EGEDESONSÖZ - AK Parti Karşıyaka İlçe Başkanı İsmail Çiftçioğlu, geçtiğimiz yılki yerel seçimin ardından 8 Nisan’da mazbatayı alarak göreve başlayan Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın, 3 gün sonra ilk ihaleyi CHP İlçe Başkanı Murat Serdar Koç'un da ortağı olduğu şirkete verdiğini açıkladı. Başkan Çiftçioğlu, “11 Nisan 2019 tarihinde, havuz kimyasalları ve malzemeleri alım işi ile alakalı doğrudan teminli ihale yapıldı. 22 Mayıs’ta da Başkan Tugay ve Murat Serdar Koç, ihalenin sözleşmesini imzaladı. Cemil Tugay'ın göreve gelir gelmez, belediye olarak iş sözleşmesi yaptığı ve Kent A.Ş.'de ihaleler verdiği Murat Serdar Koç ile siyasi yolculuğa girmesi ne kadar tesadüf olabilir?” diye konuştu. Çiftçioğlu, Karşıyaka Belediyesi'nde şeffaf ve sağlıklı bir şekilde ilerlemeyen ihaleler kervanına bir yenisinin daha eklendiğini öne sürerek, “Karşıyaka Belediyesi'nin düzenlediği ilk ihalenin, CHP ilçe başkanına ısmarlanması ne kadar ahlaki? CHP Karşıyaka İlçe Başkanı Serdar Koç, bugüne kadar Karşıyaka Belediyesi’nden ne kadar ihale aldı? Karşıyaka Belediyesi'ne bağlı olan KENT A.Ş.'den ne kadar ihale aldı?” diye sordu. CHP İlçe Başkanı Murat Serdar Koç da ihalede kayırmanın söz konusu olmadığına vurgu yaparak, konuyu yargıya taşıdı, beş kuruşluk manevi tazminat davası açtı.
İHALELER CANLI YAYINLANSIN
Başkan Çiftçioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “İhalelerin canlı yayınlanmasını istedik ancak şeffaflıktan bahseden CHP’li Meclis üyeleri, önergemizi reddetti. Başta Cemil Tugay olmak üzere, tüm CHP'li belediye meclis üyeleri, AK Partili belediye meclis üyemizin denetim komisyonunda yer almasına şiddetle karşı çıktılar. Hani şeffaflık, hani samimiyet? Neyi saklamaya çalışıyorsunuz? Denetim komisyonu Cemil Tugay ile Serdar Koç’un baskısı altında. Denetim komisyonuna çağrımdır, lütfen elinizi vicdanınıza koyun ve ona göre bu raporlara imza atın.”
SERDAR KOÇ’TAN AÇIKLAMA
CHP İlçe Başkanı Murat Serdar Koç, AK Parti İlçe Başkanı İsmail Çiftçioğlu’nun iddialarına, yazılı bir açıklamayla cevap verdi. Koç, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: “25 Mart’ta yayımlanan, 4 kalem havuz kimyasalları ve malzemeleri ilanı üzerine firmam ihaleye katıldı. İki kalem ürüne teklif verdik; bir kalem ürüne 17 bin 480 lira bedelle en uygun fiyatı veren firma olduk. Diğer üç ürün, İstanbul bir firmada kalmıştır. Adımın geçtiği firma, 26 yıl önce sıfırdan kurduğum, yüzde yüz sermayeyle üretim yapan, çok uluslu firmalarla rekabet eden, Türkiye’de özel ve resmi tüm kurum ve kuruluşlara mal satan, ihracat yapan, ülkeye döviz kazandıran bir firmadır. Kriterlerimiz uygun olduğu için ihaleye katılma hakkımız vardı, o hakkımızı kullandık. Mesnetsizce iftira atılmıştır. Kamu ihale çıkış tarihine bakıldığında, söz konusu olan İlçe Başkanı da Belediye Başkanı da farklıdı. 25 Mart 2019 tarihinde KİK tarafından çıkarılan ihale nasıl olur da 8 Nisan 2019 tarihinde göreve gelen kişilerle bağdaştırılır? Dolayısıyla yalan ve iftiralar açıktır, nettir. Atılan yalan ve iftiralarla kişilik haklarıma saldırıda bulunup, beni itibarsızlaştırma ve ticari itibarımı zedeleme suçunu oluşturmaktadır. Hukuki süreci, beş kuruşluk manevi tazminat davası açarak başlatıyorum”