EGEDESONSÖZ- İzmir Kent Konseyi Başkanı Seniye Nazik Işık, Sonsöz TV’de yayınlanan Günaydın Ege Programı’na konuk oldu ve Aslı Eren’in sorularını yanıtladı.
Geçtiğimiz hafta sonu gerçekleşen seçimde net bir oy oranıyla başkanlık koltuğuna oturan Işık önemli açıklamalar yaptı.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile uyumlu bir şekilde görev yapmak istediğini ifade eden Başkan Işık, siyasi mesajlar verirken konseyin itibarının iade edilmesi gerekliliğinden söz etti.
SİVİL TOPLUM DESTEK SUNDU, HERKESE TEŞEKKÜR EDİYORUM
İlk olarak geride kalan genel kurula dair konuşan Işık, “Destek ve oy veren arkadaşlara minnettarım. İzmir sivil toplumu çok değerli bir destek sundu. Heyecan verici bir duygu… Çok tecrübeli bir konuşmacıyımdır. Ama genel kurulda çok heyecanlandım. Kısa bir süre önce CHP il kongresinde konuşmuştum, orada bu kadar heyecanlanmamıştım. Salonda kimse ses çıkarmadan dinledi ve o an seçimi kazanacağımı hissettim. Delegenin ilgisini görmek beni çok mutlu etti. Güçlü rakiplerle yarıştım. Net bir oy oranıyla seçilmem güzeldi” dedi.
KONSEY SON YILLARDA İTİBARINI KAYBETTİ
Konseyin faaliyetlerine ilişkin konuşan Işık, “İki tane şey önemliydi. İzmir Kent Konseyi’nin ayağa kalkmasına sivil toplum ilgi gösterdi. 393 delegemiz var. 332 imza ile açıldı. 280 yetiyordu ve bulunup bulunamayacağı düşünülüyordu ama büyük ilgiyle kongre başladı. İzmir Kent Konseyi son yıllarda zafiyeti olan itibar kaybetmiş, güçsüzleşmiş bir yerdi. Sivil toplum buranın işleyen bir yer olmasını istediğini ortaya koydu. İkincisi; hazirun kent konseyinin işlevini anladı. Bu kurumun ayağa kalkması ve İzmir’de gerçek anlamda katılımcı bir güçlü ses haline gelmesi için gerçekleşen ilgi çok değerli. Adayların hepsinin değerli olduğunu düşünüyorum. Arkadaşlara yağ yakmak için söylemiyorum kaba tabirle! Çeşitli alanlarda deneyim kazanmış insanlardı. Güzel bir yarıştı. Sağlıklı bir sonuç olsun bundan sonrası için” ifadelerini kullandı.
HİYERARŞİK BİR YAPI YOK
Işık sözlerini sürdürdü ve “Birkaç boyutta düşünülmesi gereken bir yapı… Biz imece geleneğine sahip bir kültürüz. Hala bir dayanışma kültürümüz var. Terzi Fikri’lerden gelen bir katılımcı geleneğimiz de var. Muhtarlık azası dediğimiz bile katılım mekanizmasıdır. Akilleri ortaya toplayan ve kararları birlikte almayı sağlayan bir durum... Ortak karar alma geleneğimiz var. Duyarlılık yaratma projelerinde görev alma var. Stratejik planlara hepimizin durduğu yerde durarak katkı sağlamak gibi görevleri var. Diğer kent konseyleriyle aramızda hiyerarşik bir yapı yok. Kimse kimsenin üstünde ya da altında değil. Birbirlerini kucaklayıcı, ilçelere dokunan bir yapı olacak” dedi.
SOYER’İN ADAYI OLDUĞUMU GÖSTERMEZ
Yerel yönetimlerle konseyin arasındaki ilişki hakkında açıklamalar yapan Işık, “Kent konseyi, belediye başkanlarıyla sağlıklı, nezaket dolu ve karşılıklı birbirini duyan bir ilişki kurulmadan güçlü bir yapı haline gelemez. Ben o nedenle aday olma taleplerine en başından itibaren Sayın Soyer ile anlaşmadan, kendisinin benimle çalışmadan memnuniyet duyacağını duymadan adaylık açıklaması yapmama kararı almıştım. Bu benim Soyer’in adayı olduğumu göstermez. Ben Karabağlar’da Muhittin Bey’in adayı değildim. Belediye başkanımın kapısını çalamayacaksam, talepleri doğru noktada konuşamayacaksam o zaman kent konseyinde başkan olmanın bir anlamı yok. O makamları işgal etmenin de mantığı yok. Biz ihtiyaçlar, talepler, hizmetler için oralardayız. Kent konseyi sorunların, çözümlerin konuşulduğu yer. Bu şehrin hizmetten nasibini almasına yol açar. Belediyeler ihtiyaç araştırması yapar. İnsan dokunmanın başka araçları da var. Kent konseyi bunlardan biridir. Ben bu görevin tabii ki siyasi bir görevi olduğunun farkındayım. İdeolojiden söz etmiyorum, bir konuda doğru ve yanlışı söylememiz bile siyasettir. İnsanların kendi ihtiyaçlarını dile getirmesi de çok değerli bir siyaset tarzıdır” diye konuştu.
TUNÇ BAŞKAN BİZİ BAĞRINA BASACAKTIR!
Ben İzmir Kent Konseyi için Tunç Soyer ile ilişkimizin saygı ve sevgiye dayalı olduğunu bilerek yola çıktım. Başkanlığımdan rahatsız olmayacağını bilmekten mutluyum. Gösterdiği güvene teşekkür ediyorum. Bizi sevgiyle bağrına basacağını ve belediyenin imkanlarından faydalanacağımızı düşünüyoruz” dedi.
ÖZKAN’DAN DESTEK TALEBİNDE BULUNDUM
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Tuncay Özkan ile adaylık sürecinde iletişim kurduğunu aktaran Işık, “Kendisini arayıp, adaylığa soyunduğumu söyledim ve kendisini bilgilendirdim. Kendisinden bana olumlu yaklaşması talebinde bulundum. Kendisi benim genel başkan yardımcımdır. Ben aynı zamanda CHP üyesiyim. Diğer siyasi aktörelerden de destekte bulundum. AK Parti’den de aradıklarım oldu ama tabii aynı kefeye koymuyorum” diye konuştu.
BÜTÇE VE MEKAN TALEBİNDE BULUNACAĞIM
Kent Konseyi’nin bütçesinin arttırılması ve mekanının değişmesi gerektiğin ifade eden Işık, “Kent konseyi gün yüzü görmeyen bir pasajda bulunuyor. Kent Konseyi’ni ayağa kaldıracağız. Benim Karabağlar’daki kent konseyi bütçem İzmir Kent Konseyi bütçesinden yüksek. Demek ki bütçenin, mekanın değişmesi gerekiyor. Gözüme kestirdiğim bir yer var. Onu zamanı gelince açıklarız. Tunç Başkanın da olumlu bakacağını düşünüyorum. Herkesin geleceği bir mekana ihtiyacımız var. O mekanı değiştirmeye ihtiyacımız var. İzmir küçük bir kent değil. Yeniden yapılanmaya ihtiyacımız var. 750 bin TL gibi bütçesi var. İzmir gibi büyük bir kentte yetersiz bir bütçe olduğu açık… Kısa sürede değişmesi çok mümkün gözükmüyor. Ama 2021 bütçesi için isteklerimiz olacak. Kent konseyi komisyonumuz var. Büyükşehir’den taleplerimiz Cenap Börühan’a ileteceğiz. Komisyon olarak bizim sesimizi duyacaklarını biliyorum. Bunu da talep edeceğim. Eğer 9 Mart’ta başkanlığı devralmış olursam, henüz devralmadım, belediye meclisine gidip katılacağım. Biz Karabağlar’da belediye meclisimizi izliyoruz” dedi.
GRUŞÇU VE KARISININ DELEGE OLUP OLMASINI BİLMEM, BENİ KONSEYİN İADE-İ İTİBARI İLGİLENDİRİYOR
Kent Konseyi eski Başkanı, CHP Konak İlçe Başkanı Çağrı Gruşçu’nun düşürülen oy hakkı ve listeden çıkarılan delegeler için eleştirilerine dair konuşan Işık ayrıca ‘İade-i itibar’ çıkışına da değindi. Işık, “Kent Konseyi’nin iade-i itibar kısmı beni daha çok ilgilendiriyor. Çağrı Bey’in ve karısının delege olup olmamasıyla ilgili kısmı ben bilemem. Şu an ki yürütme kurulunun takdiriydi. Yazılı başvurusu varsa onu cevaplamakla yükümlüyüm. Genel kurulda yaptığı konuşmayı da incitici ve şaşırtıcı bulduğumu söylemek istiyorum. Hakarete varan bir açıklamayı yapmış olması Konak ilçe başkanlığını sürdüren birine yakışmadı. Çağrı Bey’i iyi tanırım. Efendiliğini, projeciliğini biliyorum. Tarzını gerçekten yadırgadım” açıklamasında bulundu.