GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ekonomi
29 Temmuz 2021 Perşembe 09:31

Lokantacıların başkanı '100 liralık lahmacun' için konuştu: Aylık kirası 100 bin liraya ahır var!

Türkiye Lokantacılar ve Pastacılar Federasyonu Başkanı Aykut Yenice, son dönemlerde Bodrum ve Çeşme gibi turizm ilçelerinde bazı işletmelerin fahiş fiyatlar ile ilgili olarak yaptığı açıklamada "Bunlar bir arz talep meselesi. Sen restoran ve lokantacının aldığı ücretleri kullanıyorum ancak onların tuttuğu dükkanların fiyatını neden konuşmuyorsun? Koyun ahırlarını dükkan yapıp kiralarını 100 bin TL yapıyorsunuz. Bunu nasıl çıkaracak adam? Adam da bu kadar kira verirsem 1 liralık ürünü 10 TL satarım diyor" dedi.

EGEDESONSÖZ - Türkiye Lokantacılar ve Pastacılar Federasyonu Başkanı Aykut Yenice, Sonsöz TV'nin konuğu oldu. Gazeteci  yazar Muhittin Akbel'in sorularını yanıtlayan Yenice, pandemi süreci ve sonrasında esnafın içinde bulunduğu durum ve 'fahiş fiyat' iddiaları hakkında değerlendirmelerde bulundu.

ESNAFIN SORUNLARI DEVAM EDİYOR
Normalleşme süreci ile birlikte esnafın sırtında büyük bir yük ile kepenk açtığını belirten Aykut Yenice, "1,5 yıl pandeminin ilk başladığı günden itibaren, bu işten en büyük çile çeken, acı çeken, intihar eden, aile bağları kopan, meslek hayatını bırakan bir çok esnaf ve sanatkâr var bu ülkede. 1 Temmuz itibari ile açılmalar bizler için mutluluk verici bir konuma geldi. Ancak normalleşme sırtımızda bir yükle açıldı. Vergiler, sigortalar, banka borçları... Bu maksatla kaybolan süreci ve ağır yükü üstümüzden atabilmek için insanlar ciddi bir çalışma temposu içine girdi. Mutlaka eleştirilecek konular olmuştur ancak bu tek taraflı cezalandırılacak, kötü söz söylenecek ortamı barındırmıyor. Bu insanların üzerindeki yükler merkezi yöntemler tarafından da çok hafifletildiği söylenemez.  Açılma ile birlikte tüm sorunların üstü örtüldü. İşin arka tarafına baktığınızda insanların hala devam eden sorunları var" dedi.

YAZ SEZONUNUN BİZE KATTIKLARI İÇİN MÜTEŞEKKİRİZ AMA...
Yaz sezonu ile birlikte işlerde hareketlenme olduğunu belirten Yenice, "1,5 yıl eve kapanmış alışmış olduğu lokantalardaki tadı elinden alınmış bir insan kitlesinden söz ediyoruz. Dolayısıyla insanlar yazın da getirisi ile birlikte bu konuda açığı kapatmak adına kendi adlarına bazı hamlelerde bulundular. Bunları yaparken de bizim işyerlerimize de faydaları oldu tabii ki. Bunların getirileri de var götürüleri de var. Biz yaz sezonunun bize kattıkları için müteşekkiriz ancak hala büyük sıkıntı için da olan büyük bir kitle de var" ifadelerini kullandı.

BU FİLMİ DAHA ÖNCE SEYRETTİK!
Son günlerde İzmir ve Türkiye'de yaşanan vaka sayılarından yola çıkarak yeniden kapanma tehlikesi görüp görmediği konusundaki soruya Yenice'den şu yanıt geldi:

"Bu memlekette, ülkenin başına gelen sıkıntıların başında turizm mantığını uygulanış şekli geliyor. Turizm sektörünü kurtaracağız diye 1,5 yıllık emeği mahvettiler. Biz bu filmi daha önce seyrettik. Nasıl geçen seneki Kurban Bayramı'ndan sonra kalabalıklar oluştu. Böyle bir ortamda pandeminin bugünlerdeki sonuçları kaçınılmaz. Allah korusun daha büyük sıkıntı olacak. İnsanlar bu süreçte maske ve mesafeyi unutarak oluşturduğu yaşam tarzı ile bunlar kaçınılmaz.  Burada bir de DELTA çok daha tehlikeli. Baktığınızda yaşanan süreç içinde çok enteresan söylemler var. Yaşayacağımız sürecin daha da artacak süreçle karşımıza çıkması kaçınılmaz. Bu süreç 10-15 gün sonra çıkacak ortaya. Aşı olayında bir de insanlık dışı bir durum var. Aşı karşıtlığının insanlık suçu olduğu açık. Sonuçta yarın bir kapanma olursa, burada lokanta ve kafelerin kapanacağı aşikar. İlk olarak biz kapanacağımız için hem bizim arkadaşlarımızın tedbirli olması lazım hem de hükümetin tedbirler alması lazım. Aşı konusunda da herkese bir aşı kartı verilsin, işletmelere girilirken de aşı kartı verilsin. Ben sokakta şehir efsanesine inanmış kişiler yüzünden esnafımızın başını derde sokamam. Böyle bir ortamda sen bahaneler ile aşıdan kaçacaksın, hiçbir bilimsel gerçeğe dayanmayan konularda konuşacaksın, sonra da bu sıkıntıyı biz çekeceğiz. Yok böyle bir şey! İlim ve bilime dayanan bir gerekçe olsa buna saygı duyarız ancak şehir efsanesi. Aşının olmadığı illerde sonuç belli."

ARKADAŞLARIMIZIN YÜZDE 100'Ü BU KURALLARA UYUYOR
İşletmelerin  tamamının pandemi kurallarına uyduğuna dikkat çeken Yenice, şunları söyledi:

"Sonuna kadar meslektaşlarımızı savunurum. Bir lokantacı, 1,5 yıldır çile çeken bir insan, hijyene, mesafe ve kurallara uymuyorsa, bana göre kendi ayağına kurşun sıkmanın ötesinde balyoz vuruyordur. Biz arkadaşlarımızın yüzde 100'ünün bu kurallara uyduğunu düşünüyoruz.   Müşterilerin bazı yatırımları oldu. Masa arasında mesafe olması lazımken buraya masa koy gibi istemler oldu. Bunlar yaşam içindeki durumlar. Neticede birileri veya bir takım insanların yaptığı, bazı meslektaşlarımızın vur-kaç mantığı şeyler yüzünden sektörümüzün eleştirilmesini doğru bulmuyorum. Ben tekrar kapanırsam, bir daha abu sektörü buralardan konuşamayız. 1,5 yıldır kapalı olan birahanelerin açıldıktan sonra 1 ayda tüm borçlarını ödeyeceğini söyleyemezsiniz. Cirolar çok iyi gibi söylemleri bırakacaklar. Sektörde zaten başlı başına çok ciddi bir eleman sıkıntısı var. Bu süreçte sektörden bir çok eleman kaçtı gittiği yerde düzenin kurdu ve geri gelmiyor. Bulaşıkçı komi bulamıyorsun. Bugün bir çok işletmemizde çok ciddi bir personel sıkıntısı yaşıyoruz."

MAGAZİNSEL HABERİN BİZİM SEKTÖRÜMÜZ İLE ALAKASI YOK
Esnaf sektörü ile ilgili çıkan fahiş fiyat haberleri ile ilgili de konuşan Yenice, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Anayasanın 177'nci maddesinde devletin esnafa sahip çıkması maddesi var. Sigortalar vergiler ötelenmedi. Bizim işletmelerimizde 1-2 kişi çalışmıyor, 50-60 kişi çalışan işletmeler var. Niye bugün turizm sektörünü kurtarmak için sektörü serbest bıraktın? Turizm sektörünün parçası benim esnafım. Otellerde konaklayan insanlar oranın sokaklarında yiyip içti. Bu kadar önemliyken sen gidip bizim sektörümüzde olan bazı sorunları gündeme getirirsen, sektöre haksızlık etmiş olursun. Magazinsel haberin bizim sektörümüzle hiçbir alakası yok. 20-30 bin TL hesap vermişler! Siz ne yapıyorsunuz kardeşim, bu ülkede 2-3 bin TL ücretle çalışıyor."

KOYUN AHIRLARINI DÜKKAN YAPIP KİRASI OLARAK 100 BİN TL İSTİYORLAR
Fiyatların fahiş olduğu eleştirilerine 'arz talep' diye yanıt veren Yenice, sözlerini şöyle sürdürdü:

 "Bunlar bir arz talep meselesi. Sen restoran ve lokantacının aldığı ücretleri kullanıyorum ancak onların tuttuğu dükkanların fiyatını neden konuşmuyorsun? Koyun ahırlarını dükkan yapıp kiralarını 100 bin TL yapıyorsunuz. Bunu nasıl çıkaracak adam? Adam da bu kadar kira verirsem 1 liralık ürünü 10 TL satarım diyor. Konuyu bütünsel değerlendirmek lazım. İşletmecinin satışını konuşurken sen kaç para kira verdiğini devlete ne kadar vergi verdiğini bak. Çıkıyor bir iki baldırı çıplak ben şu kadar hesap ödedim, diyor. Bizim ülkemizin sıkıntıları var. 20-30 bin ücretleri konuşarak insanların beynini uyuşturmayın. Meslektaşımız olduğunu iddia eden şovmen çıkıyor bunlar normal diyor. Bu ülkede yasa var, diyor ki bağlı bulunduğun esnaf odasından fiyat tarifeleri alacaksın diyor. Burada 85 TL'ye tüp alıyoruz, Çeşme'de 140 TL'ye satıyor tüpü!"

AŞI OLMAYAN İNSANLIK SUÇU İŞLİYOR
Kıbrıs Şehitleri Caddesi'ndeki Gazi Kadınlar Sokağı'nda hizmet veren Mülkiyeliler Birliği Lokali restoran işletmecisi Kemal Özçakar, sosyal medyasından yaptığı paylaşım ve dükkanına astığı 'aşı olmayan giremez' yazısı ile gündeme gelmişti. Özkaçar'a destek ve tepkiler gelirken, Yenice de karara destek veren kişiler arasında yer aldı. Yenice, "Bana göre, aşıya direnenler, insanlık suçu işliyor. Milyonlarca insanın ölümüne sebep olan bir salgın ortamında buna karşı bir aşı bulunuyorsa, sonra da sokak efsanelerin arkasına sığınan insanlar varsa, Allah onları bildiği gibi yapsın. Bu aşıyı olmak hepimizin insanlık görevi. Kemal Bey'i sonuna kadar destekliyorum. Ancak, demokratik bir ortamda bizim müşterilerimize, sen gir, sen girme, deme yetkimiz yok. Buradaki yetki, merkezi hükümettedir. Eğer aşı bu kadar önemliyse ve aşı karşıtları varsa, o zaman yaptırımların devreye sokulması lazım. Merkezi hükümetin tedbirleri alıp nereler kısıtlanacaksa, kısıtlamalı. Sektörümüzdeki arkadaşlara sesleniyorum, aşı ile ilgili konuda duyarlı olsun. Yoksa bu sorumsuzlar üzere biz tekrar kapanırsak birçok insanımız kepenkleri bir daha hiç açmamak üzere kapatır. Vatandaşlara aşısını olduğunu gösteren bir belge verilmesi lazım. Sırf akıllı telefonlardaki bilgiler yetmeyebilir. Belge verildiğinde, bu düşüncenin yayılması için elimden geleni yaparım. Mesela telefonumuza barkot gelsin bunu gösterelim. Hem sokakta eşkıya gidip gezecek hem de aşıyı kötüleyecek! Ben sonuna kadar buna karşıyım. Kemal Bey güzel bir şey yapmış. Tebrik ediyorum."

ÖNCE 'TÜRKİYE' YAZMAYI ÖĞRENSİNLER
Federasyon olağanüstü genel kurulu ile ilgili de konuşan Yenice, "Sıradan bir süreç. Yerelde ise bu güne kadar İzmir esnafı bizi ödüllendirdi, bundan sonra da aynı düşüncelerde devam ederiz. Tabii ki bazı kişi aday olacaktır, onlara da saygı duyarız. Önce Türkçeyi okumayı yazmayı öğrenecekler, ondan sonra da İzmir gibi çıtası çok yükselmiş bir odanın başkanlığına aday olacaklar. Benim tavsiyem, okuma yazmayı tekrar öğretmenlerimiz aracılığı ile öğrenmesini ve önce 'Türkiye' yazmasını öğrenmesini rica ediyorum. Esnaf teşkilatında geçmişinde bazı yönetimler ile yönetilmiş ancak esnaf teşkilatını bundan sonra ilime ve bilime inanan kişiler tarafından yönetilmesi gerekiyor. Bizim zaten vaktimiz doluyor, 20 yıl oldu yaş geliyor, gereğini o tarih geldiğinde konuşuruz" dedi.

GENİŞ KAPSAMLI BİR EĞİTİM SEFERBERLİĞİ BAŞLATACAĞIZ
Mesleki yeterlilik belgesi hakkında başlatılacak çalışma hakkında bilgi veren Yenice, şu yorumda bulundu:

"Avrupa birliği projesi aldık. Meslekte kalifiye iş gücü ve belgelendirme konusunda bir çalışma yapma konusunda. Biz de bu konuda 236 bin Euro'luk bir ücret aldık. Bu proje kapsamında 2022'nin başlarından itibaren tüm sektörümüzün esnafını belgelendirme konusunda çok geniş bir alanda çok ciddi bir eğitim seferberliği başlatıyoruz. Bu konuda geçtiğimiz hafta geniş bir çalıştay yaptık Ankara'da. Sektörün içinde tek söz sahibi federasyonumuz buna dahil olduğu için herkes çok mutlu. Türkiye yazmayı bilmeyenlere değil, sektörü ileriye taşıyacak kişilere ihtiyaç var. Sayın Mansur Yavaş ile bir görüşmemiz oldu. Bize bir yer tahsisi konusunda bir çalışmamız oldu ancak tasarruf genelgesi kapsamında duraksama oldu. Ankara'daki büyük bir eğitim merkezi açma konusunda girişimlerimiz olacak. Bizim sektörümüzdeki insanlar TV programlarına trilyonlar harcıyor. Yarın diğer gün dışarıdan ürünler gelecek bizim bunlara karşı hazırlıklı olmamız lazım. Kooperatifleşme konusunda Türk esnafları sınıfta kalmıştır. İnşaat sektöründen sonra en fazla girdisi olan biziz. Kemeraltı'na gittiğinizde her dükkân aynı ürünü farklı fiyatlardan alıyor. Bizim bunları düzene sokmamız lazım. Ancak bizim sektörümüz de hala paçadan çekme var. Bugün bu ülkede ona buna çamur atma ile bir yere gelinse bazı siyasetçiler, en konuşulan siyasetçiler olurdu."