Küçük Menderes Enerji Şirketi'nin İzmir’in Seferihisar Orhanlı Köyü ile Menderes Yeniköy arasında kalan mevkiide yapmak istediği ‘37,5 MWe Jeotermal Enerji Santrali ve Yardımcı Kaynak [Rüzgâr Enerji Santrali (3,6 MWe/1 Türbin), Güneş Enerji Santrali (2 MWe/3,65 ha)] Tesisleri’ ile ilgili kritik kararını açıkladı.
Geçtiğimiz günlerce gerçekleşen İnceleme-Değerlendirme Kurulu’nda projenin tanıtım dosyasının son şeklini veren bakanlık projeye onay verdiğini duyurdu. Bakanlığın sitesinde yer alan bilgilere göre proje için ‘ÇED olumlu’ kararı verildi.
Projenin toplam maliyeti 490 milyon TL olacak. Projenin işletme ömrü ise 30 yıl olacak. 51 bin metrekare üzerine kurulması planlanan proje kapsamında 23 adet jeotermal kaynak kuyusu açılacak, 1 adet rüzgar enerji santralinin dikilecek ve 17 bin 21 güneş enerji paneli kurulacak. Yapılması planlanan JES ve GES’in orman alanı üzerine inşaa edilecekken RES’in ise tarım ve askeri yasak bölge üzerine kurulacak olması dikkat çekti. Yine bazı kuyu alanları zeytin bahçelerinin içinde açılacak.
MAHKEME YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI VERDİ
İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü açtığı ve Orhanlı Köyü Derneği ile Seferihisar Kavakdere Köyü Sulama Kooperitifi’nin müdahil olduğu davalarda İzmir 1. İdare Mahkemesi Küçük Menderes Enerji Şirketi adına düzenlenen1586 nolu arama ruhsatı ilgili yürütmeyi durdurma kararı vermişti.
Bilirkişi raporları doğrultusunda verilen mahkeme kararında dava konusu alanın büyük bir kısmının Tahtalı Barajı Uzun Mesafeli Koruma Alanında kaldığı belirtilerek “dava konusu arama ruhsatının koordinatlarının verilmesi aşamasında MAPEG tarafından mevzuatlarda belirtilen yatırım çakışması ile ilgili kamu yararı açısından öncelik ve önem tespitinin yapılmadığı, halk sağlığı ve halkın içme suyu ihtiyaçlarının kamu yararı açısından öncelikli olduğu ve raporda açıkça ve ayrıntılı şekilde bilimsel yönü ile ortaya konduğu haliyle dava konusu faaliyetin su havzaları için telafisi mümkün olmayan tehdit oluşturabilme potansiyeli içermesi nedeniyle faaliyete konu arama ruhsatının düzenlenmesinde hukuka uyarlılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.” denildi.