GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
19 Ocak 2017 Perşembe 15:06

Kılıçdaroğlu Egedesonsöz’e konuştu: Ezici çoğunlukla hayır!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu referandumda tahminini açıkladı. Kılıçdaroğlu, “Ezici bir çoğunlukla hayır çıkacaktır. AKP’ye kayıtlı olup da parti militanı olanlar dışında elini vicdanına koyup sandığa giden herkes hayır diyecektir” dedi. CHP Lideri, MHP tabanına da mesaj gönderdi.

EGEDESONSÖZ - Anayasa görüşmelerinin ikinci turuna geçildiği TBMM’de değiştirilen 18 maddeyle ilgili 2.tur oylamaları sürüyor.

Köklü değişiklikler getiren yeni Cumhurbaşkanlığı sistemine “evet” diyenler ile “hayır” diyenler arasındaki mücadele birçok kez mecliste olaylarla da gündeme geldi.

Milletvekillerinin bazen birbirine girdiği sert görüşme trafiğinde de yoğun çalışma programı uygulanıyor. Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de meclisteki oturumları yakından takip ediyor. Sık sık kendi parti yöneticileriyle bir araya gelen isimler oylamaya sunulan maddelerin lehinde ya da aleyhinde konuşmalar yapıyor.

Yoğun çalışma programı sürerken TBMM’deki makam odasında Egedesonsöz’ü ağırlayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu önemli açıklamalarda bulundu. Anayasa değişikliği ve referandum süreci başta olmak üzere birçok konuda Egedesonsöz Genel Yayın Yönetmeni Fatih Yapar’a konuştu.

Kılıçdaroğlu, kritik görüşmeler devam ederken MHP Genel Başkanı Bahçeli ile randevusu sonrası ayrıntı vermedi ama neler söylediğini tarif etti. Kılıçdaroğlu, “Yapılan anayasa değişikliklerinin Türkiye açısından iyi sonuçlar doğuramayacağını, bu değişikliklerin bizde yarattığı kaygıları, endişeleri Sayın Bahçeli’ye aktardık” dedi.

YİNE UYARDI
CHP Lideri Kılıçdaroğlu mecliste yeniden başlayan ikinci tur görüşmelerde sağduyu çağrısını tekrarladı. Kılıçdaroğlu, “Eğer bu parlamento gazi parlamentoysa, bu parlamentonun tarihinde milli kurtuluş savaşını yönetmek varsa, buna da sahip çıkılacaksa Anayasa değişikliğinin ret edilmesi lazım. Çünkü parlamentonun varlık nedeni milli iradenin saraydan alınıp meclise verilmesiydi. Bir meclis kendi tarihine ihanet edip, milli iradeyi de alıp tekrar yeniden saraya  yetki veremez. Onun için, birinci tur geçti ama ikinci turunda kesinlikle milletvekillerinin sağduyuyla, parlamentonun kendi tarihsel değerlerine uygun olarak karar vermesi lazım. Bunu da ret etmesi lazım. Ret ettiği takdirde parlamento tarihsel görevi yerine getirmiş olacaktır” diye konuştu.

DEMOKRASİ VURGUSU
Kılıçdaroğlu, görüşmeleri devam eden oylamalarda umudun sürdüğünü belirterek, “Elbette halen daha umut var. Sonuçta demokrasi mücadelesinde insanoğlu hep ileriye doğru gitmiştir.  Geriye doğru dönüşler topluma ağır felaketlerle dönmüştür. Hitler, Mussolini, Pinochet bunun tipik örneğidir. Demokrasinin yok olduğu ülkelerde katliamlar, ölümler, terör, iç çatışmalar olmuştur. Demokrasiyle insanoğlu bunların tamamını aşmıştır. Demokrasi aynı zamanda kişi başına gelirin artması, yatırımların hızlanması, eğitimde kalitenin artması, her düşüncenin özgürce ifade edilmesi, medya özgürlüğü, yargı bağımsızlığı gibi konuların varlığıdır. Siz bunların tamamının içini boşaltıp yetkiyi bir kişiye verdiğiniz, onun da ‘milli iradeyi ben temsil ediyorum’ dediği andan itibaren demokrasiyi yok etmiş oluyorsunuz” diye konuştu.

SORUN TÜRKİYE’NİN SORUNUDUR
MHP’ye ve seçmenine çağrıda bulunan Kılıçdaroğlu, milliyetçilik kavramının önemine vurgu yaptı. Kılıçdaroğlu, “Kim kendisini milliyetçi olarak tanımlıyorsa, hangi partiden olursa olsun. Bizim partimizin altı okundan birisi de milliyetçiliktir. Milli kurtuluş savaşını yönetenler milliyetçilerdir. Yani parlamentoda görev yapan o dönemin bütün milletvekilleridir. Ve hepsi milliyetçidir. O dönem Atatürk’e dahi verilmeyen yetkiyi ‘bir kişiye ben vermek istiyorum’ dediği andan itibaren oy verenler o günün çocukları değildir. O günün davalarının sahipleri değildir. O idealleri taşımıyorlar demektir. Çünkü adı üstünde milli kurtuluş savaşını verenler oturdular Ankara’da top sesleri altında bu mücadeleyi verdiler.  Şimdi siz nasıl oluyor da Mustafa Kemal Atatürk’e dahi verilmeyen yetkiyi el kaldırıp indirerek bir kişiye devredeceksiniz. Bu demokrasilerde yoktur. Bu durum parlamentonun da tarihine saygısızlıktır.  O açıdan MHP’de olan ülkücü, milliyetçi, muhafazakar, dindar, demokrat kardeşlerimiz, sosyal demokratlar, sosyalistler bu sorun CHP’nin sorunu değil Türkiye’nin sorunudur. Türk milletinin sorunudur. Bütün mücadeleleri daha güzel, demokrat bir Türkiye için verdik.  Benim gibi düşünmeyen de düşüncelerini özgürce ifade edebilsin.  Ama şimdi siz bütün alanları daraltıyorsunuz. Düşüncelerini insanlar ifade edemeyecekler. Yargıya gideceksiniz bir yerden talimat alınca hakim ona göre karar verecek.  Bu geriye gidiştir. Bu gidişin sonu da hayırlı değildir” dedi.

KİMSENİN CAN VE MAL GÜVENLİĞİ YOK!
Kılıçdaroğlu, referandumla ilgili tahminlerde bulunurken halkın bu konuda kesinlikle  ‘hayır’ diyeceğini söyledi. Kılıçdaroğlu, “Emin olun, bunu inanarak söylüyorum. Niçin hayır diyecektir? Hiç kimsenin can ve mal güvenliği yok. İki yıldır fiili başkanlık sistemi var. Hiçbir gazetecinin özgürlüğü yoktur. Buna halk niye evet desin? Sanayici, esnaf, sokaktaki vatandaş niye evet diyecek? Kimsenin can ve mal güvenliğinin olmadığı bir yerde anayasa değişikliğine ben niye ‘evet’ diyeyim. Bu intihar demektir. Türk halkı da intihar etmez… Demokrasiyi, özgürlüğü, kadın erkek eşitliğini savunacaktır. Sanayici yatırım yapamıyor. Niçin?  Yarın birisi gelir ya el koyarsa. Erdoğan ‘döviz bulunduranlar teröristtir’ dedi. Bu ne demektir? Bu, ‘döviz hesabı olanların, kişilerin hesaplarına yakında el koyacağım’ demektir.  Mesajdır.  Bu söz ‘ya dövizini bozdurursun ya da gelip el koyacağım’ anlamına gelir.  Böyle bir demokrasi olur mu? Kendisi 200 bin doları neden tutuyordu? Bir ülkenin cumhurbaşkanı kendi parasına güvenmiyor, vatandaşa da dönüp ‘ey vatandaş dolarını bozdur, bozdurmazsan ben sana gösteririm’ diyor. Biz mücadeleyi CHP açısından yapmıyoruz.  Olay CHP değil memleket sorunu. Sadece iç değil itibar sorunudur. Dünya’da demokrasiyi yaşatan bir ülkeden, dikta yönetimi olan bir ülkeye dönmüş olacağız” diye konuştu.

EZİCİ ÇOĞUNLUKLA HAYIR!
Referandumda oran beklentisi ve tahmini ile ilgili de, “Referandum için kafamda tahmin ettiğim bir oran yok ama ağırlıklı olarak, hatta ezici bir çoğunlukla hayır çıkacaktır. AKP’ye kayıtlı olup da parti militanı olanlar dışında elini vicdanına koyup sandığa giden herkes hayır diyecektir.  İşsizlik,  yoksulluk var Sanayici halinden memnun değil. Ülkenin hapishanelerinde 150’ye yakın gazeteci var. Bu konuda dünyada birinciyiz. Anayasa toplumsal uzlaşı ile çıkar. Kavga ile anayasa olur mu? Parlamentoyu görüyorsunuz. Niye kavga çıkıyor? Çıkış nedeni AKP’nin milletvekili diyor ki ‘açık oy kullanacağım’. Bugün birisi çıkmış yine konuşuyor. Anayasa, hukuk ‘gizli oy’ diyor. Kabini, pulu, zarfı niye koyuyorlar?  Kendi vicdanınla baş başa kalıp çocuklarını, geleceğini düşünerek gidip oyunu kullanacaksın. Baskı kuruyorlar. Orada ‘ya hayır derse’ diye düşünerek bunu yapıyorlar” dedi.

CUMHURİYETLE SORUNLARI VAR
Anayasa’nın MHP ile AK Parti arasında da tartışmalara neden olan ilk dört maddesiyle ilgili değişiklik hamlesinin planlı ve kurgulu olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Cumhurbaşkanının danışmanları ilk dört maddeyle ilgili değişmesi yönünde gayet net açık mesaj verdiler.  Parlamentoda AKP adına konuşan birisi sıradan bir milletvekili değil.  Anayasa komisyonu üyesi... O da ‘ilk dört madde değişebilir’ dedi. Sonra MHP itiraz etti. Tekrar kürsüye geldi. Ne söyledi? Aynı şeyi bir daha söyledi.  Bu gelişigüzel, ağızdan çıkmış bir laf değildir. Bu gönüllerinde yatan bir şeydir. Çünkü bunların Cumhuriyet ile sorunları var. Birisi ‘200 yıllık bir hesaplaşma içindeyiz’ diyor.  Neyi kastediyorlar? 200 yıllık süre Türkiye’nin modernleşmesi sürecidir. Türkiye neden demokrasiyi seçti, kurumlar neden oluştu? Yasama yargı, yürütme niye bağımsız, ayrı oluştu? Buna karşı çıkıyorlar. 200 yıllık bu mücadeleyi el kaldırıp indirerek bitirmek istiyorlar” diye konuştu.

BAYKAL’IN DEMOKRASİ ANLAYIŞINDAN ŞÜPHE YOK
Kılıçdaroğlu, TBMM’de parti adına konuşma yapan CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal’ı da övdü. Kılıçdaroğlu, mecliste kendisinin değil de eski genel başkanın konuşmasıyla ilgili, “Ben her Salı günü konuşuyorum zaten. Sayın Baykal parlamentonun en deneyimli ve en birikimli milletvekilidir. Sayın Baykal’ın demokrasi anlayışından hiç kimsenin en ufak bir şüphesi bile yoktur.  Parlamentoyu açan da o dur. Konu bir CHP sorunu değildir. CHP sorunu olsa ben çıkar konuşurdum. Sorun demokrasi, bayrak, vatan sorunudur. Hepimizin ortak meselesidir.  Demokrasi sorununu en iyi kim dile getirebilir? Parlamentoda saygınlığı olan kişiye de ‘buyurun siz konuşun’ dedik.  Olay bizim meselemiz olsaydı çıkar konuşurduk. Genel başkan olarak çok konuştuk. Sayın Baykal’a teklif ettiğimizde o da büyük bir memnuniyetle kabul etti.  Çok güzel, tarihi bir konuşma yaptı. Tarihe not düştü” ifadelerini kullandı.

BUGÜN:
- Erken seçim için ne dedi?
- HDP ile ortak hareket görünümü eleştirilerine ne yanıt verdi?
- İzmir ve Ege’ye mesaj