GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
19 Eylül 2024 Perşembe 14:47

Kültürpark Platformu'ndan Büyükşehir'e 'devir' eleştirisi: Kent suçu!

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Konak’ta ana hizmet binasının yapımı karşılığında Basmane Çukuru’ndaki hisselerini TMSF’ye devretmeye hazırlanırken Limak, MNG Holding ve Cengiz İnşaat’ın Basmane Çukuru’na talip olduğu ortaya çıkmıştı. Kültürpark Platformu yaptığı açıklamada 'kent suçu' diyerek Büyükşehir'i eleştirdi.

EGEDESONSÖZ - İzmir'in kent gündeminde uzun yıllardan beri yer alan Basmane Çukuru ile geçtiğimiz haftalarda yeni bir gelişme yaşanmıştı. Parsellerin hisselerinin büyük bölümünü elinde bulunduran Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) ile masaya oturan İzmir Büyükşehir Belediyesi, geçmişte birkaç kez farklı teklifler sunmuştu. TMSF yeni dönemde kendisine sunulan "belediyenin hissesine karşılık yıkılan Konak Meydanı'ndaki hizmet binasını yeniden inşa etme" teklifini kabul etti. Teklife göre, İzmir Büyükşehir Belediyesi yüzde 30'luk hissesini TMSF'ye devredecek, buna karşılık olarak TMSF ise Konak Meydanı'nda belediye hizmet binasını bedelsiz inşa edecek.

Egedesonsöz'ün iş dünyası ve ekonomi kaynaklarından aldığı bilgiye göre Limak, MNG Holding ve Cengiz İnşaat gibi şirketlerin ilgilendiği ortaya çıktı.

Kültürpark Platformu ise bir açıklama yayımlayarak Büyükşehir'i eleştirdi. 

Açıklama şöyle:

Kültürpark Platformu’nun 2018’de yaptığı Çalıştayda parkın ve ayrılmaz parçası olan Basmane Çukurunun bulunduğu bölge aşağıdaki gibi tanımlamıştı;

“Yakın çevresinde neolitik dönemden kalma eserler bulunan; Cumhuriyet dönemi yapılmış tarihi meydanlar ve bulvarlarla çevrili; Kadifekale ve Agora’ya yürüme mesafesinde; Basmane, tarihi Kemeraltı çarşısı ve Alsancak gibi farklı yaşam-ticaret alanlarının bulunduğu semtlere komşu; kent kimliğini yansıtan tarihi binalar, cami, kilise ve sinagoglar gibi mimari çeşitlilikler ile çevrili; Gar-Hükümet Konağı gibi tarihi değeri bulunan; kamusal alanlara yakın; oteller sokağında konaklayanların kolay erişebildiği; tüm yukarı mahallelerden yürüyerek ulaşılabilen; sığınmacı-mülteci-göçmenlerin geçici yaşam alanları yakınında; kıyıya, asırlık çınar ağaçlarının bulunduğu bulvarlar ile yürüyerek ulaşılabilen; kentin tam ortasındaki bölgedir.

İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi 20 yıl öncesine kadar tamamı, şimdi de % 30’u Belediyenin, yani kamunun, yani bizim olan Kültürpark'ın bir parçası, Basmane Çukuru’nu,TMSF'ye(Tasarruf Mevduatı SigortaFonu’na)devretme kararı alıyor.Kamuya ait kentin ekoloji ve sürdürülebilir yaşam dengesi için çok değerli bir alanın devrini düşünmek bile kabul edilemez durumdur.

Yıllardır, Basmane Çukuru’nun yeniden, tümüyle kamuya dönmesini, Kültürpark ile bütünleşmesini talep eden bizler, bölgenin tarihine, doğal dokusuna aykırı, yüksek yoğunluklu imara açılmasına olanak sağlayan 16 Ağustos tarihli Belediye Meclisi kararını KENT SUÇU olarak tanımlıyoruz.

Yakın zamana kadar İzmir'in Konak meydanında işlevsel bir Büyükşehir belediye binası ve o belediyenin Basmane Çukurunda büyütülmesini beklediğimiz % 30 hissesi vardı.Tüm itirazlarımıza rağmen önceki yerel yönetim kamu yararını gözetmeden belediye binasını depreme dayanıksızlık iddiasıyla yıktı.Platform olarak bu yanlışa ilk günden karşı çıktık. Yerel yönetimin tüm birimleri ile kentin merkezinden hizmet vermesi anlayışını savunmaya devam ediyoruz ama bunun bedeli Kültürpark'ın bir parçasını vermek olmamalıdır bu takas kamu yararı değil kent suçunun ifadesidir.

Yerel yöneticilerden kent merkezinin yüksek yoğunluklu imar yapılaşma, gökdelen baskısından kurtarılmasını beklenirken;alınmış / alınacak imar kararları kent suçuna işaret etmektedir. Kimin malı kime devrediliyor ya da veriliyor? Orası İzmir Halkının malıdır. Kültürpark'ın bir parçasıdır. Yapılanlar hukuka uygun değildir. Kamu yararı şemsiyesi altında, alanın sermayeye peşkeş çekilmesine izin verilerek "Haksızlık, Hukuksuzluk ve Adaletsizlik" yapılmaktadır.

Alanın değeri rant sermayesinin ilgi ve iştahını arttırmaktadır.Bu noktada Belediye yönetimine düşen Basmane Çukurunu satmak değil, ona sahip çıkmak olmalıdır. Aksi, KAMU YARARI tanımıyla işlenen kent suçudur. Hizmet binası yapmanın “kamu yararı” ile ilgisi yoktur, bu durum belediyenin asli görevlerinden birisidir. Belediye kendi imkânlarını zorlayarak binasını yapmalıdır. Kendi öz kaynaklarıyla kendi binasını yapamayan yönetim bunun nedenlerini sorgulamalıdır. TMSF ile yapılan görüşmeler,varılan mutabakat tüm ayrıntılarıyla kamuoyuna açıklanmalı, meslek odaları sivil toplum kuruluşları ile paylaşılarak şeffaflık içinde yürütülmeli ve Kültürpark platformu bu konuda öncelikli muhatap alınmalıdır.

Sayın Başkan, İlçe Belediye Başkanları ve Meclis üyelerinden TMSF’ye yapılan öneri içeriğinin kamuoyu ile paylaşılmasını istiyoruz ve aşağıdaki soruları yöneltiyoruz;

-İzmir’e yani hepimize ait Basmane Çukuru gibi değerli bir alandan İzmirlinin görüşünü almadan, vazgeçmeye nasıl karar verilebiliyor? Konu kamuoyuna taşınmadan Belediye Meclisine nasıl getiriliyor,detaylar paylaşılmadan, karar alınması nasıl istenebiliyor?

-Basmane Çukuru ile ilgili olarak yıllardır değişik kurum, kuruluş ve kişilerle yapılan mutabakat, anlaşma, protokol ve benzeri ile açılan davalara ilişkin bilgi ve belgelerin açıklanması gerekmiyor mu?

-Karar Büyükşehir Belediye Meclisinden neden “oyçokluğu” ile geçti? İtirazlar nelerdi?

-Konak belediye yönetimi ilçenin siluetini değiştirecek yükseklikte yapılara karşı olduğunu açıkladı. Çukurda yapılması öngörülen yapıya ilişkin Konak Belediyesi ile yükseklik ve inşaat alanı mutabakatı yapıldı mı?

-Kamuoyunda “Çete” olarak tanımlanan müteahhitlere sunulacağı belli olan, kent merkezinin yapılaşmasının geleceğini hangi siyasi anlayış ve kamuoyu desteği ile TMSF’ye teslim etme sorumluluğunu üstleniyor olduğunuzu, bu yükü nasıl taşıyacağınızı öğrenmek istiyoruz?

-Unutulmamalıdırki; KÜLTÜRPARK ve bir parçası olan BASMANE ÇUKURU;

*İzmir’in oksijen ve ekosisteminin merkezidir,

*Kentin merkezindeki vahadır,

*İzmir’de nefes alınacak yegâne yerdir.

*Çevresiyle uyumlu, doğal yaşamı içinde barındıran alandır.

Tüm bunlar nedeniyle KÜLTÜRPARK PLATFOMU olarak paradan başka bir amacı olmayan, Basmane’nin yapısına zarar verecek, eko sistemi yok edecek bu kent suçuna karşı çıkıyoruz.