GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Sağlık
18 Eylül 2020 Cuma 08:29

Korona’ya İzmir aşısı: Prof. Dr. Gürüz tarih verdi!

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Parazitoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Aşı Bilimi Derneği Başkanı Prof. Gürüz, "Aşıda preklinik araştırma aşamasındayız. 2021 Mart'nda aşıyı bulma ihtimalimiz çok yüksek" dedi.

Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ -  Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Parazitoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Aşı Bilimi Derneği Başkanı Prof. Dr. Yüksel Gürüz, Covid 19 aşısıyla ilgili çalışmaları değerlendirdi. Tarihte tifo aşısının 58, tetanos aşısının 40 yıllık uğraş sonucu bulunduğuna dikkat çeken Prof. Gürüz, Covid 19 aşısını bulmak için çok uzun süre beklenmeyeceğini, 2021 Mart'ı sonrasında ortaya çıkacağını müjdeledi. Prof. Gürüz, "Bugün sahip olduğumuz bilgi, teknolojik birikim, üretimde kullanılan cihazlar, laboratuvar altyapısı ve modern bioteknoloji, süreyi kısalttı. Şu anda preklinik araştırma aşamasındayız. 9 aşı, Dünya Sağlık Örgütü'nün listesinde bir adım önde duruyor. Mart 2021'den önce, güvenilir bir aşı adayının kullanıma girmesini zor bir olasılık olarak görüyorum.Hedefimiz, 2021 Mart ayında aşıyı bulmayı hedefliyoruz" dedi.

 TÜM İNSANLARA GÜVENLE YAPILABİLECEK BİR AŞI OLACAK
Dünya Sağlık Örgütü'nün, 2021 yılı sonuna kadar 2 milyar doz aşının üretilmesi ve doz başına 3 dolarlık bir fiyatın oluşmasını planladığını anlatan Prof. Gürüz, Ege Üniversitesi'ndeki aşı çalışmalarını şöyle özetledi:

"Rektörümüz Prof. Necdet Budak, ilgi ve desteğini eksik etmiyor. Gün gün gelişmeleri takip ediyor, sık sık resmi raporlar alıyor. TÜBİTAK Başkanı Prof. Hasan Mandal, Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca, Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Mustafa Varank da yoğun ilgileriyle aşıyı bulma çabasındaki biz bilim insanlarını onurlandırıyor. 2021 Mart'ında aşı adayımızın hazır olması için yoğun çalışıyoruz. Projemiz, devlet tarafından çok büyük bir bütçeyle destekleniyor. Projenin yazılması, Sağlık ve Sanayi bakanları ile Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın himayesinde koordine edilen süreç, iki aydan kısa sürede tamamlandı. Bakanlarımıza ve Cumhurbaşkanımıza, bize olan güvenlerinden dolayı teşekkür ediyorum. Bizim projemizde üreteceğimiz DNA aşı modeli, 2 yaş üzeri tüm insanlara güvenle yapılabilecek bir aşı olacak."

TÜRKİYE EKONOMİSİNE ÇOK BÜYÜK KATKI KOYACAK
Çeşitli ülkelerden gelen "Aşıyı bulduk" açıklamalarını değerlendiren Prof. Dr. Yüksel Gürüz, bu konuda şunları söyledi:

"Evet, pek çok araştırma grubunun adaşı adayı olduğunu biliyoruz. Çoğu, klinik aşama olan Faz I ve Faz II düzeyinde. Çok az kısmı Faz III düzeyinde. Türkiye'de, bizimle beraber 8 üniversite ve bir merkez, aşı adaylarını geliştirmeye çalışıyoruz. Aşı adaylarını hazırlamak ayrı bir süreç, aşının güvenlik testlerini geçip ruhsatlandırılması, kullanıma girmesi, ayrı bir süreçtir. Şunu söylemek isterim ki, Covid 19 aşısını biz bulacağız. Bir virüs, 1 milyondan fazla insanın ölümüne yol açtı. Dünya ekonomisine aktarılan 12 trilyon lirayı buhar etti. Bu virüsü yok edecek bir aşıyı bulmak, ülkemize büyük prestij kazandıracaktır. 7-8 milyon insana 2 doz aşı uygulanacağını varsayarsak, ekonomimize sağlayacağı katkıyı, varın siz tahmin edin."

TÜRKİYE'DE DE GÖNÜLLÜLER ÜZERİNDE UYGULANACAK
Dünyada Covid 19 gibi bu yıl ortaya çıkan ve ileride çıkabilecek pek çok hastalık için ne yazık ki halihazırda etkin aşı olmadığının altını çizen Prof. Gürüz, geçtiğimiz yıllardaki ölümcül hastalıkların çoğunun aşılarla yok edildiğini hatırlattı. Prof. Gürüz, Türkiye'de aşı üretiminin 1997'de sona ermesiyle tüm aşı ihtiyacının ithalatla sağlandığını sözlerine ekledi. Prof. Dr. Yüksel Gürüz, Çin, Brezilya, Endonezya ve Bangladeş'in de aralarında bulunduğu çok sayıda ülkede 10 bin kişiye uygulanan, Türkiye'de de insanlar üzerinde test edilmesine başlanan aşının güvenirliğinin ne düzeyde olduğu yönündeki soruya şu yanıtı verdi:

"Faz III çalışmaları, on binlerce gönüllü insan üzerinde, genellikle farklı ülkelerde, yetkili kurumların denetiminde yapılır. Aşının Faz III evresine geçmesi için, önceki tüm evrelerde ciddi sağlık sorunu yaratmamış olması şarttır. Faz III'teki uygulama, aynı anda birkaç ülkede, eşzamanlı olarak gerçekleştirilir. Dolayısıyla bu aşamada bazı ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaşma riski vardır."