GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tarım
30 Temmuz 2018 Pazartesi 12:58

Kooperatif Başkanı Eskiyörük’ten adaylığa yeşil ışık: Aziz Başkan’ın böyle bir talebi olursa…

Tire Süt Kooperatifi Başkanı Eskiyörük, yerel seçimlerdeki olası adaylığı için, “Halkın bir talebi var. ‘Sütü bir marka haline getirdin biraz da Tire’yi marka yap’ diyorlar. Kendi başıma çıkıp belediye başkanı olacağım diyemem. Aziz Başkan’ın böyle bir talebi olursa tabi ki olur” dedi.

EGEDESONSÖZ- Tire Süt Müstahsilleri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Mahmut Eskiyörük, Sonsöz TV’de yayınlanan ‘Günaydın Ege’ programına katıldı ve Aslı Eren’in sorularını yanıtladı.

Başkan Eskiyörük, tarım ve hayvancılık sektörü özelinde önemli açıklamalarda bulunurken süt fiyatları ve süt üretimi hakkında net bilgiler verdi.

Eskiyörük ayrıca isminin zaman zaman yerel seçimlerde Tire Belediye Başkanlığı’yla anılmasına dair açıklamalarda bulundu.

AZİZ BAŞKAN’IN BÖYLE BİR TALEBİ OLURSA, OLUR!
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile birlikte İzmir’i kalkınma adına ekip halinde hareket ettiğini vurgulayan Eskiyörük, yerel seçimler noktasında olası adaylığı için, “Ben hiç siyasete girmeyi düşünmedim. Siyaset benim için amaç değil araç olmuştur her zaman. Tabii ki bir siyasi görüşüm üye olduğum bir yer var. Ben hiçbir zaman kendimi bir yerlere taşımak için mücadele vermedim. Hep toplum için, bağlı olduğum kişiler için bir mücadele verdim.  Şimdi biz İzmir’i de bir yerlere taşımak için Aziz Başkan ile bir ekip oluşturduk. Yerelden kalkınma diye. Bizden ekip olarak tabi halkın bir talebi var, ‘sütü bir marka haline getirdin biraz da Tire’yi marka yap’ diyerek. Ben bugüne kadar hiç kendi başıma hareket etmedim. Hep ekibimle hareket ettim, bu konuyu da zaman gösterir. Ekip olarak karar verirsek tabii o zaman hayır diyemem. Ancak şimdi kendi başıma çıkıp belediye başkanı olacağım diyemem. Aziz Başkan’ın böyle bir şey yapacağını sanmıyorum umarım yapmaz. Ama eğer yaparsa da nasıl bir geri dönüş yaparım bilemiyorum. Dediğim gibi biz bir ekibiz ve Aziz Başkan’ın böyle bir talebi olursa, araç olarak görürse tabi ki olur. Amaç burada İzmir’i daha da kalkındırmak... Ama şu an böyle bir hedefim yok” diye konuştu.

1.82 TL ÇİFTÇİLER İÇİN UYGUN!
Süt fiyatları ve üretim üzerinden konuşan Eskiyörük, “Tire Süt Kooperatif’i artık herkesin aklına girdi. Herkes biliyor bir marka oldu. Türkiye’deki tarımda geri kalmışlığa bir reçete oldu. Bu modelin artık Türkiye’ye uyarlanması gerekiyor. Son zamanlarda gündem de birçok konu konuşuldu. Fiyatlar hep tartışıldı. Kimi 2 lira olsun dedi, kimi 1.90 TL olsun dedi. Herkes bir şeyler söyledi. Bende oturup hesapladım. Dünyaya baktım. Hesaplama belli, yem fiyatı çarpı 1.3 eşittir süt fiyatını veriyor. Topladım çarptım 1.82 TL çıktı. Bu çiftçiler için uygun dedim. Bende çiftçiyim. Kimler kazanamaz? Tarımla uğraşmayan kişiler kazanamaz. Haftada bir buzağının başını okşayarak akvaryumda balık besler gibi tarım ve hayvancılık yapılamaz. Yapılmamalı. Şu an anlaşılmayan bir karmaşa var. Bakanlık bunu kabul etti ama 12 kuruşluk primi çıkartım 1.70 TL olarak belirledi.  Ama sanayiciye 1.70’e verilirse mümkün değil gelişmesi. Çünkü sütün toplama soğutma ve nakliye bedeli var.  Şuan bu bedel bizde 8 kuruş. Biz 1.62 TL olarak hesaplıyoruz. O da tatmin etmez. Ben sektöre daha geniş bakıyorum. Ben sadece üreticiyi değil tüketiciyi de dikkate alarak bakıyorum. Biz bunu 2 lira yaparsak fiyat daha da artacak. Bu sebeple tüketim oranı düşecek. Durum daha da kötüye gidebilir. Tüketmeliyiz ki o üretici üretmeye devam edebilsin. Amaç üreticinin para kazanması. Buna da fiyatları arttırmak olarak bakılıyor. Aslında biz maliyeti nasıl düşürmeliyiz ona bakmalıyız. Keşke yem çuvalı fiyatı 45 lira olsaydı da sütün fiyatı bu kadar artmasaydı. Yemin içerisindeki hammaddelerin yüzde 60’ını ithal eden bir Türkiye var bugün. Kepeğin hammaddelerini örneğin kendimiz üretebilsek maliyet çok daha düşer. Ayrıca bugün bunu üretebilecek bir kapasitemiz de var. Tüketilen hammaddeyi Türkiye üretebilir” dedi.  

TÜRKİYE İÇİN ŞİRKET TARIMCILIĞI ASLA UYGUN DEĞİLDİR
“Çiftçilik kumara benziyor aslında” diyerek sözlerini sürdüren Eskiyörük, “Herkes rastgele kafasına göre bir şeyler yapıyor. Eğer şansına o ürün az üretildiyse para kazanıyor. Ya da ithal edip milli gelir zarar görüyor. Ya da üretici zarar edip bankalardan kredi alıyor. Her yıl kazandıklarıyla bankaya gidiyorlar. Bakın bu bir kısır döngü. Bu istikrarsızlıkla üretici, tüketici ve Türkiye kaybediyor. İstikrarı sağlayabilecek politikalar oluşturabilsek hal olur bir türlü oluşturamadık. Gerçi şimdi İzmir’den bir tarım bakanımız oldu. Tabii ki Türkiye hepimizindir. Her bakan her şehirden çıkabilir. Ama hep şunu söylemişimdir, tarım bakanı İzmir’den çıkmalı. Çünkü İzmir Türkiye’de çok önemlidir. Evet,  Avrupa’nın biraz gerisinde ama Türkiye’nin çok önündeyiz. Bunu Türkiye’de herkes kabul ediyor. Şuan Türkiye kalite ortalamasının çok üstündeyiz. Türkiye’yi İzmir’e benzetmeye çalışırsak hiçbir problem kalmaz. İzmir Büyükşehir Belediyesinin başlattığı bir kalkınma modeli var. Direk üretici ile değil kooperatiflerle, onları markalaştırmaya yönelik bir çalışma. Bu sayede İzmir’de köyden kente göç durdu gibi. Artık insanlar baba mesleğini devam ettirebiliyor. Anadolu’da durum çok vahim, hiç genç kalmamış hepsi göçmüş yaşlılarda ölmeyi bekliyor. Bu yüzden Türkiye İzmir’e benzemeli. O kadar verimli alanlarımız var ama iyi değerlendiremiyoruz. Bu sebeple sayın bakanımıza birkaç öneride bulundum. Bunlardan biri, ben 35 yıllık çiftçiyim, çiftçiye evet yardım yapılıyor ancak biz para verilmesini değil para kazandırılmasını istiyoruz. Benim çiftçim emeğinin karşılığını almak istiyor, benim çiftçim güvence altında olmak istiyor. Bu ülkede çiftçiye kız verilmiyordu bu durum ortadan kalktıysa işler iyiye gidiyor demektir. Kooperatifleşmenin evrensel anlamı bellidir. Bu birleşmedir destek olma, birlikte çalışmaktır. O küçük küçük parçaların birleşmesidir. Kooperatifleşme kendini korumaya almaktır. Örneğin bir ürünü dışarıdan satın alacaklarsa ayrı ayrı değil toplu alırlarsa daha ucuza alabilirler ya da bir makineyi hep birlikte kullanabilirler. Hepsinin tek tek makine alabilmeleri mümkün değil. Ortaklarımızın çoğu tüm hayvanlarını satsa bile o makine alınamaz. Her toplumun kendi düzeni vardır. Örneğin Türkiye için şirket tarımcılığı asla uygun değildir. Neden çünkü şirketler bunu sadece para kazanmak için yapıyor. Ama benim köylümün böyle bir şansı yok. Bir kere kooperatifleşme tarımda kalkınma ve gelişmenin temelidir demeli devletimiz. Biz istersek 6 ay içerisinde kooperatifleşmeyi Avrupa düzeyine getirebiliriz” açıklamasında bulundu.

İÇİNDE SÜT OLMAYAN PEYNİR YAPIYORLAR
Eskiyörük, “Türkiye’de üretebilen bir ürünü dışarıdan ithal etmek bizim ayıbımız. Bize yakışmıyor. Biz bunu rahatlıkla planlayabiliriz. Planlasak da istikrar sağlanır. Öncelikle sayım yapmalıyız şuan kesin sayılar veriler bile bilinmiyor. Faturasız çok iş yapılıyor. Bu da haksız rekabet yaratıyor vergi veren ve vermeyenler arasında. Diğer ise gıda güvenliğidir. Artık içinde süt olmayan peynir yapıyorlar. Halkımız hemen inanıyor elinde değnek olan bir adam su arıyorum diyor. Bir tarlada buluyor hemen bütün halk kapısına üşüşüyor ne olur benimde toprağıma bir bakıver diye. Köstebek gibi her yerler kazılıyor. Yani bunun önünün kesilmesi gerekli. Ama adamla mecbur su yok hayvanları hastalanmıyor buna mecbur. Ha o adamın kafasına sıkmışsın ha suyunu almışsın adamın hayatı bitiyor iki şekilde de” ifadelerini kullandı.