Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ – KÖY-KOOP İzmir Birliği Başkanı Neptün Soyer, Tarım Organize Sanayi Bölgelerinin kuruluşlarında küçük üreticinin temsil edilmemesine tepki gösterdi. Tarım OSB’lerinin küçük üreticinin içinde olmadığı, ama küçük üreticinin yaşadığı yerlerde kurulduğuna işaret eden Soyer, önemli açıklamalarda bulundu.
HERKES VAR, BİZ NEDEN YOKUZ?
Küçük üreticinin, o toprağı sahibi, üreten olduğuna vurgu yapan KÖY-KOOP İzmir Birliği Başkanı Neptün Soyer, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Küçük üreticinin, öngörülen koşullarda, o sanayi bölgelerinde yer alması mümkün değil. Bergama, Kınık ve Dikili Tarım OSB’ler için iki yıl önce hasbelkader toplantıya çağırdılar. Kalabalık bir toplantıydı, sonra bir daha çağırdılar ve bir daha çağırmadılar. Baktık ki yönetim kurulları, danışma kurulları oluşturulmuş, Odaların başkanları, Vali, Kaymakam, belediye başkanı olmalı, İl Tarım Müdürü olmalı ancak TOBB varken biz nasıl yokuz? Ticaret Odası, Sanayi Odası, Ege İhracatçılar Birliği, yapılacak ihracat çalışmaları için olmalı tabii ki ama biz niye yokuz? Küçük üretici niye yok? O köyün, o toprağın sahibi nasıl olmaz? Hem İzmir Ticaret Odası, hem de o ilçenin odası çağrılıyor da biz niye çağrılmıyoruz? Kooperatiflerin üst birliğiyiz biz. Bakanlık birlikleri neden kurduruyor? Hollanda’da mesela temsiliyet birliktedir. Kooperatiflerin tüm gücünü büyüten, o gücü temsil eden, o bir tane birliktir. Bir toplantı oluyor, herkesler var, biz yokuz. Tarım Bakanı geliyor, biz yine yokuz.”
YER TESPİTİNDE DE YANLIŞ YAPIYORLAR
Tarım Organize Sanayi Bölgelerinin yapılacağı yerleri belirlerken, doğru karar verilmediği iddiasında bulunan Birlik Başkanı Neptün Soyer, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bergama örneğini gösterebilirim. Bana desinler ki, şöyle bir Tarım Organize Sanayi Bölgesi yaptık, o yöredeki üreticiyi kalkındırdık, o bölgeye böyle bir fayda sağladık. Ben haksız çıkmak isterim. Tarım OSB’lerin hepsi, verimli topraklar üzerine kuruluyor, diyemeyiz tabii ki. Anadolu’nun her tarafı bereketlidir. Sonuçta bunlar bir yere yapılacak. Ben de sonuçta istemezükçü değilim bu konuda. Daha kıraç, toprağı daha verimsiz yerler yok mu, var elbette. Oralara yapın. Şu anda Bergama’da kurulacak OSB’nin alanı, meralık alan. Mera vasfını kaybetmiş diyorlar. Köylünündü, İl Özel İdaresi’ne geçti, diyorlar. Köyleri kapattınız. Köyleri kapatırken, bunları İl Özel İdaresi’ne siz geçirdiniz. Köylünün malı orası.”
DİKİLİ OSB’DEKİ TERMALİN KAPASİTESİ NE KADAR SÜRDÜRÜLEBİLİR?
Oluşumun içinde, küçük üreticinin temsiliyetini sağlayan birliğin de olması gerektiğine vurgu yapan Başkan Neptün Soyer, “Binlerce üreticinin temsiliyetini sağlıyoruz” dedi ve ekledi:
“İzmir, önemli bir tarım kentidir. İzmir olarak tarımın gelişmesi adına yoğun çaba içerisindeyiz. Bölgemizin üreticileri gençleşmeye de başladı. Köye dönüş hızlandı. Bundan daha güzel bir şey olabilir mi? Ben bu yapının içinde biz de olalım değil, bu yapıların nasıl hayat bulacağı ile ilgili toplantıların sağlıklı olabilmesi için yer kararı, ürün kararı gibi pek çok şey için küçük üretici temsiliyetinin olması gerektiğini söylüyorum. Oradaki aile işletmelerinin de temsil edilmesi gerekiyordu. Ben bu durumda Bergama Tarım Organize Sanayi Bölgesi’nin kurulması işine biz küçük üreticiler girebilir miyiz? Yanlış diyorum ve karşı taraftayım. Dikili’deki Tarım Organize Sanayi Bölgesi’nde termal suyla seralar var mesela. Bizler orada yer alamayız. Bir kere o bölgedeki termal suyun sürdürülebilirliği açısından kapasitesi, rezervi nedir?”