EGEDESONSÖZ – Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu Kanal 35 Haber Bülteni’ne konuk olarak gündemi değerlendirdi.
15 Temmuz darbe girişimi gece yaşadıklarını ve İzmir’de kriz masasında yapılan mesaiyi anlatan Başkan Aziz Kocaoğlu, Büyükşehir Belediyesi içinde bir ‘FETÖ tasfiyesi’ olup olmayacağı sorusuna da yanıt verdi.
DARBEYE DİRENMEK GİBİ BİR KÜLTÜRÜMÜZ YOKTU!
Büyükşehir Belediye Başkanı, “Önce milletimize, devletimize büyük geçmiş olsun… Çok büyük bir badire atlattık. Bunu milletin iradesiyle, başta Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız ve ana muhalefet liderimiz olmak üzere siyaset kurumunun dik duruşuyla başardık. Sözde askerler, sözde emniyet mensuplarıyla Türkiye çok bir kumpasın içerisinde büyük bir badire atlattı. Vatandaş demokrasiye sahip çıktı, hangi kesimden, hangi partiden olursa olsun herkesin mevcut hükümete ve Cumhurbaşkanı’na sahip çıkması Türkiye’nin tarihinde görülmemiş bir demokrasi duruşu sağladı. İlk defa darbeye karşı dik durduk, demokrasinin yanında kaldı. 15 Temmuz’a kadar darbeye direnmek gibi bir kültürümüz yoktu. A’dan Z’ye herkes çok iyi bir sınav verdi” dedi.
CANSİPERANE ÇALIŞTILAR
Darbe girişimini Çeşme’deki yazlığında televizyon izlerken gördüğünü ifade eden Başkan Kocaoğlu, “Hemen arabama atlayıp İzmir’e geldim. Krizin masasına geçtim. Hükümet Konağı’nda ve Büyükşehir Binası’nda sabaha kadar mesai yaptık. Tüm araçlarımızı Valimizin emrine verdik. İzmir’deki yetkililerin cansiperane bir çalışmalarına ben şahit oldum. Valimiz, Emniyet Müdürümüz, Jandarma Komutanımız, Savcımız krizi çok iyi yönetti. İzmir’de hemen hemen hiçbir olay olmadı. Bu da İzmir için ayrıca sevindirici…” diye konuştu.
Kocaoğlu, Mithatpaşa Endüstri Meslek Lisesi ve Hamidiye Camii önünde denize doğru oluşturulacak yeni meydana “15 Temmuz Demokrasi Meydanı” adının verilmesi isteği hakkında da konuştu.
Öneriyi Meclis’e sunacak Başkan, “İzmir’de üç tane meydan var. Konak Meydanı tarihi bir meydan… Cumhuriyet Meydanı resmi törenlerimiz gerçekleştirdiğimiz meydanımız… Ve Gündoğdu Meydanı da mitingler, konserler için sıkça kullanılan bir alan… Biz şimdi Mithatpaşa’ya bir meydan inşa ediyoruz, buraya da 15 Temmuz Demokrasi Meydanı adını koymak istiyoruz. Büyükşehir Meclisi büyük ihtimalle bunu onaylayacaktır. Bu meydan bittiği an adına yakışır bir anıtla da birlikte isminin 15 Temmuz Demokrasi Meydanı olmasını istiyoruz. Sadece ‘Demokrasi Meydanı’ olsun diyenler var ama biz de Karşıyaka’da ve İnciraltı’nda 2 tane Demokrasi Meydanı var. ‘15 Temmuz’ demeden bu hepimizi üzen, sınırdan döndüğümüz olayı anlatmak mümkün değil… Mesela vapura ‘Soma’ diyebilirdik ama ‘Soma 301’ dedik… O faciada kaybettiğimiz vatandaşlarımızı böyle anmak istedik. 15 Temmuz Demokrasi Meydanı dediğimiz zaman da o gün tüm vatandaşlarımızın darbeye ‘dur’ demesi anlaşılır” ifadelerini kullandı.
REKLAMI SEVMİYORUM!
Kocaoğlu Konak Meydanı’nda 12 günü geride bırakan demokrasi nöbeti nedeniyle ücretsiz otobüs desteği tartışmalarına da açıklık getirdi. Büyükşehir Belediye Başkanı, “Kararname çıktı, bu konuda çalışma başladı. Biz de kanuna bağlı olarak başlattı. Bu sabah namazında 30 tane otobüsü ücretsiz sevk ettik, akşam da getiriyoruz. Gece saat 00.00-02.00 arası Konak Meydanı’ndan binenler ücretsiz binecek. Böyle bir kolaylık yapıyoruz, yapmak da zorundayız. Yeter ki bu konuda yasal bir dayanağımız olsun. Ben yoğurdu üfleyerek yiyenlerdenim. Hesabını veremeyeceğim, kanuna uymayan hiçbir işi bugüne kadar yapmadık, bundan sonra da yapmayız. Mesele biz 15 Temmuz akşamı 83 tane otobüs verdik, şu anda da Valiliğimizin emrinde… Şoförlerimiz de 3 vardiya olarak başında bekliyor. Bu zaten görevimiz, bunu dillendirmenin anlamı yok. Ben reklamı sevmiyorum, beceremiyorum da…” şeklinde konuştu.
GEREKENİ YAPACAĞIZ!
Kocaoğlu son olarak darbe girişimin ardından devletin tüm kurumlarında başlayan FETÖ operasyonları ekseninde Büyükşehir Belediyesi’nde bir tasfiye olup olmayacağı sorusuna yanıt verdi. Başkan, “Bu konuda girişimlerimiz var. İlgili birimlerden alacağımız bilgiler doğrultusunda tabiî ki gerekeni yapacağız. Bu işin partisi olmaz. Hele benim gibi başkanlığı siyaset dışı yapmaya çalışan biri için hiç olmaz. Bu darbe girişiminden sonra ‘şu parti, bu parti’ demek, hepsi boş laf! Zaten görevimiz de bunu uygulamak” dedi.