GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Sağlık
21 Ağustos 2020 Cuma 13:44

Korkulan oluyor: İzmir’de 1 günde 312 pozitif vaka!

Vakaların artması, hekimlerin yoğun biçimde emekliliklerini istemesi üzerine basın açıklaması yapan İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, "Günlük vakanın 40'lara kadar indiği İzmir, şimdi risk altında. Aldığımız duyumlara göre dün İzmir’de 312 kişinin koronavirüs testinin pozitif çıktığı saptandı. Şu an İzmir’de 3000’e yakın COVİD-19 hastası var " dedi

Muhittin AKBEL/EGEDESONSÖZ- İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, Genel Sekreter Dr. Nuri Seha Yüksel, Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Süleyman Kaynak ve Merkez Konsey üyesi Dr. Mübetcel İlhan ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, İzmir'deki vaka artışındaki anormal artışa dikkat çekti. Bir ara günde 40 vakaya düşen İzmir'deki tablonun, dün itibariyle 312 olduğuna vurgu yapan Başkan Çamlı, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının yaşadığı zorlukları ve sıkıntıları da dile getirdi.

TÜKENMİŞLİĞİN FARKINA VARIN
Hekimlere çok fazla yoğunlukta virüs yükü bindirildiğini, bu nedenle pek çok hekimin emeklilik başvurusunda bulunduğunu hatırlatan Başkan Çamlı, "Meslektaşlarımız görevlerine devam etsin istiyoruz. Sağlık Bakanlığı ve devlet büyüklerini de yasaklama, kısıtlama, cezalandırma yöntemine gitmeden, hekimlerdeki bu sıkışmışlığın ve tükenmişliğin farkına varmaya çağırıyoruz" dedi.

3 BİNE YAKIN KORONAVİRÜS HASTASI VAR
Aldıkları duyumlara göre 20 Ağustos'ta (dün) 312 kişinin test pozitifliği saptandığını belirten Başkan Çamlı, "Bir ara 40 vakaya kadar düşmüştük ve umutlanmıştık. Fakat yanlış uygulamalar yüzünden bu noktaya geldik. 3 bine yakın koronavirüs hastası var İzmir'de... 250 kadarı hastanede yatıyor. 2800 kişi evde izleniyor. Biz bu süreçte aktif olmak istiyoruz. Fakat Tabip Odası, İl Pandemi Kurulu'na alınmadı.  Böylesine ciddi bir dönemde Sağlık Bakanlığı, hekimlerimizin emeklerini değersizleştirmemeli. Emeklilik için başvuran hekimler, sadece İzmir'de değil, tüm ülke genelinde artmıştır. Bir zafer hikayesi anlatılırken, diğer yandan pandemi yükselişe geçti. Böyle bir durumda hekimlerimizin haklarını en iyi şekilde ödeyelim" çağrısında bulundu.

Pandeminin, başlangıç noktasına, daha vahim bir şekilde dönebileceği endişesi içinde olduklarını belirten Oda Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, basın açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

HEKİMLERİMİZ BOĞUCU BİR ORTAMA SÜRÜKLENDİ
" Hekimlerin ve sağlık çalışanlarının görevi hastaları tedavi etmek toplumu ise hastalıklardan korumaktır. Toplumu ve sağlık sistemini esastan etkileyen COVID-19 gibi yoğun ve riskli dönemlerde hastalıkla mücadele etmek, bedeli ne olursa olsun bizlerin kamusal, mesleki ve hepsinden önemlisi etik sorumluluğumuzdur.

 Hekimlik mesleğine adım attığımız ilk andan itibaren bırakmadığımız mesleki ve toplumsal sorumluluk bilinci, üzerimizden çıkarmadığımız beyaz önlüğümüz gibi varlık sebebimizi oluşturur.

 Ancak olağan sağlık hizmetleri dönemindeki performans baskısı, gerekli olmayan sağlık hizmeti tüketimi ve hekim emeği üzerinden yaratılmaya çalışılan “hasta-müşteri memnuniyeti”, SABİM -CİMER şikayet hatları ve yönetici baskılarının üzerine şimdi de çığ gibi büyüyen vaka sayıları ile pandeminin “virüs yükü” bindirilmiştir.

 İzmir Tabip Odası olarak COVID-19 pandemisinin zayıflatılamadığı ve yaygınlaşma eğiliminin arttığı bu dönemde öncelikli ve ısrarlı talebimiz; hekimlerin ve sağlık çalışanlarının içinde bulunduğu boğucu ortamın görülmesi ve artık nefes alamayacak hale gelip tükendiklerinin farkına varılmasıdır."

ALKIŞLARIN YERİNİ, HÜZÜN ALDI
"COVID-19 pandemisi ile mücadele her şeyin normal, olağan kabul edildiği ve Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere ülkeyi yönetenlerin hekimleri ve sağlık çalışanlarını görmezden geldiği bir anlayışla sürdürülemez. Hekimler için alkışların yerini uzun süredir hüzün almıştır. Hemen her gün onlarca meslektaşımızın hastalık haberini alıyoruz, birileri televizyonlardan, twetter mesajlarından başarı hikayeleri anlatırken bizler ölüyoruz!

 Koşulların pandemiye uygun olarak iyileştirilmediği; eşitlik, adalet anlayışından uzak görevlendirmelerle mağduriyetlerin yaratıldığı; hekimlerin yakın geleceğe dair kaygılarının arttığı bu günlerde, sesini duyuramayan, umudunu yitiren hekimlerin emeklilik ya da istifa sayısındaki artış ciddiye alınmalı ve önemsenmelidir. Kötü yönetim ve her şeyi ben bilirim anlayışının ürünü olan bu tabloların sorumluluğu Sağlık Bakanlığı’ndadır. Aylardır özveriyle çalışan hekimleri emeklilik ya da istifa noktasına getiren, yöneticilerin beceriksiz ve empatiden yoksun, çözüm üretmeyen dayatmaları ve vurdumduymazlıklarıdır.

İzmir Tabip Odası meslektaşlarımızı görevlerinden uzaklaşmamaya, Sağlık Bakanlığı’nı ve ülkeyi yönetenleri ise yasaklama, kısıtlama ya da cezalandırmayı aklına bile getirmeden hekimlerdeki bu sıkışmışlığın ve tükenmişliğin farkına varmaya davet ediyoruz."

HEKİMLERİMİZ GELECEK KAYGISI YAŞIYOR
"Pandemiye karşı en ön saflarında mücadeleyi yürüten bizler, güven veren, geleceğe dair kaygıları azaltan, her hekimi ve sağlık çalışanını değerli gören, çalışma ortamının, çalışma koşullarının iyileştirilmesini, kişisel koruyucu donanımların eksiksiz ve zamanında temin edilmesini, maddi ve manevi desteği sözlerde, vaatlerde değil fiilen, hemen ve sürekliliği sağlayarak gösteren bir sağlık yönetimi istiyoruz.

 Öncelikle bilinmelidir ki, her dönemde ama özellikle COVID-19 pandemisi döneminde sağlık hizmeti için sunulan emeğin maddi karşılığı yoktur. Evde çocuğunu bırakarak ya da hastalığı anne babasına bulaştırma endişesini her gün taşıyarak günlerce COVID-19 polikliniklerinde hasta bakmanın maddi bedeli ölçülemez!

COVID-19 pandemisi sürecinin toplumsal ayağını yönetemeyen, toplumda günlük hayata yansıyan bir pandemi bilinci oluşturamayan, “başarı öyküsü” yaratma çabasından kaynaklı gerçekler yerine sanal rakam ve beklentiler ile pandemide kontrolü kaybettiği anlaşılan yöneticilerin, hastanelerin salgınla kuşatıldığı bu günlerde, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının sesine, haykırışına kulak vermelerini istiyoruz. Hekimler ve sağlık çalışanlarında manevi olarak yaşanmakta olan çöküş ve tükenmişliğin, düşük temel maaşlar, komik rakamlardaki performans ödemeleri ile iç içe geçerek pandemi sürecinde yaratabileceği moralsizlik ve zaaflar konusunda yetkilileri uyarıyoruz."

DÖNER SERMAYE, TAVANDAN ÖDENMELİDİR
"Bütün çalışanların ekonomik kriz ve pandemi dikkate alınarak maaşlarında artış yapılması talebiyle beraber, ama öncelikle hekimlerin ve sağlık çalışanlarının performans dahil hiçbir ön koşul ve sınırlamaya tabi kılınmadan, emekliliğe yansıyan, örgütümüzün talepleri doğrultusunda temel maaş alabilmelerinin sağlanmasını; bu gerçekleşinceye kadar mevcut döner sermaye ödemelerinin salgın bitinceye kadar tavandan ödenmesini, Aile Sağlığı Merkezi ve İlçe Sağlık Müdürlüklerinde çalışan hekimlere de yansıtılmasını istiyoruz.

Biz hekimler ve sağlık çalışanları bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da işimizi severek ve onurla yapmaya devam edeceğiz. Ülkemizin yaşadığı onlarca olağandışı durumda mesleğimizin doğasında yer alan fedakarlığı ve özveriyi yerine getirmeyi başarmış bir mesleğin mensuplarıyız. Bu doğrultuda öneri ve taleplerimizin dikkate alınmasını umuyor, hekimlerde ve sağlık çalışanlarında biriken ve patlama noktasına gelen kaygı ve tepkileri ülkeyi yönetenlerin dikkatine sunuyoruz.

 İzmir Tabip Odası olarak pandeminin ilk günlerinde yaptığımız uyarıyı bir kez daha tekrarlıyoruz: Hekimleri ve sağlık çalışanlarını korumayı başaramaz, maddi ve manevi desteği sağlayamazsanız, toplumu hiç koruyamazsınız."