GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ekonomi
13 Mart 2023 Pazartesi 09:01

Lokantacıların İzmir'deki başkanı da isyan etti: 200 liraya çorba mı olur?

Artan yemek fiyatlarının sebebinin kullandıkları hammaddelerin aşırı zamlanmasından kaynaklandığını, esas olması gereken fiyatın altında satış yaptıklarını belirten İzmir Lokantacılar Odası Başkanı Doğan Kılıç, "Bazı arkadaşlar bir kase ayak paça çorbasını 200 liraya satıyormuş. 200 liraya çorba mı olur arkadaş! Maalesef bazı esnaf arkadaşlar abartıyor" ifadesini kullandı.

EGEDESONSÖZ -İzmir Lokantacılar ve Gazinocular Odası Başkanı Doğan Kılıç, SONSÖZ TV'de Gazeteci Yazar Muhittin Akbel'in sorularını yanıtladı. Başkan Kılıç, fiyatlar konusunda bazı esnafın abarttığına vurgu yaptı.

ESKİDEN KUYRUKTA BEKLENEN LOKANTA, ŞİMDİ MÜŞTERİ BEKLİYOR!
"Kahramanmaraş ile birlikte 11 ilimizde çok büyük bir deprem felaketi yaşandı. O felaketin etkisi, tüm ülkeye yayıldı. Esnaf teşkilatı hakikaten çok büyük zorluktan geçiyor. Deprem bölgesinde yaşarken depremde hayatını kaybeden esnafımıza Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Hayattaki esnafımızın bir an evvel ayağa kalkıp işlerini yeniden kurmalarını diliyorum. Sektörün son durumuna baktığımızda güzel şeyler söyleyemiyoruz maalesef. Kendim de bir lokantacı esnafı olarak sorunlarımız ve girdiğimiz maliyet had safhada. Bu kiradan başlıyor, elektrik doğalgazla devam ediyor ve bizim kullandığımız hammaddelerin hepsine yüzde 300 – 500 zam geldi. Bu zamlar gelince, esnaf da zam yapmak zorunda kalıyor. Esnaf zam yapınca da müşteri sayıları düşüyor. Yemek yemek için gittiğimiz, masa boşalsın diye sıra beklediğimiz lokantalar, şu sıralar müşteri bekler hale geldi. Aldığın ürüne yüzde 300 – 500 zam gelirse aynı oranda nasıl zam yapabilirsin? Mümkün değil. İki üç misafirini lokantaya götürsen, 700 lira, 900 lira hesap ödersin. Artan rakamlar bizi de sıkıntıya soktu"

KEMERALTI'NDA 73 YILLIK BİR LOKANTA DAHA KAPANIYOR
Kemeraltı'nda 188 yıllık Haktanır Pide'den sonra 73 yıllık Bizim Mutfak Lokantası'nın da kapanacağını, bu değerleri kaybetmiş olmanın üzüntüsünü yaşadığını belirten Başkan Doğan Kılıç, "73 yıllık bir lokanta dededen babaya, babadan toruna geçmiş. Erdem Meriç kardeşimizle görüştüm telefonda, kapatacağını söyleyince çok üzüldüm. Lokantayı devretmesinin daha doğru olacağını söylediğimde, devretme şansının olmadığını söyledi. Maalesef tüm geleceğini yatırdığı, hizmet ettiği lokantasını kapatmak zorunda kalıyor.  Bunun nedeni bu artan maliyetler. Zam yapamıyor, zamlı satamıyor, müşteri gelmiyor, zam yapınca müşteri sayısı düşüyor. Zam yapmayınca öbür türlü zarar ediyoruz. Bu memlekette bir kilo soğanın 25 lira, domatesin 25 - 30 lira olduğu yerde biz bunları hep bedava veriyoruz. Yani biz müşteriye domates verdik para ver mi diyoruz? Bu maliyetin altından hiç kimse kalkamaz. Şubat ayı içerisinde 44 lokanta kepenk kapatmış. Buna karşılık açılan lokanta sayısı sadece 20... Yarı yarıya azalmışız. Giderek tükeniyoruz maalesef" dedi.

ESKİDEN BİR GECEDE YAPTIĞIM İŞİ 24 SAATTE YAPAMIYORUM
Lokantaya giren her şeyin maliyetinin aşırı yükseldiğine vurgu yapan Başkan Doğan Kılıç, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Çorbaya 80 TL fiyat veriyorum, tarifeler çıkartıyorum. Ayak paça çorbası için 15 ay önce 4 lira aldığın dana ayağını, bugün 60 TL’ye alamıyorsun. Bu durumda ayak paça çorbasını 80 liraya nasıl satacaksın? Ayak paça 8 saat kaynıyor, pişirme süresi ve yanan bir yakıt, enerji var. Para yanıyor, bunu kaynatıyorsun, çorba haline getiriyorsun, ekmeğini, yeşilliğini, suyunu, biberini, peçetesini veriyorsun. O kadar ürün koyuyorsun, baharatı, pul biberi, acı yeşilbiberi, karabiberi var, salatası var ve ekmeğini veriyoruz para almıyoruz. Onun için bu maliyetlerin altından hiçbir esnaf kalkamaz. Bununla ilgili acil çözüm bulmamız lazım. Yarın öbür gün hayvan kesimi bittiğinde, dana ayağını 100 liraya da alamayacağız. Hatta 100 liraya almaya kalksak, o ayağı bulamayacağız. Benim işim çorba satmak. Ben bu ürünü ucuz alırsam, ucuz satarım. Gece gündüz çorba satıyordum. Gece yaptığım işi şimdi 24 saatte yapamıyorum. Mekân geniş ve hizmet sektörü olduğu için aynı personel çalışıyor ve eleman sayısını azaltamıyorsunuz. Bu maliyetlerin altından kalkamadığım için birçok yer gibi belki biz de kapatacağız. Ben babamdan aldım bu mesleği ve devam ediyorum, benim iki oğlum para kazanmadığımız için dükkânı devredelim teklifinde bulundular. Çocuklar haklı, para kazanmadığım işi niye yapayım diyor. Kemeraltı'nda bir esnaf lokantası, 200 liraya çorba satıyormuş. 200 liraya çorba satamazsın arkadaş. Benim ona verecek fiyat tarifem de yok. 200 liraya çorba mı olur ya? Esnaf olarak biraz biz de abartıyoruz. Oda olarak esnafa yaptırım gücümüz yok ama biz gider denetleriz, denetim sonucunda yanlış bir şey gördüğümüzde de şikâyet ederiz. Fakat esnafını şikâyet eden bir başkan olmak istemiyorum.  200 liralık bir çorbayı satabiliyorsa onu tebrik etmek lazım. Ben bile ticaret odasının listesini uygulamak isterim. Çıkardığımız fiyat tarifesiyle yemeklerimizi satsak da olur ama satamıyoruz, zaten müşteri yok. Kemeraltı'ndan 3 – 4 yerden fiyat aldım. Makul fiyat; çorba 80 – 90 lira, sebze yemekleri 50 lira, et yemekleri 125 lira. Çorbaya 100 lira diyor ben bile ona da çok dedim. Tavuk yemekleri 80 lira. Fiyat tarifesini lokantacı arkadaşlardan görüş alarak düzenliyoruz."

ENİNDE SONUNDA KOOPERATİFLEŞMEK ZORUNDAYIZ
Kooperatifleşme konusunda kesin kararlı olduklarının altını çizen Başkan Doğan Kılıç, lokantacı esnafının kullandığı ürünleri ucuz temin etmenin tek yolunun kooperatifleşmek olduğunu söyledi:

"Kooperatif kurmak lazım. Kooperatifi de bakanlıktan alacağımız izinle kuracağız. Kurmak için de yine para lazım, odaların durumunu daha önce konuşmuştuk. Bu kooperatifi de en yakın zamanda kuracağım. İzmir Esnaf Sanatkâr Odalar Birliği Başkanı Zekeriya Mutlu ile görüşerek onunla beraber kuracağız. Biz para kazanmak için kurmayacağız kooperatifi. Orada çalışan bir personelin maaşını verelim, küçük bir kar marjıyla iş yapalım. Eğer 3 bin esnafımız oraya gelirse şahlanır ve kooperatifimiz de kazanır esnafımız da kazanır. Bu kooperatifi öyle ya da böyle kuracağız. Enerji giderimiz çok fazla. 22 bin lira elektrik faturası ödedim geçtiğimiz ay. 28 bin lira doğalgaz faturası geldi. KDV giderleri 30, 40 bin lira. Alırken yüzde 1'le alıyorum, satarken yüzde 8 KDV ödüyorum. KDV'yi müşteriden isteyemezsiniz ki. Personel gideri belimizi büküyor. Kaldı ki bizde asgari ücretle çalışan yok."

DEPREM OLDU, YANSIMASI İZMİR'E DE OLDU
Kahramanmaraş depreminin, İzmir'deki esnafa da yansımadı olduğunu belirten İzmir Lokantacılar ve Gazinocular Odası Başkanı Doğan Kılıç, "Depremin ertesi günü işlerimiz yüzde 50 düştü. Günde 200 çorba satarken, 80'e geriledi. Ayrıca, deprem bölgesinde yetişen ürünlerden pul biber, karabiber mesela, Kahramanmaraş'tan geliyordu. Bu vilayetteki fabrikalar yıkıldı. Hayvanı olanların hayvanları enkaz altında kaldı, telef oldu. İleride daha çok sıkıntı çekeceğimizi düşünüyorum" dedi ve artan ürün fiyatlarıyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:

"Dönerci bir ablamız odaya geldi ‘’başkanım fiyatlara yetişemiyoruz, bir demet roka 3 lira’’ dedi. Esnaf da haklı. Bir hesap yapılıyor ve kurtarmıyor. Denetim yapılmasa bu fiyat tarifeleri hiçbir işe yaramayacak. Bornova’da büyük bir firmada toplantı yaptık, rekabet yapmayın diyoruz. İşverenlerimizde de sıkıntı var. Vatandaş olmasa, müşteri olmasa, lokantacılar olarak bizler kimiz? Biz esnaf olarak kendimizi toparlamak zorundayız."

SEKTÖRE ELEMAN YETİŞTİRMEK İÇİN KURS AÇIYORUZ, TALEP YOK!
Sektörün eleman sıkıntısına çözüm aradıkları, bunun için Konak Belediye Başkanı Abdül Batur ile ortaklaşa kurslar düzenlediklerini hatırlatan Başkan Kılıç, "Kurs için bile adam bulamıyoruz. 178 saatlik eğitim vereceğiz. İş garantisi vererek yetiştireceğiz, günde 100 TL harçlık koyacağız ceplerine. 15 – 45 yaş arası kursiyer arıyoruz. 178 saatin sonunda ustalık belgesini alacak, usta olarak çalışmaya başlayacak, asgari ücretin üstünde para kazanacak. Yol parası, yeme içme karşılanacak. Tüm bu avantajlara rağmen eleman bulamıyoruz. Önümüzdeki süreçte eleman sıkıntısı daha ciddi boyutta olacak gibi" dedi.

DEPREM BÖLGESİNDE HAYAT GERÇEKTEN ÇOK ZOR
İzmirli esnaf odalarının, Esnaf Birliği öncülüğünde deprem bölgesine önemli destekler ve yardımlar sağladığını belirten Başkan Doğan Kılıç, "Gördüklerimi anlatacak kelime bulamıyorum. Dayanmak çok zordu. Çığlıklar kulaklarımda çınlıyor" dedi ve şöyle devam etti:

"Apartmanların altlarında hep esnaf arkadaşların dükkanları vardı. Hepsi enkaz altında kaldı. Bu yaraların kısa zamanda sarılıp esnafın, tabii ki hayatta kalma şansını yakalamış esnafın yeniden işini kurması lazım. Ama gelinen noktaya baktığımızda orada yaşanan ıstırabı kimseye ne lafla anlatabiliriz ne de gidip dokunarak çözebiliriz. 10 il, ilçeleriyle, köyleriyle, beldeleriyle yok olmuş. Bölgeye gönüllü aşçı istediler. Bizim sektörde lokantacı yemeği kendisi yapıp tezgâhta satıyor çünkü eleman eksikliği var. Kimileri dükkânını Ramazan'da kapattığı için, o tarihlerde bölgeye gitmeyi düşünüyor. Konak Belediyesinin orada mobil aracı var. Mutfağı ve Çadır Kent’i kurduk. Elimizden geldiğince katkı ve destek sağlıyoruz. Bu deprem Avrupa ülkesinde olsaydı, kesinlikle kendilerine gelemezlerdi. Bizim Türk milletimizin dayanışması sayesinde çok güzel şeyler yapıldı. Çatı örgütümüz de oradaki esnaf kardeşlerimiz için planlar projeler hazırlıyor."

HUZUR HAKLARIYLA İLGİLİ DAVALAR DEVAM EDİYOR
İzmir Lokantacılar ve Gazinocular Odası'nın eski yöneticileriyle olan mahkemelerinin devam ettiğini belirten Başkan Kılıç, bu konudaki son gelişmeleri şöyle özetledi:

"Biz esnafımıza hizmet ettiğimiz sürece, esnafımız da bizden desteğini esirgemiyor. Güzel bir dayanışma örneği sergiliyoruz. Bizi göreve geldiğimizde 4 personel arkadaşımız, genel sekreter de dâhil işi bıraktığını söyledi. Genel sekreter o zaman 380 bin lira para istedi, biz bunu 300 bin lira olarak anlaştık. Üç arkadaşımızdan birisi 90, birisi 80, birisi 70 bin lira istedi ve bunlarla da anlaştık, istenilen paraları ödedik. Fakat yönetici arkadaşlarımızın huzur haklarıyla ilgili davaları devam ediyor, bunlara itiraz ettik. Toplantıya hiç gelemeyenlerin hakları talep edilemez. Bu durumu mahkemeye de ilettik. İlk davayı kazandık. Bir üst mahkemeye gittiler. Sanayi Ticaret Bakanlığından Müfettişler denetimlerini yaptılar. Yakında her şey sizin kanalınızla esnafımıza duyuracağız. Esnafın nasıl ayakta duracağı konusunda her zaman esnafımızın yanındayız."