EGEDESONSÖZ- Tarihi Kemeraltı Çarşısı Esnaf Derneği Başkanı Semih Girgin, SonSöz TV’de Gazeteci-Yazar Muhittin Akbel’in sorularını yanıtladı.
Göreve geldiği ilk yılı değerlendiren Girgin “Kimine göre çok şey yaptık kimine göre hiçbir şey yapmadık. Vicdanen oy veren,vermeyen herkes adına konuşuyorum, bir derneğin, STK’nın gücünü gündemde tutması her şeyden önemlidir. Biz Kemeraltı Derneği olarak kendimize her yerde yer bulduk. Bu bizim için çok önemli. Geçmiş dönem arkadaşlarımız elinden geleni yaptı. Biz de farklı bir şekilde çalışıyoruz. Yönetimsel olarak bizim söylemimiz esnafla sokakta iş yapmaya yönelikti. Bunun için tüm arkadaşlarımıza teşekkür ederim. 1 yılım dolduğunda bir sunum yapayım ve bunun hesabını vereyim demiştim ancak tüzük gereği genel kurulumuzu yapamadık, kanun buna izin vermedi. Biz bunu yılbaşına kaydırdık ve bu 1 yılın hesabını vicdanen vermek istiyoruz” dedi.
BAŞKANLIK SİSTEMİ DEĞİŞİYOR
Tüzükte bazı değişiklikler yapacaklarını ve bazı isimlerle yol ayrılığı olacağını belirten Semih Girgin, “Tüzüğümüz şu an Kemeraltı Esnaf Derneği dışında her olguya açık bir sistem. Biz buna ‘Kemaraltı’nda tabelası olma’ şartı koyacağız. Başkanlık sistemini değiştiriyoruz. İki dönem yapılabilir ancak üçüncü dönem yapamayacak. Biz bununla ilgili çalışıyoruz. Sokakta çalışan kişilerin bu derneğin başında olmasını istiyoruz. Bizim şuan hantal bir yapımız var. Biz üyelerimizin bazıları ile yollarımızı ayıracağız. Çünkü orada bir işletmesi yok. Esnafın gücü yoksa zaten derneğin bir gücü yok. Esnaf sizi zorladıkça siz nerede olduğunuzun farkına varacaksınız” dedi.
HANUTÇU SORUNU: ESNAFIMIZ BİLE KARISINA, ÇOCUĞUNA ‘KEMERALTI’NA İNME’ DİYOR
Çarşıda yaşanan hanutçu sorununa değinen Başkan Girgin, “Bizim kültürümüzde, ailemizde müşteriye ‘buyurun, yer göstereyim’ diye nezaket vardır. Ancak insana dokunmak, söylemlerin çirkinleşmesi, zorla kart verip içeri davet etmek bize yakışan bir tarz değil. Alışveriş kültürü zaten değişti. İki tane büyük sorunumuz varken, ayağımıza gelen müşteriyi baş tacı yapmak gerekirken ben müşteriyi kaçırmak için elimden geleni yapıyorum Bunu tüm Kemeraltı için söylemiyoruz tabii ki. Arkadaşlarımız da sorunlarını söylesin. ‘Ben dışarıya çıkamıyorum, malımı tanıtamıyorum arada kaldığım için’ desin. Devlet 1 dakikada isterse her şeyi çözer. Bizim işporta sorunumuz vardı. Günlük neredeyse 200 hırsızlık sorunumuz vardı ve devlet çözdü. Şu an konuşamadığımız bir şey için uğraşıp bu sorunu çözelim diyoruz. Bana onlar da oy verdi, onların sorununu çözmek için bir iki adım atarım, o zaman çözemezsem derim çözemedim devlet baba, o devreye girer o zaman. Esnafım, karısına ve çocuğuna ‘Kemeraltı’na inme’ diyebiliyorsa artık bu benim için çözülmesi gereken bir sorun. İnanın yapana da yakışmıyor bu. Bu arkadaş da para kazanacak, diyorsa ki ben çok iyi para kazanıyorum siz parayı kazanmayı bilmiyorsunuz, o zaman hepimiz sokağa inelim kolundan tutup götürelim insanları” dedi.
KEMERALTI’NI SU TABİİ Kİ BASAR, ÇÜNKÜ DENİZ SEVİYESİNDE
Kemeraltı’ndaki alt yapı çalışmaları hakkında bilgi veren Girgin, “Tunç Başkan, Abdül Bey, Kemeraltı’nı çok önemsediler. Dokunamadığınız yerin karşılığında bir şey görmüyorsunuz. İki başkanım ‘biz varız, Kemeraltı’na yatırım yapacağız’ diyor. Kemeraltı’nın artık uyutulmasını istemiyoruz. Hep böyle bir talep olduğunu ve iki başkanımızın da böyle söylemlerinin olduğunu herkes bilsin. Havra Sokağı, Kemeraltı’nın en zor bölgesidir. Başkan ben buraya girmek istiyorum dedikten sonra biz esnafımızı topladık ve neler yapabileceğimizi konuştuk. Ben hep dedim ki ‘buraya istediğiniz yatırımı yapın, esnafa ve değişime uğramak isteyen kitleye ulaşamazsanız başarılı olamazsınız’. 300’lük borular, 500’lük borulara döndü. Üst örtü yapıldı, güneşi keseceğiz oralarda. Yerler granit olacak. Ufak tefek sıkıntılarımız bazı noktalarda var, onlarda da arabulucu olarak devreye gireceğiz. Başarılı geçiyor. Kemeraltı’nı su basıyor. Tabii ki basar. Deniz seviyesinde olan bir yeriz. Bizim artık değişime uğramamız derken, yeri temizleyen arkadaşımız yeri süpürdükten sonra orada sigara içen arkadaşlarımız kendi çöpünü oraya atarsa orada hiçbir çalışma işe yaramaz. Şu anki Kemeraltı’nın alt yapısı değiştireceğiz demek büyük bir risk. Çünkü bu Kemeraltı’nda 3-4 yıl sürecek bir inşaat süreci anlamına geliyor. Oradaki bazı esnaf diyordu benim dükkanıma su basmıyor. Senin basmıyor ancak basan arkadaşlarımız var. O vatandaşımızın da sabretmesi gerekiyor. Sokak benim için çok önemli. Tunç Başkan kanalizasyon ve su kanalını yapsa bile bence gelmiş- geçmiş en büyük işi yapmış olur. Bunu bize ve sokaktaki insana inandırmam önemli. Su gerçekten bizim ayıbımız. Geçmişte kimse oraya girmek istememiş. Çünkü orada her partiden insanlar var. Var olanın içinde bir şey yapmak o kadar zor ki. Başkanın hayali var Kemeraltı için… Bunda biz de varız. Her zaman yanlarındayız, ancak hataları varsa da bunu eleştireceğiz” dedi.
TURİZM VE KONUT AÇIKLAMASI
Kemeraltı’nın turizm ile entegre olması için çabaladıklarını söyleyen Başkan Girgin, “Bir yıl içerisindeki en büyük istek ve arzumuz, İzmir'in turizm şehri olması… Bu olacaksa, her türlü alanda olacak. Ancak bu şehrin diğer paydaşlarının alttan üste kadar hazır olması lazım… Kruvaziyer turizmi ile ilgili acentelerin bir tanesinden arkadaşlarımız bize geldi. Turizm konusunda beklentimizin aynı olduğunu konusunda anlaşılınca ‘her alan kendi üstüne düşeni yapsın’ dedik. Benim esnafımın değişmesi içim bütün ürün yapısının değişmesi lazım. Yurt dışında biri gidiyorsa oranın tarihini görüyorsa, benim burada fazlası var. Eğer orada çeşme varsa ve sen gidip onun önünde kot satıyorsan bu olmaz. Bunu esnafıma anlatamıyorum. Bizim artı değerlerimizi paraya çevirebilmemiz lazım. Konutların artık Kemeraltı’na dönmesini istiyoruz. Neden Karşıyaka'da yaşıyor? Çünkü konutların içinde… Kemeraltı’nda da artık eğlence mekanları da açılmaya başlandı. Konutların artık butik oteller olması lazım. Devletin de artık bunlara el atarak, ‘ya yap ya da kiraya ver’ demesi lazım” dedi.
PANDEMİ RAPORU: KAZANÇLAR YÜZDE 50 DÜŞTÜ
Pandemi sürecinin Kemeraltı esnafına etkilerini yorumlayan Başkan Girgin, “Kısmen bir toparlanma var. Kurallar tabi çok önemli. Pandemi kurallarına uyulması yönünde esnafımıza bilgiler verdik. Buna uyan var, hala kabul etmeyen var. Uyarılarda bulunuyoruz. Elimizden gelen maske dağıtımını yapıyoruz. Geçtiğimiz günlerde güvenlik kuvvetleri geldi. 900’er TL cezalar kesildi. Şimdi geziyorum Kemerlatı’nda hala maskelerini takmayanlar var. Biz burada biraz naif konuşuyoruz ancak pandemi çarşımızdan hala bertaraf etmiş değil. İnsan ayağı kesildi. Belli yaş grubu evden çıkmıyor. Çalışan kesimler gelmiyor. Gıda işletmelerimiz yara aldı, çünkü esnaf artık evlerinden getiriyor. Kazançlar yüzde 50'lerin altına düştü. Bunda çok ciddi sorunlar. Biz bununla ilgili hükümet ve muhalefet kanadına gidip destek istedik. Her yıl, şartlar iyi giderse vakıflar yüzde 17-18 zam yapar. Biz bunu istemiyoruz. Biz indirim istiyoruz. Esnaf kültüründe borcunu ödemek vardır. Bu oran hala Kemeraltı’nda yüksek. Adamı ödemeyecek duruma getirmeden önce görmeniz lazım. Bizim ülke yönetiminde de en büyük hatamız bu. Biz 3 ay insanları evlerine çektik. Çekini senedini ödemeyenler var. Devlet bunları öteledim dedi ancak özel bankalarda kara listeye düşüyor esnafımız. En acil gelmesi gereken bu yüzden sicil affıdır. Devlet sisteminde gösteriyor ancak özel bunu sisteminde göstermiyor” dedi.
TAKLİT ÜRÜN GENEL BİR SORUN
Kemeraltı’ndaki taklit ürün sorunu hakkında konuşan Girgin, “Sizin markanızın denetlenebiliyor olmanız lazım. Bu boşluğu doldururlar. Bu da öyle bir şey… Bunu alan da var imal eden de. Bu sadece Kemeraltı’nın değil tüm ülkenin ortak sorunu. Bizim dernek olarak bu konuda yetkimiz yok ancak bu böyle. Bu konuda ılımlı konuşmam lazım çünkü gidin Kuşadası’na, orada da bunlar var. Alanlar marka havasına giriyor, satan da logo ile daha rahat ürününü satıyor. Kemeraltı artık değişime uğramak zorunda. Kapısına aynı pantolonun 10 farklı rengini koyarak işler olmuyor. Mühim olan güzellikle ürününü satmak” dedi.