GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
12 Ağustos 2023 Cumartesi 17:02

Komşu'da başladı, Türkiye'ye sıçradı... Havlu Hareketi Çeşme'de!

Yunanistan'da başlayan sahillerdeki işletmelerin şezlong hakimiyetine karşı başlayan 'Havlu Hareketi' komşudan Türkiye'ye de sıçradı. Çeşme'de ücretli bir plaja para ödemeden giren vatandaşlar yanlarında getirdikleri havluları sererek sahilden ücretsiz faydalandılar.

EGEDESONSÖZ - Yunanistan'da günlerdir kamuoyunda tartışılan 'havlu hareketi'yle halkın ücretsiz plaj talebinin karşılık bulmasının ardından Türkiye'de de benzer eylemler başladı. GÜDÜDER – (Gücücek Koyu Koruma Derneği), Gülder (Güzelbahçe Kültür Çevre ve Güzelleştirme Derneği), İzmir Yaşam Alanları Çeşme Çevre Platformu ve Yarımada Talanına Dur Platformu, bugün için Çeşme’deki Azmak Koyu'na çağırdı.

Girişi ücretli olan bir koydaki plaja giren vatandaşlar, Anayasa ve kıyı kanununa göre halkın kullanımına açık olması gereken plajların devlet tarafından yapılan ihalelerle özel işletmelere kiralanarak ücretsiz kullanımına kapatılmasına tepki gösterdi. Yanlarında getirdikleri havluları şezlongların önüne seren vatandaşlar denize girdi.

İzmir’de 63 tane mavi bayraklı plaj bulunuyor. Bu 63 plajın 21 tanesi halk plajı olarak kullanılıyor. Kentin turizm merkezi Çeşme’de ise 14 mavi bayraklı plajın 11’i özel işletmeler tarafından işletiliyor.

Toplantıda bir konuşma yapan Çeşme Çevre Platformu üye isteği başkanı Dr. Ahmet Güler sahillerin ve denizin anayasanın 46. maddesine göre halka açık olduğunu kimsenin sahilleri halka kapatıp yasaklayamayacapını, plajlara girişlerde zorbalıkla para alamayacağını, sahilleri halka kapatamıycaklarının kanuni bir hak olduğunu belirtti. 

Güler devamla, TC. anayasanın 56. maddesine göre halkın sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı olduğunu ve halkın sağlıklı çevre için müdahale etme hakkının da bulunduğunu belirterek ne yazıkki bu anayasa tarafından belirlenmiş kanuni hakların bir takım Haydutlar tarafından gasp edildiğini, kanunları uygulaması gereken resmi makamlar ve yerel yönetimlerin bu konuda işletmelerin tarafını tuttuğunu ve halkın girişinin engellenmesine müdahale etmediklerini söyledi. 

Gücücek Koyu Koruma Derneği Başkanı Avukat Seher Gacar tarafından okunan basın metni şu şekilde:

Sizlere Gücücek’’te olan ve bitmeden devam eden meseleleri anlatmayacağım 25 Temmuz’dan bu yana artik herkesin malumu..  bugün gündemde  Gücücek’ten bağımsız olmayan Azmak koyu ve bütün sahillerimiz  var..

Şu an üzerinde bulunduğumuz, Kıyı Kanunu 5. Maddeye göre devletin hüküm ve tasarrufu altında olması gereken sahilde devletimiz 4 yıldan bu yana hüküm ve tasarrufunu yitirdi.. Halka ait bu sahil kiralama dahi olmaksızın halkın serbest erişimine kapatıldı. Doğal koruma bölgesi olan bu alana binlerce ton beton döküldü, binlerce metrekare kaçak yapı yapıldı. Sahilden geçen halkın kullandığı yol dahi kapatıldı arkalardan ardıç ağaçları kesilerek işletmenin keyfince yeni yol açıldı. Kamuya  ait,  size bana ait araziler işgal edildi, üzerindeki bitki örtüsü kazınarak otopark yapıldı, personel lojmanları yapıldı .. Bu doğamıza  kıyım, bu vatandaşlık haklarımıza saldırı 4 yıldır devam ediyor.. biz 2019 yılında yine buradaydık, içimizi döktük , değişen bir şey yok diyemem, değişim var.. kaçak yapı miktarı da işgal de artmış..

Biz Ankara'daki devlet büyüklerimize Gücücek koyumuzda neden özel işletme görmek istemediğimizi anlatıyoruz, bize  yasa ve şartname halkı koruyor deniyor.. biz de burada bu kıyımı ve haklarımızın nasıl gasp edildiğini, kıyılarımızı işgal eden özel işletmelerin ne menem bir şey olduğunu  bir kez daha göstermek  istiyoruz.  Sayın Bakanımız Mehmet Özhaseki’ye sesleniyorum,   biz burada korumasızız, Anayasa, Kıyı Kanunu, İmar Kanunu, Kültür ve Tabiat varlıklarını Koruma Kanunu burada ne bizi ne tabiatı korumuyor.. sahillerimizde doğa ve halk beach clup terörünün kurban ve mağdurlarıdır.. artık bu terörün durdurulmasını istiyoruz.. Devletimiz ile yaptığımız toplumsal sözleşmeye , TC Anayasasına göre bize verilen hakların iadesini istiyoruz..

Ve Çeşme Belediyemiz... yıllardır soruyoruz yine soralım.. buraya daha ilk beton mikseri geldiğinde bağırdık neden duymadınız? Bunca yapı yapılırken neden durdurmadınız ?  Sonrasında, yıkım kararlarını neden bunca yıldır uygulamazsınız? Bakanlığın  size gönderdiği tahliye kararları neden yerine getirilmez.. 15 tane şezlongu bir yerden alıp öte yana koymayı tahliyeden saymazsanız tabi.. Halkçı olma iddiasındaki bir belediye halkın haklarının gaspına nasıl göz yumar?  Bakınız buradan 500 metre ilerde vatandaş kendi evinin bahçesine, evin konumu  rampa yukarda diye 5 basamak merdiven yapmış,  belediyemiz ile  çevre ve şehircilik birlikte  vatandaşın üstüne çullandı,  merdiveni kaldırdı yine de ceza mahkemesinde yargılandı..

  Sayın Belediye Başkanımızın en nihayet Gücücek’ ten yükselen sesi duyduğunu ve koyun Belediye’ye tahsisi için kısa süre önce   Bakanlığa  başvuruda bulunduğunu öğrendik, teşekkür ederiz, takipçisi olacağız..Lâkin..  haftalardır Ovacık ve Çeşme halkının dayanışma içinde yürüttüğü sahillerin halka iadesi yolundaki mücadelenin  5-6 sitenin tepkisi olarak lanse edilip değersizleştirilmeye çalışılmasının  da bizi incittiğini söylemek isterim.. Bakınız Azmak Koyunda site yok ama biz yine buradayız..

Gücücek özelinde hep söylüyoruz özel işletmeye kiralama dışında kamu tarafından halka tahsisi içeren her çözüme varız.. Lâkin sadece Gücücek yetmez,  üzerinde bulunduğumuz Azmak Koyu ‘nun da işgalden kurtulması, özel işletmelerin insafsızlığına daha  fazla terk edilmemesi için Çeşme Belediyesinin bu koy için de halka açık plaj işletmesi olarak tahsisi talebinde bulunmasını  istirham ediyoruz.

Bizim Gücücek ile başlattığımız mücadelemizi karşı kıyımızdaki komşularımızın hareketine öykünme olarak yorumlayanlar var. Gücücek ile komşumuzdaki hareketin bu hoş denk gelişi sadece kader...Bizim halkımızın hak almak için mücadele etmek zorunda kalışları da hep makus kader..

Gücücek de bizim Azmak da.. güzel yurdumun tüm kıyıları bizim.. Tüm sahillerimizin beach cluplar ve diğer özel işletmelerin işgal ve  teröründen kurtulup halka açılması  dileği ile  doğanın ve insanın yaşam ve haklarını savunan herkese selâm olsun..