GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tarım
24 Haziran 2019 Pazartesi 13:32

Köy Koop Başkanı Soyer'den tarım çıkışı: İzmir üvey evlat!

İzmir Köy-Koop Başkanı Neptün Soyer, tarım sektörü, ‘Koop-tuk Geliyoruz’ projesi, kooperatifçilik hakkında detaylı açıklamalarda bulundu. Yerel iktidar ve merkezi hükümet arasındaki uyumsuzluğa değinen Soyer, “Üvey evlat durumu tabii ki var. Mesela IPARD projeleri İzmir’e verilmez” dedi. Soyer, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin İzmirli olması için ise, “İzmirli olması için bu bölgeyi iyi bildiğini düşünürüm. Kayırmacılık yapmasını bekleyemem. Hiç kolay ulaşamıyorum” açıklamasını yaptı.

Mehmet İŞLER /EGEDESONSÖZ- İzmir Köy-Koop Başkanı Neptün Soyer, gazetecilerle bir araya gelerek ‘Koop-tuk Geliyoruz’ projesi hakkında bilgi verdi.

Kent kırsalındaki köy halkına küçükbaş hayvancılık, zeytincilik, bağcılık, örgütlenme ve kooperatifçilik üzerine eğitim verilen organizasyona ilişkin konuşan Başkan Soyer tarım sektörü üzerinden geniş yelpazede açıklamalarda bulundu.

Yerel yönetimlerin merkezi iktidarla uyum içinde çalışması gerektiğini vurgulayan Soyer, ‘İzmir’e üvey evlat muamelesi yapılıyor mu?’ sorusunu da yanıtladı.

PARA DÜŞÜNMEDİK, GELENEĞİMİZ BU, BÜTÜN ÜLKEDE BÖYLE OLMALI
İzmir’de kentin tarımla olan ilişkisinin Türkiye’ye model olacak potansiyelde olduğunu vurgulayan Soyer, “İzmir’de aslında yapılanlar önemli… Yerelin de odaların da aslında İzmir’de yaptıkları güzel çalışmalar var. Herkes aslında İzmir’in tarımına sahip çıktı. İl Tarım Müdürlüğü de, diğer tarım müdürlüklerine göre önde. Tarım Bakanlığı’nın uygulamalarını doğru buluyorum. Bütçe sorunu var. Burada yerel yönetimler devreye girmiş. Yerel yönetimler hükümetle birlikte çalışmalı. Burada eksiğiz. Herkesin masaya oturması gerekiyor. ‘Koop-tuk Geliyoruz’da bunu söyledik. İlk zamanlar kim bunlar denildi? Ama gördüler ki iyi bir şeyler yaptık. Gücü ve bilgiyi birleştirdik iyi bir şey ortaya çıktı. Birinci koşuluğumuz gönüllülük esası ile bir araya gelmek. Yönetimimiz para düşünmedi, maddi ve manevi katkı koyduk. Kooperatif başkanlarımız nadiren maaş alıyor. Hele üst birliklerde çok yok. Köy Koop’ta öyle değildir. Biz para düşünmedik. Bizim geleneğimiz odur. Bu bütün şehirde, ülkede böyle olmalı” dedi.

KOOPERATİFLEŞMEDE DÜZENLEME OLMALI
Sektöre dair detaylı bilgiler veren Soyer, kooperatifleşme noktasında çok önemli açıklamalar yaptı. Soyer, “Süt topluyoruz. Bizimle birlikte keçi koyun birliği kooperatifler süt topluyor. Süt toplamaya birinin daha ihtiyacı var mı? Bunu tarımsal kalkınma kooperatifleri yapıyor. Bizim her yere ulaşmamız mümkün değil. Tarım Bakanlığı bize sınırlama getiriyor ama diğer birliklere getirmiyor. O diğer yerlerden toplayabiliyor. Kırmızı et üreticileri ne yapıyor? Yetki karmaşası yaşıyoruz. Bunun bakanlık da farkında. Tarım Bakanı ‘Hesap ettim sadece kooperatiflere otursam 300 günüm gidiyor’ dedi. Bunun bir düzenlenmesi gerekiyor ama tarımsal kalkınma kooperatifleri özerk yapılardır. Biz kendi sermayemizle kuruluyoruz. 1971’de Köy Koop kuruldu. Aynı amaçla ikinci bir üst birlik ya da kapatırsın. Köy Koop kendi ortaklarını arttırabiliyor. Ama 12 Köy Koop kendi için de büyür ama Türkiye’de 13’üncü Köy Koop kuramazsınız. Bakanlık bize yeni bir Köy Koop kurmak için izin vermiyor. Yasal engel var. Ama başka birliklere izin veriyor. Üst birlikler çok yoğun. Aynı çalışma içerisinde doğru. Her kooperatif kendi işini yaparsa sorun çözülecek. Tüzüğe uysak her şey çözülecek. Bizim 107 üyemiz var. İzmir kooperatifleşmede çok iyi... Çok çalışkan. Üreticinin en büyük sıkıntısı girdiler. En çok yakındıkları şey; mazot yüksek… Yem 13 TL zam yedi. Maliyetlerindeki rakamlar önemli… Girdilerini ayarlarsan zaten tüketiciye 1.5 TL’de bile süt satar” ifadelerini kullandı.  

KÖYDE YOKSULLUK YOK YOKSUNLUK VAR!
Göç konusuna da değinen Soyer ayrıca, “Gençler göç etmek istemiyor. Babalarının arazilerinin çok kıymetli olduğunun farkında ama ben köye gidersem bu işe girersem 2 ay sonra dövizin ne olduğunu bilmiyorum. Köyden göç eden kadın olmuş. Kırsalda yoksulluk yok yoksunluk var. Köylü zengin aslında... Sütünü yapıyor, peynirini yapıyor, tarlalarda yok yok. Köylü zengin ama yoksun. Daha iyi ulaşım istiyor. Yerel yönetimler ve hükümet ortak çalışmalı. Meralarla neden küçükbaş hayvancılığı desteklemiyoruz. Kadın çocuğunu alıp göçüyor. Köyle mükemmel!” diye konuştu.

İZMİR’E ÜVEY EVLAT MUAMELESİ YAPILIYOR!
Uyum içinde çalışmanın gerekliliğine vurgu yapan Soyer, ‘İzmir’e üvey evlat muamelesi yapılıyor mu? Böyle bir şey var mı? Merkezi hükümet ve yerel iktidar arasındaki duvarı nasıl yıkacaksınız?’ sorularını yanıtlarken, “Tabii ki var. Daha geçen gün bir gazete İzmir tarımda üvey evlat diye manşet attı. Mesela IPARD projeleri İzmir’e verilmez. Ben bunu Fakıbaba tarım bakanıyken sordum. Kalktım söyledim. Bana çevremdeki bazı kişiler ‘IPARD bu bölgeye de gelmeli’ demişlerdi. Manisa, Denizli var biz yokuz! O havuzdan biz de faydalanalım. Kalktım söyledim. Fakıbaba, ‘yani sayın başkanım Şırnak mı, İzmir’ mi? Yapma Allah aşkına!’ dedi. Nasıl yani? Memleketin her köşesi önemlidir, öncelikli olabilir ama hep Şırnak mı? İzmir neden almaz bu projeleri? Biz çok çalışıyoruz, hak ediyoruz. İzmir’in tarımının bu kadar iyi konuşulması Allah vergisi mi? Üretici çalışıyor. Çok emek var. Kurumlar arası ilişkinin biz Köy Koop olarak altından tek başımıza kalkamayız. Ama sorunlar inşallah çözülür. Herkesin bir araya gelerek iş yapabilmeyi becermesi lazım. Türkiye olarak bu konularda eksi puanlardayız” dedi.  

BAKAN PAKDEMİRLİ’YE HİÇ KOLAY ULAŞAMIYORUM
Soyer, “Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’nde görev yapan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin İzmirli olması ulaşılabilirlik noktasında bir avantaj mı?’ sorusunu da, “İzmirli olması için bu bölgeyi iyi bildiğini düşünürüm. Kayırmacılık yapmasını bekleyemem. Hiç kolay ulaşamıyorum” sözleriyle cevapladı.

TARIM HOBİ DEĞİLDİR!
Tarım arazilerinin hobi bahçelerine dönüşmesi için konuşan Soyer, “Hiç doğru bulmuyorum. Tarım hobi değil. Hobi bir küçük yazlıkta çiftlikte olabilir ama biz ekmek parasını kazananların yaptıklarını hobi olarak ifade edemeyiz. Çok arzu ediyorlarsa narenciye bahçelerini bir kısmını kendi bahçesinden ayırırlar. Kiralayabilirsiniz, al sana hobi. Ama tarım arazilerine küçük kulübe yapılmasına karşıyım. Ama köylü kendi bahçesini kontrolünde yapabilir. Bu kentlinin köye hasretidir. ‘Gelin köyünüze geri dönün’ gibidir. Hobi değil bizim işimiz. Biz tarımı hobi olarak yapmıyoruz” dedi.

TEPELERE BİRAZ HİZMET EKSİKLİĞİ VARDI!
“Tarımsal alanda İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin son 10 yılda yaptıkları doğru” diyen Soyer son olarak verdiği mesajda, “İzmirliler, sahil kesimi kafasını kaldırsa biraz tepelere baksa iyi olacak. Göçü, yoksulluğu görecek. Köylerde yoksulluk yok merkezde yoksulluk var. Biraz da hizmet eksikliği vardı. Haklılar” ifadelerini kullandı.