GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ekonomi
4 Ağustos 2023 Cuma 09:55

Krizin uğramadığı tek sektör!

Zorlaşan yaşam şartlarında oyuncak sektöründe işlerin durmadığını belirten İzmir Ticaret Odası Meclis Üyesi Adil Özyiğit, “Sattığımız oyuncak sayısı azalsa da cirolarımız yükseldi. Dövizdeki artışa, yüksek enflasyona rağmen bilinçli aileler, pek çok ihtiyacından vazgeçiyor, çocuğuna, torununa oyuncak almaktan kaçınmıyor” dedi.

Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ – Dövizdeki artış, ekonomik şartların iyice ağırlaşması, yüksek enflasyon gibi unsurlar vatandaşların ihtiyaç önceliklerinin değişmesine sebep olurken, pek çok sektör daralmaya gitti. Fakat krizin oyuncak sektörüne uğramadığı, bilinçli ailelerin pek çok ihtiyacı arka plana atmasına rağmen çocuğunun oyuncak ihtiyacını karşılamakta hiç tereddüt etmediği ortaya çıktı. 35 yıldır oyuncak sektöründe faaliyet gösteren İzmir Ticaret Odası Meclis Üyesi Adil Özyiğit, oyuncakların pahalı da olsa alıcısının çok olduğunu söyledi.

DOLARDAKİ ARTIŞ, OYUNCAKLARA BİRE BİR YANSIDI
Sektör olarak çok şanslı olduklarını belirten Adil Özyiğit, “35 yıldır sektördeyim, çok krize tanıklık ettim; hangi kriz olursa olsun, sektörümüzde işler durmadı. Şu anda yaşanan krizden de pek etkilenmedik” dedi. Son zamanlarda oyuncak fiyatlarında, doların yükselmesine paralel olarak büyük artışlar olduğuna vurgu yapan Özyiğit, “2020 Ocak ayından bugüne kadar oyuncak fiyatları dört kart arttı. Çünkü ithal oyuncak, dolara endeksli. Dolardaki artış, oyuncaklara bire bir yansıdı. Ancak oyuncak, çocuğun ruhsal, bedensel gelişimine katkı koyan materyaller olduğu için aileler, çocuğuna, torununa oyuncak alma konusunda geri adım atmadı” açıklamasında bulundu.

İTHAL EDİLEN HER OYUNCAK, TESTE TABİİ TUTULUYOR
Yerli imalatın, sektörü besleyemediğini, dolayısıyla oyuncakların çok büyük bölümünün ithal olduğunu anlatan Adil Özyiğit, “Çin malı oyuncakların çocukların sağlığı açısından risk taşıdığı” iddiasına şu yanıtı verdi:

“Dünyanın her yerinde oyuncak ithal edilir. ABD de Çin’den oyuncak alır, Almanya da, Türkiye de… Çin malı oyuncaklarla ilgili iddia, gerçeği yansıtmıyor. Çin’de her kalitede oyuncak üretiliyor. Türkiye’de, oyuncaklarda olan denetim, gıdada yok. Türkiye’de oyuncaklarda uygulanan denetim ve standartlar, gıdada, yemede içmede yok. O kadar ciddi bir denetim var. Akredite test belgeli ürünler ithal edilebiliyor mesela. İthal edilen her bir ürün, teste gidiyor. Eğer o testten geçerse, o ürünü piyasaya sürebiliyorsun. Devlet, bu konuda baskın bir yönetim sergiliyor.”

EBEVEYNLER KENDİ İHTİYAÇLARINDAN FEDAKARLIK YAPIP OYUNCAK ALIYOR
Son dönemde satışlarda bir miktar azalma olduğunu ancak cirolarının, fiyatların yüksek olması nedeniyle arttığını belirten Özyiğit, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Oyuncaklara erişim, iyice zorlaştı; çünkü fiyatlar çok yüksek. Aileler, kendi hayatlarından fedakarlık yapıyor, dedeler, anneanneler, babaanneler kendi ihtiyaçlarından vazgeçip  çocuğuna, torununa oyuncak almayı tercih ediyor. 1994 krizinde de bunu gördüm, 2001 ve 2008 krizlerinde de gördüm. Hangi kriz derseniz deyin, covid dönemin de gördük. Herkes yaşamsal ihtiyaç olan gıdayla birlikte çocuğuna, torununa oyuncak almaktan vazgeçmedi. Ailelerin eğitim düzeyleri arttıkça, oyuncağa olan yaklaşım da pozitif yönde artıyor. Bilinçli aileler, çocuğunun oyuncağa ihtiyacı olduğunu hiç tereddütsüz kabul ediyor. Çünkü doktorlar, akıllı telefonlarda, tabletlerde çocuğun zaman geçirmemesi gerektiğine işaret ediyor. Bilgisayar oyunlarını oynayan çocukların ileriki dönemlerde hem zihinsel gelişimlerinde hem de topluma uyum konusunda sıkıntı yaşadığını anlatıyor doktorlar. Bu nedenle oyuncak, her geçen yıl daha çok ivme kazanan bir materyal oldu. Dolayısıyla oyuncak sektörü krizden, krizlerden etkilenmiyor.”