Metehan UD/EGEDESONSÖZ - İzmir’in Tire ilçesindeki Küçükkale Mahallesi, Akarca mevkinde bulunan kültürel varlıklar için inceleme başlatan İzmir 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararını açıkladı. Orman mülkiyetinde yer alan 101 ada 1 parsel numarasıyla kayıtlı alanda tespit edilen Roma, Geç Roma ve Bizans dönemlerine ilişkin varlıklar sebebiyle parselin 1 ve 3’üncü Derece Arkeolojik sit olarak tescil edilmesine karar verildi.
Sit kararı tapuya şerh edilecek ve bölgenin koruma amaçlı planları hazırlanacak. İlan edilen arkeolojik sit alanı, Emerald Maden Şirketi tarafından açılmak istenen mermer ocağı proje sahası içerisinde kalıyor.
OCAK AÇILMASI YASAKLANDI
Kararda ilan edilen 1’inci derece arkeolojik sit alanı ile ilgili “Kesinlikle hiçbir yapılaşmaya izin verilmemesine, imar planlarında aynen korunacak sit alanı olarak belirlenmesine, bilimsel amaçlı kazıların dışında hiçbir kazı yapılamayacağına, -Resmi ve özel kuruluşlarca zorunlu durumlarda yapılacak alt yapı uygulamaları için müze müdürlüğünün ve varsa kazı başkanının görüşüyle konunun koruma bölge kurulunda değerlendirilmesine, taş, toprak, kum vebenzeri alınmamasına; kireç, taş, tuğla, mermer, kum, maden vebenzeri ocakların açılmamasına, toprak, cüruf, çöp, sanayi atığı ve benzeri malzeme dökülmemesine, taşınmaz kültür varlıklarının mahiyetini etkilemeyecek şekilde tevhid-ifraz gibi uygulamaların ilgili idarelerin imar mevzuatı kapsamındaki uygun görüşleri ile birlikte Koruma Bölge Kurulu’nca değerlendirilebileceğine” ifadelerine yer verildi.
İlan edilen 3’üncü derece arkeolojik sit alanında ise çalışma yapılmadan önce Koruma Bölge Kurulu’ndan karar izin alınması istendi.
‘ARAMA ÇALIŞMALARI DEVAM ETMELİ’
Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’nun kararını değerlendiren Kartal Dağı Koruma Platformu Sözcüsü Zeynel Aydın, kültür varlıklarının korunması için bölgenin tamamen arkeolojik sit alanı ilan edilmesini istedi. Bölgedeki kültürel varlıkların arama çalışmalarının devam etmesi gerektiğini belirten Aydın, “Olumlu gelişmeler yaşıyoruz ama uyanık olmamız gerekir. Bu tür projelerde şirketlerin kolay kolay vazgeçmediklerini biliyoruz. Biz Kartal Dağı için bekçiliğe devam edeceğiz. Doğamızı, canlılarla ve kültürel varlıklarla geleceğe taşımak için Anayasa’dan aldığımız güçle çalışmalarımıza devam edeceğiz. Biz bu sahada herhangi bir maden çalışması istemiyoruz. Buraya gelecekse tarihçiler gelsin, arkeologlar gelsin, bilim insanları gelsin, çocuklar gelsin. Bu bölge kültür ve sanat merkezi de olabilir, doğa okulu açılabilir. Burası çok daha farklı şekillerde kullanılabilir. Maden projelerinden vazgeçilsin. Bölge halkı olarak istemiyoruz. Doğal ve kültürel dokunun tahrip edilmesine karşıyız” dedi.