Mehmet İŞLER /EGEDESONSÖZ - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Ramazan Bayramı öncesi Belediye personeli ile meclis salonunda bir araya gelerek bayramlarını kutladı. Gerçekleşen törende personeliyle tek tek tokalaşan Başkan Kocaoğlu birlik, beraberlik mesajları verdi.
ÜZÜNTÜYLE GARK OLDUK
Başkan Kocaoğlu sözlerine İstanbul’da yaşanan terör saldırısına değinerek başladı. Kocaoğlu, “Hepinizin bildiği gibi ülkemiz terör belasıyla uğraşıyor. İstanbul Atatürk Havalimanı’nda yaşadığımız facia tüm toplumu derinden yaraladı. Hepimiz üzüntüyle gark olduk. Artık öyle bir hale geldik ki ülkemizin herhangi bir kentinde askerimizin, polisimizin bir, iki, üç tanesinin şehit olması alışkanlığı oldu. Bugün 2 tane şehit varmış diyor geçiyoruz. Duyarsızlaştık mı? Toplum nereye evriliyor? Bu konuda hepimiz endişe içindeyiz. Hepimiz telaş içindeyiz. Ülkemizin geleceğinden, çocuklarımızın geleceğinden çok büyük bir endişeyle tabiri caizse elimiz yüreğimizde izliyoruz. Tabi ki kolluk kuvvetleri, terörle mücadeleyi sürdürüyorlar. Bizlerin de birlik beraberlik içinde tek vücut olarak teröre karşı durması, terörü lanetlemesi gerekmektedir. Bunu başarabilirsek bu başımızdaki dertten ancak kurtulabiliriz. Komşularımızın durumu… Suriye’de iç savaş… Bölgemiz çok problemli bir süreçten geçiyor. Bir taraftan da hayat devam ediyor” diye konuştu.
HİZMETLERİ ANLATTI, BİRLİK VURGUSU YAPTI
Kocaoğlu göreve geldiğini günden bu yana geçen 12 yıllık süreçte gerçekleşen hizmetlerden örnekler verirken personele birlik beraberlik mesajları verdi. Kocaoğlu, “Sizlerle birlikte, sizlerin başarılı çalışmalarınızla birlikte 12 sene içinde İzmir’de yerel yönetim anlayışında çok büyük aşamalar kaydettik. Olağanüstü bir başarı ve olağanüstü bir alt yapı hizmeti sunduk. Şöyle bir 12 yıl öncesine baktığımızda ÜNİVERSİAD kurumlarında A Protokolü yazılacak bir tane otel vardı. O günün İzmir’ini hayal ettiğimizde, ekonomik yapıyı hayal ettiğimizde bugün kat be kat ileri gittiğimizi görüyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesini sizlerin çalışmalarıyla dünyada en hızlı büyüyen kent oldu. Türkiye’nin büyüme ortalamasının üstünde büyüdü. Herkesin lokması biraz daha büyüdü. Yeterli değil ama İzmir üzerindeki tozu silkeledi tüm hemşerilerimizle ayağa kalktık. Burada İzmir Büyükşehir Belediyesi sadece belediye hizmetleri yapılmaması gerektiğini kentin yerelde kalkınmasından da sorumlu olduğu üzerine oturttuğumuz belediyecilik anlayışı ve yerelde kalkınma stratejisi ürünlerini teker teker vermeye başladı. Bugün İzmir yerel yöneticiliği Türkiye’ye örnek oldu. Arazi yollarından, kırsalın tarımın, desteklenmesine varıncaya kadar, yeşil alanların katlanarak artmasına varıncaya kadar, alt yapıda kanalizasyon, kullanma suyu ve arıtmada Türkiye’nin kat be kat üzerinde yatırımlar yaparak, körfezde yolcu taşıyan vapurların hepsini yenileyerek, otobüslerimizin hepsini yenileyerek, raylı sistem ağımızı 11 kilometre 130 kilometreye çalışır ve 120 km inşaatı ve projesiyle beraber tamamlanmaya çalışacak potansiyele getirdik. Sadece Tire Süt Kooperatifine verdiğimiz destekle Türkiye’de süt üretimi yüzde 100 gerçekleşirken İzmir’de yüzde 400 büyüme gerçekleşti.
Tarımda değişen koşullara göre çiftçilerimizle birlikte yakaladığımız olumlu ortam İzmir tarımının büyümesini sağlamıştır. Büyük Körfez Projesi adını verdiğimiz, körfezde tekrar yüzebilmek için idari izinler ve ÇED raporunun alınmasında büyük aşama kaydettik. Katı atık dönüşüm tesisinde yine ÇED sürecinde çok önemli adımlar gerçekleşti. Bunların hepsini iyi niyet, samimiyet, sizlerin özverili çalışmalarınızla kentimize, kentlimize aynı zamanda kendimize çalışıyoruz. Türkiye’de ve dünyada hiçbir belediyenin tek başına gerçekleştiremediği fuar İzmir’i A’dan Z’ye toprağından, çatısına kadar kendi öz kaynaklarımızla yaptık. Kültürpark’taki çalışmalarımız devam ediyor. Özellikle 2008’den sonra katılımcı yönetim anlayışıyla projelerimizi taraflarla toplantılar yaparak tartışıyoruz. Burada hem hata payını minimuma indirmeyi hem de projelerin vatandaşlarımız tarafından sahiplenmesini sağlıyoruz. İzmir’in uygulamalarının ülkemizdeki demokrasinin gelişmesine katkıda bulunacağına inanıyoruz. Buradaki hem yeşil alanlardan hem de ödemişteki patates üreticisinin tarlada kalan malının değerlendirilmesinden sorumluyuz. Böyle bir anlayışla yolumuza devam ediyoruz. Yeni ana arterler açarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şu anda yaklaşık 2 milyarlık kamulaştırma gerçekleştirdik. Buna bütçe ayırmak İzmir’in ve diğer belediyelerimizin tarihinde yok. Tarihi bölgeye yaptığımız yatırımlar, kent ormanı İzmirlilerin çocuklarıyla hoş günler geçirdiği alan haline geldi. Sürdürülebilir kalkınma ve kentleşme hedefine yürüyor bu hedeften taviz vermeyecek. Kentsel dönüşüm büyük şehirlerdeki gibi bizim öncel sorunlarımızın da bir tanesi. İlk örneğini önümüzdeki günlerde gerçekleştirecek. Sanıyorum ve umuyorum ki bu uygulama hem merkezi hükümet hem inşaat sektörü hem de sağlıksız yapılanmanın olduğu vatandaşlar tarafından genel kabul görecek ve kentsel dönüşüm hızlı bir şekilde yaşanabilecek bir kenti yaşama geçireceğiz. Bunu da birlikte yapacağız” dedi.
PARA YOK, YAPAMADIK DEMEDİK!
Kocaoğlu belediyenin finans durumu üzerinden verdiği örnekte, “12 yıllık süreçte kim ne derse desin adaletten, dürüstlükten ayrılmadan, hep beraber belediyenin, kamunun, İzmirlinin parasını kendi paramızdan kat be kat fazla koruyarak, değerlendirmeye çalışarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Seçimlere 3 sene var… Sanki yarın seçim olacakmış gibi bir propaganda ve yıpratma kampanyasının olduğunu sizler de görüyorsunuz. Biz yine hep beraber bunların hiçbirinden etkilenmeyeceğiz. Doğru bildiğimizi aklı ve bilimi rehber edindiğimiz projeleri tavizsiz uygulayacağız. Kentlimize kendimize layık olmaya çalışacağız. İzmirliler 12 yıldır sizlerden ve başkanından, ‘para yok, yapamıyorum’ diye bir söz duymadı. Bunu izlediğimiz borç ödeme ve finans politikasıyla gerçekleştirdik. Bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin finans yapısı en sağlam, en itibarlı kurumlarından birisi olduk. Türkiye’nin en borçlu 3 belediyesi içinden bugüne gelmek sizlerin özverili çalışmalarıyla gerçekleşti” ifadelerini kullandı.