GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Yerel Yönetimler
11 Şubat 2016 Perşembe 15:41

Kocaoğlu ilk kez konuştu: Genel başkanlık için ne dedi?

Büyükşehir Belediye Başkanı, Egedesonsöz’ü konuk ettiği buluşmada parti içinde merak edilen soruya yanıt verdi. Kocaoğlu’ndan Urla’da yıkım, mülteci sorunu ve Büyükşehir davası hakkında da önemli mesajlar geldi.

EGEDESONSÖZ – İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Egedesonsöz ailesini ağırladı. Buluşmada kent gündemini değerlendiren Başkan Kocaoğlu önemli mesajlar verdi. 

Büyükşehir Belediye Başkanı mülteci sorunu, Urla’daki yıkım ve villalar konusu, ‘tarihi dava’, köy malları krizi, Üçkuyular Pazaryeri’nde çözüm arayışı hakkında çarpıcı açıklamalarda bulunurken Büyükşehir Yasası’nın revizyonuna dair görüşlerini aktardı ve kulislerde kendisi için dillendirilen genel başkanlık iddiasına da cevap verdi.



İŞTE O MESAJLAR

GENEL BAŞKANLIK

İnsanın öncelikli olarak kendisini bilmesi ve yerini görmesi gerekiyor. Ben yerimi de konumumu da çok iyi biliyorum. Böyle bir konu son zamanlarda tartışılıyor olabilir fakat İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin başkanlığını yapıyorum. İzmirliler beni bu göreve seçtiler. Partinin genel başkanlığı demek çok farklı boyut ve siyasi ortam demektir. Benim siyasete bakışıma göre o görevi yapmam mümkün değil. Bunu yetersizlik olarak söylemiyorum ama böyle talebim, isteğim yok. Başından bu yana kurultay sürecinde de partinin bir genel başkan sorunu olmadığını, kendisinin çok çalıştığını, seçim döneminde başarılı işler yaptığını ifade ettim. Sadece parti yönetiminin değişmesi gerektiğini söyledim.



URLA VİLLALARI VE BALIKLIOVA

Urla Villaları konusu ile Urla Belediyesi’nin Balıklıova’daki yıkım yaptığı yerde ayrı ve farklı hukuki süreç var. Burada mesele birbiriyle bağdaştırılarak yanlış yerde duruluyor. İkisinin de detaylarını yakından biliyorum. Balıklıova’da mevzuat ve hukuki yollar tükenmiştir. Birincisi arazi kendilerinin değil. İkincisi kıyı kenar çizgisine uygun olmayan yapılaşma var. Ayrıca burası köy tüzel kişiliğine ait bir alan... Köyler kapatılıp mahalle olduğu için arazi zaten ilçe belediyesine geçmiş durumda. Doğal olarak da tasarruf yetkisi var. Sibel başkan doğrusunu yapıyor. Urla villaları konusunda ise hukuk yolu tükenmedi. Süreç devam ediyor.

SURİYE-MÜLTECİLER

Ben başından bu yana aynı yönde açıklamalar yapıyorum. Suriyeliler konusunda ölümler ve yaşananlar nedeniyle hepimiz üzgünüz. Bu sorun ülkenin içinde bulunduğu en önemli sorunlardan birisidir. Ülkenin ekonomik, siyasi ve her yönden tamamını etkilemektedir. Hükümetin uygulamaları ve aldığı kararlar nedeniyle süreç bu noktaya getirilmiştir. Başından bu yana tampon bölge uygulamasını destekliyorum. Mülteciler Türkiye’ye ve başka ülkelere gelmeden bu sorun tampon bölgede çözülebilirdi. Böylece bu kadar insan ölmezdi.

BÜYÜKŞEHİR DAVASI

Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk gibi önemli davalar artık bitti. Hepsine beraat kararları çıkıyor. Bizim dava ise devam ediyor. Mahkeme ‘beraat veriyorum’ diyebilir. Anayasa Mahkemesi’nden gelecek görüşü bekliyoruz. Burada bu dava üzerimizde demoklesin kılıcı gibi duruyor. Neden? Çünkü biz halen daha görevimizin başındayız. Çalışıyoruz ve ayaktayız.  Bizim görevimiz devam ediyor. O davalarda yargılanan özellikle askerler artık görevlerinde değil. Generaller çavuş oldu. Posaları çıktı. Mesele budur.

ÖZEL İDARE MALLARI

Biz valiliğin malları paylaştırdıktan sonra yaptığı işlemleri yargıya taşıdık. Valinin inisiyatifine bırakıldığı için süreçte yaşananları herkes biliyor. Tartıştık, konuştuk yeri geldi tepki gösterdik. Bizim haklı olduğumuzu mahkemeler ispat ediyor. Davaları kazanıyoruz.  En son Anayasa Mahkemesi’ne gideceğiz. Bu konuda duruşumuz da tavrımız da nettir.

BÜTÜNŞEHİR YASASI VE YENİDEN REVİZYONU

Yasa ile ilgili uygulamada sorunlar oluştuğu için yeniden düzenleme gündemde. Bu konuda bize bakanlıklardan ya da hükümetten bir soru, talebimiz olup olmadığı yönünde görüş isteği bildirilmedi. Sadece CHP, bu konuda bir çalışma yaptı. Parti olarak bize ‘ne görüyor ve ne istiyorsunuz’ dediler. Bizim arkadaşlarımız da bir rapor hazırladılar. Raporu inceleyeceğim. Biz, partimizin yetkili kurullarında bunlar tartışılsın ve yetkili makamlara iletilsin diye hazırlanan rapora görüş sunacağız. Tabi ki sıkıntılar, sorunlar var. Mesela ilçe belediyelerinin talepleri oluyor. Bana göre mezarlık işlerinin ilçelere hatta muhtarlıklara bırakılması gerekirdi. Bu çok özel ve o bölgede belediye başkanının yapacağı çalışmalardır. Cenaze, nikah ve düğün gibi özel bir konudur. Belediye başkanları bu konuda yetkilendirilmeli, mezarlıklar Büyükşehir’den geri alınmalıdır. Ama gittiğimiz yerlerde su ve kanalizasyonla ilgili talepler oluyor. Şimdiye kadar milyonlarca liralık yatırım yaptık. Eğer altyapıya ve ilçelere bu konuda yatırım yapmasaydım metroyu şehir içinde 40 kilometreye çıkartırdım. Bunların hiçbirisi görünmüyor ve alt yapı olarak geçiyor.  Birçok ilçe dökülüyor. Bırakın kanalizasyon sistemini içme suyu sistemi sağlıklı değil. Biz büyük bölümünü yeniledik.

KÖY MALLARI VE SATIŞ KARARLARI

Kesinlikle köy mallarının satışına karşıyım. Köylünün malı köylülerde kalmalıdır. Fakat yasa gereği bu mallar ilçe belediyesine geçti. Köyler kapandı. Yasanın özünde aslında malların alınması fikri yatıyor. Şimdi satışları gündeme gelince tartışma çıkıyor. İzmir’de ben köy mallarını satın alma yoluna gitmem. Büyükşehir olarak neden tarla, arazi alayım? Ben köy mallarının kooperatiflere devredilerek orası aracılığıyla yine köylünün kullanımında kalmasından yanayım. Bunu önerdim. Ne yazık ki köy mallarını kooperatiflere değil belediyelere bıraktılar. Satışlarını da yanlış buluyorum.

AK PARTİLİ BELEDİYELER VE EŞİT HİZMET

Bu konuda değerlendirmeler, açıklamalar yapılabilir. Bir rapor ve kim ne aldı-kim ne verdi durumuna girmek doğru değil. Bazı belediyelere ihtiyacına göre fazla, bazılarına eksik yapabilirsiniz. Bu bir süreç sonunda dengelenecek. Mesela Konak Belediyesi’ne hiç para vermedim. Oraya destek olmadım. Ama Konak’ta 250 milyon TL’lik tramvay projesi yapıyorum. Bu Konak’a hizmettir. Karşıyaka da öyle… Vapurlar ise hem Konak hem de Karşıyaka arasında çalışıyor. İki ilçeye yapılmış hizmettir. Şimdi bana gelip ‘arıtma yok’ diyorlar. Bakıyorsunuz kanalizasyon sistemi yok. Bu tamamlanmadan arıtma olur mu?  Belediyeler arasında mümkün olduğunca dengeli ve adaletli hizmet götürülmesine çalışıyorum. İzmir’de hiçbir yerde olmayan bir uygulama var. O da projelere protokol imzalayarak destek vermektir. Bu sistem başka yerde yok. Tabi ki yeni bağlanan 9 ilçeye daha çok hizmet vereceğiz. Çünkü orada çok eksik var.

ÜÇKUYULAR PAZARYERİ

Üçkuyular’da pazaryeri ihtiyacı olunca belediye başkanlarımız ve milletvekillerimizle bir tur yaptık. En uygun yerin Balçova’da viyadük altlarında olduğunu gördük. Bunu sayın bakana Ankara ziyaretinde anlattım. Çünkü İzmir dışında başka yerlerde farklı amaçlar için kullanıma tahsis edilmiş. Çıkıp birisi de ne akla hizmetse (Konak Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Ömür Şanlı) Balçova’daki otobüs garajını gösterdi. Pazaryeri yapıldığında orasını 15-20 bin kişi kullanıyor. Otobüs garajı ise günde 150-200 bin kişiye hitap eden bir faaliyet yapıyor, insan taşıyor. Meseleye buradan bakmak lazım…

KENTSEL DÖNÜŞÜM

Türkiye’de bizim uygulayacağımız örneği hayata geçiren başka bir kurum yok. Uzundere’deki çalışmalar tamamlandı. Kısa zamanda ihalesine çıkacağız. Burada müteahhit ve vatandaşın hakkını koruyan bir hakem görevindeyiz. Tapuların tamamı bize geçmiş durumda… Bölgede zaman zaman konuyu farklı yönlere çekip siyasi malzeme yapmaya çalışanlar var. Fakat biz işimize bakıyoruz. Ayrıca Kadifekale’nin alt bölgesinde kamulaştırma çalışmalarımız ve boş alanların yeşillendirilmesi devam ediyor. Ballıkuyu tarafına doğru 600-700 konut daha yıkacağız.