GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
İnşaat/Emlak
21 Şubat 2023 Salı 08:46

Kiracı da komşu da risk tespiti isteyebilir!

6306 Sayılı kanun yönetmeliğine göre, kiracıların üzerinde yaşadıkları binaların riskli olup olmadığının tespiti için müracaat haklarının olduğunu belirten bir hüküm bulunmadığını belirten Avukat Yücel Öztürk, "Kiracılar, böyle bir talepte bulunamaz, diye de bir madde yok. Ancak, Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki kanun o hakkı vermiş olmasa da, kiracıların, hatta komşuların bile ilgili yasalarımızdaki komşuluk hukukundan dolayı bile böyle bir hakkı var" dedi

Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ - Kahramanmaraş merkezli 10 ili yerle bir eden depremin ardından ülkenin dört bir yanında yapıların riskli olup olmadığını öğrenmek için vatandaşların taleplerinde olağanüstü bir artış gözleniyor. Fakat kanun, açık bir şekilde yapının riskli yapı olup olmadığının tespitiyle ilgili müracaatın, kat maliki veya kanuni temsilcileri tarafından yapılabileceğini öngörüyor.

Peki kiracıların, komşuların böyle bir talepte bulunma hakkı söz konusu mu? Bu soruyu, İzmirli Avukat Yücel Öztürk'e sorduk. Öztürk, kiracıların müracaat haklarının olduğunu gösteren bir hüküm olmadığını, ancak "Kiracılar, böyle bir talepte bulunamaz" diye de bir madde olmadığını ifade etti. Öztürk, en kötü ihtimalle, yasalarımızdaki komşuluk hukuku çerçevesinde kiracıların da komşuların da riskli yapı testinin yapılması yönünde talepte bulunma haklarının olduğunu açıkladı.

ÖNCELİKLE YAPI MALİKLERİ DİYOR, PEKİ SONRALIKLI HAK KİMİN?
Bu kanunun amacının, kötü yapı stoklarının ortadan kaldırılıp iyileştirilmiş olarak yeniden yapılmasını sağlamak olduğuna vurgu yapan Avukat Yücel Öztürk, bu konuda esas görevin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nda olduğunu söyledi. Bakanlığın, hem kendisi, hem de lisans verdiği şirketler vasıtasıyla bir yapının depreme dayanıklılığını tespit ettiğini, ettirdiğini hatırlatan Öztürk, şu değerlendirmelerde bulundu:

"6306 sayılı kanunun uygulama yönetmeliğinin "Riskli yapıların tespiti ve itiraz" başlıklı 7. maddenin 2-a fıkrasında 'Öncelikle yapı malikleri veya kanunî temsilcileri tarafından, masrafları kendilerine ait olmak üzere yaptırılır" deniyor. Öncelikle yapı malikleri veya kanuni temsilcileri yapacak, tamam; peki sonralığında kim? b fıkrasında "Süre verilerek, maliklerden veya kanuni temsilcilerinden riskli yapı tespiti yapılması istenebilir" diyor. Eğer verilen süre içinde malikler veya kanuni temsilcileri yapmazsa, bakanlıkça veya idarece yapılır, veya yaptırılır, ifadesi yer alıyor. Kanuna göre, binanın depreme dayanıklılık testinin yapılması müracaatını malikin yapması gerekiyor. Ancak malik yapacak diye beklemiyorsun. Çünkü kamuyu ilgilendiren bir sorun söz konusu. O halde bakanlık kendisi yapıyor. Bu açıdan kanuna baktığımızda, kiracıların, benim oturduğum ev çok riskli, dayanıklılık testi yapılmasını, karot alınmasını istiyorum, deme hakkı yok. Niye yok? Çünkü kiracının bu işten maddi bir menfaati yok. Hukuki yarar dediğimiz bir şey yok burada kiracıyla ilgili. Fakat kiracılar, böyle bir talepte bulunamaz diye de bir şey yok."

HİÇ OLMASA BİLE KOMŞULUK HUKUKUNDAN BÖYLE BİR HAK DOĞAR
Pekala kiracıların da böyle bir talepte bulunmasının kanuna aykırı bir durum oluşturmayacağını, örneklerle anlatan Av. Yücel Öztürk, şu bilgileri aktardı:

"Diyelim ki sağlam bir binada oturuyorsunuz. Oturduğunuz binanın yanındaki binanın çürük olduğunu biliyorsunuz ve tedirgin oluyorsunuz. Yan taraftaki apartmanın malikleri bir şey yapmıyor. Eğer o bina yıkılırsa, sizin üstüne gelecek, belki sizin hayatını yok edecek sonuçlar doğuracak. Hukuken, o çürük binanın depreme dayanıklılık testini isteme hakkına sahip olması gerekmiyor mu? Mantık ölçüsünde olması lazım. Bu olması lazımları biz hukuki yarar çerçevesinde belirliyoruz. İlla ki kanunun lafına bakmıyoruz, o değişik açıdan da bakıyoruz. Kanun, sadece malikler dayanıklılık testi yaptırabilir, deseydi, o zaman durum farklılaşırdı. O zaman kiracılara söz düşmezdi. Burada müracaat hakları, aslında ihbar etmek gibi görünüyor. Yani bakanlığa diyorsunuz ki, benim oturduğum yer riskli yapı, kimse de bir şey yapmıyor, gel sen kontrol et! Geldiler, kontrol ettiler, sağlam çıktı, o zaman yapılan masrafları başvuru sahibi durumundaki kiracı ödemek zorunda kalacaktır. Kiracıların, hatta komşuların böyle bir yasal haklarını gösteren bir hüküm yok ancak bu sonucun doğması gerekiyor, burada amaçlanan durum itibariyle. Yani riskli yapıların tespiti ve yıkılması anlamında. Bakanlığın, müracaatları değerlendirme yükümlülüğü var. Ayrıca denetleme ve yönlendirme zorunluluğu da var. Bir kiracının başvurusu dikkate alınmadı diyelim, o bina çürük çıktı ve depremde yıkıldı, varsayalım. Bakanlık o binayı incelemediği, gereğini yapmadığı, ihbara kayıtsız kalındığı için yöneticiler sorumlu olacaktır. Başa dönecek olursak! Burada kiracının, yasal olarak, yaşadığı binanın depreme dayanıklılığının tespiti için müracaat hakkı yok. Ancak böyle bir hakkının olmaması için de hiçbir neden yok. Kiracının da komşunun da böyle hakkının olması gerektiği ortadadır. Hiçbir şey olmasa bile, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki kanun komşuya, kiracıya bu hakkı açık açık vermiş olmasa bile, yasalardaki komşuluk hukukundan dolayı bile böyle bir hakları var"